SİNEMA nunda bilhassa şahısların birbiriyle oları münasebetleri üzerinde daha cçok durulmak suretiyle hem tiyatroluk- tan uzaklaşıyor, hem de piyesin ba- zan uyandırdığı intibam aksine sa- dece diyaloglardan — meydana gelen bir “yaylım ateşi” olmaktan kurtulu- yar. Arkasında sadece Gogo)'un “Man- w sunu'an yaptığı o t : poke Overcoat -Ismarlama man'o" ailı bir ndaptasyon bulunan, fakat John Huston'un “Moulin-Ro- üge” ve "Moby Dick —Demz ejderi” değerlerine, kasdelerine karşı bu cevreman iki arısına dokunuyor. Rahat- sızlığından, hırçınlığından en çok mü- teessir olan yine kendisiyle karısı, Jack Ciayton'un John Braine'in ta- ahramanı Joe Lam, ton ise kendisini böyle bir sıkıntıya atmak şöyle dursun, bu çevrenin bu- dalalıklarından faydalanarak kendisi- r ah görüyor. Joe Lampton bir çeşit çağdaş “Julien So- rel”. Ciayton'un filmi bir yandan Stendhal'in bu muhteris kahramanı- nı, bir yandan örge Stevens'in “A Place in the Sun -İnsanlık suçu”nda- ki gibi, iki ayrı tabak adan kadın a- ram, de, Stevens'in kahramanı da talihli ve kararlı. Hayatının son- vey,- sosyetenin yukarı tarafında kap- istediği köşeye erişiyor. Clayton'un filmi, bir İngiliz en- düstri sehrindeki hayatın gercek yü- ir cıklıkla vermesi delikanlının doğduğu fakir semti büyük bir gercekcilikle değer bir hususiyet göstermektedir. Prımkenııtnln'dın Dracula'ya - 59 mevsimindeki diğer İn- n büyük bir kısmı, evvelki yılları düşük kalıte.ıinde ol- masına ve kor! mesine aynı h rağmen. bu yıl kaliteli filmlerin sayı- &61 geçen yıllara nispetledaha çoktur. 1957 de Terence Fisher'in '““The Curse '4KİS| &9 EYLÜL 13958 of Frarkensteln -F. n lâneti”yle açı- lan çığır, bu Mmevsim yine onun elin- den çıkan “Dracula” '“The kevenge of Frankenstein -F. m intikamı” ve Sherlock Holmes'in bir kere daha çev- rilen korkunç macerası “The Hound of the Baskervilies —Bahnervmer in köpegi” ile, yahut Henry “Blood the Vamnpire © LJT'.:[_)XYAX] ka- mnı” veya Robert Day'in Borıs Kar- lof'a oynattığı “Grip of the Strang- er -Doğan adamın pençesi” ile devam Jackson gibr eıkıler veya Thomas, Anderson, Thempson Baker gibi yeniler oldukca dikkate değer eserler vermektedirler. hony —Asguith'in bu mevsi çevirdiği bir shaw adaptasyonu olan “The Dortor's Dilemma -Doktoru. açmazı”", doktorlar çevresini mcve— den bu piyesi perdeye alâka çekici bir şekilde aktarıyor. Carol Reed'in A- merikalı yazdr ve tör Carl Foreman ile birlikte hazırladığı “The Key -Anahtar”, bir liman çevresinde çeıml txpî.en insanların korku karşı- aki davranışlarını dikkate değer bi.r şekilde veriyor. Paul Rotha'nın u:ak butçeu uzun rılm denemesi “Cat Mouse -Kedi ile fare”, baslt bir pollı hlkâyesi a.rdın Londra'nın ke- mahallelerinin güzel bir tasvirl— m. ordudım kaçan bir Amerikan as- “bes Ve Albay'da Danlüy İüye Yraji - komlk vel kerin'n İsyankâr tutumunu başarıyla aulatıyor. Ronaid Neam, Joöyce Ca- nmığş romanından adapte orse's Mouth -Gerçeğin ağzı'nda, eşzantrik, muhteris bir res- samın acı tatlı hâdiselerle dolu hikâ- “A Çuestion of Adültery -Bir zina vak'ası”'nda sun'i ilkah meselesini ol- dukça zevksiz bir şckllde ele aldık- tan sonra “The Man 9 -Üzt nın en Üst katında tek başına yaşıyan bi insanın apartmfmm diğer kirau- lariyle olan münasebetlerini darın birbirine karşı besledıkı kı.yıt- sızlık, düşmanlık veya merhalnet, a hislerini alâka verici bır kilde inceliyor, “Danger Within -İçer- deki tehlike”'de de 1943 yılında kuzey İtalyadaki bir esir kampında bir ka- çış plânı etrafında dönen heyecanlı bir hikâyeyi anlatıyor. Lee-Thorspson se, her zaman olduğu gibi, birbirinden apayrı mevzulara el atarak “İIce Cold in —Alex -İskenderiyede buz B0 ğ'ı ’nda