YURTTA OLUP RİTENLER dürlerinden biri, bu 7!! sesini Işitince hemen yerinden fırlıyarak pencereye koştu. Misafir bu telaşın sebebini so- Tar şekılde bakınca, şube m.!düru du- ru çıkarıyordu p sesli zil, dairede memurlara Bakamn geldiğini bildirmek için kullanılıyor- Zil sesi, Basın-Yayın ve Bukanı Abdullah Turizm otomobılm— a Çarşamba sabahı Akay sokağındaki daireye gelmesinin sebe- bini n-Yayın memurlarından ço- &u anlıyamadılar Halbuki nı binada çalıştıkları i Aker, ay- İzzet Akçalın İ daireye gelmesi, alarm zilleriyle bildirilen mühim bir hâdiseydi ve beklenilmeyen ziyaretin memurların çalışma arzusunu son de- rece arttırdığı gözle görülüyordu. Abdullah Aker, o sabah, Umum Mü; 'ürlük binasında önce ilân alamı- yan gazete sahiplerinin şikâyetlerini inceledi Sonra bütün bir hafta kendi- sini şığraştıran bir diğer meseleyi ele &ldı. Bu mesele, Türkiye Gazeteciler Sendikaları Federasyonu ile Ankara ve İstanbul Gazeteciler Sendikaları temsilcilerinin Akeri ziyaretleri rasında cereyan eden konuşmaları ga- Zetelerine yazmalarından cıkıyordu. Akerin haber alma hürriyeti hakk'n- daki fikirleri, basında geniş akisler uyandırmıs, irili ufaklı birçok*fıkra ve makale yazarı bu fikirlere acıkça cephe almıştı. Abdullah 4.ker, bir a- çıklamayla bu cansıkıcı durumu orta- dan kaldırmak arzusundaydı. Bu mak- satla çalışmalara başlad:. Önce gaze- telerde çıkan haber ve yazıları göz- den geçirdi. Sonra kendisini ziyaret eden gazetecilerin hangi gazetelerde çalıştıklarını tesbite koyuldu. Samih Tiryakioğlu ile Sedat Ağralının hangi gazetelerde calıstık!arını bilmiyordu. Bu hususu mem'ırlarına sordu. Fakat maalesef onlar da b!lmiyorlurdı Te- laşla iç basın müdürlüne müracaat e- Ağralının da Cumhuriyet gazctes! mııhublrı olduğu ögrenihp Bakana arzedildi nuşmaya başlaması, gazeteciler me- selesine Hüklimet cevrelerinin verdi- ehemmiyetin büyüklüğünü göste- riyordu. Halük Şaman, Bakanlığının urakabe sahası içine giren gazete- ci sendikaları ve federasyon hakkın- a bilgi sahibiydi. Bu rhnn Belge, "meılekin içinden çıkmış” bir. adam 1f e : Belge ve Erim Başbakanlıkta Ehlyctliler! olarak gazetce'liğin künhüne vâkıftı. Akay sokağılıda gazeteler, gazeteci- ler ve mesleki teşekkülleri mevzuun- da son derece hararetli bir konuşma devam ederken İçişleri Bakanlığının makam otomobili de geldi, Umum Mü- düriük binasının önünde durdu. Ev- velki]erc Dr. Namık Gedik te katılın- mesele daha etraflı ve daha sela- hlyetll blr şekilde giızden gecirilmek fırsatına kavuştu. n ve bir bakan namzedi kafa-knfaya verip du- rumu ve tedbirleri mütalâa ettiler. Burhan Belge, toplantıdan ceple- ri aldığı notlarla biraz daha şişkin- leşmiş olarak ayrıldı ve hamulesini o geceki Radyo Gazetesinde boşalttı. Dinleyiciler bu sâyede İktidnnn gaze- tecilere niçin değil ama, dığını pek iy! öğrendi ler Burhan Bel- ge, yakası açılmamış tâbirleri peşpe- şe sıra!ıyor ve gazetecilerin başlarına yıldırımlar yağdırıyordu ızını kuvvetini, İkti dardan aıdıgı belliydl. Meslek haysiyeti peş adyo Gazewslnm Umml arı ve Türkiye Gazeteciler Sendikaları Federasyon Başkanı Mesut Özdemi- rin mevcut tazyikler yüründen vazi- fesinin icaplarını hakkıyla yerine ge- tirememekten dolayı duyduğu Üzün- tll sebebiyle istifa etmesi mesleki te- şekkülleri harekete getirdi. Perşem- be gilinü toplanan Ankara Gazeteciler istifası hakkında izahat iİstedi. F" rasyonda İkinci Başkan vazifesini gö- ren Sonat, Özdemirin ıdın heyet! damşmsdnn istıifa kararı sdlâ; ve davranışının şahst düşünce!o îuw bir neticesi uğunu açıkladıkta sonra, bu haftanın ortasında Çarşasıb ba günü, Federasyon İdare Heye Sendika temsilcilerinin de ışti Istanbulda bir top.ınu yapacağı j durumun bü eferruatıyia bu *t | lantıda gözden geçirileceğini bıld | e Gazeteciler, haber alma imkânla- desinde mesleki ti Ülerin cesaret ve azimle ortaya cıkmalarını Istl)oı—— lardı. Basın Kanununun ağır e leri karşısında hâdiseleri üstü kapalı cümlelerle yazmak, hatta çok zaman | iç yazmamak zorunda kalmak geıo— | teciler için üzücüydü. | Gazetelerin bu h gel Şiddetlendırllen zından D. nun değı'ldl Kanunu hükümleri . Bk ktıdan» lehinde işlemediği nıhayet farkedil- meye başlanmıştı. Gazetelerdeki “yâ- zacak çok şey var ama, ah şu Basın Kanunu! Elimizi, ayağımızı bağlıyor” şeklindeki hava, İktidarı, hic bir ha- tırılması bir bir izzeti nefis meselesi değil, sonu I neye varacağı pek belli olmıyan teh- | likeli bir maceraydı ülâsa, D. P. lktidan o'kayetci d olduğu basımn desteğine h ce- kiyordu. Fakat bu desteği hang'l yol- 1 la temin edeceğini bir türlü kestire- miyordu. Şiddetin aleyhine işlediğini tecrübeyle öğrenmişti. Aksi yolu tut- enin icınden çıkmak pek güctü. Üstelik Batılı dost- — larımızın da Türk Basınının hâline &- lâka duvmaları yapılacak tercihi da- ha daçetinleştlrlyo'ndu Nitekim, Baş- baka Tes, son seyahatinde A- mer!ka topraklunnu ayak basar ; z New Yor! muhabirinin k Basını ile alâkalı 'bir suali Jle karşılaştı ve Menderesin vap ne New York 'hmes'in okuyucu- larını ne de Türkiyedek! gazetecileri tatmin etti. Adalet Tahliyeler... Hakim Avnl Erkunt, zabıt kâtibine — emle : “— . dedi, ma munıa.n-luı E-. gemen Bostnncı ve Mehmet Öztür- A4RİS, 1* EYTİM 1959 — |