YURTTA OLUP BİTENLER Inönünün başkanlığında top!ammb H. P. Meclisi Kesti attı Adiyeye getirildi ve meşhur “kapı altı'na atıldı. O gtinün sabahı Sul- tanahmet Cezaevinde, Berbat Süley- man ve esrar satıcısı Parlak Sefer, yeni gazeteci mefkufları cezaevinin i z etmi;l ve çok havasız kapı al- tına kapatılan mevkuflar biraz sgon- ra yukarı çıkarıldılar ve Adliye bi- nasının Üçüncü katındaki kori:dorda bir kanapeye yanyana oturdular. Omuzlarında Sten hafif makineli tü- . Bir C. H. P. Kongre- shde patlattığı tabamşca ile şöhrete günün adamı Bumin Yaman- oı'tlu koridorda idi. Kumral, uzun boylu pehlivan yapılı - 90 kilo - 30 yaşlannda bır ada.mdı Çok şıktı. DA- lek, beyaz kravat takmıştı. Ufak te- fek Reşit Ülkerin kendisine yumruk atmasından dâvacı idi. Bir sıraya o- turmuş, yanındaki arkadaşına keyifli keyifli anlatıyordu: “Evdekilere beni erkenden uyandırın, banyoyu da ha- Zır edin dedim, Bir güzel banyo al- dım da rahatladım. Ben şimdi âmmıe #âhidiyim, ama aynı zamanda dâva- cıyım da öyle değil mi? Yumruk vur- du birader. Şiddet gösterisi llAdıse Çanakkaleden dönen iki C. P. milletvekilini getiren Gem: lk vapurunun Perşembe gecesi, vak- tinden 40 dakika evvel Tophane Trıh- tımına yanaşması ile başladı. Gemi- nin 40 dakika evvel gelmesine rağ- men Rıhtımda bir miktar halk ve ga- 7otecıler toplanmıştı. rü Faruk Oktay, Birinci Şube Müdü- rü Yaşar Yiğit ve günün adamı Bu- min Yamanoğlu rıhtımda İdi. 6 ? mlik vapurundan ilk İbrahim Saffet Omay indi. C. H. P. bler her- hangi bir hâdiseye mâni olmak için Omayın etrafını almaya calışıyorlar- dı ki Birinci Şube —Müdür Yiğit, hızla Ankara milletvekiline doğru ilerledi Yiğit.n bir “el hareke- ti” Omayın nı sıyırıp geçti. Bu hareket havayı elektriklendirdi. Kar- şılamaya gelenlerden müteşekkil bir çemberin içine düşen Yaşar Yiğit te- IS.ŞIandı ve v.a.baucısım cekerek “vu- ' diye bağırmaya başladı. Hâ- Omayın soğukkanlılığı sayesin- de bastırıldı. Ekseriyetini C. H. P. İJilerin teşkil ettiği karşılayıcı vatandaşlar, C.H.P. mitletvekillerini omuzlarına aldılar. Bu, halkın Üzerine şimdiye kadar gö- rülmemiş bir cop yağmuru yağma- sına kâfi geldi. Çanakkalede unutu- lan Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununu, İstanbulda görülmemiş bir şitddetle tatbik etme emrini alan polisler, insafsız bir gayret gösterdi- ler. Polisler yakaladıklarını karako- la götürmeye calışıyorlardı. Bu aşırı gayretin neticesi hazı hatalar oldu. Bir gsivil polis, iki resmi tarafından karakola — götürülürken, dilerek kurtarıldı. Fal im dönen annesini karşılamaya gelen ı Memnu Mıntıka! [) emokrasi perisi Türkiyeyi ziyarete gelmişti. Daha SI inci kilometrede şöyle bir lev- ha gördü: “Dikkat, neşir yasağı!” Ve tabli daha öteye geçe- M * Yani adlı bir vatandaş, derdini an- latmak icin bin dereden su getirme- sine rağmen yakapaca karakola Rgö- türüldü, Çıkışta — kalabalığı g'e'ndl*p takipeden Cumhurivet gazetesinin sportmen muhabiri Egemen Bostan- cı arkadan koluna giren polisler ta- ve bu hususta halen hastahanelik ha- le gelen Dünya muhabiri Vural Vahit Sviemezin gazeteciliğini teyidi fayda etmedi! surs llli Karakolda ayna var ir müddet sonra, rıhtım karako- la taşınmıştı. Ka akolun önilnde mu tesbit için karakola koşan gaze- tecilerin bar.kadı yarmasına müsa- ade edildi. Fakat bu “lütuf”, hâdise- nin inkâr götürmez deHUerinl objek- tifleriyle tesbit eden f muhabirle- rinin makinalarındaki filmleri müsa- dere içindi. Bu arada Vatanın ruhen ve bedenen ince muhabiri Hilmi Ya- vuz. günün Yamanoğlunun teşhisine gitti. 90 kiloluk Yamanoğlu parti kongrelerinden ta- nıdığı ve asla sempati duymadığı Hil- Mi Yavuzun kendiliğinden karakola rdüm” diye dâvacı uru Süreyya Ural idi. Tüysiklet Yavuzun polis dövmesi ha- beri en fazla annesini şŞaşırttı. Veci- de Hanım “Hilmi yumruk atmak de- Kil, fiske bile atama.z" dedi. Hilminin babası Emekli kaymakam Yahya Hikmet Bey “Bu haksızlık ama” de- mekle yetindi. Bumin Yamanoğlunun sarık ima»e AKRİS. 29 EYLÜL 1959