18 Ağustos 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

18 Ağustos 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ç RU D Ce CSU 6 Demokrasiye « Pı ve ( ı,l.m.l lıulıırdınla 25 Eylülde Seria nehri du- O uksam Selün Köoytlüde ve civarin- dü aht H 26 Kevfül sabalı an İtibesen Sania — dağrul yeni bir cekilme hüre kılıııv İkişhadi K. Nüriyedeki butuu ordular Mmeydan müharebesini kayhettikten sonru Or- dular Başkumandan! gimın Sann muhafaza ederek dü müani bİr cephede durduüurmağa çalışmak İstediği sanılı- yordu. Biz. lataet, böyle talhımin ederek Şam civarına yürüyorduk. Gerçekte Ordular Grüpünüun tasay vurları ve kararları, vüaktinde hiç otmazsa kolordu'ar tarafın- dan bile hilinimiyordu. Kaıtabar kararsız, yahut sıik de- klişen kararlarla bir titrlü toplanamaz bir vaziyete ditş- müş bulunuyordu. Biz Üçüneü Kolordu, Serla nehri ha- tasında bulünan k.taların sonuncuüsü olarak Nerla doğu- suna geçmiş İdik. Bu zamanda Dördüncü Ordu. yani sam güneyinde Hicuza doğru yayılmış olan kıtaat, pek yavaş bir tempoyla kuüzeye doğru yola çıkmışlardı. Bu esnada Şanım küzeyinde Rayak ve Beyrut bölgesinin düşmun eiine düşmemesi için Ordular ll.ı—kıım.ıııd.ınlığı çırpınıp durmaktaydı. Kararsızlık ve dağınıklık uzak bölgelerde müharebeye İştirak etmemiş kıiymelli kıtaların, uzun rleatların — yipratici yorgünlükları ve muhrümiyetleri yüzünden büyük zayluata uğrayıp erimelerine sebep ol- diuşlür. Nerin doğüsünda bulünün mühtelif — ordulara Menmsup kıtalar nihayetinde Üçüncü Kolordu şuma kadar 4 gün Müharebeler u rerek — yürllmüsştür. ? günde İrbit'e sonra Müzeyrep'ten geçerek Klsve've uırıl.k. Yolda içinden geçtiğimiz lııısıı—l_ı le karanlığa küul- dağımız köyler bizi ateşle kurş r ve ateşle tükip edi- yorlardı. Bu şekilde yürüyüşe devam etmek imkâanı yok- tü Zehirlenimiş olan ve içinde düşman — tertipçileri suklayan köylerden gelen darbeleri hazmederek gitmenin faydası, hatfâ inıkânı olmad ğını gördük. Tuarruza uğra- d gimiız yerlerde dtirup İlk önce onlarla hesaplaşmayı kararlaştırd k. Bu süretle bir iki taarruz eden köy ter- tipçilerinden sonra hareket tarzımız bütün xıılılıı öğre- nlidi, artık uğradığımız taarruzlar ehemmiyetsiz ve uz nispet içinde kalarak Nam civarına varınımız ııılııııkıın oldu. Yoldüu — bir terkedilmiş 'ıv < SURthDE tertip alınması devam ederken süratle "amın terkedi- bezek onün Kkazeyine geçilmesi erurediln.i “Alabocukip etnirlerle ve depişen te, lııılerle bir. kat daha yoörgün düymüş olan askerlmizi S0 Eylül gecesi ınNI.ııı geçirip kuüzeylne ııkı rınak haüre Iıllını— bayladık. ll nı birbirinden karısık olan anı halinde Sarmı üdeta İşgal etmiş olmasıdır. BİR SUVAKRİ HÜCUMU « l | çüneü Kolordu bir defa daha arkası kesilmiş, hem bu seter diğmanlık galeyanı içinde İlk taskın te- eavüzler sarhoşluğu içinde bulunan bir halk tarafından yo'umuz kesilimiş bulunuyordu. Samın gece gördüğüm güney kısmmı hesapsız bahçelerin, hendekleri ve çitleriy- le dehşetli bir engel tarlasına benziyordu. Tel ürgü en- gelleri bizim içinde bulunduğumuz vaziyete nispetle hu- fif ve kolay tahlatte sayılırdı. Bu engel tarlasından vol açarak ve yol yaparak Numun kenarından küzeyine çık- imağa haşladık. Askeri hayatımda bir de burada — Nam buhçeleri içinden ateş içinde gecerken herkesin yorgunti- luktan bİtkin ve ümltsiz olduğu bir manzaru kurşısında bulunuyordum. Bir dereceye kadar Penisre bir. sehuya vVardığımız. zaman dcırılııın. kumandanları ve yakımnımda bülenan subayları ve askeri etrafımda toöpladım. İcinde butundüğümüz vaziyetin tehlikeli olduğunu soyledikten sonra bu vaziyoetlten şerefimizle — selâmete — çıkınanın mümkün olduğunu, ancak bu neticenin kolordu kuman- danı olarak benim tertibimle elde edilebileceğini anlat- tim. Sözlerim iyi tesir etti. Ufak bir dinlenmeden soemnra yeni bir sevk ile Samı geçmeğe buşladık. Gün doğürken N'amın doğusunduan küzeyine çookmış bulunuüyorduk. Son- adan öğrendiğimize göre NSamı, ayni gitn batıdan ve lçer(lvn lşı_r-ıl pıllhııi—p ve Arap istiklâli Hân olunmuştur. Si 1 küzeyine ç ktikta nra Humus yolü üze- rinde hlr ll.l klloıııı-lrı— leın P'l'k ıııııuu—lıı bir verde mo- a vermek istiyordum. Bu » Samdan küvvetli bir. sivari katası meünzil noktasından erzak ve cep- hanece kendimizi ikmal etmek tu- h:ılktıuı ükleri muamecleler vazifeli alırş Inrınıııı. ı*ıı(lıına düşüu bildiğimiz. dıuınık askerler dol- 'İstibd durmağa caliş'yorduk. ıı.ıım geclt- le Sam arasında hle müharehe gör- memiş taze bir piyade nlayı ile muh- telif hizmetlerden teplanmıs 200 ka- dar Alman askerine de rastyelmis- tik. Bu kıtaları biyade fırkalarına dağıtarak daha dermanlı bir. halde sıldığı gibi, olmustuk. Biz hurada. Şarm güney- den gelecek tasarruzlara — karşı sü- vunmak eibi tabii bir vazifeye hu- zurlanıvorduk. “Üst Üste nmhlı-li! ordulardan # ve en nihavet Yıldırım Grupundan doğrudan doğruya gı-len emirler, Kixve'de d n yakın- dan #üneye ve batıva doğru kaort- mAayı Iıllıllrıuırılu Ilıı emre göre de İnönü ile vapılmış bir mülâkat, AKİS'in sayfalarımı teknik sekreter bulu- katsizlik ve ihmali bdattan Demokrasiye” lrğı altında ve İsmet İnönil'im- zasıyla çıkmıştır. Yazı okununca hemen anla- gecen cıkan mülâkat, Sayin İnönünün « I değerli hâtıralarıyla zerre kü- Şam güneyinde Kisve civarına Vasıl dar alâkalı olmayan Avcıoğlu tarafından kaleme a- lnan bir yazıdır Bu hatâadan Savın İnönü olmak Üzere bütiln okuyucularımızdan özür dileriz. xıırııllv çıkaruk bize tev lihi yoıuıınıııştiı ( )zür l)iı(ıriz Bizde yorgunluk son hı(lıllııılı-uli AMA VARIŞ Düşman süv :ırl—ılnl ııl(luğunıııı yer- ((L rlı atlar esnasında kıtasın (N hafta hut sayfalarda da kabhul icin hemen vildik. Bi kınlu-(lı n veya dermansızlığın- okuduğunuz Churehill ile Tiva SOT “"“M' ve atlı. '“*'"'"’ huş- ılaıı geride kalan münferit askerle- görüşmeleri mevzuunda Sayın ladı. Takriben bir İkl saat — süren veri çeklldi. ve uz felere kadar ayrıldı. Son lvlıllkı'xl atlatmıştık. Öğleden sonra, — arazi tabiatı olarak daha üygün ve bize bestenme imkânı verecek bir muhit aramak üzere yürüyüşe bhaşladık. HALEPTE HASTALIK tertip ile e net.coqınde sayımızda 9B Eklm basından 'Türk kitasntının ve Doğan baren geri cekllişi gecen fispetle duha sükünetli vahut daha uz vüküath olmuüştür. Cok genlş suhalarda düğinik ve yorgün katü- lar eriyebildiklerişkadar — eridikten sonrAa Namla Halep arasında huüre- ketler ve tertipler daha ziyade an- Laşılır. hale gelmiştir. MHalkın diş- manlığı Şam küzeyindeki bölgeler- de henüz taşkın bir. mayalanımna haline gelmemişti. Sonra — İngtliz itibaren dolavı. basta AKİS AKİS, 18 AĞU 1959 s * v ——

Bu sayıdan diğer sayfalar: