, * — Milletler Ne n emokratik bir rejim içinde yaşa- mağa azimli milletlerin ne şekil- de hareket etmeleri gerektiğini dü- şünürken; totaliter sistemlerde bir umacı kılığına girip olnıaılık yerde biten, ekonomik ve xos, münaüse- betlerin her çeşidine burııuıııı sokan ve gllndon gelse insanoğlunun kuafn- tanına parmaklarını daldırıp onu bile kendi total kalıbına dökmek istiyen, nüfuz ve kudret bakımından âdeta tanrılaşan Devletin. fertler nleyhi- ne kabarmış Mi nüfuz ve kudretini çeşitli demokratik Mmikessese ve or- ganlarla sınırlandırıp daralimayı en başta gelen şart halinde görmekte- Z. ( Filhakika; halk ağzında hem h yılgı, hem de bir sığınış — ifadesiyle anılan “Devlet bahba”nın bünyve iti- bariyle teşri. icra ve kaza organla- rına ayrılmış bir kuvvetler muhas- salası olduğunu — teslim — ettiğimiz takdirde, bu üç temel kuvvetin bhir- birlerine karşı selâhiyet durumla- rıyla tesir ölçilleri. aşağı yukarı, o devlet vapı—ını karakterize et- mekte n; rejimin dlktatnrlııkle denkr'th olan yakınl zaklık nisbetini tâyin etnıı—kh—dlr Meselâ; icra (htikilmet) kuvvetinin teşri (meclis) ve kaza (mahkeme- ler) kıuvvetlerine karşı hâkim bu- lunduğu sağ veya sola mütemayik çeşitli sistemler bize. açık ve müte-' addi bir dikta rejimini verirken. y t kazai mürakal n uzak ve ekşeri- yet partisinin disiplini altına gir- miş bir Meclis hegemonyası da. ge- rekti mi rejimi zedeliyecek eksprn— kanunlar çıkartmak ve bunları İcra, nza organlarına tathik ettirmek selâhiyeti bakımından — süreta de- mokratik gözükse de Üüstü kapalı bir şekilde bir başka dikta rejimi line girmekte ve birincisi kadar sakat, tehlikeli olabilmektedir. (re- meselâ; o tek Meclisten çıkacak kanunları inceliyecek — ikinci — bir Meclis ve Anayasaya uygunluğunu kontrol edecek yetkide bir yüksek kaza mercli mevcut olmadıkça, bir memlekette demaokrasinin — varlığı nisbi tem.sll usulüne göre vaınlmıı, ., dürüst ve açı çimle ıhhı g'ır'ıııtl altına nlınıııış Kay ılıııumı tadır adı gecen ilç te- ınel kuvvetlu blrblrlerlne karşı te- ——Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Şekilde Hareket Etmelidirler ? A cavüzlerinin önlenmesini. her biri- ni işleyiş bakımından diğerine bağ- layıp hukuk bakımından tamamen müstakil bırakacak kanuni tedbir- lerin alınmasını pek lüzumnlu kıl- maktadır. — Birbirlerini karşılıklı surette lmntrol ve tahdit n teş- ri, lera ve kaza org anlıu'ının İstik- lâl, müsavat ve ıııuvsmnolurl ka- nun çerçevesi — içine — sokulduktan sonradır. ki, o memlekette hakiki mânada bir. “Hukuk Devleti"nin çatısı kurulmuş olur. Yalnız. bu çatının harcıyla mal- zemesinin o devleti teşkil eden fertlerden ibaret nutmamak gerekir. Kötü malze- xle kurulmuş bir bina nasıl er- ge mahkümsa, lâk çökme; i Iuktörlerden Ve cemiyet şuurundan g bir halk tarafından halk için ldaml.." demek ise; bizzat halk tabakalarının uyanık ve olgun bir umumi € halinde o devletin gidişatını kontrol altında tutması, umumi menfaatla- ra ve selâmetlere aykırı çarpık giİ- dişlere karşı sür'at ve şiddetle ık- sülâmel göstermesi icabeder. bir umumi efkârın demokmtlk bir memlekette teşekkülü ine; ve ancak her türlü bankıdan kurtul- muş hür bir basına., eğitim neîer- berliği ve taraf tutmayan T neşriyatına bağlıdır. lşle ve ileri cemiyetlerde hür basını “Dördiüncü Kuvvet” yapan şey, o- nun, umumi efkârdan gelecek il- hanılarla umumi efkâr namına dev- let mürakahesini deruhte etmesidir. Ayrıca. birer ilim akademisi olan S OKUYOR Emel MANİOĞLU üniversitelerin — realitelerle — göbek larını dikkat ve ımımu.» eğilmele- lamak, milli bünyede uzak görüşlü aydın bir umumi efkârın çoğalmasıyla demagorğların azalma- sına yarayan çift faydalı büyük a- cümlesindendir. — Nasıl ler fakültesi. bir iktisat. bir hukuk fakültesi de o nisbette tasavvur hu- dutlarının dışında kalır. Bir de, işçi, memur, aydın ve pat- ron olarak cemiyet bünyesinde pek çeşitli ödevler almış olan fertlerin hem sosyal adaleti Dilflil sağlamak. hem de fikren kalkınmak için kendi meslek ve meşreplerine göre serbest çe teşkilâtlanmak; her çeşit parti. sendika. fikir kulüpleri kurabilmek haklarına temaa etmeliyiz. Totali- ter rejimlerde bu kabil teşekkül ve topluluklar sık sık dntıtılmıık- ta, kemlwt ve keş imin- a pek dar hukuki olcnlor içinde hnpıwdllip inkişafları vent otoritenin şüphelerine mâruz bırı- kı tadır. Bayramdan bayrama çPkllen o bağlılık telgraflarına ge- n tebrik ve teşekkür cevaplarıyasa “lekalli ol' Gözüm kulağım sen- de..” mânasına gelmektedir. “Dev- let Baba”nın kendilerinden bir ta- kım yaramazlıklar umduğu evlâtla- rını dalmi şekilde vesayeti altında tutup himayeci tavırlar takındığını anlamamak imkânsızdır. Ancak. ak- len malül olmadıkça. “Dur! İlerle- üme. toplanma, düşiüinme!” yollu Ihmrlar çeken kuşkulu müte- u suretle, demokratik bir re- Jim içinde yaşamağa azimli millet- lerin başarmaları icabeden bir sıra faaliyetlerini, kısaca, gözden geçir- miş bul