mel meselelerde mutabakat olmazsa, ha- va durulmayacakt imdi mesele 1lk adımı kimin ataca- ğı meselesidir. Bunun, tarih muvacehe- sinde büyük bir şeref oldugunu Allah vere ikisi de unutmasala Ya üÜüstad Nihad Erim u satarların yazıldığı sırada manev- rası büyük bir fiyaskoyla neticele- Erim yeni bir — reaksiyon göstermemiştir. Halkçı, Parti Meclisinin tebliğini vermekle iktifa etmiştir. Fa- kat, birinci sayfasında boydan boya manşet halinde. Ancak, üstadın partiden istifa ettiği yolunda şayialar da çıkmış- tır. Bunlar asılsızdır.. Mamafih Halkçı gazetesinin bugünlerde bir açıklama yapması vetle muhtemeldir. Nihad Erim, Partimin gidişme ayak uydura- mayacağnı ilân edebilir. Yahut, Halkçı gazetesinin partinin fikirlerini değil, had Erimin fikirlerini yaymakta oldugu hususu üzerine bir defa dah e kuv- vetle dikkati çekebilir. sayanlara dönüp İşte görüyorsunuz ya, ben par- tiyi 1sted1gım sürükleyemiyorum. Benim elimden ne gelır Benim ne ka- bahatim var» a hiç bir sebepten olmasa bile demokrasinin şu tek sebepten bütün re- jimlerin en iyisi, olduğunu hiç kimse in- kâr edemez: şahısların hakiki hüviyeti er veya geç mutlaka ve mutlaka mey- dana çıkıyor Gülek Amerikaya gidiyor Kasım Gülek derin bir «oh!» çekti. Elinde, kırmızı kaplı kiye mevzuunda kat konuşmaları, sadece ahbaplarıyla ol- mayacaktı. Seyahatinin asıl maksadı, konferanslar vermekti. Bunun için da- vet edilm Konferanslarında neler söyleyecekti? Parti Meclisi bu hususta kendisini «ir- Bilindiği gibi de bu ismi verırler Partı Meclisi, sansürden ziyade ambar, oydu: Genel Sekreter Ameri- kalıların onunde iç işlerimizi teşrih et- Buna mukabil, partının bir O Amerikan yardımı kâfi değildir. Elbette ki bu yar- dım karşısında — Türk milleti samimi şukran hıslerı duymaktadır Ama bizim durumumuz göz önünde tutulursa bu- nun kaf'ı olmaktan uzak bulunduğunu görmemek imkânsızdır. Şimdiye kadar yapılan yardım, yerinde — sarfedilmiştir. Fakat arttırılması Türk milleti, güvenilir bir müttefiktir. Onun maruz bulunduğu ekonomik güçlüklerin berta- AKİS, 8 OCAK 1955 raf edilmesi Amerika'ya ancak ve ancak siyasi fayda sağlayabilir. Kasım Gülek bu kadarla kalacak mı- dır? Elbette ki hayır.. mumi konuş- malarında ambargoya Triayet etse bile, husust konuşmalarında rejim meselele- rimizden de bahsetmesine intizar etmek lâzımdır. Dostlarına, kendi görüşlerini anlatmasına mani olmak zaten kimsenin hatamdan geçmemektedir. Ambargo- dan maksad da Genel Sekreterin Türki- ye aleyhinde görünecek bir kampanya- ya âlet olamayacağını — hatırlatmaktan ibarettir. Amerikadaki basın büromuz, Genel Sekreterin sözlerini tesbit ile vazifelen- dirilmiştir. Bunlar, günü gününe Anka- ra'ya bildirilecektir. Ümid ve temenni olunur ki Kasım Gülek teenniden ay- Kasım Gülek Amerika — yolunda rılmasın ve «Amerikan — usulü hareket tarzı» nın ölçüsünü kaçırmasın.. Bizim iç işlerimizin — herkesten evvel bizleri alâkadar ettiği batardan asla çıkarılma- malıdır. Buna mukabil Kasım Gülek, bir muhalefet partisinin genel sekreterı olarak bu seyahatinde hem memleket artisi için çok hayırlı ve fay- dalı isler görebilir. Basın New-York Times ölçüyü kaçırdı işlerim tedvire memur İstanbuldan telefonla Cevap Çarşamba günkü metin ebeplerı» «Zafer» imzasile neşredildi. New-York Times bu sefer doğrudan başlıg ve YURTTA OLUP BİTENLER doğruya Başvekil Adnan Menderesi şahsen hedef tutmuştu ve ölçüyü kaçır- dığında zerre kadar şüphe yoktu. Bu gazetenin bir müddetten beri Türkiye aleyhinde kampanya açmış bulunduğu gözden kaçmıyordu. — New-York Times dünyada basın hürriyeti mevzuu ile ha- Franco aleyhinde bu kampanyaları o idare bazı gazetecilerimizin tevkifi hâdisesini ele alarak neşriyatta bulunmuştu. O öl- çülü ve dostane eda taşıyan bir yazıydı. Fakat 29 Aralık tarihli nushasında çı- kan ve «Türkiye geriye doğru gidiyor» başlığını taşıyan başmakalesinde yersiz ve tatsız mütalaalara yer verilmişti. Bü- tün Amerikan gazeteleri gibi New-York Times'ın da sansasyon merakında bu- lunduğu inkâr — olunamazdı. sonradan kendisini üni Aslan Humbaracıyı da muhabir olarak hu yüzden kullanmıştı. Onun gönderdi- ği asılsız, fakat — sansasyonel haberleri aynı sebepten neşretmişti. Fakat buna rağmen gazetenin, Amerikan basınının en ciddi gazeteleri arasında bulunduğu ve Amerikan hükümetinin bazı görüşle- rini aksettirdiği herkes tarafından bili- niyordu. Başmakalede doğrudan doğruya Ad- nan Menderes demokratik sahada Tür- geriye doğru götürmekle uyordu. Memlekete 1946'da giren demokratik prensiplerin nasıl eften püf- l susunda dünyaya Basın hürriyetini 1950'deki zaferinin arefesind sın, fikir ve toplantı hürriyetlerini ga- ranti altına alan ve batının liberal te- lâkkilerini ihtiva eden leri hayal sükütuna uğratmıştı. neydi? Sebep Adnan — Menderesin de tıpkı Atatürk, İnönü — ve Bayar gibi «Genç Türkler» in doğmatik ve poziti- vist felsefesine bağlı olduğunu sadece kendisinin bildiği ka- naatindedir. Memleketli 1946'da kendisi muhalefete geç- tiği halde bugün muhalefeti ezmekte- dir. Bu durum, Türikiye'nin batıdaki dostlarını üzmektedir. Yazı budur ve gün gıbı aşikârdır. Bir hakikatin ifadesi B urhan Belge, azının hülâsasını verdikten sonra uzun zamandan ölçünün kaçırıldığı 7