18 Ağustos 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

yahat, veni politika görüstünün zafe- ri için kâfidir. Kabul etmek lâzım- dir ki, son bir litika &öri bir Osmsm Bölül 1 "—d vıl ıcimle yeni po- n Gü sundadır. daha öbü manadan gelir. Sonra Tevfik İleri, yıllardır ayvni Jâfları tekrarlamakla — beraber. her seferinde veni bir sövleviş tarzı bul- makta Bölükbaşıdan daha bilyük hır T göstermektedir. İste, * mevzuunda Tevfik sr)n konumnalmından örnekler: igara pahalı mı, evet pahalı. Ama C. P. devrinde ülç kişi bir a- raya xeleı'ek bir paket siğgara satın alırdı. Şimdi vatandaslar bir araya gelerek şirket kuruyorlar” Daha alâka cekici bir misal, İleri, Akcçakocada balkondan refahı anla- tivor: “İki köylü vatandas hana geldi, dertliydiler. İlle kadınların vergilen- dirihmesini istivorlardı. Sebehini de anlattılar. Köylü kadınlar yılda bin, 5 bin lira kazanıyorlardı. Bu yiülz- den kocaya varmaya lüzum duvymu- yorlar, köyün delikanlıları evlenecek kadın bulamıyorlardı. Dertli iki köy- Dit vatandas düştilnmüşler, Jar, zengin kövlü k varmaya zorlamak için vergilendir- mekten başka çare bulamamışlardı” İşte memlekette böyle bir refah var- dı! Bıı nükteler. büyük şehirlerin eğ- lencelerinden mahrum vatandasların tabil ki çok hoşuna gidiyor, İleri en aranan politikacı haline geliyor- du. Brizilte Bardot'nun veya Soph'a Loren'in taklitleri cıkması gibi, Tev- fik İlerinin de tilmizlerinin yetişmesi bunun delilivdi. Meselâ Adapazarı ci- varında İlı—nn in “burnundan düşmlüş" genc bir D. P. li hatip bu sayede bil- yük bir söhrete erişmişti. lerinin sık sık “dikensiz gül bah- çesi” veya “bizim birimiz — onların yirmisine bedeldir” gibi fiıkra muhar- rirlerini gocunduran sesler çıkardığı olmaktadır. Fakat bunlar dahi onun popülaritesini arttırmaya yaramakta- dır. D. P. İlerinin sşahsında, görülme- r gün sesi Hay- sgek basşları bu yüzden İlı-nvı —ıık sık dolasmaya tesvik etmekte ve o da hu vazifevi zevkle vapmaktadır. “Halk Partili arkadaşlarımız vatan kak- Jarında su su yerine hürriyet hlhıivet sesleri geliyor diyorlar. Ama biz ne- reye gittirysek vatandas, kövüne su, kövüne cami, kövüne mektep iatedi, köyülne yol istedi” türküsüntüt çağıra- rak İleri köy köy. kasaba kasaba do- laşmakta. vaadlerde hulunmaktadıt. İlerinin vaadlerini revle ödetmek icin aşırı gayret sarfettiği — söylen- mekte, hi mevzuda cesit ceşit hikâ- yeler anlatılmaktadır. MesrelAâ hu göyv- lentilerden en yenilerinden birini Fet- AMKİS, 18 AĞUSTUS 1959 « Köylü » Gözüyle D. P. ı P. tarışfından pıkartılan ve “Tüsk Köylü ve Hşetainis serefli hiz ıııılıııı can ve beas Raymmas, gözünü — budaktan, sezünt dudaklası sirgemez, hisseli Kıssalı, taftarı alaydı, Kapları Kabışhbı, dini lmtün, özü sözü bir, sapıma kadar —h.ını halk mizah gazelesi” sıtullarıyia takdim olunan haftalık “Köylü” gazelesinin sön sayısında, 9. V. İçindeki isda- obatan son ıh-rı-ı e ulüaka ce oldu ı.ı teviiz olhur İuşalah” k Uun ıİrıııııkr.ıll.Alı- na -yani Vatan ( epbesi kürüc ul.ırııı.ı- ŞU ıuııılı-lı'rlı- çatınaktı.dır Memisdem Sana banu Taâf berakmanan, her taşın allından ııkaıı ve Demokrat Partiyi baxsamak lu.—_n yıqııp el sadık, fedakâr ve emektar Demokratçıların önlerine geçip, tepe lerine çorupluruu örenlere peaydeos berünu cala'tudı gibi, Pe ıııok'rıı.l Partormu biwük hak ve hürraye t saraştndea bir demla alın terleri ve en küçük bit cemekleri olmadığı kal- de decletin en yülesek ııı( rdivenlerinim tepesine secrayeamn Teamuetne Cceam- Duz luımıı ı(ıı artık mter! Parolası verilmetre başlanmıştır. Ha . Memişdayı'niın muhatabı Kadı Egnini' vi gek sevindirimiş ola- cak ki, I)ıı sözleri İşltir işitmez “Aman deme!"yi bastırmaktadır. Kadı Enini “On yıldan beri uırıılııı.ulııı. usanmadan, duürüp dinlenmeden is- tediğlmiz. bektediğirmiz hık Iı ikikat güneşi en mihayet doğuyor desene” diye —nıh-rıııl bağlama Memisdayı “Nevin do» I.Iııı eciklere söyleme, lânı cimi vyok, Mirli .ıl.ıııu—ller belirdi, baksana” © 'ımlf-shlı— “hak hakikat güneşinin ni- hayet do.ğmtasımn” sevincini paylaşmaktadı soylu gıııı-tıı—iııııı bu çok alüka çekici —ıınlwt yazısı şu İnihaverey- le devam etmeltis Kadı Enimi lnı senelik cok aei tecrübelerden ibret dersi alan Demokratçiı Hükünet bu kör doöğüşüne kökündewy sön vermek için iki kaldan hareketi _ı)ı(ım'ş bulunuyor, Mem'şeder yi İki koldun dediğin de ne demek oluyur. Kadı Emmi Şu demek olüyor ki, en emniyetli. dirayetli ve emektar Demokratların üstünden rıl!ımıırıık tepesine sıiçrayarak swyun başını tutan, iktidarın dört bir köğe beşina postu kuran on ikiyi çeyrek eçe dönmeleri, gizlâ din tutan ve dediği dedik olan, bildiklerinden (x- ıııııımıı içten pazarlıklılar birer birer ayıklanıp in bıı.ynııimı uzaklaştırı- örken bir. koldan da kendi kendimizde temizliğe girişeceğimiz amilaşı- ıııo k Memişdan hacam Kadı Emmâ — Nereden anlıyacağım, müjdenin kucağından pınarın gözünden, Ğ Memişdayı — Hangi pınarın gözünde Kadı Emmi Hangı pınarın gözü alurrık Yavuz Menderes'in mü- Nereden öğremdin bu çok hamrlı ve sevinçli haberi Ne buyuruyor Yavuz Menderi Ne buyuracak, her şeyden ('IIPİ kendi kendimizi tertemiz bir. sıradas geçirip içimizden çeki düzene girelim, sonra da sıra Memurlara ümirlere gelsin Vuyurdular. İğneyi kendine barır çuraldıza başkasına desene, - Ha şumu biler ise, tııınıek-nıı büyük temizlik başlıyor demek- tür. Allııh ı/ııııiıııı(wı olsun arslanı Kadiı Emmi — Her şeyden H'!*('ı Demakrat içine düşen ve en teh- dikeli Dir hastalık olan 8&enlik benlik, hizipçilik denilen pasrti içinde ki- dik urtadan ve kökünden kalkmalıdır. Memişdeyi — İllet belli olduktan sonra ilâcına, devasına Allah kerimdir. Kııılı Emmi Bu işin şakamı makası, lıımı cimi yoktur Memişdean —- Yani lâfiın kisası ve Türkçesi ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan ıııhııı vi K Emmi — Ya ex hakkına hukukuna razı olup P. Ocak, ve il Aııllmıııılu 'ışr genesğinin candan sevgi ve mıımıy!p tek bir. vücut halinde sımsıkı kaplaınmalı, yahut D. P, .wı/!nınııl(ın başlarını alıp gitmelidir. sdayı — İki rahmetten birini vesselâm. I'.u—l iki rahmetten biri!.. hi Celikbaş, Meclisin son celsesinde anlatmıştır. Çelikbas. Muğlanın Fet- hiye kazasındaki Güllükbası köylline Zgitimiş, köylülerle konusmuştu. Köy- Hller Çelikbaşa İleriden dert yanmış- lardı. Anlattıklarına göre İleri köye gelmis, 'Beni Başvekil bey gönder- di, ne arzunuz, ne dileğiniz, ne ihti- yacınız varsa, bunları imkân nisbe- tinde yerine getirmeye çalışalım, ne istiyorsunuz ?” diye sormuş Köylüler “Bir Devlet büyüğü gelmi: bizden