Yör ve arasıra beyaz dişleri ile alt du- dağını ısırıyordu. vaya şayanı hayret bir şekilde açıldı, gözlerini kapadı ve sonra kesik ve yanık bir sesle tıpkı bir çakal gibi ulumağa başladı. enim güldüğümü gören kayma- kam, ciddiyetle yüzüme baktı: r gülme.. bu anlattıklarım gözlerimin şahit olduğu bir vak'adır ve ben o günden sonra insanların hay- vanlaşabildiklerine kanaat getirdim. vet, insanlar birçok taraflarından hayvanların aynıdır, Oburlar, şehvetpe- restler, azılı katiller, miskinler, kahbe- ler vesaire vesaire... Karlarla dolu yolda biz ikimiz, ka* rışık bir bahis üzerinde konuşurken, evlerin pencerelerinde başlar görünü” — ayı Siyah kurt, yeni bir hamle sile sıçrayarak rakibinin üzerine atıldı ve önün boynunu biranda sivri dişleri arasına geçirdi, “sonra, vücudunu büyük ik arka arkaya yor, herkes kaymakamlajbana hayretle akşordu. Bu kır saçlı, babacan ve dolgun köfalı idareci,'ne kardan, ne so- guktan, nede kasabanın halinden ha- berdar değilmiş gibi bu tatlı bahse kapılmıştı. — Evet, Hacı beyle beraber o çoban kulübesinin isli camından bu uzun uzun uluyan dişi ndü har yükseliyordu. özleri parlıyor, ıslak tüyleri, için yormuş gibi tütüyordu. İkisi de aynı zamanda küçük mey- danlığa girdikleri için, birdenbire dur- için yanı- dı. Ön ayakları üstünde biraz yüksele- rek acı acı homurdandılar ve gözlerini dişi kurda çevirdiler. Dişi kurt şimdi küçülmüş, boynunu bükmüş ve doğrul- muştu, Her ikisinede yanyan bakıyor bir hızla, büyük bir çeviklikle çevirip k üç defa Kuvvetle silkti. ve kısa adımlarla geziniyordu. Nihayet durduğu yüksekçe yerden aşağıya indi, İki kurdun ortasında sağa sola bakarak tereddütle bekledi ve sağdaki kurda doğru yürüdü. kışla rakibinin gözlerine dikilmişti. O- nunla alay ediyor ve sivri dişlerile onu korkutmağa çalışıyordu. Dişi kurt başını, erkeğin dikilen, gerilen boynuna sürterek bir iki defa ince ince inledi. Sonra döndü, karşıda- ki kurda baktı. Ah, Yarabbi, dünyada her mahlükun dişisi kudurtucu, öldürücü ve kahrediçi Belki dişi bir pire bile, karşi- sındaki erkeğini aynı şekilde kudurtur, Dişi kurdun bu muammalı bakışı karşısında sevgi görmiyen erkek kurt birdenbire şahlandı, Bir iki defa müthiş bir sesle uludu, bacakları üzerinde ge- tildi ve hızla rakibine saldırdı. kisi de bir anda çarpıştılar ve diş- lerini biribirlerinin sırtlarına geçirdiler. Karlar üstünde göz yorucu bir hızla, müthiş bir şekilde dörüşüyorlardı. Ba- kapıyor, ikisi de boşlukta bir iki defa döndükten sonra karlar üzerine düşüyorlar, yeniden biribirlerine saldırıyorlardı. Dişi kurt, dövüş başlar başlamaz çevik bir sıçrayışla eski yüksek yere çı- kip «turmuştu. Hiç kıpırdamıyordu. Sabit gözlerle bakıyor ve arasıra ağ- zımni açarak uzun uzadıya nefes alıyor- du. Belli ki büyük bir heyecan içinde kıvranıyordu. Onun da, tıpkı bizim gi- bi kalbi çarpıyordu. Arasıra burnun- dan ve ağzından garip sesler çıkıyor, belkide beğendiği erkek kurdu, dövüşe teşvik ediyordu. İki azgın kurdun dövüştükleri yer- de, karlar kandan kıpkırmızı kesilmişti. lak tırmalayıcı, vahşi seslerile çınlıyor- du. Hacı beyle ben, taş kesilmiş gibi sessiz ve nefessiz bu müthiş sahneyi seyrediyorduk. Kanım sanki kurumuş: tu ve gözlerim bu hızla, canavarca çar- pışmayı takibetmekten yorulmağa baş İamıştı, Bir aralık Hacı bey kolumu tutarak kisık bir sesle ; — Bak, dedi. Döğüş bitiyor. Gale- be siyah kurtta... Hakikaten siyah kurt daha üstün döğüşüyor ve karşısındaki takatten ke-