29 Eylül 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

29 Eylül 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

< - Fenerbahçe Hak edilen galibiyet B udapeştenin meşhur Nev stadın- da, geçen haftanın ortasında Çar- gamba günü Fenerbahçe - Csepeli ma- çı oynanırken tribünlerde 40 binin ust.ünde bir seyirci kalabalığı vardı. laşmalarından biri yapılıyordu. Maç 10 gün evvel İstanbulda Mit- hatpaşa stadında oynanan ve 1 - 1 he- rabere biten karşılaşmanın revanşıy- dı. Türk takımı, kuvvetli Macar ra- kibini bunaltıcı bir baskıya ragmen. kendi sahasında yenememişti de- rabereyken oyunun 5$ da talih Fenerbahçeye güldü: Macar kelecisi Bako ortalanan topu tutmuş, etrafına bakınmış. sonrada boğ gör- düğü sağhafları Ugi'ye topu elle atı- gi topu, derinlemesine bir atorî ye aktardı. üzereydi. Bu onların oyun sistemiy- di. Fakat Şatori topu ayağına henüz geçirmişti ki Fenerbahce solhafı Avni hemen baş ucunda bitti ve usta- ca bir ayak koyuşla topu Macar fut- bolcusundan aldı Avni topla ilerledi, ürme, u karşııına Üzi çıktı. atlaıu Koczian isimli sağ bekle karşılaştı, onu da çalımlayıp geçti. Onsekiz — çizgisine girmişti. Santrahaf Medniansky hı- şımla UZerine geıdı. Avni onu da gec- kasında ilk defa olarak Fenerbahçe galip duruma geçiyordu. 4 işiden ses seda çıkmıyor, sadece 50 kadar Türk talebesi ve Fe- kerbahçenin yedek oyuncuları ile ida- reciler bu altın golü, çılgın gibi alkış- hyorlardı. Artık Fenerbahçe, 3 - Np durumdaydı. İşin başı ve sonu A vrupa Şampiyon Klüpler turnuva- sında ilk tur maçlarında Fenerbah- çentn karşısına cıkan — Macaristan Şampiyonu Csepeli yıldız futbolculara sahip değildi. Fakat takım oyununun iyi bir örneğini ortaya koymaya muk- tedirdi. İlk maç İstanbulda oynanmış ve herkes Fenerbahceden bir galibi- yet beklerken Sarı-Lâcivertliler, güc elde edilen bir beraberlikle ayrılmışlardı. Ra iyi atlatmıştı ve Budapeste karşılaş- masına çantada keklik gözü ile bakı- yordu. Zira Nep stadında Macar ekip- AKİS. 29 EYLÜL 1959 0 R lerinin mağlubiyet yüzü — görmeleri parmakla gösterilecek kadar nâdir bir hâdıse sayılıyordu. Nitekim Türk Ha- va Yollarının SEC uçağı Yeşilköyden Fenerbahçe Futbolcularını alarak Bu- dapeşteye doğru havalanırken, Türk sporseverlerinin coğunun içlerindo besledikleri Ümit pek sönüktü. Sarı- Lâclvertlı idareciler dahı ıkmci bir be- lamadığı için seyahata katılamayan Fenerbahçe antrenörü Molnar'ın fik- ri şuydu: Fenerbahçe iyi oynarsa ka- zanabilirdi. Ama o sahada, o seyirci önünde İyi oynayabilir miydi? Csepeli Agah Erozan Cömert başkan iyi oynamasına milsaade eder miydi? Suallerin cevabı Peştede verildi ve Sa- rı-Lâcivertli takımın oyuncuları sanki aralarında anlaşmış, en son dakikaya kadar mücadele etmek kararını almış kalenin üst köşesini bulan kurşun gi- bi şutu beraberliği temin edince, bu sahadan galip çıkabileceklerine iman ettiler. İlk devre Macarların tehlikeli hü- cumları altında ve Csepeli'in 2 - 1 ga- Hibiyeti ile bitti. Ama henüz her şey bitrniş değildi. İkirci devre sahaya şahlanmış şekilde çıkan bir Fenerbah- çe mevcuttu. Bu Fenerbahce, ilk on dakika içinde önce iŞere! sonra da Avninin golleri ile 3 - 2 galip duruma geçiverdi. Sarı-LâAcivertliler artık ne- fislerine karşı büyük bir itimst duya; rak Maca lesine akın Üzerine akım tuelâyorlardı Lefter ne kadar iyi r futbolcu olduğunu gösteriyor, Can Avmpnnın her takımında oynamağa muktedir olduğunu tenkidçilere ka- bul etttriyor, Osman geçilmez bir ka- le gibi oynuyor, Avni attığı golün bir tesadüf olmadığını çıkardığı oyunla Adeta anlatıyor, Basri ve Ergun da bu saydıklarımızdan aşağı olmadıkla- tını isDat ediyorlardı. Böylece Fener- bahçe çok kıymetli bir gıllbiyet elde etmekle kalmıyor, a Şampiyon Klüpler turnuvasının ikincl turuna hak kazanıyo: $ - 2 nin değeri * enerbahcenin Nep stadindeaki ga- libiyeti dünya spor çevrelerinde bir “Büyük hâdise” kabul edildi. Macar- istan gibi futboliin beşiği sayılan bir memlekette, o memleketin şampiyo- nunu alaşağı etmek, her babayiğitin i$i değlldi. 3- ymet olarak bir yarıın sa Lig sampiyonu çıkan Nice takım olluğu öğren Fenerba hce !utbolcularma en iyi Ücretleri ödeyen ve bol bol prim vaad- eden bir klüp olarak tanınıyordu. Baş- kanları Erozan para vaad etmeyi va fırsat bulunca dağıtmayı seven bir kimseydi. İdare Heyetine danışsın da- nışmasın, bol keseden ihsan!arda bu- lumuyordu.. Mactan önce futbalculara “Kazanırsanız üçer bin lira prim ala- ksınız” demişti. Şu dakikada Fener- bahce Klübünün kasnsında 18 futbol- cek ve “Aya roket attık” dedirtecek kadar sevindirmişlerdi. su halde 3 bin- lik primleri cebe mutlaka indirecek- lerdi. Hem sevincte Erozan yalnız de- Kildi. Bütün futbol meraklııan ade- ta bayram ediyorlardı. be Türki- yenin dört bir köseslndeıı savısız teb- rik telgrafı geliyordu. Bir telgrafta ezoli rakip Galat: asaraydan ge! â. 3-2 onların ayaklarındaki kudret ve kuv- veti hiliyordu. Bu iki oyuncunun klüp- leri ile olan mukaveleleri ise, önü- müzdeki Temmuzda bitiyordu. Yeni mukavele Ücretinin. Macar macçından sonra en azından 10 bin lira fırlamış olduğunu kabul etmek zaruriydi. Yeni Rakip: Nice arşelonadan gelen bir telgraf Av- rupa Şampiyon Klüpler Turnuva-

Bu sayıdan diğer sayfalar: