—memizdir. Fakat bu ancak 10 SONKÂNUN 1936 SALI Kamutay dün hayvanlar vergisi kanununu görüştü (Başı I. inci sayfada) yunlarından alınan vergiyi 20 — kuruşa kadar indirirken, yünü ve değeri bundan daha aşağı olan diğer koyunların vergi isbetinin bu kadar esaslı bir ten bi tutulmadığını söyledi. Yaşar Özey (Manisa) — Merinosun memleketimizde henüz taammüme baş- hıyan bir cins olduğunu, halkın rağbeti- ve alâkasını çekmenin faydalı olduğunu, bu itibarla bu farkın konulmasının encü- mence muvalık görüldüğünü izah etti. Halil Menteşe (İzmir) Köylünün buh- van dolayı seleyi; t cephesinde bazı tadiller yapmak, borç meselesinde de on beş yıl taksite bağla- mak, eşya fatları üzerinde de tenziller yapmak süretiyle, hükümetin halletmek için harekete gel h ederek vergi temimize temas etti ve “hükümetin yerinde olsam çift hayvanları üzerinden vergiyi kaldırırdım,, dedi. -Bu kanunu getirdiğinden dolayı Finans - Bakanına teşekkür etti. Fınanı Bakanı Fuat Ağralı, Ka- mutayın tasvibine verilen kanun lâ- yihasıyla hayvan fiatlarının ve me- vaddı hayvaniye - fiatlarının umumni buhran dolayısiyle düşmesinden ver- ginin mütenasip ve adalete uygun o- dan şeklini kaybetmiş olması ve Ka mutayın bundan önce gösterdiği arzu lduğunu / işaret 'Yeni kanun lâyihası ile bu vergi izerinde gözetilen tenzilât mikdarı 4.5-5 milyon kadar tutmaktadır. Büd- gemizin kabiliyeti ve istita: nünde tutularak bu kadı göz ö bir tenzi- dan bu ver- hafifletmek / ve sonra- giyi gittikçe dan toprak ve mahsulâtı zürraiye ile birleştirerek büsbütün kaldırmak ga- erde ka- 'bil olabilecektir. Şimdilik büdeedeki kendi imzasını bir şekilde reddederek istila etti. Libya'ya yüz bin adam yol- Habeşistanı Tadı. Romanın gizli ve derin fikri Mı- sıra © Mısir ki Ro- manın erzak anbarı olmuştur. Ve © Mısır ki günün birinde habeş kalesile Tru sında elinde tutacı maatile öyünmektedir. İngiliz amiral- Tiğı bu fikri keşfetti ve aldanmadı. Şimdi ona göre hareket etmekte ve susmaktadırlar. Kimse hakikatı söyle- im olmaktı dığını düşünüyor. — İngiltere aldatıl. masına imkân vvetmiyor: Sertliği ve buradan - geliyor. Fransayı e ve mahvoluncaya ka- izmet etmeye mecbur edi: bunun ne ehemiyeti ker onu kullanan şef uğrunda haya- tını vermekten daha iyi ne yapabili var. Ae- ibetler, bu kanunda gösterilen ten- bunu tatbik edelim. Neticesine göre gelecek sene mümkün vergiyi tahfif ederiz.,, İsmet Eker (Çorum) Merinos ko- yunları üzerindeki etüdlerin - verdi meticeyi sordu ve Yaşar Özey (Ma- misa) bu etüdlerin müsbet şekil İduğu kadar iunu söyledi Bundan sonra, dil, ya fakültesi kurulması hakkındaki 1 ve 2 sayılı cedvellerde hakkındaki ka mun projesi Kültür bakanı Saffet A- rıkanın teklifi üzerine müstacelen müzakere ve kabul edildi. Ordu mebusu Hamdi. Yalmanın, askeri tibbiye mektebinden çıkan as- keri kimyagerlerle diş hekimlerine verilecek teçhizat bedeli” hakkındaki kanun - teklifiyle, memurlara mektepten çıkışlarında bi defaya mahsus olmak üzere teçhirat sakkındaki / kanan zabitlerle askeri kanun projesi 1934-1935 sene: teçhizat — bedelinden hakkındaki Hamdi Yalmanm askeri kimyagerlerle ecza- cılara da verilmesi hakkındaki Gene- Kamutay yarın toplanacaktır. Yeni büdce Finane bakanlığı bir martta Ka mutaya sevkedeceği 1936 yılı büde projesinin hazırlığına başlamıştır Cağrı Kaputay Memurlar Kanunu Mu: vakkat Encümeni burün saat 10 da toplanarak Gümrük ve İahisarlar » murlar kanunu - projesini görüşece Kamutay Arzuhal Encümeni bu- toplanacak Yeniden 50 bin dil klavuzu basılacak Türk Dil Kurumu Genel Sek- Osmanlıcadan Türkçeye ve Türkçeden Osmanlıcaya cep kla- vuzlarının piyasada mevcudu a. zaldığından bahisle kuruma —mü- facaatta bulunulmaktadır. Yüz bin olarak - basılan / klavuzların ihtiyaca yetmediği — anlaşıldığından eldeki kalıplar üzerinden yeniden elli bin tane daha basılmaktadı Ay sonuna kadar bunlar. yetiş- tirilerek ihtiyaç karşılanacaktır. ULUS İÇ HABERLER İSTANBUL TELEFONLARI İstanbul limanında tetkikler İstanbul, 13 — Ekonomi Bakan- lığı baş müşaviri Fon der Porten İs- tanbul limanında tetkiklerine devam etmiştir. Limanda yapılacak işler a- rasında limana — gelecek gemilerin şehre telefonla bağlanmaları ve ge- milerin üst katlarından doğruca çı- kabilmek için rıhtıma yüksek iskele- ler kurulması vardır. Tiftik halrlarımız satılıyor İstanbul, 13 — İstanbulda — tif- dik halılarının satışı gün geçtikçe art- maktadır. Sovyetlerden ve alman - dardan sonra ingilizler de satın alma işine karışmışlardır. — Son günlerde 3500 balya Sovyetler, 2000 balya manlar, 860 balya ingilizler satın mışlardır. Satış vaziyeti çok iyidir. Heyetimiz Bükreşe gidiyor İstanbul, 13 — Bükreşte topla- 'nacak olan Balkan ekonomi konse- ine iştirak edecek — olan Kamutay ikinci başkanı B. Hasan Saka İstan - bula geldi. Çarşamba günü Bükreşe gidecekti Karaya oturan vapur İstanbul, 13 — Lapseki civarın- da sis yüzünden karaya oturan Hay- dar vapuru İsırtarılmış ve dün İstan- bula - getirilmiştir. — Yarın Haliçte Tmuayene edilecektir. * Eski Sürre arabası müzeye ko- ulacaktır. * Üniversite on gün sömesir ta- vili yapacaktır. Kâzım Dirik İstanbula gelmiştir. Turizm komisyonunun toplantısı Bakanlıklar arası turizm komis yonu, ikinci toplantısını, yarın ya pacak ve bir celsede — verilen karar dairesinde çalışmalarıa başlıyacak - Madeni altınlar Finans bakanlığı ihracat bedeli o- larak memlekete sokulacak madeni altınların Cumuriyet Merkez banka: me projes Bu tedbirlere göre dövizler hak kında cari olan Merkez. bankasına tevdi kaydı, madeni altınlar hakkın da cari olmayacak ve madeni altınla vın behemehal Merkez bankasına sa- temin edileceki Almanya - Türkiye tica- ret münasebetleri Alâkadar makamların yaptıklı ticaret istatistiklerine göre, Almanys ile olan ticaretimiz inkişaf h: dir. 1935 yılının İİk 9 ayı zarfında Türkiye - Almanya ticareti, 'neye nazaran, yüzde 52 nisbetinde artmıştır. (34 milyon liraya karşı 55 tir. Almanyanın Türkiyeye yap- tğı n 24 mil- yona çıkmıştır ki bunda da yüzde 31 bir artma vardır. Almanya Türkiyeden bilhassa ü- züm ve sajr meyvalarla yün, kenevir, yumurta, bağırsak, balmumü / satın almaktadır. Türkiye de Almanyadan maddeleri ve bilhassa şimen- difer malzemeleri ithal etmektedir. Dışarıdan mal getirirken| rik ettiklerini kambiyo direktörlüklerine isbat ve tevsik etmekle mükellef bu- Tunacaklardır. Cenubi Amerika ile olan ticaretimiz Sanayümizin — muhtaç olduğu hammaddelerden — bazılarının ” ve mühimlerinin Arjantin ve Brezilya- dan teminini mümkün gören Eko - nomi Bakanlığı, bu memleketlerle ve Portekizle ticaret münasebetleri- vaziyetinde kalmamak ve memleketleri m7” mahi rimiz için yeni bir mahreç — haline getir - mek bu etüdlerde esas olarak göz ö- 'nünde bulundurulmaktadır. Tetkik- ler nihayet — bulduktan - sonra bu memleketlerle anlaşmalar yapılacak ıre oralara ajan İıoınemyıl gönderi- Bayındırlık Bakanlığı muhasebe direktörlüğü Bayındırlık bakanlığı muhasebe direktörlüğüne Dördüncü kolordu mu- edilmiştir. Bafra'da soguklar Bafra, 13 ÇALA.) — İkâ gündür lar soğumuş, kasaba ve köylere “>ümur düşmüştür Hava bugün de kapalı ve yağısa elverişli. görünmektedir. Filistin hükümetinin yeni bir kararı Filistine zerinde, i dan bir buçuk ay önce haber vermiş —— tik. Bunun mi gören Filist hükürheti kararname hükmünü de: #iştirmiştir. Şimdi, Filistine ithat edi- lecek yumurtalar. üzerinde, yalnız menşe, memleketin ismini ihtiva € < — den bir damga vurulması kâfi görile —— mektedir. Bu damganın harflerinin — büyüklüğü 2 milimetre olacek ve sa < — i bir dış pazar olan da bu yeni kararname - iyi karşılan- mıştir. Türkofis'in bülteni — — ya ve Türkiye ekonomi takib edecektir. Konserve yumurta satışı — 'mın memleketimizden konserve yü- — murta alması temin edilmiştir. İstan- bul buzhanelerinde epiyce yumurla —— | mevcud olduğundan bu yeni vaziyet —— | yumurta tüccarları üzerinde çok iyi tesirler uyandırmıştır. Ekonomi ve Tarım Ba- — kanlıklarının muşterek edeceklerini yazmıştık. B o 'yön perşembe günü saat 16 da kofiste toplanacaktır. yi ı.ıı..ı—ıııa.u_..ı B. Abidin a Üçüncü sınıf mülkiye müfettişliği: Sürd mebusu B. İsmail Müştak yakonun annesi ve temyiz baş deümümisi B. Yusüf / Nihadın kay nası Bayan dün ölmüş ve cenazesi kaldırılmıştır. Aylesine baş sağlığı di leriz. Yazan; Anarol FRANS Tefrika: Kırmızı Zanbz': 85 yorum. — Fakat siz etrafınızda hiç insanı ilgilen- diren şeyler görüyor musunuz? Ben görmi- Kocasinın kitablarından kendisine de bir parça filozofi geçmiş olan Madam Reymon Prenses Seniavin sordu. — Burası Güerrik de; Üzerlerinde birer arslan bulunan taştan iki sütun arasında demirden dört tuğlu tacı altında kapalı duran parmaklıklı kapı bi için mi? yle hareket etmiş olduğuna kar verildi. İhtiyarlıl altı yıldan beri ne şatodan ve ne de parktan bir kere bile dışarı çıkmamıştır. Gu- eşyanın hiç bir şey demek olmadığını, ancak her şeyin fikirden ibaret bulunduğunu söy- ledi. denbire göründü. Parmaklıkların arasından derin bir ıhlamurlu yolun sonunda, şatonun kül rengi taşları görünüyordu. Montessüi — Evet, burası Guerrik'tir, dedi. Ve sonra Terez'e dönerek — Marki dö Re'yi sen pek iyi tanımıştat.. Altmış beş yaşında olduğu halde kuvvetini ve gencliği muhafaza etmişti. Modayı kendi- si çıkarır, zarafet hakkında hükümler verir- di ve sevilirdi. Gencler onun redingotlarını, monoklunu, jestlerini, çok tatlı küstahlığını, errik'e, onun genclik arkadaşı olmuş - l iki üç ihtiyarı kabul etmektedir. Bu den kapı ancak onlar için açılmaktadır. Çekili- şinden beri onu gören olmamı:; bir daha görmiyecektir. Kendir için sarfetmiş olduğu eğerji'yi şimdi de kene dini saklamak için harcamaktadır. Düşmek- —| te olduğunun farkedilmesine tahammül edes — memiştir. Yaşıyan bir ölü olmuştur 0. - Ben — bu hali hiç de ayıp saymam. Terez, çapkılık hayatını kendisi ile mu- zafferce bitirmek istemiş olan sevimli ihri Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Araba, tepenin eteğinde merdivenvari sıralanmış köşklerle bahçelerin alt tarafın- daki geniş kıyı yolunu devrediyordu. Ve sol yanda, Sen Malo kaleleriyle çan kulesinin Mavi deniz üzerinde yükseldikleri - görünü- yordu. Sonra, arabanın girdiği kenarları çi- gekli çalılarla çevrilmiş yolun uzunluğunca, yanları birer kanat gibi uçuşan beyaz patis ka şapkaları Brikte ikinci sıranın sağ tarafına — otur- muş olan Madam Marten mırıldandı — Ohl evet, insanlarancak kendi fikir- lerini görürler, ancak kendi fikirlerini takib ederler. Sağır, kör, yürüyüp giderler. Onla- rı durdürmanın imkânı yoktur. Onun önünde, prensesin y: makta olan Mösyö Marten: — Evet yavrum, fakat sevkedici fikirler nda - otür- aında Dinar'lı kadırlar, dim- dik yürüyorlardı. olmayınca insan nereye gideceğini bilemez- eğlendirici taraflarını taklid ederlerdi. Gi ü ar ği ndirici u taklid ederlerdi. Gü- — yarı hatırlıyarak başınr döndürdü ve mese Montessür'nin yanında, arabacı yerinde o — di Ha, aklıma gelmişken sorayım: Montes- —nün birinde kibar âlemini bıraktı, kona; ir c süi siz, Kade Gassikur'un heykelini açarken İ Tef SEL ai Miglen | aeti Uk turmuş olan Madam Reymon kapadı, ahırındaki yarış atlarını sattı ve uvayye'nin söylediği nütku okudunuz mu? Güerrik'in, tuzluk biçimindeki dört kulesıne — Ne yazik ki eski kılıklar kayboluyor; — güğEYYE NİN söylediği nutku okudunuz mu? — yüzünü kimseye göstermez oldu. Terez, - baytı ; MAD ddi düşünceden mahırum bir adam değilmiş-. — B beklenilmez. kayboluşunu hatırlarsın. — © Gezintiden dönüşte başının ağrıdığını d Mont — Doğru. Eğer şimendiferler olmasay- dr köylüler şimdi de, eski zamanlarda giydik- üi cevab verdi değil mi? O vakit sen evleneli az olmuştu. Gelip sık sık seni görürdü. Birgün onun Pa- risten ayrıldığı öğrenildi. Tam kış ortasın- yemek yiyemiyeceğini sövledi. Odasın> ta- — pandı ve mücevher kutusundan o, ıstırab, Araba, kenarlarında söğüdler olan çayır- lardan geçerek bir tepeye tırmandıktan son- leri kostümleri giyeceklerdi. Fakat biz onla- *A Ağaçlı, geniş bir platoda / ilerledi. Uzun — 4a işte buraya, Guerrik'e çekilmişti. Bu âni — "İSi mektuhu çıkardı. #dı sayıfaşın Tı görmiyecektik. zaman, bir parkın duvarları boyunca yürü- çekilişin sebebleri araştırıldı; herhangi ke- — — “Başka birisine aid r düsündük. || — Ne olur; hiç olmazsa onları o halleriy- dü. Yol, gözün görebildiği yerlere kadar, der darbesi altında, ilk muvaffakıyetsizliği- 8€ isim vanrvor wj undan bascı, Je TacaİY ge. bu parkın nemli gölgesi altında uzayıp gi- nin verdiği küçümsenişe dayanamıyarak ve — Onun bu adaftılolmasımı da hiç istemiyorum. — ) Prenses Seniavin sardu: diyordu. ihtiyarladığının — görülmesinden korktuğu MA (Sonu var)