ridir. YAĞIZ anmış 'zareti ndanı billa. ikin- orada zırhlı r haf anak” Sabahleyin köprü açılır açılmaz Fa- İiçten çıkan zırhlı, Arif beyin forsunu provasında (Odalgalandıra dalgalandıra Marmaraya girmiş, boğaza doğru hızla . Deniz sakin bir uyuyuşla lr tahtelbahir kor- kusuyle hiç bir geminin yola çıkmadığı Marmarada ufuklar duman sütunlarına hasret ıssiz birer gök parçasını andırı- yorü U.s Efrat vardiya başında, sade dikkat kesilen tavırlarla vazifelerine bakıyor lar.. tahtelbahir taarruzlarına karşı rasıt- lar dürbünlerini suyun her tarafında daolaştırıyor, bir pe- riskop izi, bir tor- pito eseri bulmağa uğraşıyorlardı : Bar barosun kur manda köprüsünde kumandan Arif bey, süvari Muzaf- fer kaptan (1) AL man deniz mütehas sisi (9) sefine er tonun açtığı yara paletle falan kapatı- lacak cinsten değildi. Tekirdağlı Mehmet kaptan yara ba- şında tedbir almağa uğraşıyor, nöbetçi zabiti Muzaffer kaptan gemide inzibatı temine çalışıyor, kumanda köprüsünde süvari ile gemi erkânı harbiyesi vaziyeti kurtaracak tertibatla meşgul oluyordu. ara biraz büyük olmakla beraber öldürücü mahiyette değildi. Süvari şu kararı vermişti: «Yakın bulunan Belayır sahillerine baştan kara etmekl..» Fakat kumandan Arif bey buna taraftar olmu nin yola devam etmesini istiyordu. yor, gemis gemi süratten düştü. Arif bey sordu: — Hizımız azalıyor... Muzaffer bey yol mu kestiniz? Süvari makine telgrafına seslendi: — Tam yol Aşağıdan cevap verdiler: — Yara yolu kesiyor! Gemi, iskele bordasına yaşlanıyor” u... Muzaffer bey bir defa daba ku» mandana seslendi: — Beyefendi, imkânıyok. bu tekne bizi boğaza gölürmez — Gideceğiz!,. — Pekil.. Yara alındıktan 20 dakika so Barbaros büsbütün hızdan düştü., sto- etti... Gemide“ ki haykırışlar tevali n Yola devam edil dolan suyu boşalt mağa yetişemiyor” du... Nihayet Barba” ros, yıllardır teka- kânı toplanmışlar, çay içiyorlar, boğaz muharebeleri, Mar- maradaki tahtelba” hirler etrafında sohbet ediyorlardı. Gemi, Bolayır önlerine kadar arı- zasız gelmiş, hiçbir şüpheizine rastlamıyan subaylar ve mü- rettebatta, tahtelbahir hikâyelerinin ma- saldan ibaret olduğu kanaati uyanmıştı... Bolayır bordalanırken gemide bir heye- can havası esti... Koşuşmalar, naralar duyuldu... Prova sereni yardiyasındaki rasıdın yüksek sesle şu raporu işitildi; — Sancak bordamızda torpido var!., ek bu Dara damarlardaki ka” ni uyuşturdu.,, Kumanda köprüsünde rabat rahat çay içen sefine erkânı yer- lerinden fırladılar... Süvari merdivene doğru koştu... Bir infilâk, kulakları tır- malıyan bir patlayış, Barbarosu yerin» den sarsan, dehşetli bir gümbürtü bir anda yaşlı Osmanlı amiral gemisini kara, kapkara bir duman bulutuna soktu. Bağrışmalar, çağrışmalar, koşuşmalar... kumanda ve emirler biribirini kovaladı. Biraz sonra duman sıyrıldı.. ve. her- kesin yüreğini ağzına getiren bir haber, ikinci kaptan Tekirdağlı Mebmet kapta» nın şu raporu faciayı anlattı; — Sancak bordasında baştan bir yas ra aldıkl,., Yara yerine müsademe İleti atıldı.. fakat 170 kiloluk ağır üi |) Deniz yolları müdürlüğünden ayrılan Bay Muzaffer (31 rica Şoson, Türk denizcilerine itimat elmez, her gemiye birde mütehassıs Alman su- bayı koyardı. R. V Barbaros. Hayrettin Zıhrlısi : Dolmaçahçe önünde Süvari, kumandanla bu nokta etra- fında münakaşa etti, fikrini kabul etti- remedi. Arif bey ısrarının neticesini şöylece kat'i şekle koydu : — Donanma kumandanı sıfatile em- rediyorum.. Gemi yoluna devam edecek. Yaralı Barbaros Çanakkaleye doğru rotasını takibe koyuldu... çok geçmedi.. ii gövdeleri, ateş saçan dehşeti e Ni seyyar yanardağına benziyen düşman don, üstüne çalıştırılma a uğraşmanın son dakikaları geldiğini ifade ederbir tarz- da yaralı bordasına yaslandı. Yaslanış çok geçmeden aban maya döndü. Sü vari, son dakikanın geldiğini anlayınca Arif beye sokuldu — Terki setine emrini veriyorum kumandan bey Dedi, onun cevap vermesini bekle» meden de emrini verdi: Kr Terki sefine| Mürettebat can kurtaran yeleklerini kuşanmışlardı... Flikalar denize indiri: lirken neferler kendilerini denize attı- lar orkunç bir uğultu ile bölmeleri kaplıyan, sular Barbarosu denize doğru alçaltfı. Yara tarafına yaslanan gemi birkaç dakika içinde alabora oldu, ters döndü, battı... Yıllardır bak kazandığı istirahata Marmaranın serin göğsünde nihayet kavuştu Gi torpifoyu yeryemez süvari kel- sizle boğaza imdat işareti verdirmiş- ti... Suyun üzeri çırpınan mürettebat, devrilmiş #likalar, boğulan insanlarla dolduğu sırada Deströyerler vak'a yeri- ne e yetiştiler... Saatlerce uğraşarak de €& çırpınan arkadaşlarını toplamağa Mila oldular. — an 24 üncü sayfada —