alamıyoruz. Vitaminler ne işe yaraya- caktır. Bunlar tümörün kendisine ve teşekkül mekanizmasına değil, olsa olsa bu yüzden* organizmada beliren genel çöküntü belirtilerine faydalı tesir yapa- bilirler. 2) Vücudun neresinden 6 volt cere- yan eksiliyor? Vücut denilen şey içeri- sinde kurşun plakları bulunan ve kara- borsada 200 liraya satılan bir akkümü- latör müdür? İnsan organizmasını Bogos efendinin" akkümülâtör doldurmakta kul- landığı bir redressöre nasıl irca edebi- liriz? j Tumorun abse halıne getırılme— hâ- tümö- rün komşu dokulara hücumu durmamak tadır. Sonra Dr. Gorek bu tümörler- den parça alarak anatomo patolojik muayene yaptırmış mıdır? Bu biyopsi yapılmışsa ne çeşit bir tümör çıkmışdır? Yapılmamışsa bunların kötü huylu tü- mörler olduğu nereden anlaşılmışdır. İlimde keramet yoktur. Müsbet vesika- lar lazımdır. 5) Dr. Gorek'in fahri ve hissi savu- nucularından biri de bir çok keşiflerin tesadüflerle yapıldığını söylemektedir. Ula orta tesadüf olmaz. Tesadüflerin de bir takım kanunları vardır. Probabi- lite boş bir söz değildir, anladık. Fakat amiyane bilgisi olan, kozalite, determi- şan bir kimse günün birinde de zahiren tesadüfe hamledilen bir buluşla veya bir sezişle inanılmayacak bir şey yaratabi- lir. Buna nasıl sadece tesadüf diyebili- riz? O insanın bu işe harcadığı emeği, kendi görüş alanını — genişletmek için çırpınışlarını inkâr mı edeceğiz? . Gorek'in çalışmalarında bu il- mi istikameti göremiyor, günde 12 li- mon yemekle ve vücuda bir akkümülâ- tör bağlamakla kanserin şifalândırılaca- inanamıyoruz. Bu — sözlerimizden avukatlar, ne olursa olsun hasta- sına şifa arayan aileler, hekimin gözle- rinin ışığında teselli arayan Zzavallı has- talar gücenmesinler. Bu derdin devası elbette bir gün bulunacaktır. Bu sır kan- ser araştırma enstitülerinin ve buralara karasaçlı, dim dik, keskin bakışlı, düm- düz derili girip de uzun yılların çalış- malarından sonra kanbur, ak saçlı, sönük bakışlı ve çökük omuzlu. Buruşuk deri- li ayrılan bilginlerin beynindedir. Yal- nız şunu da hatırlatmadan geçemeyiz. Büyük fizikçi Max Planck: «İlim tabi- atın son sırrını keşfedemiyecektir. Çün- kü en son bir tahlil ile — anlaşılıyorki biz kendimiz de tabiatın ve keşfetme- ğe çabaladığımız sırrın bir parçasıyız.» Dr, E.E; AKİS, 8 OCAK 1955 KİTAPLAR ZERDÜŞT BÖYLE DEDİ (Friedrich — Nietzsche'dı çeviren: Prof. Dr. di Irmak. İstanbul 1954 adi ü İşil M. 35 S. 4 lira. İkbal Kitabevi) P rof. S. Irmak, büyük Alman fi- lozofunun önce de dilimize çevirmişti. - Bu yeni tercümede «Dört kısım bir arada» veril- miştir. dan yazılmış: «Eserin kısa bir tahlil ve tenkidi» m, «Nietzsche'nin kısa hal ter- cümesi» ni buluyoruz. MAARİFİMİZİN ANA DÂVALARI VE BAZI HAL ÇARELERİ (Yazan: Prof. Dr. Mümtaz Tarttan. İstanbul 1954 İstanbul Yayınevi M. 80 S. 150 kuruş.) P rof. Remzi Oğuz Arık'ın aziz hâtı- rasına sunulan kitap şu bölümlere ayrılmıştır: Birinci kısım: Önsöz; Ana dâvalar; Garplılaşma hareketi ve maari- fimiz; Milli Eğitim Vekâleti Teşkilât Kanunu tasarısı münasebetiyle; Tahsilin muhtevası; Tahsilin gayesi. İçtimai ve- ya milli terbiye: Umumi mülâhazalar ve prensipler; Ahlâk, din ve estetik ter- biyesi; İrade ve karakter terbiyesi: De- mokrasi ve terbiye; Dil devrimi ve in- kılâplarımız; Dil devrimi ve milliyetçi- lik. İkinci kısım: Hal çareleri ve tedbir- ler: Hakiki garplılaşmanın veya ileri bir millet olmanın ameli ve esas şartları; Avrupa ve merikaya talebe gönder- me; Araştırma enstitüleri; Üniversitele- rin ıslahı ve — yenilerinin açılması; iyi muallim yetiştirilmesi. kuruş. — Resi Bu kü- çük kitabı « 10 ncu Dönem B. M. Mec- lisi üyelerine açık mektup» kaydiyle or- taya koyuyor. Bölüm başlıkları: Başlar- ken; Eğitim teşkilâtımız ve çocuk va- tandaş; Anayasa ve çocuk; Topyekün çocuk meselesi; Çocuğu koruma faali- yetleri; Çocuğu koruma teşkilâtı; 'Son söz. Kitabin kapağında iki resim: it- hat Paşa; İsmail Mahir Efendi. ARAK .(İskender Fikret Akdora'nın şiirle- ri. İstanbul 1954 Nurgök M. 63 S. 75 kuruş. Köprü Yayınları No. 1) S airin beşinci şiir kitabı. Bundan sonra daha şiir kitabı, roman, eleştirme, sahne eseri çıkacak. <«Ara- içinde sunulmuş. Kapak ve iç resimleri Sabri Berkol çizmiş. Şair, «Pembe kâ- ğiıt» başlıklı, pembe kâğıda basılmış bir notta «Arakonda» nın aslında «Anakon- da» — olduğunu, boğa yılanlarından en azgınına bu adın — verildiğini söylüyor. Şiirlerde geçen «Lâra» daki «r» nin gü- u azametli eserini daha. Kitabın başında, çeviren tarafın- . zelliğine dayanamıyan şair, «keyfi iste- diği için» kelimeyi «Arakonda» şekline sokmuş. Şiirlere gelince, şair halk âhen- gini oldukça incelterek, şehırlıleştırerek kullanmış; daha tatlı b ir hale getirmiş Üç satırlık küçük şiirlerinde az kelıme ile çok şey söylemek istemiş ve başar- mış. Şiirlerin çoğu İtalya güneşinin ürünü. İNSAN HAKLARI (Thomas Paine den çeviren: Meh- met Osman Dostel. Ankara 1954 Maari B. XXXII * 416 S. 360 kuruş. Maari Vekâleti. ıya Edebıyatıııdaıı Tercü- meler. İngiliz Klâsikleri: 6D K itabın asıl metnine geçilmeden ön- ce şu yardımcı bölümleri ruz: Eserin Türkçesini takdim (M. C. Dostel); Müellifin kısa hal tercümesi Başlangıç (G. J. Holyoake); Thomas Paine'in eserleri; George Washington' (Th. Paine); İngilizce nüshanın önsöz (Th. Paine). Kitap iki bölüme ayrılmış- tır: 1. İnsan hakları; İnsan ve Vatandaş Hakları Beyannamesi; Bu beyanname hakkında mülâhazalar; Müteferrik mese- lelere ait fasıl, Netice. 2. Prensip ile tatbıkatın mezci. M. de la Fayette Ön- Eski ve yeni hükümet sistemler hakkında; 4. Fasıl: Anayasalar hakkın- da; 5. Fasıl: Avrupa durumunu düzelt- menin yolları ve çareleri ve müteferrik mülâhazalar. Ek. TÜRK ANSİKLOPEDİSİ 54. fasikül Büyük ansiklopedimizin 7 nci cilde iki fasükül sonra tamamlanacaktır (B) harfi ve 7. ciltle birlikte, tamamlan- masa bile, sona doğru yaklaşacaktı Elimizdeki en yeni fasikül (Boreu maddesiyle başlıyor, (Boston) madde- siyle sona eriyor. Bu fasikülde uzun tu- tulan maddelerin başlıkları: Borgia aile si; Borneo; Bornu; Borsa, Boru, Bosna Eyaleti; Bosna - Hersek; Bosna - Her- sek meselesi; Bosnasaray, Bosporos Bosporos İmparatorluğu; Boston. OKULLARDA TEST UYGULAMALARI (Yazan: Fikret Özgönenç, İstanbul) 1954 Güven B. 170. S. 150 kuruş). emleketimizde en çok yayımlanan kitaplar arasına Öğretmen meslek kitapları girer. Fuat Gündüzalp'ın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlan- mış olan iki ciltlik «Öğretmen meslek kitapları kılavuzu» da buna tanıktı. Elimizdeki kitap bu konudaki eserler mış: 1. Testlerin tarifi-Testlerin nevile- ri-testlerin tarihçeleri. 2. Sözlü, yazılı imtihanlar - başarı testleri. 3. Testlerin taksimi. 4. Bilgi-başarı testleri. 5. Sı- nıf testlerine ait örnekler. 6. Türkçe ya- zılmış, teste ait eserler listesi.