3 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

3 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m VAKIT'ın edebi tefrikası CANIM AYŞE Kemal, uzun seneler, beyazlar | gum için, bu gibi işlerden anlama» giymiş nişanlısının hayalini gözle- rinin önünden silemiyecekti. —I1 — Yaz, bermutat, İstanbula bas- km etti, Her taraf, herkes, kızgın bir gü- neşin altında, çayır çayır yanıyor- du. Boğaza, Adalara, Yeşilköy sa- hillerine akm başlamıştı. Sıcak bir gün, Şefik Nuri Bey, masasının başında ter dökerken, Ayşeye dedi ki: — Kızım, İstanbul insanı boğ- mıya başladı. Hele bizim tarafta oturulmyor artık. Seninle kalkıp Adaya gitsek. — Kidelim baba. Sonra, gayri ihtiyari ilâve etti: — Kimbilir, Tunus ne sicaktır! Şefik Nuri Bey kaşlarını çattı. İşte gene lâfa Tunusun minare- leri karışmıştı. Mahaza cenubi Amerikadan veya Kutbuşimaliden bahsetse, spordan veya iktisadi buhrandan söz açsa, süsten, balodan dem vur- sa, nasıl olsa kızınm sözü evirip çevirip Kemale intikal ettireceği» ne emindi. Her neden bahsedilirse edilsin, Ayşe, Kemalden bahis açmanın, Otün İsmini anmanın fırsatını bu- Payordu. Meselâ: Kemal de bu fi- kirdedir... Kemal de bir gün de- mişti ki... Amma Kemal her za- man söyler... Derdi. Şefik Nuri Bey, kızmın bu 857 lerine için için kızıyordu. oAyşe- nin aklı, fikri hep Kemaldeydi. Kafasmın içi kovan gibiydi. Vi zıltısı Kemalden ibaretti. © “ Şefik Nuri Bey düşünüyordu: “Onları ayırmanm, biribirlerin- den uzaklaştırmann tam sırası i- MİŞ, Kamal gitti gideli, Ayşe babatı Ja Kamal hakkında görüşmek ar- Yusunu göstermişti. Fakat Şefik Bey hiç o taraflı olmamış, daima kaçmış, lâfı kapatmıştı. Amma bugün artık biraz daha irade sahibi olması, bu meseleyi kökünden halletmesi, Ayşenin ak- lından Kemalı çıkcrması lâzımdı. Bunun için, kızınm açtığı Ke mal bahsini kapatmadı. Dedi ki: — İstanbul Kemalin gözünde tüter. Kemal gitti, gideli, babasının ağzmda iswini ilk duyan Ayşenin Yüreği sevincle çarptı. Gözlerinin içi güldü: -— Belki izin alıp getir. *— Yok canm, nie izini?.. Daha eye yeni başları. / Ayse, Kemali gene göklere çı İrrentmı buldu: dâ ne mühim bir iş.. Dü- bir ecnebi Oo müessese salıştırıyor. e Kemalin — bir Türk vi kıymeti lüzumundan fazla takdı tun. Kemali zihninde büyültme. Ayşe bu söze itiraz edecekti, Şefik Bey vakit bırakmadı. Ke- malin değerini azaltmak için, Ah. met Baruni Beyin kendisine söyle. diği sözleri kızma tekrarladı. İnsan bazan, istemeye isteme- is başkasınm s#irrmi ifşa edive- — Kızım, belki benim sözlerime namazın, yaşlı bir avukat oldu- e ; bu kadar N 32 Selâmi Izzet dığıma zahip olursun. Peki, hay- di bu hususta sana hak vereyim. Fakat Ahmet Baruni Beye ne der- sin? — Ne gibi? — Onun iş hususundaki tecrü- besine inanır mısın? Ayşe, Ahmet Barumi Beyin, Ke- malin lehinde idarei kelâm edece- ğine emin olduğu için: — İnanırım, dedi — Kemal hususunda benim göz» | lerimi açtı... | — Ne gibi, baba.. | — Hayır, aleyhinde bulunmadı. Hiç bir işe yaramaz demedi. De- medi amma... — Ne dedi? Ayşe ürperdi. Acaba Ahmet| Barunt Bey, babasının gözlerini a- çacak ne demişti? Şefik Nuri Bey devam etti: — Kemalin tecrübesiz olduğun- dan, fazla kabiliyeti oolmadığın- dan bahsetti. Kemalin bütün mu- vaffakiyeti müdür muavininin sayesinde imiş. O, mütevazı bir adammış. Onun çalışmasını, ka- biliyetini, kemal benimseyormuş... Ayşe ağzını açıp ses çıkarma" dı. Yalnız sapsarı oldu. Nutku tutulmuştu. Ayşenin müteessir olması, Ke- malin kabiliyetsizliğinden dolayı değildi. Bu sözlere inanmıyordu. O, Kemalin ne derece kıymet: li bir genç olduğunu biliyordu. Hayır, siniri, yesi bundan müte- vellit değildi. Babası, farkmda olmıyarak Ah- met arizi Beyin maskesini aç“ muşta... Demek bütün bu ahlâksız- lıkları yapan Ahmet Beydi. Ayşe, Ahmet Baruni Beyi sev- miyordu.Fakat bir insandan, bu de rece dalâvere ümit edemezdi. Bu derece alçakça kimse hareket ©- demez sanıyordu. Böyle bir hare- keti bir insana yakıştıramıyor- du. Kalbi duracak gibi oldu. Babasına ne söyliyeceğini bile- miyordu. Şefik Bey kızmın o sarardığını farketti. Sözlerinin iyi tesir yap- tığma zahip olup devam etti: — Sen Kemalin zekâsma boş yere güveniyorsun. Kemalin ze « kâsı yaldızdan ibaret. Biraz ka - zıdm mı, altı teneke çıkıyormuş. | g Ahmet Baruni bey ona: dam,, diyor. Ayşe derin bir düşünceye dal- maştı. Bir türlü akıl erdiremiyordu: “Acaba Ahmet bey, ne diye Kemali bu derece aşağılatmıştı! Neden Şefik beye onun aleyhinde bulunmuştu? Bunda maksadı ne idi?..,, Bunları anlamak kastile sor - du: — Demek Kemalin istikbali parlak değil. — Kat'iyyen... “Boş a- — Onunla evlenecek kıza ya” zık olur desenize.. — Muhakkak ki yazık olur. evlenmesindeki - mahzu - ru biliyorsun... Ona kim kızmı verir. Bunu kendisine Ahmet bey de söyledi.. Ayşe yerinden sıçradı: — Ahmet bey Kemalin evlen- mesine taraftar değil mi? (Devamı var) VAKİT. ans ni serv vena samsara aapasaneaakrorrvoaarpaz00u Türk konservelerinin Avrupada satılması için... Avusturyada tanınmış bir mü * ©s6ese İstanbul ticaret odasma mü racaat ederek Türk konserveleri - nin Avrupada satılrnasmı temin için delâletini istemiştir. Müsssese; Avusturyada ve mer- kezi Avrupada Türk konserveleri» nin fazla rağbet gördüğü için ken di teşkilâtile bu rağbetin ziyadeleş tirileceğini bildirmekte ve bir fir - ma ile tanıştırılmasmı istemekte * dir. Müessese, Türk konservelerinin ucuza mal olması için de en a2 gümrük vergisi almacak mallar - dan olmasını; icap ederse ambala- jının da Avusturyada yapılmasını teklif etmektedir. Mısır hapisanelerinde sabun imalı Mısır hükümeti hapishanelerin- de bir sabun imalâthanesi açmış - tır. Bu sabun imalâthanesi için lâ - zım olan zeytin yağlarını memleke timizden tedatik edeceği haber a* Mdnmıştır. Öğrendiğimize göre bu maksat» la bir de münakasa açılmıştır. Gül yağları İktısat vekâleti memleketimizin mühüm ihraç maddelerinden biri o lan gül yağları için ticaret odası * nın tetkikat yapmasını bildirmiş * ti. Ticaret odası; bunun üzerine gül yağlarının Avrupada sürümü * nün tezyidi için alâkadarların fi - kirlerini toplamıştır. Ayrıca yapılan tetkikatı da mez- cederek bir. rapor hazırlamıştır. Rapor dün iktısat vekâletine gönderilmiştir. Bu raporda gül yağ larmım istihsali esnasmda almacak tedbirler ile satış vaziyetleri gös“ terilmektedir. Suriyede inhisar Verilen malümata göre, Suriye- de cigara fabrikatörleri, yerli bir şirket tarafmdan işletilmesi şarti - le, tütün inhisart tesisini kabul et- mişlerdir. Cigara fabrikaları sindi kası bu maksatla bir şirket teşkil etmişler ve inhisarı işletmiye talip oltnuşlardır. o —— Kara Ali ve çetesi Gebze, Darıca ve cıvarında a- dam öldürmekten suçlu Kara Ali ile adamlarmın muhakemesine ün öğleden sonra İstanbul ağır ceza mahkemesinde devam olun - muştur. Dünkü muhakemede, Kara Ali- nin vekili, müekkilinin hastalığın» dan bahisle, serbest bırakılmasını tekrar istemiş, reis Aziz, aza Ta - hir Beylerle aza Sünt H., bu isteği reddetmişler, gelmiyen şahitlerin getirtilmesi için muhakemeyi baş- ka güne bırakmışlardır. ———— Evlenme Sipahi oğlu Nuri Beyin kızı, Sa» mime Hanımefendi ile Uşak şeker fabrikası umum müdürü ve sabık Antep Omeb'usu Şiraz oğ- lu Remzi Beyin düğünleri dün ge- ce Perapalâs otelinde yapılmıştır. Iki tarafa saadetler dileriz. —e— Bir balonun geri kalması “Türk Hanımları Esirgeme Der- neği,, menfaatine Şubatın doku - zuncu Perşembe günü Tokatliyan otelinde verilmesi mukarrer olan Balo Martın dokuzuncu Perşembe gününe teehhür etmiştir. Mn rRayiştag meclisini feshediverdi ! Komünistler Hitlercilere hücum etmek- te, onları öldürmekte devam ediyorlar BERLİN, 2 (A.A.) le teşriki mesai edebilecek bir par lâmento ekseriyetinin teşekkülü mümkün olmamasına binaen reisi cümhur mareşal Hindenburg, Ra- yiştağı feshetmiştir. BERLİN, 2 (A. A.) — Reisicüm hur, fesih kararnamesinde Alman milletine, başmda başvekil Hitler bulunan milli temerküz kabinesi hakkındaki kararını vermek im - kânını babhşetmek istediğini ehem- miyetle kaydetmektedir. Kararna- mede yeni intihabatm tarihi 5 mart olarak tespit edilmiştir. BERLİN, 2 (A.A.) — Başvekil M. Hitlerin ve Prusya maliye ko - miseri M. fon Papenin talebi üze- rine sabık elçilerden M. Popitz Al manyanın Prusya maliye komiser « liğinde kalmağa muvafakat etmiş tir. BERLİN,2 (A.A.) — Prusyanın salâhiyettar bir membamdan ve - rilen bir tebliğe nazaran komünist ler geğen gece Hömbers'de yeni kabihe lehinde nümayiş yapmak - ta olan milliyetçi sosyalistlere ta « arruz'etmişlerdir. Müsademeler bu sabah tekrar başlamıştır. 3 Hitlerci ile bir Jandarma öl- müştür, Diğer taraftan komünistler, dün alay halinde bir nümayiş yap- mak teşebbüsünde bulunmuşlarsa da milliyetçi sosyalistler buna mâ- ni olmuşlardır. Asayiş iade edil « miştir. M. Hitlerin esi BERLİN, 2 (A. A.) — Başvekil M. Hitler, Alman milletine bir be- yânname neşretmiştir. Beyanname bütün kabine erkânı tarafından im za edilmiştir. Beyanname, Alman milletinin şeref ve hüriyetinden ibaret olan en kiymetli servetlerini zayettiği gündenberi gerek dahilde ve ge - rek hariçteki sukutunu tasvir ile başlamaktadır. Milli hükümet, kendisinin uhde- sine terettüp eden vazifeyi ve Al - man milletinin mevcudiyet ve is » tikbali hakkımdaki kaygularını kay dettikten sonra yeni hükümetin ilk işinin Alman milletinin manevi vahdetini tesis etmek olacağını be yan etmektedir. Milli hükümet, iktisadiyatı ye - niden tensik meselesini, her biri dörder sene zarfında tatbik edile- cek iki büyük plânla halletmek ta- savvurundadır. “Dörder senelik,, iki plân Beyannamede şöyle deniliyor: “4 sene zarfında Alman köylüsü sefaletten kurtulmuş olacaktır. 4 sene zarfmda işsizlik kat'i surette ortadan kalkacaktır., Beyanname, iktısadi salâhın, A| manyanın, eyaletlerin ve kommün- İerin inkişafına ve federatif Al- manyanın vücut bulmasma bağlı olduğunu ilâve etmektedir. Hükümet proğrammın esasinda mecburi çalışma ve çalıştırma siya seti vardır. Bizim Alman milletini gündelik maişetini temin etmiş görmek kay- gumuz, hastalara ve ihtiyarlara karşı içtimai taahhütlerin yerine getirildiğini görmek kaygusu ile müterafiktir. Ve çifçi sınıfının hi - mayesine matuf bir iktrsat siyaseti — Hükümet | takip etmek ve milli parayı tekli « keye düşürecek olan her türlü tee- rübelere mani olmak arzusunda « yız. i Harici siyasete gelince: Milli hü kümet, en yüksek vazifesinin Al - man milletinin hayat ve bhüriyet hakkını temin etmek olduğuna ka“ ildir. , Almanyada hüküm sürmekte 0- lan karışıklığa nihayet vermeğe azmetmiş olan hükümet, Alman « yayı müsavi kıymet ve hukuka sö hip bir halde diğer milletler arası na koymağı kendisine emel edin « miştir. 4 Beyanname, şu suretle devam “ diyor: ! Mazinin bir timsali olan orduya karşı muhabbetimiz ne derecede büyük olursa olsun, bütün cihan si lâhlarını tahdit etmek suretile bi“ zim müsellâh kuvvetlerimizi tez « yit etmemiz zaruretini ortadan kal dıracak olursa bahtiyar oluruz. 4 Almanya, siyasi ve iktisadi ha « yatını yeniden canlandırmak ve diğer milletlere karşı taahhüdatmı yerine getirmek için, her şeyden evvel komünist inhilâline mâni ol- mak mecburiyetindedir. Beyannâme, şimdiki Rayiştağın milli hükümetin kalkınma sahasın da sarfedeceği mesaiye müzaheret etmek kabiliyetinde olmadığmı kaydetmekte ve milli hükümetin teşekkülü ile tahakkuk etmiş olan büyük uzlaşma işini tasdik etmesi ni talep için Alman milletine har retle hitap eylemek suretile niha « yet bulmaktadır. Markist fırkalar, 14 sene zarfm- da ne yapabileceklerini gösterdi 8 ler. g Netice, “Harabi,, oldu. Beyan « namede netice olarak deniliyor kis “Alman milleti, bize 4 sene mü saade et, sonra hükmünü ver.,, Alman başvekili, beyannameyi dün gece Alman telsiz istasyonun- da okumuştur. Beyanname, telsizle Amerika « ya da verilmiştir. Türk - Yunan mahkemesinde Türk — Yunan muhtelit hakemi mahkemesinde geçen ay içinde doksan dokuz davaya bakılmıştır. Mahkeme bunlardan elli yedisini talik, kırk ikisini reddetmiştir. Ret edilen davalardan bir kısmı hükü» metimizden tazminat talebinde bu lunuyorlardı. İstedikleri paranm yekünü 883,550 lira tutuyordu. a Şehir meclisi bütçe encümeni reisliği Merhum Hamdi Beyden inhilâl eden şehir meclisi bütçe encümeni reisiliğine Galip Bahtiyar Bey «e * çilmiştir. i lr istenoğrafi kursu Darülfünunda bir müddet evvel açılan istenoğrafi kursu bitmiştir. Kursa devam edenlerin nazari im- tihanları bu aym on ikisinde yapı- lacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: