A aş m e L E R AĞAÇ M | Z “LE ROMAN, korkunç samimiyettir. Bu nesilden 1880 ço- cuklarının yaşadıkları gibi, kırılmış bir va- zu nun kokuları ile yaşamasını istemeyiniz. Bu gün bir genç, ne benimsemediği dinle, ne bu dinden çıkan ahlâkla, nede bu ahlâktan çıkan dünyevi şerefle ihtilâfa girişmek is- temiyor. Eğer bir gün, dine dönerse, o za* man bütün hayatı değişecek ve bütün ruh ve gövdesile yeni imanına göre yön alacaktır. Fakat, ona yabancı kaldığı müddet- çe - bu yabancılık tamdır ve yapmacıksızdır - onda ihtiras hiç bir enyele çarpmaz, hiç bir sed tanımaz. Çünkü ih- tilâf yoktur. Geçenlerde, yü- züncü yılımı kutluladığımız ve ilk gençliğimizde imrenerek okuduğumuz, Fromentin'in Dominiguc'i gibi bir romanın, 1927 yılı genci için, bütün bü- tün anlaşılmaz bir hale gel- mesi, çok dikkate değer. Bir gün, Löon Daudet, bu kitap için «Kalp şaheser» diye bağırmıştır. Elbette kalp şaheser değil; fakat şimdiki neslin anahtarını kaybettiği şaheser. Robert de Traxz, onu böyle tarif ediyordu: « Dominiguec . Burjuva namusu, çocuğu için me Fengmis yahut Burjuva namusu. * bu güzel tabir bu günün demektir? Aralarında en incesine sorunuz! Domi nigue ile Madeleine de Nievres, birbirlerini istedikleri halde, bu arzularına niye teslim olmuyorlar? Karşılık olarak size, Dominigue'i okumadıklarını söyliyeceklerdir. Bu cins ihtilâflar, şimdi anlaşılamaz ol- muştur. Hatta daha göze çarpan dramlar bile anlaşılmıyor. Bir gün genç bir kadın, Racine'in #cdre'indeki vicdan azaplarından inkisarlardan hiç bir şey anlamadığını itiraf ediyordu. Üvey oğluna âşik olmak, sanki dünyanın en basit hadisesi değilmiş gibi, “Bir hiç için ne kadar gürültü, diyordu Vic. dan rahatı içinde, Phödre'in Hippolyte'i baş- tan çıkardığı ve Thösce'nin bile buna göz MAUKJAC yumduğu güzel devir!.. Phödre'in başından geçenler, bugün bir facianın mevzuunu teş- kil edemez. Gövde ve tene ait şeylerin, ehemmiye- tini kaybettiği devir, romancı için nasıl ve- rimli bir devir olabilirdi? Roman buhraninı işte burada aramalıdır. Bundan başka geç- mijte bir çok romanların beslendiği, türlü , ihtilâflarda, kuvvetlerinden > düştüler. Meselâ Kozmopoli- tizma, müsavatçılık. sınıfların : ve ırkların birbirine karışması, i artık Georges Ohnet'nin “e- “4 mirhane o Müdürü,nü ve Grande Marnitğre'ini yazması- 8) na engeldir. Bu gün hangi W büyük asilzâde kızını Demir- hane Müdürüne vermekte te- reddüt eder? Bununla beraber, Allah- H sız dünyamızı, aşkıda bher- hangi bir hareket gibi bir ha- reket saymıya zorlayan, bu korkunç mantık asıl roman için en büyük tehlikedir. Burhan TOPRAK (François MAURIAC) Yürüyor Tweretime, yabancı eseri, ölü bir dil, orla İ bir zevk ve belirsiz bir şahsiyetle kelime kelime $ eevirmek «değildir. Tereümenin ikidavası vardır. , | Nasıl ve ne? Yani nasıl tercüme dece giz, il yi j tercüme dlacağiz? Bunların birincisi için essrin yazısı derecesinde olmasa bile onun alemine ait bütüm incelikleri kavramış, çevirdiği oserin i ceyherlerine kendi cevherleri gibi ismış, onu 5 sempati, heyecan ve fedakârlikla bağlanmış ve kaleminin salahiyelini kurmuş bir şahsiyet ( sahibi oluk lazımdır. İkineisine gelince bus | nan için kendi dilinin kültür ve sanal bii yesini bilecek, dertlerini, eksiklerini, ihtiyaçlar rını sozecek, alâkalarımı, işliyaklarını, düva- aran görecek ve ona göre seçecek bir ölçü | gereklir. Bizde tercümecinin vasıflarını ne birinci galısiyol, ne de ikinvi kiyamet dahildir. Onun için bir bon eser İeretime eder, bir gri vevher eldir sale meyiz.. Te reimeye ilıliyacımız büyüktür. Anlıyaraık, bilerek. severek, duyn- rak lercüme, Bu iki sayfa, bildirdiğimiz en- dişelerin kontrolü altınla yabancı silemlerin en göslerici ve en öğretici eserlerile karşıla- gacağınız yeridir. i ayi m üm. — sin ari