Mülâkatlarını Ani erkanı ite çok Gerefli bir mülakatta bulundum. Türkiye e münasebetlerimizin son derece döostane olduğunu söylemekle kendimi bahtiyar sldederim Türklerin xö- rüşleri bizim görlüşlerinizin avnıdır. rkliyeye umummnüi müdafaa emniyetleri İçin iktidarımız d'ı]ılllnda olen bü- tün vasıtalarla vardım etmek nlyetindeyi 11 Şubat 1943 te Avam Kamarasında “Türklyeden bu silâhlurma işlnln ta.ııı.ımhlı— t.ıııılmindcn buşku bir şey İstemediğini" söyleyen rkiyenin İkinci Dünya Harbindeki rolünü şu cü_ le)eıle belirt yordu: “şimdiye kadar Türkiye herhangi bir tarafın (ı—— cavüzüne karşı kuvvetli bir manin olarak kalmıştır. Bu- nu yapmakla Tı'ıı'lıl_xe. luıtta en karanlık günlerde bile, harbin Türkiyeye, İrana lraka sirayet etmesini ön- lemiş ve biltün l)oğu lı.ırbi için son derece ehenimiyetli olan Abudan petrol kuyularını l(-lıdiîtı—ıı kurtarınıştır”. KAHİRE KONUŞMALARI î nönü ve Churvhill, ayni yılın son ayında ikinci defa ? Kahirede karşılaştılar. Kahire ziyareti. İngiltere, Amerika Birleşik devletleri ve Sovyetler Birliğinin Mlş- terek dâvetiyle yapılıyordu. Bu dâvet üzerinde, İnönü. Adanaya gelen İngiliz ye Amerikan hava kuuetlm'me aıt 5 büyük uçakla, 4 Ara- lik 1945 günü Kahireye hareket etti. Yolculuk esnasında İnönü ikinci pilot mexk ine, oturdu nci Dünya Harbinde üzerinde savaşstığı araziyi haxadan seyretti. İnonü ve Dışişleri Bakanı Numan Menenıencıoglu Kıh'uede bir müddet evvel General Çan Kay Şek'in kal- kte misafir edildiler. Churchill ku—.ke gelex ek lnönllvu ziyaret etti. Sonra iki devlet adamı, müzakere- lere başlamak üzere Ametrika Cumhurbaşkarnı Roose- velt'in bulunduğu köşke gittiler. Müzakereler Üç gün sürdü. Her gün iki defa sabahın ilk saat!erine kadase: sü- ren umuml topluntıldr )apıldı C'huıthıll - Rouscvelt - İnönü Eden, ve Harry hazır bulunuyo rdu Sovyetler Bıılxğmi temsil olan Vişinski, Kahireye gelmemeyi tercih etmişti Munenk askeri şefler ve İngilterenin o zamanlar Kurey Afrika Elçini buluı'ıa,n şimdiki şbakanı — Macmillan tıplantılara sık sik KHatıldılar. Kahiredeki Churchill, Adanadakı Churchill'e hiç benzemiyordu. Hastaydı, neşesizdi. Stalin ve Ruosevelt ite birlikte Tahranda aldıkları karar mucibince, İngiliz Rayşbakanı Türkiyenin hava üÜsleri Vermesini istiyordu. Bu, Türkiyenin fiilen harbe katılması demekti. İnönü, anlatırken o güıılerw yeniden yaşıyor giıbiydi. Çayındar bir yudum ve “Churehili bütün ağırlığı ile zorluyordu” dedikten suma kendine has gevrek kah- kahalardan birini savurdu. “Inxil - Türk ittifak anlaşmasını harfiyen yerine getirmek kararındaydık, C. EL P. Grupu, harbe girme prenslplnl kabul etml'—ti lalmı Adanada knrarl.m-,tırıl ve resmi tebliğde yer alan Büyük Britanya ile Ameriku Birleşik Devletlerinin Türkiyenin ıııııumi bakınıdun te- dafüi emniyetini kuüvvetlendirmek Mmaksadıyla malzeme yardınır xaıııııa t uılıhudu yerine ı:vıırılmı-mwü Türkiye baklı durumday SA "mmonkrı—ı- ’l'llrkhl'ııın Ravâ Üsleri xonıu—.&fni Üt AÇ lw ediy orlnrdı ve bu inüamele bizim Iııılgndı- Iı rbe sebep olmaz diyorlardı. Biz, Balkanlarda cephede —Mütte- atıyor tikte harbe girmekle Türktye Ue birlikte Balkanlarda harbe girmek ihtimallerinde mutabık değildiler. Bi- simle konuşmmada hemi cıkarma zamanını Nöy lı—mhurlur, hemi aralarındaki ihtilafı gizlemeye çalışıyorlardı”" İnönü, gene bir u“ durdu ve çok mânalı bir g*u”lı:îe sözlerini tamamladı: “Bu nuınh—uıluk içinde goı.u ka palı bir karar vermemize tabii ki tinkün yoktu. Bu sebeple 'I'uıkne Müttefiklerin Üs taleplerini üle îu_h&*,m.in ıiştır ve hâlen Paris İniversitesinin t anî.ıı&qmc.e diplomasi mesleğine hazZtr- ler. ders notlarmda Kahire — görüşmeleri xu satırları okumaktadırlar: “Roosevelt'in iİk- le hakkında na hazmı—len. Churehil!' in vah—knk cephanelikleri âciz k Mi ı/:ı!f reler redilen resmi teb- et Al N d hklı rdu"”. Koosevelt, İnönü ve Churchil! Kahirede Çetin günler İkinci Dunya Harbınm o kritik günlerinde millete hitap eden İnö “Bu kadar güç ve birbirine zıt şart- lar içinde memlekeılııılıl ıdan- edip selâmete çıkarınak, bizlm için bDüyYük ıstıraplarla dolu blr iştir. Bu rstırap- ları severek dayanılır hâle getlren vatana kurşı Vazife aşkıdır” diyordu. . .. —— ——— .— .a Hai îAMeA, M ı.v ——— , (Bu hatıratın her hakkı mahfuzdur. Kısmen dahi ue Barı a ll