ON YEDİNCİ YIL. No: 5197 B. Eden'in ingiliz kabinesine teklifleri. Kollektif emniyet fikrinin 1i yolunda bir kat Londra, 14 (A A-) — Deyli degraf / gazetes nin öğreni göre B. Şarşamba günki ka 'seçim - 'den önceki hü- kümet beyanna- melerine, İngiltere'nin mü- kuvvetle- artırılması. yani Başbetke SAVYET BARI F.R. ATAY Merkezi İcra Komitesinin son toplantısında birçok mühim nu- samimiyeti bulunmadığını söyliyen Mösyö Molotof'un nutku başta geliyor. Merkezi İcra Komitesinin — mü- makaşalarına, bilhassa, harb ve barış davasını görmekteyiz. 160 milyon nufusu ve maddi manevi bütün imkânları ile ancak enternasyonal sükün ve hâkim ti, harb tehlikesi ile kaygılandır- manın faydası ne olacağını bir türlü hesab edemiyoruz. Hakikat odur ki 1918 den sonra, dost dev- let, barışçılar safından bir. an ayrılmamıştır. Gene hakikat odur. ki kıta oylumunda bir ülkeyi baş - tanbaşa inşa etmeğe uğraşan inkı- lâbçıları, hududsuz fedakârlıkta bulunarak, koskoca bir kara ve ha- 'va ordusunu yapmağa - sevkeden, inşa büdcesinin ehemiyetli bir kıs: mını müdafaa silahlarına ve ha- zırlıklarına ayırtan sebeb, hep dı şardan gelen bir tehlike havası idi. Dünya dış politikaları arasın- da, kendi emniyetinden gayri bır kasdi olmıyan prensipçi muste: sıyasalardan biri, Savyet poli ika- s1 olduğuna şüphe edilemez. Sav- yet Rusya'nın dostlukları nasıi gö- “gunu ve dostluklarının huzur. ve | yüksek bir değer imtihanlar Aarasında, ön beş seneyi aşan tec. rübemizle biliriz. Asyanın ucundan Avrupa orta- 'na kadar uzayan Ri sinın tehiikesi demek, saniyet tehlikesi demek olduğu da söz götürmez. Bunun n önüne geçebilecek bir mü- dafaa cihazı exce etme mız onun dostü değil, dünya bazı Şinan sarsılmaz. taraltarı olarak memnun olmaktayız. Bu cihaz nc kadar pahalıya mal olsa da, sonu neye varacağı asla belli olmıyan umumi bir kargaşanın insaniyete vereceği maddi manevi zararlar. ddan çok ucuzdur. Zaten kudret öl çüsünü iyi bildiğimiz Savyet mü (Başı 2. inci sayfada) nden yal. İ olduğunu | Londra, 14 (ALA.) pres gazetesinin — bil gö ve kabinenin — yarınki toplantısın. da B. Eden, Milletler cemiye tinin bir ideal olarak müdafaa ettiği Zecri tedbirlerin beklenmeyen netice Petrol ambargosu tehlikesi dolayısile at Genel Partisi sekreteri Vene: kollektif emniyet fikrinin üstün gel mesi yolunda bir kat daha gayret gös- için izin istiyecektir. İnçiliz bakanları italyan - habeş anlaş un barış yoluyla halle- tın habeşler tarı harb ve sıyasa - üsüllerine de teşmili garttır. B. Süviç, bu fikri Romadaki ingi- Bun- hattı neti- hiz işgüderine haber - vermiş hareket ittihazına karar verdi; cesi çıkarılmaktadı | ULUS Adımız, andımızdır. Deniz konfer Japonya ve İngiltere kami ansı, Japonyı yecek ni Bir Jap(m Çin itti fakından bahse- diliyor Londra, 14 (A.A) — Morning Post gazetesi yazıyor: Londra deniz konferansındaki pon deleşaeyavi) azasından biri, Je Ponyanın yarm konferanstan çeki ceğini beyan etmiştir. Londra, 14 (ALA) — — Bugün için toplanması kararlaştırılmış olan deniz konferansı japon delegelerinin ü kere daha gecikti - rilmiştir. Bu toplantının hafta de yapılacağı umulmaktadır. Gecik- me kararı dün akşam B. Eden de hazır olduğu halde japon ve ingiliz delegasyonlarının hususi bir top (Sonu 3. üncü sayfada) Serdar Mohammed Han Gazetecileri kabul ederek kendilerile konuştu İstanbul, 14 (Telefonla) — - Afgan kselanı Serdar Mo - güN saat on birde İs- sanbul basımı mümessillerini kabul et Afgan hariciye yeriri, “-gazetecilerle görüşmesini pek iyi konuştuğu türk ve ilk söz olarak: e Politika ö Tevhidei Velid: “Falih Rıfkı'- dan yakamızı — kurtaramıyoruz!” diyor. Gazetesinin üstünde 564 ra- kamını okuyoruz. Yanılmıyorsak bu adamla şimdiye kadar iki defa meşgul olduk lığını tahkir cusunu da, bir müddettenbi muriyetin ekonomi ve endüstri po tasını muvaffak eden Celal Bayar'a karşı 'e sürekli, te- sad kumkumalığı ettiğini gördü üz için! vam ettikçe, bizim gazetecilik et- imize imkân kalmıyacak- sözü ile, ne demek istediğini anlamıyoruz. Türkiye ancak Ka - mutay kanunlarının hüküm sürdü- #ü bir hürriyet memleketidir. Bu memlekette, tevhidci Velid gibi eski şeriat bezirgânlarının, alttan- alta, kin ve nifak oyunlarını bi cumuriyet muharrirleri, açığa vu- ruruz. Bu oyunlar kanun yasakla- irecek bir surikast şeklini vakit, mahkeme hesab gö umuriyet demek, Türkiyede. vazife, hak ve mesuliyetler. devri İstanbulda ve İzmir'de izden olmıyan gaze- çok eskidenberi çıkıyor. teler, Bunlar, yolları üzerinde Kamutay kanınlarından başka neye rastgel- diler? Hakikat budur. Fakat bir yan- dan nüfuz ve kuvvete sırnaşarak, bir yandan kahramanlık süsü takı- kimine yılan dili uzatan karakter- (Sonu 6. ıncı sayfada) sizin bir adı vardır: Lâche! “Ulus, un Dil Yazıları Fiziyoloji ve Biyoloj Güneş - Dil Fonet Kanununun Fi üspetle Esk Güneş - Konsona Fonetik Meseleleri geçen asrın son- iyat sahasının haricinde, büsbütün - başka ilim sahalarında da muhtelif — bakım- lardan tetkik edilmiye ve bu yeni tetkikler dil bilgisine daha tecrübi ve daha müspet şekiller vermiye başlamıştır. Bilhassa fon! Ankaradan Uludağa onsekiz saatta Nasuhi Baydar'ın bugünkü sayımızda çıkmak üzere hazırlanmışke zin azlığı dolayısiyle geri bıraktığımız Ankaradan Uludağa on sehiz saatte" başlıklı yazısını yarınki sayımızda okuyunuz. Bakımından iği leri. — Vokalin etik Pri iği. — Ana Vokal Meselesi. Yazan: İsmail Hâmi Danişment sında elde edilen neticeler, “Gü- neş - Dil” fonetiğinin ne sağlam esaslara istinat ettiğini göstermek itibariyle, bizim için hususi - bir ehemmiyeti haizdir. Bundan evvelki etüdlerimizde “Güneş - Dil” kanununun — yal “Kök” ve “Ek”> sistemleri bahsetmiştik. Bugün de bu yen Türk kanununun “İptidai fonem- Dil” fonetiği fonemler itibariyle tesbit prensipler şöyle bir tertip alabilir: 1. — Vokal teşekkülü , konsan teşekkülünden evveldir; 2. — İlk vokal (a) dır ve ses ci- hazının tekâmülünden doğan di ” vokaller hep bu ana fonemin muhtelif variyantlarıdır; 3. — İlk konson, (a) nın teker rüründen hasıl olan (aaa — g) 80 diğer konsonlar, bu ipti dudak, damak ve 4. — Bu suretle ilk teşekkül e- 'den konson kategorisi, (8 - y - g k - h) grupudur; 5. — Dudak ve diş sesleriyle «« (Sonu 2. inci sayfada) miz ücün- | | aberle yfamızdadır. — | Heryerde 5 kuruş v Bir numaralı rejim düşmanı a ğ Babasının matbaacı / olduğunu — söyliyen Velid'in kendisi kimdir? — Biz türkçü iken, o şeriatçi idi. Bi cumuriyetçi iken o padişahçı, biz garbçı iken o şarkçı, biz layisizmi — ve tefekkür hürriyetini müdalaa ederken, o, halifeci idi. Demek ki başından sonuna kadar, o ve biz, biribiri ile hiç bir temas noktası — olmıyan ihi ayrı sahta bulunuyo- ruz. Türk milletini kurtaran bütün — inkılâblar, bu yeşil sancüklı safa karşı kazandığımız zaferli ibarettir. İzmir hikâyesinin ü den, çok zaman geçmemiştir. Ve- — lid, her sözünün altında bir Fesad, sezinip kuşkulanmamızın sebeble- y ine doğru — her teşrih bıçağı uzattığımızda, pusularından polisi gören kar Tılar (eski mazannci su) gibi huylanması da bundandır. Yeni gençlerin eski kumadıklarını düşünerek, bu adı ken- #mnız parçalar, bir mahud. gazetelerinden düşmanı &... Görülüyor ki bu mescle noktai nazardan tamik olunursa, zun, memlekctte birdenbire gibi kulaklara bir hayki yabancr ge bir idarenin tesisini meşrü gö bir sebebi hakiki bulunamıyor. ... Ne diyelim ? Bu garib ve gevveş, vaziyetler karşısında « cümlemizin encamını — hayir eyi duasından başka — yapacak bir kansşur. 2 çai Te S : Bu vaziyetten çok mütet sir, fakat mütehayyir değiliz. ü dünyada nohüd ekip de - bakla (t edilmek harikası henüz görülmemişti © cihetle intihabat yapanlar, o yei garibe cenasında ne ektilerse onu biçiyorlar. - Yalnız idrâk ol bu mahsul — demir leblebiye benzi) Ve bu leblebiyi çiğneyip yutmak fesi de, bütün bu karışık işlerde, bir sun'u taksiri olmuyan zavallr yani/ bizlere teveccüh ediyor. Asıl feci ciheti de burasıdır. 19 Bir teşrin 923 » İşte - bundan dolayıdır. kiş — biz hakimiyeti milliyeciliği zaman mman nükseden bir nevi maraz gibi te- — dükkiye mecbur kalıyoruz. 29 Ağustos — 923 » Â K tak ? Mustafa Kemal paşa, Garle — Tink ve garklılık meselesi hakkında Noye Fraye Presse muhabirine izahat verirken garetemizi de mevzuu ah eylemiş ve hakkımızda şu sözleri söye demiştir : iğ « Muhafazakâr. olan — ve bu husüsta — yalnız Balunan — Tevhidi Bükâr karşı — | nun sında türk matbuatının ekseriyeti var, —— dır. Ve bu matbuat Garblılaşmak vec- hesini takip ediyor. Tevhidi Efkâr'ın fikri bizim inkişafımızın Garb usulün. — — de vaki- olmasını tadil edemez. Onun hareketi Garb matbuatına — karşı bir lâmel diye telâkki edilebilir.r lhakika - muhafaazkârlık me- selesinde - türkçe matbuat meyanında biz infirad halinde gibiyiz. — Bilhassa yevmi gazeteler içinde terakki ve tev kâmülü hakikinin en mücssir - vasıtası olan muhafazakârlık bi zimle tamamen hemfikir olan bigil gazete yoktur. Zatc bi "(Sonu 8. inci sayfada)