29 Eylül 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

29 Eylül 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ rdeki gen!; yatırm im- memleketle kaarn ecnebi maSsSında rol oynaya.n daha temelli sebeplerdir. Her ne kadar dışarıya ihracat yapan sanayilerin kurulması- nın paâzarın darlığını ortadan kaldı- rabileceğini düşünmek — mümxünse de, bu takdirde ecnebi sernsaye, sa- Dayiin kuruluş yerinin secilmesi ba- kımından en avantajlı olan gelişmiş memnleketieri tercih etmektedir. Lısa- ser gelişmiş memleketler de ecnebi sermayeyi cezbe çalışmakta lırlar. Amerikan hususi sermayesine en ca- zip görünen yer İngiltere, Almanya ve Fransadır! Alman hususl sernia- yesi de lcransa ve Iuııya den cazip cçok devlet yardım anna. ırlar. “Husust sermayeyi teş- vik edin" nasihatı, devlet yardımları- nın arttırılması Zzaruretini unuttura- maz. EBcnebi husust sermaye, hangi sa- halara gideceği sarih bir şekilde tâ- yin e..ulmek şartıyla elbette ki teşvik 8 yedari! bir Ofise lüzum kalmadan yapamama- a içln ortada hiçbir ciddi sebep mev- cut Maliye Bütçe hazırlıkları İ çinde bulunduğumuz ayın sonla- rına doğru, bakanlıklarda yent yılın bütçe hazırlıklarına hız verildi. Bu, her yıl tekrarlanan mutad ha- zırlıktır. Bakanlıklar talep ettikleri tahsisat miktarlarını hazırlarlar ve Maliye Bakanlığına gönderirler, Kı- sıntıya Uğrayacağı iyi bilindiği için tahsisat —taleplerinin dalma biraz yüksek tutulması âdettir. Maliye Ba- kanlığı, gerekirse —Başbakanın hüf- kqmllğ ne başvurarak tahsisat talep- ni imkânlarına uydurmaya çalı- Mal-jye Bnkanlığmm 19860 yılı büt- r lira civarında olma- âştırdığı söylenmektedir. Bu, bir evvelki yıla nazaran 1 milyar Hraya vakm bir artısa tekablil et- mek Normal bütçe gelirlerinin nı miktarda bir artış göstermesi mphelidir Mamefih, mesele ihtiyaç- ar bakımından ele let eliyle âcilen karşılanması gereken ihtiyaçların yanında, 7 milyar lira küçük bir rakamdır. Bu durumda is- tikrar politikasının icabı olarak bilt- - Çe masrafları pek fazla arttırılamı- yacağına göre, masrafların en verim- masrafları ve bazı teşekküllerin - Cari ıcıklı.nm karşılamak üzere büt- c çeden yapılan — yardımlar sıkı bir qleıkten ıeçınlm idir. 11 4 i E D EÖ İy e —7 Edip'er Ruşen Eşrefin ardından... lr inden fazla insanın bir araya gel- dığı taş kaplı İimeydanuasi donn SEYSLUĞİ sSüdece Zaman Zursan nok- talayan hiçkırik sesleri auyuluyordu. Büutun başlar öne doğru eğik, bütün gözler nemli idı. Şişli Camiinin ima- mının sesizlikte yuüliselen aesi kulak- ları doldurduktan sonra n kala- balık dalgaiandı ve bir anda bayra- ğa sarık olan tabut musulla taşın- dan omuzlar Üzerine alındı. Hadı eçen haitan:ın ortasında Çarşamba günü Istanbul da Şışli camiinde öğlen namazından — gsonra cereyan ediyordu. Omuzlarda götü- Tülen tabut Ruşen Eşref Unaydına Bitti. Gazeteci, edebiyatçı, politika- cı, diplomat Ruşen Eşref naydın bir gün önce bır kalb krizi sonunda Büzlerini hayata yummuştu. Musa!la taşından omuzlara alınan tabut biraz sonra bir top arabasına kondu. Top ârabasının dört yanı İş- tanbul Merkez Kumandanlığının bu acı toren için vazifelendirildiği bır bölük askerle sarılmıştı. Bir askeri bando matem marşını calıyordu. Şığ- &i kalabalık bir cemaat tabutu takip etti. Osmanbeyde Ruşen Eşref, top arabasından alınıp husust bir arabaya ondu ve Nişantaşı, Maçka, Beşiktaş saml yolundan Rumelıhısara Bgidildi. sax Ruşen Eşreften geride kalan tek izdi. dumelihisardaki mezarın başında Ppok çok insan saygı İle dakikalım—a durdu Ruğen Eşrefin daşlarından bembeyaz sac)arı o gün her zamgnkinden daha ağarmışa benzeyen Hamdullah Şuphı Tanrıöver bir konuşma yaptı. Ellidört yıllık bir arkadaslığın hâtıralarını sayıp dök- tü. İstanbulun biltün edipleri, bütün meşhur gazetecileri, bütün — siyaset adamları oradaydı. Ruşen Eşrefi si- nesine alan toprak çelenklerle, buket— lerle örtülmüştü. Bayar ile İnönün! çelenkleri yan yana duruyordu. Ceride kalan N utuklar, hâtıralar, anekdatlar. göz yaşları, iç burkulımmaları ve tepede- ki camları hafif hafif dalgalandıran bir rüzgör. Biltün bunlar da br saat- ten fazla sürmedi. Rumeli hisarında, Boğazın sularına karşı duran toprak yığını akşam Üzerine doğru bütün yalnızlığı ile ortadaydı. Sağaa sola da- gılmış ciçek vığmlan kabarık taze toprak ve sessiz. Cuma günü bu l)n gazetelerde bu ıhazın cenaze töreni ile alâkalı resim- ler, haberler ve sütun sahipleri zılan cıktı. n Eşref de bülttün faniler glhi gelm.ı ve gecmişti. Geride bıraktığı in YB- - p SA . y bir avuc toprak ve loş bir kütüpha- neninr tozlu bir kaç rafını süsliyen bir düzüneye yakın kitaptan ibaretti. 456 parsel numarasını taşıyan toprak ki de bir müddet sonra diğerleri- nin arasında kaybolup gidecekti. A- ma tozlu kütüphane raflarına sıra:a- nan o bir düzüne civarındaki kıtap: ların öyle kolay kolay kaybolup g.t- mesine pek imkân yoktu. Artık onlar tıpkı Ruşen Eşref adı gibi edebiyat tarihinin malı olmuşlardı. Kıxaf bir hikâye ıx dı edebiyat tarihlerine geçen Ru- * Eşref soyadını bizzat Atatürk- Eşrefe gündür Ruşen Eşref iftiharla bu a0- yadını taşımıştı. hatip, iyi bir diplomat, iyi bir politi- kacı, sıranın Üstünde bir edebiyatçıy- dı. Ruşen Eşref, bir sürü kitap yaz- mıştır. Hemien her mevzuda söz ede- bilecek kadar malümat sahibiydi. İlk gençlik günlerinden beri bu memle- ketn kaymak tabakası arasında ya- şamış. daima saygı, daima itıbar gör- müştür. Atatürkün en yakı.nlanndan ki r atürkü tanımıyanlara tanıtmak ncln bulunma.z eserlerdir. Ruşen Eşref edebly&tımızda Fec- riati deı.en edebi öle mensuptur. “Damla Damla” adlı kitabı mensur silr yazmak için kaleme alınmış orta- dan yukarı çıkmayan bir kitaptır ve uslüp özentisi bakı da biraz hı.ıup Kadar.yi atnadırır. UNayutlli üsdd retini röportajları ile yapmıştır. “İkl Saltanat arasındaki” adlı büyük röbertajı, bilhassa Sultan Reşadın ö- lümü ile ilgili bahislerde gerçekten başarılıdır. “Beyaz Geceler” adlı ter- . “Diyorlar ki” adlı seri vö- portajında Ruşen Eşref devrinin ede- bu eseri devrinin edebiyatçılarını en iyi anlatan kitaptır. “Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ile bir mülâkat” adlı röpor- tajı ise Ruşen Eşrefi Atatürkün adı- mın arldından ölmezleştirmiştir. Cum— huriyetten sonra Ruşen Eşref hemen sadece Atatürk ve inkılâpları ıle ilgıli mevzular Üzerinde kalem oynatmış ve o devrin gerçekten nadir olan kalem- leri arasında sivrilm Daha son- Ta aldığı siyas! vazıfeler arasmdı da, her fırsat bulduğu yerde Atatlirkün candan bir hayranı olarak onun bü- yükl rennüim etmiştir. # G4 " MAKİS, 29 EYLÜL 1959 üt e 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: