6 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
| ği iç “4 e da ün “ “ediyorlardı. “Garp ocakları,, İn- e 2 a ZA . p sanli — 4—VAKIT B AĞUSTOS 1934 Şimali Afrikada Türkler Bi (Başmakaleden devam) yardı. Denizlerde gezen her ge- mi, her gücü yeten için elde edil- meşi mümkün malimübah mesabe- sindeydi. Bugün açık denizlerde balık aycılığı ne işe o deyirde de- niz papaz ondan farksız bir şeydi. İşte tarihin bu devirlerinde A - dalar denizinden bir tekne içinde Akdenizin derinliklerine doğru açılan bir kaç Türk genci şimali Africa sahillerinde yerleşmiş ve korşanlığa karşı korsanlık şeklin- de mücadele ederek bütün Avru- paya önlerinde baş eğdiren bir devlet kurmağa muvaffak olmuş: tur. Filhakika şimali Afrika sa - hillerinde (o korsanlığa başlıyan Türk gençlerinin tuttukları pren- | sip önlerine ber rast gelen ticâret gemisini şoymak - değildi-. Ken- dilerine itaat eden memleketlere ve milletlere mensup ticaret gemi-! lerine serbesti vermek, hatta on- ları diğer yabancı korsanlara kar- şı muhafaza ve müdafaa etmekti. Bilâkis Okendilerini < tanımıyan memleketlerin ve milletlerin tica- ret gemilerini vurmaktı. Bu su- retle Türk korsanları iptida Ak - denizde, sonra Büyük Atlas de- nizlerinde korsan kıyafetinde bey- nelmilel bir nevi muhafaza teşki- lâtı mahiyetini almıştı. Bir zaman gelmişti ki şimdiki Britanya adalarında oturan İngi- Dizler de dahil olduğu halde bü - tün Avrupa milletleri “Garp o- cakları,, na “cizye,, veriyorlardı. Türk korsanlarının otoritesini tanıyarak onlara senede bir mik- tar cizye vermelerine mukabil a- gık denizlerde gemilerinin korsan “İsarruzuna uğramamasını temin giltereden, Fransadan, İsveçten! ve sair memleketlerden her sene aralarında birer muahede ile mrk- tarı muayyen yergi alırdı. Sonra bu vergi hazan “para, bazan da “silâh,, olurdu. Bu suretle şima» Wi Afrikadaki Türk korsanları ida- resi hemen hemen bütün Avru- paya kendilerini resmen tanıtmış» lardı, “Garp ocakları;, haddi zatinde zamanına göre şimali Afrikada kurulmuş birer “cumhuriyet,, idar resinden ibaretti, Cumhuriyet şek- Tinde idare olunan bu devletlerin 'diğer devletlerden farkı muhtaç olduğu masarif bedelini vergi o - larak kendi memleketindeki halki tabakalarından alack yerde cizye suretinde ecnebi memleketlerden alması idi. Bu suretle Türkler tar rih sahasında tamamen yeni bir. “devlet tipi, vücurle getirmiş Terdi, Tarihin en karışık devirlerinde bir kaç Türk gencinin Adalar de- nizirden kalkarak şimali Afrika sahillerine gitmesi, orada bir tek- ne ile işe girişerek büttürt Akde- niz milletlerini titretmesi, nihayet Buhtelif milletlerin deniz ticaretle” Yine serbeşti temin etmek için bü- tün Avrupayı haraca kesmesi ha” kikaten akılları durduracak bir kuyret ve bir muvaffakiyettir. tahkikatı Esnaf Bankası tahkikatına de vam edilmektedir. Iktısat Vekâ- leti kredi işleri müdürü Cemal Zi- ya Bey bu mesele hakkında dok: san dokuz sayıfalık bir rapor gön dermiştir. Ayrıca mülkiye baş müfettişi Osman Talât Beyin hazmlamakta olduğu tapor henüz gelmemiştir. Müddeiumumi o muavinlerinden Muhlis Bey gelen raporları tetki - ka başlamıştır. Çarşının tamiri Belediye, dükkân sahiple- rinden taahhütname alacak Kapalı çarşının tamiri için be- lediye fen heyeti tarafından bir keşif yapılmış ve üç yüz bin lira masrafa lüzum gösterilmişti. Bu kadar mühim bir masraf karşısın- da belediye çarşınm mimari, ta « rihi kıymetlerini anlamak üzere asarı atika müzesi müdürlüğü ile güzel sanatlar akademisine mü * racaat etmişti, Belediyenin işarı üzerine her iki müessese tarafından mabhallin- de uzun uzadıya tetkikat yapılma- sma başlanmıştır. Bu tetkikat neticesinde carşının kısmen mi, yoksa tamamen mi tamir edilmesi lâzım geldiği kararlaştırılacaktır. Belediye kanununa göre müş - terek sakaf altında bulunan bu gibi binalar belediye tarafından tamir edildikten sonra yapılacak masraf bu sakaf altında bulunan dükkün sahiplerinden dükkânın vaziyetine göre tahsil edilmekte - dir. Belediye çarşıyı'tamir ettirirse gidecek masrafın tahsil edilme * sinde müşkülâta maruz kalma- mak için ameli bir yol düşünmek» tedir. bu maksatla mal sahiple - rinden bir taahhütname almacağı tahmin ediliyor. d Başk id. Ada bayramlarının üçüncüsü 17 Ağustosta Heybeliadada a da bayramlarından üçüncüsü ya- pılcaktır. İ, 5, K, reisi Ekrem Reşit Bey dün Heybeliadaya gi - derek Heybeli plâjını tetkik et» miş, sahibi Sadık Beyle görüşmüş tür. Sadık Bey, bayram münase- betiyle yapılacak yüzme yarışları için bir yüzme havuzu yapmayı kabul etmiştir. Ayrıca iki isekle yapacak, atlama kulesini ıslah e- decektir. Yelken yarışları da Heybeli önlerinde yapılacaktır. sk il. Ekalliyet mektepleri Maarif Vekâleti, bu seneden i- kat daha ehemmiyet verecektir. Mektepler açılmadan evel ekalli- yet mektepleri kadrolarında esas- lı tadilât yapılacak, muktedir mu- allimlerle mektenlerin kadrosu takviye edilecektir. Böyle bir kuvvet ve muvaffakiye-|” Takımda yazılmış olan bütün ki- te ancak tarihte Türk nesline mah-| tapları gözden geçirmiş, bugün sus elan harikalar arasmda tesa “| VAKIT in karilerine vermeğe düf olunabilir, Aziz Samih Bey, Türk tarihinin ie , Muhterem bu köşesi kâfi derecede aydmla| Jar “Şimali Afrikadaki Türkler. ladığı büyük eseri vöcude ge- okuyucu Shmamış olduğu için üç sene eski! ismindeki bu eserin asıl kıymetini ancak tibaren ekalliyet mekteplerine bir okuduktan sonra takdir & Babrâli kayıtları, vesikaları ars“. smda uğraşmıs, ayrıca Türkce ve deceklerdir. «nebi dillerde Garp ocakları Mehmet ASIM a Pelis haberleri ——————— Bir kadın, çocuk- larını denize attı! Evelki gün akşam üzeri Haliç- te feci bir hadise olmuştur, Hadise şudur : (o Defterdarda oturan Lütfiye Hanımm son zaman larda kocasiyle (araları açılmış ve geçimsizlik gün geçtikçe fazla- laşmağa başlamıştır. Lütfiye ha- nım, evelki gün Kudret, Hik- met, Tayyar isimlerindeki 3 çocu- ğu ile bir sandala binmiş, Halice doğru açılmışlardır. Bu gezinti sraşında Lütfiye Hanım birden- bire yerinden kalkmış, üç çocuğu: nu denize fırlatmıştır. Bu vaziye- ti gören şandalcı zavallı çoçukları kurtarmak maksadiyle denize a- tılmış, bu sırada sarsmtıya uğ- rıyan sandal da devrilerek Lütfiye hanım da denize düşmüştür. Ni- hayet çocuklar sandalcı — tarafın- dan ve Lütfiye hanrm da diğer bir sandalcı tarafından kurtarılmış- lardır. Lütfiye banımm akli bir| buhran geçirerek çocuklarımı de » nize atmış olduğu anlaşılmakta » dır. Zabrta ve adliye hadise etra- fında tahkikat yapmaktadır. Fuhşa teşvik Sümbül isminde bir kadının Galata civarmda bir ev tutarak burada genç kızları fuhşa teşvik ettiği anlaşılmıştır. Evde yapılan araştırmada bir takım genç kadın- lar bulunmuştur. Evde bulun kadınlar muayeneye sevkedilmiş - ler, Sümbül adliyeye | verilerel terkif edilmiştir. Çocuk kavgası Beşiktaşta olan Mehmet ve Ha- san isimlerinde iki çocuk, mahal- lede uynarlarken, kavga etmişler- dir. Busırada Mehmet arkadaşını bir taş parçasiyle başından ağırca yaralamıştır. Hasan imdat otomo- biliyle hastahaneye kaldırılmış - tır, Yankesicilik Hasekide Kadın sokağında otu- ran Mustafa efendi dün pazarda dolaşırken yanma Hüseyin, Meh- met isimlerinde iki yankesici soku- larak, parasını çalmak istemiş- ler, yakalanmışlardır. Yaralanan hammal Dün sabah koltuğunda büyük! tram-| bir cam parçasiyle Sirkeci vay yolundan geçen hamal Meh- mede, ayni yoldan geçen 76 nu- maralı tramvay araabsı çarpmış - tır. Sarsıntı neticesinde, hamalın eli kesilmiştir. Zabıta (O vatman i hakkında tahkikata başlamıştır. iki ahbap çavuş! Çenberli taşta oturan Mustafa, arkadaşı Muzaffer ile birlikte Cer- rahpaşa fırını tezkâhtarı İstavriyi döverek, cebinden parasını almış» lar ve yakalanmışlardır. Mamal Kadri yaralandı Üsküdarda pazar yerinde ha- mal Kadri ile Sabri isminde birisi dün gece kavga etmişlerdir. Sabri bir aralık bıçağını çekmiş, Kadriyi iki yerinden yaralamıştır. Yaralı, Zeynep Kâmil hastahanesine kaldırılmıştır. ç İ zamanda tamamlanacğını şöyle - Gürültü ile mücadele başlıyor / Seyyar esnafın bağırmamaları ve satıcıların da bağırarak o müşteri çağırmamaları (o hakkında daimi encümence (verilen karar (odün kaymakamlıklara e bildirilmiştir. Karar © ayrıca belediye tarafın: dan da alâkadarlara tebliğ edile - cektir. Bir iki gün zarfında kararın tat- bikine başlanacaktır. ——— Rıhtım şirketi satın alınıyor Rıhtım şirketinin satın alınması hususunda yapılan (müzakereler hayli ilerlemiştir, Şirketin müdürü M. Kanonj henüz devam eden te- maslara iştirak etmek üzere An: karaya gitmiştir. Verilen bir habere göre rıhtım şirketinin hükümetçe ( satın alın masında esaş itibariyle müsait bir anlaşma (yapılmıştır. Alâkadar: lar, satın alma işinin çok kısa bir mektedirler, Ek Adliye binası enkazı Yanan adliye sarayı enkazınır kaldırılmasını üzerine alan müte -. ahhidin taahhüt müddeti ( eylül! içinde © bitecektir. Milli emlâk müdürlüğünden verilen malümata | göre, ilk müteahhit enkazı başka | sına devretliği hakkında. . Emlâk. müdürlüğüne resmen müracaat et-| mediği gibi müddetin uzatılmasını! da istememiştir. Müteahhit enka -| zı vaktinde kaldıramadığı takdir de Emlâk müdürlüğüne üç bin lir: vermesini taahhüt etmiş ve bu pa- rayı da müdürlük hesabına banka: ya yatırmıştır, Bununla berabe' millt emlâk müdürlüğü enkaz ye rine mühendislerden birisini gön - dererek (enkazın Oönümüzdek' müddet içindekaldırılıp kaldırıla- mıyacağını tetkik ettirmiştir. — —— Çöpçülerin maaşları | indirildi İ Son defa çöpçülerin;maaşları - İ nm 17 liradan 15 liraya indiril- mesi üzerine bir kısım tanzifat a melesi belediyeye müracaat ede | rek, kendilerine odacılık, kapıcı » lık gibi başka hizmetler verilme» sini istemişler, aldıkları çöpçü ma aşı İle geçinemediklerini bildir - mişlerdir. İ İ | Belediye eöpçüleri içinde 12-15 senedir hizmet edenler vardır. Fakat bu amelenin maaşına zam yapmak imkân: bulunamıyor. e Büyük bina inşaatı azaldı Geçen seneki bina inşaati ile bu seneki inşaat miktarı arasınd: büyük farklar görülmektedir. Bu ferk bilhassa büyük binalarda, apartmanlarda daha ziyade hisse- diliyor. Geçen sene inşaat mevsiminde bu tarihe kadar üç katı tecavüz e den bina inşaatı için istenilen ruhsatiyelerin miktarı üç yüze ba» liğ olduğu halde, bu sene beledi- yeye tevdi edilen projeler ancak yüz elliyi bulmuştur. İ sıkı ticari münasebetler baf li Ks misakının orta, sarki ve cen Günün Siyaset Karadeniz mi Bükreşte çıkan “telndepe ce Roumaine,, gazelesi “K niz misakı,, başlığı altında yi ğı bir makalede diyor ki: 1914 senesinden evel, aşkel iktisadi noktaj nazarından df nın en mühim denizlerindeM! olan Karadeniz o vakit! beynelmilel alâka itibariyle ef miyetten düşmüştür. Sovyet İ yanın yalnız başına kalma ğazlar meselesini muvakkat&” hemmiyetsiz bir şekle sokmüf Odesa ile Batumun ticari ebe miyetlerini kaybetmeleri, vaki ticareti fevkalâde inkişaf b# olan Karadeniz sahilleri içi” yük bir darbe olmuştur. Fakat seneler geçtikten * Karadeniz mıntakalarının, deniz kıyılarında devletlet? sındaki yakınlaşma dolayi” yeni bir faaliyet devresine # ğianlaşılmaktadır. Karadeniz etrafındaki del ler arasında yapılan siyasi mayı iktısadi anlaşmanın £ deceği hiç şüphesizdir. Bir tan Soyyât Rusya ile Garbi rupa memleketleri, diğer arel da gene Soyyet Rusya ile niz havzası devletleri ar cağı hissetmek güç değildi” yüzden Odesa, Köstence, Varna ve Trabzon yenide salsiz bir terakkiye mazhar caklardlır. : Maamafih bir Karadeni? kını, yani, şimdiye kadar yw mış olan misaklar çerçevesi * de bir siyasi misak aktini (4 edecek olan yollar beniz) Böyle bir projenin taha” farzedilince Avrupa başta umumi iş birliğine faydalı rette yardım edecek olan saklar silsilesine tabi olac: ; bu, şimdiye kadar bir bayii dolunmaka idi. i Halbuki İtalya ve Ame şark misakı aktine muhal mektedirler. Şark misakı arkasındas "4 nacak ve Balkan misaki mamlanacak olan bir rupada sulbun kati olarak edilmesine hizmet edeceği dır. di, Böyle bir beynelmilel st zasyondan elde edilecek leri görmemek için kör zımdır. Zira siyasi anlaş” devletleri, maddi iş birli, etmekten hali kali Bunun için Avrunanıfi © edilmesi yolundaki bütü lara rağmen, Karadeniz Sk tamamlanacak olan bir sakının akti arzuya #3 Bir de buz öntükân Buzun kilosuna kon” para olduğu halde biri 7 de, bilhassa (o şehre Vu” yi yerlerinde meğer sabımdan dört kı bit edilmiştir. Bu Gibi “iy leri hakkında tahkik#' kendilerinden par# Ga caktır. Bir kısım ? tartmadan buz veril ları küçük kücük Pp" rak, halka bir kile fi yapılan şikâyetlerde" tır.
