ON YEDİNCİ YIL. NO: 5196 Başbetke YAZIMIZ Sıksık eski yazıyı kullanmakta devam eden dostlarımızdan birini, geçenlerde, yazı makinesi üstün- de mektup yazıyor gördüm Oğluma yazıyorum, dedi. Çünkü eski harfleri bilmiyor!” Atatürk'ün devrim - eserlerin- den her birinin en başta gelen has- Sası, en derin milli ihtiyaçlara ce- vab vermek, ve onun için de, he- men yerleşmek ve - kökleşmektir. Bu eserlerin arasında yeni alfabe, iki meseleyi birden halletmekle, şüphesiz türk milletinin kültür ta- rihinde eşsiz bir yer alacaktır. İk meseleyi diyoruz: Yeni alfabe ile, yalnız yazı davasını değil, dil da- vasını da, prensip bakımından, ba; şardık. Son arab harfli yazılarla bugünküleri bir araya getiriniz türk alfabesinin dil gelişimini na sıl zorlamış, ona umulmaz bir hız vermiş olduğunu görecel Hiç arab harfi bilmeyen çocuk- dar,bu sene orta mekteplerden çıktılar. Fakat buna yalnız bir iki sene eski alfabe ile çalışıp, sekiz yıldanberi onu büsbütün unutmuş olanları da katınız. Hareketin za- feri ne olduğunu tahmin edebilir- siniz. Gazete ve kitab satışları, umduğumuzdan daha çok kısa za- manda, normal dereceyi bulmuş- tur. Fakat yirmisinden ufak genç- lerin okuduğu dergi ve kitablar, a- rab yazısı zamanında hayal bile imiz bir sayıdadır. Çocuk gazetelerinin satışı ise, türk basın ve yayın haya: i rekor hükmündedir. Halk mekteplerinin ve köy terbiyesinin, yeni türk al iabesinin kolaylığından ne ka dar faydalandığını göstermek için küçük bir misal verelim: Halk ve köylü için Ulus Basımevinde çe kardığımız Yurd gazetesinin son nüshası 57,000 rakamını geçmiştir. Bu gazete için, parti, hergün yeni müracaatlar almaktadır. Fakat biz, ilk zamanlarda, daha rahat okunur diye, kalın ve kara harfler aldık ve bunlara alıştık. Şimdi kitab, dergi ve - gazeteleri i hep bu üslüpta harflerle ba- sıyoruz. Onun için türk gazete ve kitabları ile, frenk gazete ve ki- tapları yanyana geldiği zaman, bizimkilerde büyük bir. iptidailik göze çarpıyor. Bu kıyaslama, âde- ta, arab harfi zamanındaki İstan- bul gazete ve kitabları ile, Irak ve Hicaz gazete ve kitabları arasın- daki farkı hatıra getirmektedir. Son ve kati adım olarak, yazı- Tızı beyazlaştırmak ihtiyacı kar Tahran, 13 ÇALA.) — P: bildiriyor: ajansı dostane beyanatına cevab olarak, İran başbakanı B. Mahmut Cam, Anadolu ajansına aşağıdaki be- yanatı vermek Tütfunda - bulunmuş- ıkları gün, hakikaten mesud günüdür. Ekselans İsmel İnönünün tebarüz ettirdi bu Kamutay dün Kamutay dün Tevfik Fikret reisliğinde toplanmıştır. Kamutay, Cu ve Divanı Muhasebatın 934 yılı son hesabları hakkında Kamutay he- encümeni — mazbatası ile, hudud ve sahiller sıhat umum mü- dürlüğü 1932 yılı son hesabına aid mu- tabakat beyannamesi ve son/ hesabina aid kanun projesi okunarak kabul edil miştir. blarının tetkil Hayvanlar vergisi kan Bundan sonra hayvanlar vergizi ka- nucumun görüşülmesine başlanmışt On altmes medder vasında köylünün bir nisandan itibarç başlıyan çalışmasına bu maddenin zor huk çıkartmak ihtimali olduğu hakkın - daki mütaleaya Finans Bakanı B. Fuad şısındayız. Buna Kültür Bakanlı: ğı, mekteb kitablarında, biz de, gazete ve dergilerde, belki kısım kısım başlıyabiliriz. Önce bir ihtiyaç”olduğuna, ih- timal doğru olmayarak, hükmetti ğiniz bu ayrılığı, büsbütün âdet- leşmekten, hele yeni alfabe dev. rinde mektebe girmiş olanlara mal olmaktan vaktinde kurtarmış o- luruz. Herhangi bir basın sergi: sinde geri ve iptidai bir çehre ile görünmemiz için sebeb yoktur. F.R. ATAY ı NOT: Başmuharririmizin bu yazısı Avrupa gazetelerinin nor- mal harfi olan “beyaz” harflerle dizilmiştir ULUS - Adımız, andımızdı Pars Ajansile A.A. nın haber teatisi dolayısiyle _Iran başbakanının hakkımızdaki dostça söz! leri yeni bağın, milletlerimizin biribirle ni daha iyi anlamaları ve dah: sürette biribirlerine yaklaşmal hakiki ve kıymetli hizmetler görece- #ine kaniim. İran milleti, yüksek ve d ve candan gelen hirsi- gnödermekle bahtiyarım.,, hayvanlar vergisi kanununu görüştü Ağralı, bu kanunun yıllardanberi tatbik edilen eski kanunun bu kısımlarına aid hükümleri aynen ihtiva ettiği cevabını verdi. Emin Sazak (Eskişehir) Merinos ko- *(Sonu 5. inci sayfada) Serdar Feyz Mohammed Han İstanbulda İstanbul, 13 (Telefon) — Afgan Hariciye Veziri — ekselana — Serdar Feyz Mohammed Han yanında Kâ- bil Büyük Elçimiz B. Memduh Şev- :mı:ıu olduğu halde bugün İstanbu- n_ı memleketin Hariciye Ve - için, Afgan ve dürk ııq.-.u...,k süslenmiş olan Haydaraşa sarında büyük bir kar Vali ve,Beledi iddin Üstündağ, İs- tanbul Kumandanı General / Hali Merkez Kumandanı General Feh - mi, Emniyet Direktörü B. Salih ve Topane'ye geçti ve oradan Perapa- has oteline gitti. Hi Veziri orada öğleye ka- Şz Galendikten - seare sent 12 de e ye Reisini ziyaret et- Dağ ve kar aşılmaz engeller değildir Bursada, Uludağda, Cumuriyet Helk Partisinin yaptırdıi dönen Y dağ sporları » önünde kayakçılarımız (Uludağ'dan famızda okuyunuz.) (Yazısı altıncı sayfada) kalabalık etmek (8). Heryerde 5 kur Kıral Karol'un yolculuğu etrafında ” Yolculuk sıyasal bir mahiyet taşımakta imiş Belgrad, 13 (ALA.) — Yarı resmi ir tebliğe göre, Romanya kıralı Ka ol ile Veliaht Mişel dün Dedinye şa- tosuna gelmişler ve hemen Petroviç'e giderek kıraliçe Mari tarafından ter- edilen ava iştirak etmişlerdir. Av: , romanyalı davetlilerden başka, kıraliçe Mari, Naib Prens Pol ve baş- bakan Stoyadinoviç bulunmuşlardır. Misafirler gece yarısı Bükreş'e istasyonuna kadar kenı kat etmişlerdi Alman haber alma yazal mahfil göre, Romanya kıralının bu ziyareti yalnız İtalyaya kar rler meselesiyle bundan çıkan duruma do- kunmaktadır. Aynı zamanda ve hele Yugoslavya dinastisinin yeniden g e bugün de mutlak sürette müha bulunmaktadırlar. Londra, 13 (ALA.) — Gazeteler, Romanya kıralı Karol'un Belgrada Rmanya Kıralı Karel, Veliahd Preni Mişel'le birlikte. | aryasal bir mahiyet taşımakta H petral ambargosu meselesi ile alâkal bulunmaktadır. Öte taraftan, aynı güzetenin dığına göre, bu ziyaret bir di tik seyahatler serisine bar görünmektedir. Romanya Ka ti; Mevki ve Merkez kumandanla-- Tma da birer kart bıraktıktan sonra | K n ae seyahatin bazı Ki Hıı..ııı... iyle birlikte yedi. iye Veziri saat on altıda Cumuriyet anıtına bir çelenk koy- muştur. GÜNEŞ- DİLE Teorisindeki Mekanızma Yazan: Dr. Saim Ali Dilemre L & ÜR — zaman, vakit (9j). — — ANA KÖK ÜĞ 4 ür $ mek — müsab “Etimoloji, morfoloji ve fonetik | cxmek (10), bakımından Türk Fi7 rege L BAA mek ÇIi). e YUN — arka (12). B rudan doğruya çıkan - seslerin es- x kiden mevcut olup sonradan sen- du"_îk""'sf"“ * mak'ea e koplandığı yazılıdır. ; İK SD Mesel ON — şöhret (1). mak, karıştırmak (1 AH | tar | mak G 4 ün $ mek — kendinime- | mel thetmek IZİ. SİN eç " gz. UT — izzeti nefis (3). AĞI l N * üt — terbiyeye davet (4). 4 ÜZ — hazakat, fend, ustalık (8j.| — — (Sonu 2. inci sayfada) — —— | ÖK 4 üz 4 mek — rey vermek, | — 19) Analyrischer İndex Zu den bune — akıl öğretmek (6). ersten Stucken der Türkische Turla GÜR — çok (7). Tezte, » ÖĞ 1 mek — toplanmak, 110) Kelile ve Dimne tercümesi. —— —— (71) Kilisti Rifat'ın tişleri, ViZ) Dede Korkut Kitat (13) Derleme fişleri. VI) Kamusu Türki, Tuhtetürsekiye, İ2) Kamusu Türki Z) (Ar, haya) Methamei / Şemsiye Derleme fişleri. () (Nasihat) Uygur endeksi, Tü Dili Lügati, 16) Çağatay Lügar (1S) Pavet de Courteille Lügati. (16) Lehçei Osmani. | f | H F0 l Büyük T Lügati “Çağatay Tehçesi”, Pavet — de Courteilte Lügati U1 (Feyizli, mebzul) Babus, (8) Cistinas etmek) Babus; Karaca. oğlan.