DÜNYADA OLUP BİTENLER Uzak Doğu Dien-Bien-Fu'nun son saatleri indiçinide komünist kuvvetlerin muhasarasına 56 gün dayandıktan sonra nihayet 7 Mayıs günü — sukut eden Dien-Bien-Fu garnizonunun bu hazin akıbeti bütün hür dünyayı heyecan ve teessüre garketmiş bulu- nuyor. Hanoi'nin 300 kilometre batısında muhtelif dayanak noktalarından teşekkil; dağınık fakat birbirini koru— yan kalelerin teşkil ettiği Dien-Blen- Fu müstahkem — mevkiinin sükutiyle askeri bakımdan tam bir felâkete uğ- ranılmış sayılamazsa da, batılıların Cenevre konferansı masasında imdi çok kıymetli bir kozu — kaybettikleri şüphesizdir. ununla beraber Dien.Bien.Fu, "sonuna kadar dayanma" parolasını simdi bir sembol haline — getirmiştir, denebilir. Bütün ajans, ve muhabir telgrafla- rından anlaşıldığına göre, garnizonun son saatleri şöyle geçmiştir Mahalli saatle 17 ile 18 arasında Vietmin nihat savaşın ilk hücumları- na başladıgi zaman üşman topçusu 48 saattenberi bilâ fasıla i. İhtiyatta tuttuğu bütün yedek toplarını da ateşe sokmuştu. Mo- lotova kamyonlariyle yeni — gelmiş o- lan çeşitli otomatik silâhlar da ateşe katılmışlardı. Düşman ilk defa olarak "Stalin org" larını kullanıyordu. Bun- lar 10 namlu roket atan ve çok tah- ribat yapan silâhlardır. üşman, kuzey, kuzeybatı ve doğu sıtaların en sağlamlarını oraya yığmış- tı. Dayanak noktaları çoğaltılmış di- kenli tellerle takviye edilmişti. Düşman. en kuvvetli noktaya en ev- vel ski bir karakolun enkazı üzerine yüksek bir yerde kurulmuş olan Eliane mukavemet merkezi, garnizon için biraz kımıldamak mümkün olsa, çıkılabilecek yegâne kuvvetli nokta o0- larak kalıyordu fakat düşman evvelâ Maksadı Fransız garni- zonunun herhangı bir hareketini ön- lemekti Durum vehamet kesbediyor- u. Saat 22 de. Vietmin, savunma ter- tiplerinin bütün yüzleriyle — temasa geldi. Aynı zamanda batı cephesinde bir dayanak noktasını da duşurdu Ge- Her Fakat bitkindi. Cephanesi tükeniyor- AKİS, 22 Mayıs 1954 Kore uharebe gürültüsü, — Cenevre Konferansının seyrini değiş- tirmiş, mevzularının ehemmiyet sı- rasını altüst etmiştir Cenevre de Kore ve Hindicini meselel rüşülecekti. Fakat Kore ön planda idi, çünkü Cenevre, daha evvel bu mevzuun tetkiki için tasarlanan ve hatla hazırlıkları da başlamış olan siyasi konferansın yerine kaim ol- muştu, Amerikalılar, kon- Kore siyasi mevzuu ile meşgul ol- masını istiyorlardı. Müzakerelerin daha şümullendirilmesi yolundaki komünist teklifleri reddedılıyordu. Bu konferanstan vaz geçilip Kore ve Hindicini meselelerini müzakere edecek olan Cenevre Konferansının akdine karar verilmesi, haddizatin- de, komünistlerin daha geniş muza- e çerçevesi prensiplerinin mu- vaffakiyeti Fakat iş bu hâdiselerin seyri, daha doğrusu komünist Vi— Dien- kem mevkiinin düş- mesiyle Hındıçınıde hâsıl olan du- rum, bu meselenin — evvelemirde ve müstacelen ele alınmasını ge- rektirdiğinden, Kore müzakereleri birdenbire tavsamıştır. akat, Kore'yi sulhsever yol- d birleştirmek davasının böyle âdeta bir yana bırakılmasının yegane sebebi Hindicini meselesi- nin kazandıgı ehemmiyet ve müs- taceliyet/ midir? Konferansın ilk gününden itiba- ren, doğu ve batı bloklarının, Ko- re'yi sulhsever yoldan birleştirmek için ileri sürdükleri — planlardaki zıddiyetin izalesine, ü dis olmuş bir bu yüzden Başkan Eisenhower, ko- munıstlerın Kore olanlarına: "Al- nya plânının Çincesi» deyiver- miştir. İki tarafın demokrasi hakkında- ki, hür seçim hakkındaki fikirleri bir değildir. İki taraf, seçimlerin nasıl, ne zaman, hangi teşekkülle- rin nezareti altında yapılması lâ- zım geldiğinde de mutabakat nok- tası bulamamıştır. Batılılar, Kuzey Kore'de, Birleşmiş Milletlerin ne- zareti altında hür secimler yapıl- masını, ve orada — seçilecek olan mebusların, gelip Güney - Kore Parlamentosundaki münhal koltuk- lara oturmalarını — istemektedirler. Filhakika, Güney Kore Hükümeti. İkinci Planda Mücahit Topalak nin, Kore'nin yegâne meşru hükü- rnıetı olduğuna dair Birleşmiş Mil- letlerce verilen bir karara, mutlak surette sadık kalınmak lâzım gelir- se, bu türlü hareket zaruri olur. ka i Birleşmiş Mili tanımadıkları gibi, aynı besindeki tadırlar. re'de seçimleri yine Koreliler yap- malıdır. urum böyle iken, Avustral- murahhası tarafından ileri sürülen bir teklif, batılılar safında bir dalgalanmaya sebep olmuştur, Avustralya murahhası hem Kuzey Kore'de, de Güney Kore- de Bırleşmış Milletlerin nezareti altında seçim yapılması fikrini or. taya atınca, — beklendiği — veçhile, ilk protesto çığlığı Güney Kore Başkanı Singman Ri'den yüksel- miştir. Bu itiraz, Birleşmiş — Milletlerin Güney Koreyı, Kore'nin meşru hükümeti olarak tanıması kararına Uygundur ve bir bakıma bu kararın mudafaası ıcabıdır Fakat Singman in bu t ve asabiyetinde baş- ka bir saik de aranamaz mı? Fil- hakika, Avustralya delegesinin teklifi veçhile Güney Kore'de Bir- leşmiş Milletlerin nezareti altında hakiki hur seçimler yapılacak ol sa, bugünkü Singman iküm tının 1kt1darda kalabilmesi düşünü- lebilir. mi? yle görünüyor ki, — demokra- tik esaslardan mahrum bulu- nan Ri hükümetinin — nazarında, Kore'nin birleşmesini sağlamak e- sastır, lâkin bu birleşmenin, günkü Güney Kore idaresini bütün Kore'ye teşmil et- mek suretiyle tahakkuku da daha az ehemmiyetli bir mülâhaza değil- dir. Bidayette Amerika da Avustral- ya teklifini iyi karşılamamış, fakat bu teklif lehinde müttefikler safın- da bir cereyan baş gosterınce A- merika'nın tavrında bir değ müşahede edilmiştir. Eisenhower'in Kore'ye gönderdiği şahsi mümessili Dean bu hususta Singman Ri'yi iknaya çalışmaktadır. Fakat ihtiyar başkan iki Kore'de birden Birleşmiş Milletlerin nezare- ti altında seçim yapılması esasım şiddetle reddetmekte berdevamdır. Kore hakkında Cene K feransı muzakerelerının 1k1ncı pla— la müttefiklerinin bir noktada tam görüş birliğine varamamış olmadı- rının da dahli vardır. Hukumetının :