6 Temmuz 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

6 Temmuz 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER, meye çalışıyordu. Emniyet Birinci Şube Müdürü Bölükbaşıyı bir jan- darma bhaşcavuşuna teslim — ederek vazifesini bitirmişti. Jandarma baş- başıya uzatarak Cezaevine gidecek- lerini bildirdi. Bölükbaşı ile avukat- ları giyaben verilmiş olan tevkif ka- rarından sonra, mevkufun cezaevine götürülmezden evvel sulh hakiminin karşısına çıkarılarak hüviyetinin tes- biti ve tevkife olan itirazlarının din- lenilmesi gerektiğini bildirdiler. Baş- çavuş Savcı yardımcısına giderek du- rumu anlattı. Savecı yardımcısı da derhal Ankara Savcısının vanına git- ti. Savcı Bölükbaşının tevkifinin u- süle uygun olduğunu iddıa ediyordu. Bunun Üzerine Bölükbaşı ve avukat- larına durumu bir Zabıtla tesbit et- mekten başka çare kalmıyordu. Tam zabıt tutulürken savciı yardımcısı Zi- Ülgener koridora gelerek jandar- ma başçavusuna “İnfaz başlamıştır, ne duruyorsun! Yakala götiür. Zaptı nerede tutarlarsa tutsunlar” diye ba- gırdı. Bunun Üzerine Bölükbası Ad- liyenin arka kapısına vyanaştırılan kırmızı boyalı Cezaevi — otomemhbbiline bındirildi ve az sonra da Cezaevinin demir kapıları Bölükbaşının da üstü- ne kapan Hadisenin akisleri Bolükbasının tevkifi bütün yurtta heyevanla karşılandı. O kadar ki vatan sathında 1950 dekine benzer bir havanın uyanmaya başladığını görmemek. hissetmemek icin kör ol- mak lâzımdı. havası mtülnasebetiyle mu- halefet partileri arasında tutan buz- lar yavaş vyavaş çözÜlüyordu. Bulıık— başından sonra C.M.P. liderliğini iş- birlikine yumuşak yllz gösleren Fu- at Arnanın deruhte etmesi ve bizzat Polükhasının uğradığı. müamekler- den sonra işbirliğine karşı gösterdiği mukavetnetin zavıflaması önllüntüzde- ki gilnlerde işbirliğinin yıldızını par- latıyordu. C.H.P. Lideri İnönü, Çarşamıha ti. Hapishanenin âAdetlerini ve taksi- matını artık cok iy; biten İnönü, ken- disine vol gösteren ı:ardı_vana *Ne- ye ba,ı mahknmînrla avukutlarının ko- smasına tahsisz edilen hücrede İ- nönü* ü beklivordu. İki Genel Baska- rnın karşılayması son derece samimi oldu. İnönü halden anlıyordu Bölük- başında da suz gecen bir hapis- hane gac: xınden gsonra Bbazı değişik- likler olması beklenebilirdi. Bu de- gişikliğin iki Genel Başkanın da âşık olduğu Demokrası bakımından nele- re zgebe olduğu önümüzdeki günler- de anlaşılacaktı. Kırşehir Cip - cop u haftanın başında Pazartesi gü- nü akşamı 24 saeatten beri kasa- balarının yeniden vilâyet merkezi ol- masını coşkun bir neş'eyle kutlayıp Yyorgunluktan bitap düşen Kırşehirliler o günkü törenin tafsilatını bir de rad- yoda dıinlemök için saat 19 da rad- yolarının düğmelerini acınca duyduk- ları karşısında kulaklarına inanama- dılar. Aman yarabbi!.. Devletin rad- yosunda hakikatlerle uzaktan yakın- dan hiç bir alâkası olmıyan sözler işitiliyordu. Kırşehirliler — şaşkınlık içindeydiler.. Evet, o gün Kiırşehir bir cezanın kaldırılması, — şehirlinin yeniden vilâyet —merkezi — olmasını kutlamışlar, bu sevinçle bayram yap- mışlardı. Rudyoya göre Kirşehirliler daha suabalhtan yollara döklülmüşler gereğince Kırşchiı*e gelecek olan dört baka- alarının tozları belli o- lunca görülmemiş bir tezahürat yap- mışlar, şehre gitiş yolunda “göz yaşları icinde ve bakanların ayakla- ri dibinde yüzlerce kurban kesgmiş- de olmuşstu. Radyonun başında haber- leri dirdeyen birçok Kırşehirlinin sır- tında daha henüz copların acısı his- mak isteyen halk, üzerlerine sürülen cipler, rastgele savrulan coplar ve yumruklarla dağıtılmak istenmişti. Bu arada Kırşehire yeni tayin edi- len Emniyet Müdürü Reşat Erozan da otomobilinden inip halkın arası- na katılan Osman Bölükbaşının üze- rine yürümüş, Bölükbaşının yakasın- dan tutarak onu zarla otomobiline bindirerek asayişi temin etmek iste- mişti. Bölükbaşı yakasına yapışan Emniyet Müdürüne: “— Çek elini, çek!.. Sen bir milletvekilinin yaka- ııxıı nasıl tutarsın. Sonra mlletin in- göğün yere cökmesi gibi ba- şına coker"' demişti. Bu durum kar- gısında galeyana,gelen halk, bir an- da Bölükbaşı ve Emniyet Müdürü etrafındaki çemberi daraltmış ve Kırşehirde polisler ve halk “Aman ne eğlendik, ne eğlendik..” ler ve bu kurbanların kanlarını bir dere giıbi aktmışlar” dı. Radyoya göre seviçten seller gi- bi göz yaşı dökülmüş ve dereler gi- bı kurban kam akıtılmıştı!.. Acaba Türkiye'de bir ikinci Kırşehir daha mı vardı?... Hâdise hiç te radyoda anlatılan gi- bi olmamıştı. Gerçi halkın daha sa- bahtan yollara döküldüğü. bütün Kır- şehirin bir bayram havası içinde ol- duğu, yüzlerce kurban kesildıği, bın- lerce şişe bira ve rakı içildiği, bu ba- kımdan rekor kırıldığı hep doğruydu. Ama Kiırşehirlilerin tezahürat yaptık- ları, candan bağırlarına bastıklam kı- şi ne yazık ki radyonun söyledikleri- nın aksine Tevfik İleri, Namı - dik, Celâl Yardımcı ve Samet Ağaoğ- hu değil Kırşehirlilerin hemşehrisi Bö- Jitlkbaşıydı. Aslında )a.pılan tezahil- rat ona idi. Bu arada radyonun hiç bahsetmediği hayli tatsız hâdıseler Emniyet Müdürü nereden, kimden geldiği anlaşılmayan tekmeler ve yumruklar altında kalmıştır. Elmni- yet Mildürünün Bölükbaşıya hitaben “Otomobiline bin, ben de bu memle- ketin evlâdıyım” demesi üzerine Bö- lükbaşı halka dağılmasını rica etmiş ve Emniyet Müdürü böylece halkın elinden güc kurtulmuştu. — Gürültü patırtı. göklere yük»ehyordu Bölük- başı zaman zaman omuzlar üzerine alınıyor ve her gettiği yerde teza- hüratla karşılanıyordu. Derker 'şeh- rin giriş noktasından ikinci bir al- kış tııfanı Yyükselmişti. Yolda yapı- Pışta Bölükbaşı'nın arabasının — arkasında kalan Bakanlar şehre gir- mişti. Kırşehirliler bılh İçişleri kanı Namı dik parmakları İle birbirlerine gösterıyorlar ve Kır- sehir'in vilâyet halinden kaza haline getirilmesi sırasında da İçişleri Ba- kanlığı koltuğunda aynı zatin o- AMKİS,6 TEMMUZ 1957 |

Bu sayıdan diğer sayfalar: