18 Ağustos 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

18 Ağustos 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sırda da Finciümen 5... “AKİS,18 AĞUSTOS 1959 - M ı T ye ” Hastahaneler Takke düsüverince.., dana mülletvekili Dr. Suph: Pj kamın münhal doktor kadrofarı, ilâğ derdi ve hasta yatağı sayısı hak- kumlakı sözlerinin Sağlık Bakanlığı Müsteşarının bol rakamlı cevabıyla topa tutulmaktan ve Devlet Radyo- sımun “soğuk harb” yayınlarına mal- zeme vermekten başka bir faydası daha oldu: Selâhiyetli bir ağız, has- ta yatakları bahsinde herkesçe bilin- n bâzı hakikatları orta- Radyonun bol istatistikli “soğuk rb" harb okuyan sarılıp bu mevzudaki hakikatları, geçen haf- ta Yeni Günde cıkan bir makalesiyle halk efkârına düyürdü 1057 aecimleri arifesinde Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığından istifa e- den Dr Nal Karabuda, memleketi- peribe güsterilmesi yolundaki — gay- retlerim arkasındaki acı hakikatları bmun çıplaklığı ile gözönüne çıkarı- I)ı. Nail Karabıudanın gönlü, Rad- yonun -süphesiz $ağlık Bakanlığın- dan verilen bilgiye dayanarak- Tür- iyede hasta yatağı sayısının artık ft yacın gerektirdiği seviyeye yük- Sekliğini 1ddia etmesi karşısında sus- maya razı olmamıştı. Bu “radyo - montnj”nı gizliyemiyeceği — hakikat- İgri, “akıl ve mantik ölçülerine say- Pti gösteren" bir kimse olarak açık- İamtayı bir vazife saymıştı. Radyo Giazetesinin Üzerine basa basa okuduğu ve 1959 Bütce tasarı- raportorlenn.n . İktadarının bır zaferi' tekrar' adıkları “sişirme rakamlar”- ı 1949 Te 19540 arasında olııngu Bibi- bir kiyaslama yapıyor- lar ve 9 yıl icinde D. ktidarının mevcut hasta yatağı aayısını 10 bin arttırmağa müuvaffak oldu©funu iddıa etiyorlarjı. Halbuki bu artış, tama- mivle “hesabi” ve kâğıt üzerindeydi. Rakam “şişirme” idi ve zahiri artış, 1955 vılında 50 kadar vilâvetteki hu- susf muhasebe hütçeleriyle — finanse edılnn momlekot hastahanelerinin bir kanunla Devlet Hastahanesi haline getirilerek umumi bütceden idare e- ınıdan idareleri Devlet Bmceshıe ıntîkal etmekle yekün ka- barıyor ve bu, hasta yatağı sayısın- da bir artışmıs gibi halk efkârına sıl- nuluyordu! Doğum cvlerindeki valak sayısı- Nin da “inücizevi” bir şekilde artma- sı da ayni şŞekilde işleyen bir “sis- tem"in neticesiydi. Dr. Karabudanın açıklaması, meseleyi en ufak bir te- reddüde aydınlatıyo Sağlık Bar.ımlıîımn b.ıd.xd.ğ.ne gcre, 1948 yılında ?10 olan doğum yatağı sayısı 195 2250'ye yük- selmişli! Dı Kanbııda bu ba— dön- dürücü yükselişin sırrını şöy1& izah edıyoııiu Mualiye Bakanlığından da- ha fazla tahsisat koparmak için bir çare arıyan Sağlık Bakanlığı, doğtum evlerinde çocuklar için yatak hesaha katılmayıp yalnız anne yataklarına göre Biltçeye tahsisat — konulması karşısında nihayet bir “tedbir” bul- muş ve doğan çocuklara da bâzı mn:as- raflar yapıldığı micip sehebini öne sürerek her anne yatağına Karşılık mahı.l vermiyecek — şekilde bir cocuk yatağı hesabıyla — ayrıca tahsisat istemiştir. Böylece doğum evi yatakları, yeniden hiçhir tesise Jüzüum kalmadan ve bır hamlede tam bir misli artivermiştir Nitekim Bütçe ınpoıund da be- Lrtildiği gibi, 1948'de mevcudu 16 ve yatak sayısı 710 olan bu miles- seselere, 1958 yılına kadar sadece 3 yeni ilâve yapıldığı halde yatak sa- yasının 2250'ye çikivermesinin bun- dan başka akla yakın dzahi yoktur. Son 9 yılda yeniden tesis edlilen ha- ikf anne yatağı sayısına gelince, bu ancak 415 civarındadır. Hukikt ihtiyâaç k urulan yeni tesisler ve arttırılan çek yatak sayısına göre değili, “îstatıst!k ilminin imkân Binde erişilen “şişirme ıakan dahi memlekotin ihuyacına yakla mak kabil değild Dr. ar; danm açıklamasına göre, Birleşmiş Milletler Diünya Sağ- lık Teşkilâtı tarafından memleketi- ridgman'ın ik- larımızı da dikkate alarak yaptığı hesaplara nazaran Türkiyenin, ve- Tem ve akıl hasıahanelen dogum ev- leri gıibi spesiyalize hastahaneler da- Kıl olmak Üzere, bütün tedavi mües- seselerinin yatak sayısı her bıin nil- fusa 3,78 yatak hesabıyla 95 bin, yal- nız umUmMi hasta r müesseseleri- mun de bin nüfusa 125 yatak ölçüsüy- le ve yekün olarak 586 hin yatakla asgari ıntiyacın Şöyle böyle karşıla- nacafı anlaşılmıştır. Bu nispetler ik- tisaden gelişmiş memleketler için ka- bul edilen normların e aşağfısın- dadır. ve biültün hesaplar Türkiyenin nüfusu 25 milyon kabul edilerek ya- pılmıştır. İhtiyacın karşılanabilmesi için ge- rekli 935 bin vatağa mukabil, huzlin yurtta Sağlık Bakanlığı ile birlikte başka — teşekkiülllere ait dahil, bütün tedavi nıllesseselerinin yatak sayısı ancak 42 bin kadardır. Bunlardan Sağlık Bakanlığına ait o- lanların sayısı ise sadece 30 bindir. 95 bin ihtiyaca karşılık, sadece 42 bin mevcut! Kolayca anlaşılıyor ki en nilitevazi ölçülere göre yapılan hesap- ların verdiği ve ihtiyacı göyle höyle karşılayacak bir seviyeye ulaşmak için bile daha yıllarca beklemek lâ- zımdır. Hem 95 bin rakamı, 25 mil- yon nüfusa göre hesaplanmış bir İh- tiyartır. Halbuki nüfus bu arada art: nustir. ve hala h!z!a z Kalkınma edekiyatına — istenildiği kadar Nız veriliin, Sağlık Bukanufı- niın 1959 yılı icinde arttırmayı tüser- ladığı yataklar, bütce teklitine göre, verem hastahaneleri iân 500 ve t- munlf hastahanele: icin de 50W0) olmak Üzere topyekün — 1000'den — ibarettir Artan nüfusun veni ihtiyacları hic hesaba katılmasa bi'e, memleketin bugünkü asgari hasta vatağı ihtiya- cını karşılamak icin. Sağlık Bakan- liği ayni tempovla hareket — erlerse, dnha '53 yılın secmesi icap edecektir. hasta vatakları tesisinde di- ğer îoş(kkmhım Sağlık Pakanlıfına yardımcı alacaklarım KZene de en az 40 günküi ihtiyacın seviyesine ulaşila- caktır. Ama Türkiyenin, nilfsisu cok hıizli artan Dir Mmemleket olduğu unu- tulmamalıdır. Ru takdirde, buzünkü “karınca adımları” ile lüzümluü ya- tak seviyesine ulaşmak hayvalinin ta- hakkıukunu yüz sene öteye atınak ge- rekecekttr Memlekette zaflık dâvasının hal- li için senede en az 7 - 8 bin yeni has- ta yatağının hizmete konması şarttır. Ama yılda 1000 yataklık bir prog- ramla ortaya cıkan Sağlık Bakanlığı, “hasta yatağı sayısının artık ihti yı— cın gerektirdiği seviyeye yükseldi. ni" kemali cid: livıtlo —mylivebılmek- tedir. İlâç derdi Tlasta yatağı sayısı sağlık mesele- " ginin sadece bir cephesidir. Bun- dan baska mımlıal doöktor kadroları meselesi vardır. ilâç meselesi vardır. Bilhassa ilâç!ların pahalılığı ve ara- nan ilâcın hulunamamazsı vatandaşı ıstiırap içinde bıtakmaktadır. Resmi ağızların ilAâç nıkmtısı yoktur” şeklindeki sözleri inandırıcı olmamaktadır Ziru n ( bi ıd—re hafta Perşembe gÜ- nit Ismnbu)ıia Yedikülede bizikletten düşerok yaralanan Aysel Ö riın bulunmasına — bağflıdır. Ayseli kakdırıldığı Bakırköy İşci Sı;zmtnln- rı Hastahanesinde hu ilâclarıtan vok- tur. Eczahanelerde de bulunmavan bu ilâçlara ihtivatı olan Aysel icin Amerikan Hastahanes'nden nlınahi- len 5 şişe Terramycine ile Nejat Be- zacıbaşina nümnne olarak gönderilen Kantex isimli antibiyotik — gilelitkle temin edilmiştir. Hâdise, hayati ehemnmiyeti haiz İ- lâçların dahi huhinmadığını en acık sek:lıln ortaya kovmaktadır ve unut- ak lâzımdır. ki binlerce hasta Ayıwl Özçelikhpencenin gördilğü var— dimdan da mahrum olarak ilâcsızlık derdi jile pençeleşmektedir. En acısı, bu yürekler parrala mân sız bir edi

Bu sayıdan diğer sayfalar: