KA <e Yanlış T ktidar partisinin hasta olduğu hakikatı nihayet ka- L bul edilmiş bulunuyor. Hem de İktidar partisinin kendi genelkurmayı tarafından.. Babiâğli toplantılarının tek mânası budur. Gerçi uteş bacayı sardıktan çok sonra harekete geçilmesi tedaviyi — kolaylaştırınaya- caktır. Ama her tedavi euılîı hastalığın kahııl ı-dll— masiyle başlayabileceğine gö . P. nin ayen masasına yatırılmış olması hıle ileriye dıığru atılmış bir adım sayılmak lâzımdır. Bugünkü İktidar paru—i. birçok kinsenin artık aksini düşünmesine rağmen bu memleketin siyasi ha- yatında kalucaktır. D. P. köklü bir partinin “olmazsa olimaz şartlar”ını gerçekleştirmiştir. Kendisine hikssen, kalben bağlı taraftarları vardır, fanatikleri — vardır, teşkilâtının köprü başları vardır, zenginleşmiş bir dış kadrosu vardır, nihayet onanesi vardır. Bugün bir İk- tidar partisi eolarak seçmen vauatandaşın gözünden ta- nwmiyle düşmüş bulunmuası, C. H. P. nin 1930 arifesin- deki vaziyetini hatırlatmaktadır. O tarihte de büyük halk kütlelerin.n ait. oklu partize karşı derin bir an- tipati, huttâ nefret hc.ıemı-—l bâzı zihinlecde “C, H. P. İktidardan düşerse dağılır” fikrini doğuruyordu. Böy le düşünenler yanılımışlardır. Muhalefet yıllarında en ağır maddi darbeleri yemiş, pek büyük kısını, hiç şüp- hesiz haksız iktisap olan mal ve milkiünün hukuk dışı yoldan elinden alınınış bulunmas na rağmen , H, P., mânevi sahada kaybettiğini tekrtar kazannış. memle- ke:in siyasi hayatındaki verini muhafaza etmiştir. O kadar ki, yap Iac:ık ilk seçlinlerde venlden iklidar 8- raâs mı a'acağın'an, Derockradar Gahil, buzün pek az kimsenin şüphesi vardır. C. Hi. P. İktidar sırasımı al- dığında, Muhalefet nöbtetl gere GD. V. ye düşeektir. Bab âlideki muayene masası başında varılacak kara- Fın bütün yurtta gerüş alâka ile beklenmesinin buşlı- ca sehebi budur. Tedavi İçin İlk 27m etbette ki hastalığın kabulü- dür. Bunu takip edten adım İse, hastal ğ n teşhisidir. Teşhiste yap:lacak bLir hatâ bütün gayretleri boşa çı- karmıak bir yana, binvede yeni ârızalara — sebebiy et verebilir. O baki nıdıın Batsülite uzun konsültasyonla- siyaset hekimlerinin, kararlua- kirk yarmaları ve semptonları pem- eplak gözle görmeye çalışmaları, Gikkatle kaçınmaları hu- rını verirken kılı be gözlükle değil, hele tesir altında kalmaktan şarının baslıca şa: tıdiır. Halbuki ne görüyoruz? Babhiâli — toplantılarında Üzerinde en ziyade durulun husus hizipçilik — oluyor. Aslına bakılırsa hizipsilik D. P. deki rahatsızlığın en belirli alâmetidir. Türklyenin hemen istisnasız her ye- rinde İktidar partisi teşkilâtı birbirine girmiş vaziyet- tedir. Dâhiyane bir kesif zannedilen ve başlangıçtaki ruğnasızlığının yanına bugün komiklik de eklenmiş olan Vatan Cephesi hareketi işleri büsbütün karıştırmıştır. Esvanın tabiatı icabı hir ııml piyasa muamelesi hali- ne gelen bu hareket D. içindeki son ideal sahiplerini de geri saflara alnııştır. Hizipçilik, bütün hıqıla.nn neticesi, bir menfaat avr olarak var kuvvetiyle sıyun yüzüne çıkmış ve eriştikleri rahat, refah ve servet vahasında gözleri kapah yaşamaya haşlamış sayın D. P. büyüklerini bile rehavetleri içinde tedirgin edevek bir genişlik kazanmıştır. Şimdi, hıııpçiligln önlenmesi için, bir partinin ha- smtasyonda bulunmak Hizumunu duy- uştu Konsültasyon son derece gizli va- tiliyo Genel İdare Kurulu Üüye- İ -nğızlarını mühürlü tutacakları- san_l:u .ğ"&" etmişlerdi. Yan- Bazıları “İyi, nisiyle yetiniyor, larına yaklaşan gazetecilere “Sadece iç Mmeselelerimizi görüştük” diyorlar ve tafsilât vermekten kaçınıyorlardı. çok iyi olacak” temen- hava ne kadar sıcak” diye lâfı detiy- Teşhis yatlyetini teşkn eden “daha y i.'ıkxek mMmevkilere erişme yarışı”nın D. inde men ı-dllı'n l ve başlıca tamah mevzuu ulan ınlllehekllllği adaylığının Merkez inhi- nusı yeter görünilyor. leılpçlllğln, hrle son I "ııw kez tasaurrufları”nın sıklaş neticesi arttığı lıalır:ı. bile getlrümek.—lzln !a.nn dl- Byor ki seçinile gelinmesi icap eden yerlere tâyinle ge- linmeye başlanırsa her şey hallolunacak, hizipçilik du- racaktır. Hayal! Tâyinle gelinen yerle rin D. P. içinde nasıl harem çekişmelerine yol açtığı gözününde tutu- lursa koca partiyi bir büyük harem hdllm- sokmanın abesliği büsbütün ortaya çıkar. Kaldı ki particilik, bel- Ki her şeyden çok ihtisasa lüzum gösterir. Partinin kademelerinde, içinde. ateş yananlar çalışır, teşkilâtı onlar ayakta tutar. Pastudan herkese büyüklerin mü- Nasip göreceğl hisseyl dağıtmak bu atesi — heslemez. Milletvekiliğine yol olmak vasfını kaldırımız, — hiçbir partinin ilce başkanlığına, hatftâ il başkanlığına — işe yarar talip hulamaısınıı Hizipçiliği esas dert diye ele almak sıik & k hayılan bir kimsenin tedavisi elarok yü- 7e —u.carıınmşı t.n-—l_uı etinekten farksızdır. Hizipçil- lük D. P. deki rahatsızlığın sebebi değil, ııoiim——.idlr P. nin hastalığı ideal bulıranıdır. D. P. kendi- sİin! 1916 He 1950 arasında zafere rötürmilş olan kıy nsetler heybesini İktidar yılları icinde bırakmıştır. Bu- gün hasretle aranılan meşhuür “1946 ruhu” işte budur © heybha -ki içinde hürriyet vardı- tekrar omuzlanma dikea iİktklar partişi & hhate Kkavuşanıyacaktır. Bu hakikati, vani İdealsiz bir partinin sağlam ayak'ar lis tinde duranmuyacas: hakikatini. D. V. nin baş ndaki ekip görmemis değildir. Fakat “uhak*fet yıllarında “avlamak” maksadıyla oküdukları kasidelere bizzai ln:ınmadıl».lıır ndan ve zihnivetleri 0 prensipleri ger- çeklestirmaye müsait olnmd ğından vand — etlikleri ısama” değil “Azot fah- m. rın n maâmur ve nülreffeh Turkiyesini kurtana * idesu ne Zaferin say'n başyazarından baska iltifat eden çık- na'mı —tır Yedek. .wlın w—rhıı tutmamıştır. . İçin bir tek kurtu Tesi vardır: Zihniyet de;.-ı—.lxlıgı Bu., ekip dı—ğlşll.lığ'l (l(-mPktIr Mem'eketin roalitelerini bugünkü ekip idrak edecek hulden çık- mışt r. Eğer tmemleket renliteleri idrak edilebiisevdi, meselâ bir Sayın Sıtkı Yırcalı bundan on sene evvel Balıkesirde Türkiyeye ne sağlamak için çalıştığını gşöyle bir hatırlar ve on sene içinde Sıtkı Yırcalıların Türkiyede yüzlerle ı_a.rpıhııış bulunduğunu —düşünür, aradığını artık D. P. de bulamıyan, o dinamik, idea- list insanların karşı pa.ru_vl doldurduklarını ve D. P yi menfaat avında hizipçilere bıraktıklarını görürdü. Sayın Sıtkı Yırcalı gelişigüzel hatırlanınış bi misal- dir. Onun gibi daha birçok misali bulup çıkarmak ko- kaydır. D. P. için doğru teşhis budur. Belki bugün hakiki tedavi, yani baştaki ekipin değiştirilmesi ve partinin “günün şartlarıma uygun ekip"in eline verilmesi ha- yal gibi gözükmektedir. Fakat hbütün propaganda nu- tuklarında “dimdik" gösterilen D. P. nin hasta oldu- gu nasıl artık resmen kabul ediliyorsa, pek yuakında, vaziyet kurtarılmaz hale gellnce doğru teşhis de, doğ- ru tedavi de arzı endam edecektir. Ne var ki. ameliyat o zaman duha sızılı olacaktır. tiriyorlardı. malümdu. Zira D, P. iç meseleleri giün gıbı ortadaxdı d Mamafih gorü-şülen ıc meseleler, tha vuran D. Giğerleri * “Bugün — Perbünyesinde büyük bir- .rahatqızlık - Vardı. Hizipleşmeler, menfaat grul v — - l -. H B v N