Emekli Türk Amiral Gemisi: BARBAROS MARMARADA NASIL BATIP Büyük harbin facialarından birini teşkil eden bu hâdisenin zarar plânçosu (281) ürk denizcisine malolduğunu gösteriyor... Barbarosu bir torpilo ile batıran kaptan Nazmel; şimdi İngiliz Anavatan filosunun seçme erkânından biridir. sür. batışından uzun yıllar geçtiği halde bâlâ balledilememiş bir mes le, bir rivayet ihtilâfı halinde deniz yazılarile alâkadar karilerin fikirlerini kurcalayan Osmanlı donanmasının *Ya- vuzv dan evvelki Amiral gemisi Barba» rosun torpillenmesi muhtelif hikâyelere yol açmaktadır. Bunu okuyucularımdan aldığım mektuplardan öğreniyorum... Alman donanmasından tekaüt edildik. ten sonra yeni bir materyalmış gibi he- satın alınan ve Osmanlı deniz kuv- vetlerine ilhak edilen yaşlı Barbarosun batışı umumi harbin; acziçinde çırpınan Osmanlı hükümetine hediye ettiği fa- cialardan birini teşkil eder Dikkatsizlik ve., fazla büsnünisetien meydana gelen bir inanışın kurbanı olan bu zırblının Marmarada batışı yüz bin- lerce lira tutarındaki bir ziyandan baş- ka manevi zararca bu rakamın çok üstünde bir yeküna kadar yükselir. Bugün tarihin sinesine intikal eden Barbaros ve Barbarosla birlikte batan, can veren ürk denizcilerinin hatıraları önünde yaşlı gözlerle saygı vaziyeti al- akta gecikmiyen okuyucularıma bu facianın tafsilüâtını veriyorum : .*. anakkale boğazı en kanlı mubhare- belerle en akla gelmez çarpışmala- rın mibrak noktasını teşkil ettiği sıra- lardaydı.. İri gövdeleri, ateş saçan dehşetli top- larıyle birer seyyar yanardağa benzeyen düşman donanması avuç içi kadar bir toprak parçasının üzerinde payitaht ka- pılarını koruyan aslan Türk evlâtları- nin üzerine dört bir yandan ateş yağ» dırıyor, cehennem sağnakları, çelik yağ- murları, ölüm kasırgaları altında çamur- lu #üfek kundaklarını avuçlayan yılmaz Türk erleri kan köpükleri arasında fır- tınalaşan ruhlarının bütün şiddetile saldırışlara, zorlamalara karşı koyuyor- lardı. İstanbul, saray, umumi karargâh, Babiâli, ve nihayet imparatorluk hudut- lârinın en köşe bucak noktaları bu ye: di düvelin bütün ölüm vasıtalarını yığs dıkları noktayı dikkat ve alâka ile gö- zönünde tutuyorlardı... Boğaz suları hertürlü deniz harp vasıtalarile kapatılmış, mayinler, forpis tolar, katil vızıltılarla buraya yaklaşan her vasıtaya ölüm sar aları başlamışlardı.. abriye nezareti İstinye önünde eli kolu bağlı gibi duran ve bu karşı istifade edemiyor; bütün ümit, Çanak. kalenin kanlı sırtlarında tüfeğine yasla” nan Mehmetciklerle sahil tabyelerin, geçirimeğe zorlayışa birşey yapamıyan donanmadan Komodor miralay Remzi Bey Yazan: Rahmi YAĞIZ deki yılmaz Türk topçularına bağlanmış bekleniyordu... Herşeye rağmen Bahriye Nezareti o zaman Üsmanlı donanma kumandanı Alman Amiralı Şoson (paşa) dan donan- manın harekâtı bakkında fikir sormuş; erkânıharbiyesile uzun uzadıya münü- kaşalardan sonra Şoson şu kararı ver. mişti ; e «Boğaz zorlamaları şimdilik neti- gibi görünmektedir. Maamafikh örse muvaffak olursa ö zaman Osmanlı donanmasına düşen vazife Bo- ğazın en dar mıntakası olan Nâra burnu cesiz arkasına gelmek, bu dar geçitten ancak teker teker geçmek zaruretinde olan düşman deniz kuvvetlerine donanmanın etmek, ii edilerek bu teşebbüsü akim bırakmak- Bü fikir kabul edildikten sonra der. hal tertibat alması nezaretten kumandan- lığa emredildi. Amiral Şoson da donan” mayı başta Yavuz olmak üzere bütün birinci ve ikinci zırhlı fırkalar ei e istim üzerinde bulundurdu. Vaziyeti bl veilk hücumu yapmak içinde donanma ikinci kumandanı Kalyon kaps tanı Arif bey ile bir deströyer filotillâ. sını Boğaza gönderdi. Bu deströyerleri muhafaza için ikin” ci fırkadan bir zırhlı (Barbaros) orada bulunacak, haftada bir diğer bir zırblı kruvazörle nöbet değiştirecekti. .*. pire ilk nöbetini savmiış, bir haf- tada Haliçte istirahat ettikten son yeniden vardiya alınak için Çanak” Kalay hareket ediyordu.