; ben, etle do. Dir. isüzdü: | i ve bir. | rel kalb: | kalbler bir zırh iIyorum. wde ki, ERİ izinin | taşıyor hüzün ya ağular tekevvün devrindedir. ma ve İstiyorum b. Sustu, içini çekti. Büyük “Tanrının ses perdelerinde AP, a rmaka- rışık yaşıyordu, Sevgi, tebessümle dinli- yor ve arada Ez dahi; sizle ok- du şuyordu Büyük Hâlik : — İstiyorum ki, diye sözü sürdürdü, bu h toprağın üzerine senin en olgun rinde ayaklarını öpecek şiirden halılar erdim. Bunların hiçbirisi, tekâmülün yü rüyüşünde geç raktığım a arzı bana aş gölürmemiş. Şimdi görüyorum ki onun bu hali seni muztarip etmektedi iz Sevgi, bakışlarıyla : — Evet, Dedi, Büyük Tanrı : Bütün Be kaçak bir e top ik işti büyük azamet ve derinlik biz İN kalbinde oplüiğini diyorum Sevgi, kolunu büyük ilâhın boynuna doladı, okşayıcı sesile : alde, bu eser senin bir örneğin olacak Bu kadar küçük yere nasıl sığa- caksın? — Seninle beraber KAİN bunu Evet, bu bir insan olacaktır. Bu i yi erdiğini an 5 daşım oz Ban, onda yaşayayım, Fakat o, ben, olmas Büyük ME tekevvün halinde, saç- larını nasıl hırpalar ve yorarlarsa, Büyük Tanrının da yüzü sararmış, ateşi yüksel- mişti, — Sen bana iy edeceksin ve eğer ir yardım e e ipi sözünü. böldü, zaman yalnız biraktım ? Tanılar Sans Sevginin elini öptü. Söke “elini kaldırıma götürdü : uldum, sevgili buldum. Bu insan, Hele eş olacaktır, ve nefret kalplerinde yaşamıyacaktır, Çünkü, a ancak nefretin ie kalbe yak alevini sunarsın, Sevgi, lerini çırp — Oh, ne güzell. — Bu kalbi afvın kaynağı yapacağım, pa ıstıraplardan dolayı, beni mek büyüklüğünde bulunsun. a bir tesiri altında bulunan yok etmek mecburi OR. Er » diye anmasın. Çünkü ben, bu ları zevkin incelikleri üzerinde gösterebi- lirdim,. Bugün onu beraber e sonra da e ağa salacağız. Mukadder an gelince, Onları srelemireşeksin e eserini insanda hayra temaşa edeyim ny ru dh den bri Selaramik lay Tanrının sülerinde yaratıcılı ğın alevi parlıyordu. Bu sıtma, Sevginin yanaklarında hareleniyordu. yi ilâh yavaşça fısıldadı : Nefret, huzurumuza gel. Sy vgi, büyük ilâhın ellerine sarıldı, göğsüne sokuldu, nefretin isminden bile ürküyor, iğreniyordu. Arzın bulunduğu hizadan siyah bulutlar belirdi, şimşekler çatı, nefret, yola çıkmışlı. Etraftaki çi- çekler, yıldızlar soluyor; sular donuyor, hava kararıyordu. Nefret t ilâhi, mk ve soğuk bakış- larla huzura giri üyü Tanri sordu z re — e yy beraber arzda dini istismar ediyorduk. Sınıf kavgaları- n kanlı plânçosunu gözden geçirirken iradeniz tecelli etti. yük Tanrı, nefrelin yüzüne bakma- dadı tüyleri, ilkem oikali olmuşlu. Fısıl- dadı : Kanunumuzun esiriyiz. Gayemi ergeç meydana ogelecektir.. “Gerileme; hamle fa kat muhakkak” ki tekâmül.. ge yükseltti : er ilâhı yeni bir irademizi bil. eye kadar, beraber galıştığı ınız ilâh- larla, maiyetlerinizle, sayısız hiçliklerimi- zin birinde istirahata çekilmeniz arzumuz e N. Çünkü, Sevginin her müzikt, evginin söy- ledikleri « seviyorum » ke ği inin te- ük Koda ifadesinden başka bir- şey Tanrı Sie cevap vermeğe vakit bulmadan m dim > girerek boyun eğdi. Bun ysız. sayısız küilakleri verd İs yele sırf büyük arzuya Te şen ileri gel- diğini ele so dalkavukluk anin NE diz eserlere, riyakârlık ilâhinın tüşü yapmakta benn dolayı Kendir büyük bi boyun eğmediklerini arza geldim. Beyuk Tanrı kaşlarını çatlı : — Başlarında dolaşan kaktımızın za mansız tecellisine şahit olmak istemezler- se hemen iradamize itaat etsinler, yoksa e topal olan e » Yerde. muvakkat bir zaman menfi ilâhlar bu yeni yıldıza Gişmişler Tanrı Sevgiye Uzülme veli bu yıldızda his yo oktar Arz gibi, menfi ruhları taşıdığı için azap duymiyacaktır. Bu yıldızın etrafını süküttan bir li dile ? nihayetsizliğin bir. köşesine at yar Dn yap rtık ol başlıyalım. Toprak ve yağmur ilâhları, siri huzurumda görmek istiyorum. İki m huzura girmiştiler. Lebbeyk! İlâhlara Eskardu — Sen, hiçbir menli a bırakmadı- ımız Lopraktan en özlü yumuşa töprapiLi sen de en Yi Ay getir. İlâhların kanatları ışıltılı bir izle arza yaklaşırken büyük ilâh bir çocuk gibi seviniyor, sevgiye sarılıyor, sevinçten ne yapacağını bilmiyordu. rlık Büyük eserimizi yaratırken, saha bulandıracak birşey kalmadı, oprak ilâhi, ay ışığında uyumakta ardı. Göğsünün en güzel yeri Dn ren aldığı toprakları kucak. 1. Yağmur ilâh da Kırkkız dağlarına diri ol anrı, Sevgiye; EĞ 1 develi; toprakla suyu dizleri- mizin üzerinde karalım, yuğura'ım. Çalı şirken şarkını İütfetl, Sevgi, avuçlarındaki toprağı okşıyarak: Bu toprak, sevgiye ne kadar öksüz kalmış Avuçlarımdan ayrılmak istemiyor. Tıpkı benim gibi. Ça m Ki Sevginin yala müziği T ruhunu yıkıyor w onu çsuz iz enginlerine sa du. Toprağı dizleri üzerinde yuğuruyorlardı. ü Tanrı cd halinde yalnız kalbinin ahengine uymuş, haber ilâhına Mir hecesiz emirler e Kı hakkını EZE hürriyet, En a il ve sonsuz ihtiraslar! — Büyük yalnızlık, büyük korku, bü- yük ee abuk olsunlar !. Korku, hayır sen gelme Büyük e yılmıyan çalışma, TE dızların ışıkları, e asil çocukluk olgun lu ses İmasınlar enkler ve ni Bü- ya lerbolerli ile intizam! y her zaman Yalbimi yakan ginin vuslatına duyduğum büyük susuzluk Tamanında bir infilâk hazinesi olan tahammül, - Büyük Tanrı; çağırıyor.. çağırıyor Müsbet ilâhlar, yaratıcı müziğin nağ- meleri kanatlarını uydurarak geli iyor- lar. "Hükme ttikleri kudretlerin Fast itibarıyle azını, keyfiyetçe en çoğunü' bı- rakarak dansederek Pe çağırıyor.. Bez vgi, yağurdukları Yağının Mete a Tanrının ellerini Sevgili, dedi, li dal İdin; bu, LE tamam oldu. Şekil vermek sırası geldi, Sevginini an gözlerinin üzerine dökülmüştü, dolgun göğsü ka barık, ya- naklarında pebelikisr, şafakların doğu- şunu müj eleyen renkler parlıyordu. Büyük ilâh, yanan du inle yi sevgi- lisinin ir düzeltti, eki sevgili, dedi, ikimizin emeği bi yığını böle er. Ge önündeki para an istediğin ir erkek & seni düşünerek, sana baka- e bir. kiz yaratacağım eyecanla ilâve etti — Kayıtlarına itaate söz verdiğimiz büyük ei miş olmamak iç iv ayrı ii yapa Hakikati göğüslerinde yarım yarım epi Gi Bu kadar kıymetlerle dolu olmalarına rağmen, biribirlerile eğ görünüşte aykırı git. ikisinin de kalplerini şılaşmada ey büyük sevgilim; önle