HECELER Aş çi et) İtin yaşayışını, bakalım bizim yurtdaşdan mı öğreneceğiz: y rada bap Alımlarına, çalıştıkları gazinonun işleyişine, bir £dans ılamınadır) ( Bumarası bilip bilmediklerine göre gecede 20 - 30 fırank eri yoktur, alıyorlar. Yanlarındaki müşterinin”içtiğinden”de yüzde bir rüzü geçer, Ep ğeyleri var. Amma yanlış anlaşılmasın. Bu kahve kızları, leğişir, her bardakiler gibi her emre hazır Tboğuntu aletleri değil, nlara aşırı teklif yapılamaz. Beraber çıkmak, o veya bir sokak. İğikışda beklemek istediniz mi hava alırsınız. Gönül «İigınlığı olursa başka. Ancak kahve kızlarından, masanızda kirik aye oturmaktan ilerisi beklenmez. Genel kaide bu. ih Müşterinin asılanı, yapışkanı da bulunmaz değil tabii. Sık bir ğu güzelim Bayana şampanya içirdikten, onunla baygın, GE Yalnız rgin bir Havai adaları tangosu oynadıktan sonra, üst mek Klarafına hakkı olmayacağına herifin aklı yatmaz. Bağırır, Lİ apıcı şu bu demeden Herif ne olduğunu Savoy var #komşu kahve kapıcılar el birliğile en azılı kabadayıların O van Miskından gelirler ize... Hele — Polis te el Ciyeceksiniz . kahve vaktinden geç kapansa Polis mi, haydi « anım! polisin işi yok ta, şehrin namuslu da, hiç adm da aldır- duk. Kapı maz, göz yumar. Aydan ayada cebine bir ey girmez ei a | Böylece iş tıkırında gide Bir akşam bu kahvelerden istedim. Şampanya içmiştim. 25 fırank tutuyordu. 50 frank verdim. Bayan 45 frank geri verdi. Namuslu davrandım : — | li aldandınız, dedim. | Bayım, dedi, ilaninadim. | e yakamın sağındaki | kırmızı karanfili şöyle bir l okşadı... İ Kapıyı boylarken iki kişi başlarile belirsiz se- lâmladılar beni. Ya- kamdaki kırmızı ka- ranfilde imiş keramet! Hikâyesi tuhaf, es- rarengiz bir macera- dır bu. Tek kusuru gerçek olmasında. / Anlatayım da bakınl, * “# Arkası ge- lecek saşıda i bve kızlar mi uğraşacak. Oranın nöbetci polisi bilir ki içeride asayişi kollayacak kol var. Üstelik, ahve