SANAT DÜNYASINDA Tiyatro Ümit veren belirtiler A ğustosun 3 ncü gönü akşamı dönen üç palalı — pervane, bir teselli olmaktan ileri gidemiyordu. Saat tam 9,30 da ışıklar, söndü, de- ğişti ye yandı: İ Carlo Goldoni'nin «Yalancı» İsimli ko- medisinin temsiline başlandı Genç tiyatro heveslilerinin kurduk- ları Tiyatro Derneğine mensup amatör sanatkârlar tarafından temsil edilen Commedia dell'arte tarzındaki bu meydan tiyatrosunda hazır bulunanlar büyük bir takdir ve hayranlık hissi ile genç namzetleri alkışladılar. Gençlerin, Yalancı - komedisindeki başarıları kadar, alkışlanması icap eden tarafları: sami- miyetleri ve teşebbüsteki cesaretleri i- iyatro — derneği,.bu temsillerinde dağıttığı broşürde maksadını şu cüm- lelerle bildirmektedir: «Tiyatro Derneğinirı bütün - amacı, tiyatroyu - sı , Ona gerçekten bağlı bir toplulugu bir. lokal — çatısı — altında toplayabilmektir. Böyle — bir çatı altırıda toplanmak, konuşmak, piyes günleri ter- tiplemek memleketımızde ilk defa oda tiyatrosunu munta- zam aralarla gerçekleştırebılmek ve di- ğer yandan '(Aı*trı dersleri vermek haftalık yahut aylık, tiğ zerinde kurslar açmak, arasın- da yarışmalar tertip etmek, konferans- lar verdirmek, sergıler açmak ve böy- l mpluluk içinde —Türk tiyatrosu- sağlayabilmeli bunun sanal" Imıza ye- i Türk - tiyatro İşte bu şekılde çalışacak ve bırleşe— cek, böyle bir topluluğun, bir de yatrosu — ergeç Fakat öyle bır tıyatro ki, profesyo- talf endişelerin şekıllerden pıyes— e tarzın rtulmuş, bir bezırgan mantalıtesmden sıyrılmış, para ve şöhret getiren ük — kalaba- lığın değil de, tiyatroyu candan anlayan, bi glı küçük toplulugun tıyatrosu düşün- korkma- endişe- olmayan ydınlık - bir hiçbir endışesı bir. tiyatro.» Biraz geniş ve hattâ iyimser bir program. Bununla beraber, düşüncelerinden İtalyan klâsiklerinden. Stratford'dan Shakespeare en mühimini, böyle kısa bir zaman i- cinde — gerçekleştirmiş olan Tiyatro Derneğinin Aaynı heyecanla dolu bu- lundukça, Öteki tasarılarını da hakikat yapması beklenebilir. Aynı gençlerin bu akşamdan itibaren üç temsil ver- mek üzere Ankaraya gelmiş olmaları da bu bahiste lehlerine yazılan bir pu- vandır. Fakat her şeyden evvel, İstan- ul Üniversitesi Gençlik Tiyatrosunun Ankaradaki — temsilleri münasebetiyle gibi, ne kadar asil ve ne canla tiyatro kurulamaz, yaşayamaz. Tiyatro gelişen bir hayatiyettir. O- nun doğup yaşaması ve uzun ömürlü olması için, cemiyet içindeki konforu- nun tamam olması lâzımdır Aksi halde, bütün güzelliklerine ve bütün parıltılı ümit ışıklarına rağmen, bu gibi hareketler, sanat okyanusun- da birer yakamoz hâdisesinden ileri gidemez. Halbuki Türk tiyatrosu ne- ticeye varabilen teşebbüslere muhtaç. Hem de bu teşebbüsleri gençlerden bekliyor—T.D Devlet Tiyatrosu ve M. Ertuğrul K üçük Sahne'nin baş rejisörü Muh- sin Ertuğrul'un — Devlet Tiyatrosu mum Müdürlüğüne getirilmesi karar laştırılmış. Bu kararın tahakkuk edip etmiye- cegı hakkında kat'i bir bilgimiz yok. Zira b Maarif — Vekilliğinin oldug hattâ ondan da çok Muhsin muvafakatine bağlı bir Ertuğrul'un böyle bir teklıf karşısında derhal <<hay hay» de- miyeceği O kadar aşıkardır ki: Muhsın Ertugrul kendisinin Dev let Tiyatrosundan — uzaklaştırılması i— resim festivali çin tiyatroda nasıl bir kampanya açıl- dığını ve talebelerinden — bazılarının aleyhindeki fâaliyeti nerelere — kadar götürdüklerini unutacak madığı gibi, hasımları da — ğil fakat ekserisi — pişman salar halen kadrodadırlar. Şahsi ve idari mahzurların berta- raf edilip, Muhsin Ertuğrul'un Devlet Tiyatrosu başına getirildiğini kabul et- tiğimiz takdirde de Devlet tiyatrosu meselesi halledilmiş olamaz. Bilindiği üzere mezkür tiyatro iki taraftan çıkmaza — girmiş bulunuyor. Muhsin Ertuğrul, bir devlet dairesi zihniyeti ile yurutulmesınde ısrar edi- len bu müessesenin umum müdürü oksa baş rejisörü mü (sanat işleri) olacaktır? Yahut ta, işimize — geldiği şekilde tefsir ettiğimiz İntendant'lık vazifesi mi yapacaktır? r üç halde de pürüzlerle karsı karşıya bulunmaktayız. Hiç şüphe yok tur ki Muhsin Ertuğrul, bir tiyatro o- toritesidir. Türk temaşa hayatında en önemli ve" en müessir rolü oynamıştır ve gene — esefle — kaydetmek mecbu- riyetindeyiz ki sahasının memleketi- mizde rakipsiz şahsiyeti olan Muhsin Ertuğrul, bu güne kadar — Türk te- maşa hayatına en büyük hizmeti yap- mış olmakla beraber — milli Türk ti- yatrosunun yolunu keşfedememiş ve elinde bulunan imkânları ve kabiliyet- li memleket çocuklarını bu yolda kul- bulun- lanamamıştır Muhsin Ertugrul Devlet Tiyatrosu Umum Müdürlüğüne halen en uygun adamı olması ve sanatkârlara has, u- AKİS. 21 AĞUSTOS 1954