Ms sinema yıldızlarından biri- nin .... şehrine geleceği ilân edil. mişti. Bu münasebetle ben de istasyo- na gittim, orada sevgili yıldızlarını kar- şılamak maksadile e kalabalık insan kütlesini uzaktan ediyordum Bu esnada biraz ileride il sım” sıkı kapalı bir taksi durdu. Şoför aras banın içerisine Li dönmü tinden bağıra bağıra birşeyler söyliyor- du. Merak ettim ve meseleyi anlamak için taksiye doğıu ilerledim. Şoför! — Bir saattir şehrin içinde dört dö- nüyorum, fakat paramı hemen verme- diğiniz takdirde şuradan şuraya gitmem. Diye bağırıyor, fakat müşteri hiçbir cevap vermiyordu. Meselenin mahiye tini anlamak ve işi halletmek maksadile otomobilin kapısını açtım. Bu sıcak ha- vada pencereleri ve perdeleri sımsıkı kapalı otomobilin içinde geren bu gas rip şahsın kim olduğunu merak etmiş. tim. İçeride, otomobilin arkasına doğ» ru dayanmış, gözleri kapalı bir adam oturuyordu. Seslendim, omuzlarından tutup sarstım, hiç aldırmadı. OÖtome- e içindeki ağır ve din bir koku gen. i tıkadi. Kendi kendime ! — Burada e e la bir halt edil. miş, dedim. Meçhul şahsı kallarımın arasına al. dım. Birdenbire sağ e küçük bir kan lekesi gözüme iliş aktım, tam ml ufak k birde İğne “deli iği vardı. Şofi İlk rastladığım otomobili durdurdum. İçindeki bayana durumu anlatarak, şoföre... .Olomebildeki Almancadan Çeviren: Eeved ARICA — Uyumuyor, uyuyormuş: gibi ya” piyor, diye seslendi. — Yek, dedim, öldürülmüş. — Aman Allahım, öldürülmüş mü? Kim öldürmüş olabilir? — Ünu sana sormalı, bu biçare 6- tomobile herhalde yalnız binmemiş, mus hakkak refakatinde başka biri vardı. — Evet, evet, yanında kırmızı saçlı birisi daha vardı.. İşini görüp maksa" dına nail olduktan sonra ben farkına varmadan arbadan atlayıp savuşmuş olacak. Şoförün yanına oturdum. Doğruca mniyet müdürlüğüne gidip vak" ayı anlattım. İstintak hâkimi şoförün ifade» sini alırken ben de otomobilin içerisini bir kerre daha ve esaslı surette gözden geçirmek maksadile aşağıya indim. O. tomaobilin içinde maktulün ayaklarının ucunda kırmızı bir perük gözüme iliş- ti. Eğildim, aldım. İçerisinde yapıştırı” ğunu ve başında saç bulunduğunu ans ladım. Katil bunu başından düşürdü. ğünün herhalde farkına varmamıştı. # ga Cinayel (Bir polis hafiyesinin hatıratından ) Vak'ada en şayanı hayret cihet : vak'a» nın mabiyetini tesbit edememekliği. mizdi. Halbuki bütün gazeteler bu es- rarengiz katil vak'ası hakkında sütun lar dolusu yazi yazıyorlar ve hattâ mak. tulün kim olduğunu bile bildiriyorlar dı. Şoförün ifadesinde, kırmızı saçlı katil ile maktulün beraber bindiklerini, söylediği meyhaneye gittim, Bütün o- telleri, misafirhaneleri dolaştım. Hülâsa ber yeri altüst ettim. Hiçbir yerden bir ipucu elde k mümkün olmadı. Bütün tahkikat neticesiz çıkıyordu. Zihnen bu işle meşgul iken, mak- ün cenazesinin belediye tarafından kaldırılacağı birdenbire batırıma geldi. Hemen ... sokağında bulunan kimsesiz» ler idarehanesine doğru yürümeğe baş- ladım. Sokağın köşesinden takriben 80. 100 adım ileride kapalı bir taksi duru. yordu. Yaz mevsiminde kapalı otomo- bille gezenler ekseriya hafiyelerin na» zarı dikkatini celbederler. Bu sıcak ha- vada otomobilin yan perdelerinin de yarıya kadar kapanmış olduğunu gö- rünce tecessüs merakım büsbütün arttı, Otomobildeki şabıs demek ki görünmek istemiyordu. İlk evvelâ bir hamlede he“ men ölüyü hazırladıkları mahalle koş- tum. Maksadım orada matem elbisesi giymiş, şüphe davet edebilecek bir kim« mi | | |