VATAN FİKRİ ÜSTÜNDE v İşte bu bakımdan milliyet taazzi etmiş millet mefhumundan nisbelen müstekildir. Bununla ertas! serilere İaazzi etmiş millet haline e temayül eder. B-— Fakat biz burada bir tavzihi zaruri gü- rüyoruz. Klan içtimaiyatında bildiğimiz gibi cemiyet gurubunun birliği, bidayelte tamamen manevi idi, Yani Klan devrinde cemiyetin bir- ği dini vaslı bulunan bir takım akidelerle te- min edilirdi. Halbuki bu devirde milliyet mes- elesinin mevcut olduğu kabul edilemez. Klan bir millet veya bir vatan değildir. Şu halde klanın istinat ettiği müşterek fikirlerin pasil olarak kabul edilişine istinat eden manevi birlik milletin aradığı birlik değildir. Millet ancak İertlerin aktil bir birlikte topluluğun müşterek fikirlerini kabul etmekle başlar. Yani ferdin bir millete mensup oluşu meşur ve iradi olmalıdır. Hakikatta vatan köleler ve uysal hayvanlar is lemez, Hakikatla vatan bür adamlar, düşünen dimağlar ve coşan gövdeler ister. Demek ki tarihte gördüğümüz milli emellerin demokralik heyecanlara birlikte doğuşları kör bir tesadü- İn eseri değilmiş. Vatan emel ve hüriyet ma nasinâ gelen bir enlile olup burada millet ve demokrasi daima aynı anda ve aynı kuvelle islemişlerdir. Bö ö'nin Evo ullon des ale dad Si EE in “che-Ange'da hayrete şayan üzlük benzeyişleri vardır. Zaten Giotto sadelik içinde büyüktür. Mi ehel-Ang'ın büyüklüğü de sadeliğindedir. Fransa'da ondördüncü asırda Fresk birçok muhaleletlere maruz kalmışlır. Ondokuzuncu asırda vaziyet değişmiş ve iki büyük sanatkâr, P. de Chavannes ile falebesi ve benim üsia- dim olan Paul Bavdowin Freski nihayet zalere götüren bir yola sevkelmişlerdir. Parisin yüksek Fresk atölyesi P. Baudouin taralından kurulmuştur. © tarihtenberi Fransa: da mühim ve ölmez eserler yaralılmışlır. Paris- teki Pelite Palais'nin Freskleri, P. Baudeuin'in bir şaheserdir. Avigon şelirinin Palais des Pa- pes'daki «Öroupe de Laures ve Cha, de Puy' üm İreskleri Fransız sanatının birer şah eseridir. Freak elölyesi muslfim: Aystullah SÜMER muhtelif ve hattâ mt gayelerin müşterek vas tası olarak kendini gösterir.» (5. 779) C—Fakat bu değişmenin vukua gelebilmesi için bidayelie amerphe olan cemiyette iş bölü- münün meydana çıkması icap eder. Mihaniki teavün kalkıp uzvi teavün harekele geçmeyince valan yoktür. Yani evvelâ içtimai vücut teşek- kül etmeli we sonra kendi uzuv ve İonksiyon- ları harekele geçmelidir ki valan teşekkül ede- bilmiş olsun. Bu bakımdan şeniyeci nazariyenin orlaya altığı afaki ve maddi unsurlar bu suretle tekrar hakiki kıymetlerini alırlar. Bu kıymet zaruri olan manevi değişmelerin şartları olarak o unsurlara bir vazile verir. Böylece toprağa yerleşme hadisesi içlimai İonksiyonların telerru- kunu mucip olur. Esasen toprak vatanın manevi şahsiyetini omaddileşlirmez mi ? Toprak olma- yınca vatan bayalın öz bir sembolü halini alır maz. Müşterek ruhun ferdi ruh gibi bir vücuda ihtiyacı vardır. Bu vücut ise o şartların umumi heyetidir. D— Bu hükümlerden sonra milletler prensi- binin kıymetini takdir ve kabul etmek mecbu- riyelinde kalıyoruz. Fakat bu prensibin de hur- dutlarımı tayin etmek ızlırarı vardır. Kitlenin bir millet halinde teessüs elmek iddiasında bu- lunması içim daimi ve canlı bir surette birlikte yaşamak ihtirasım ispat clmiş olması şarllır. Bu ispat ise maddedeki yaşamak denilen en çetin ve merhametsiz savaşla muvallak olmak için bir hususi unsuru icap ellirir. Bu hususi un- sur bir milleti diğer milletlen ayırt etmeğe yarar. Bu unsur milli kültürdür. Bir millet ancak bu vasıfla kendi kendini idare edemez. Ve İakat istiklâl hırsında israr ederse beynelmilel hayat için tehlikeli bir hale yelir. Millet bir kitlenin hayati ifadesi idi. Demek ki hayat her şeyden önce yelir. Eğer beşeriyetin hayatı geri kalmış bir milletin sürünen hayatı ile tehlikeye girmek istidadını yösterirse beyuelmilel hukuk imanı o millete valanı yakıştıramaz ve onu ondan ergeç alır. Şu halde vatan daimi bir liyakat hakkıdır. Miraç KATIRCIOĞLU 1d -