4 Mayıs 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Egoyizmin mantığı - hayatın mantığı Bütün diller ne kadar egoyizm aleyhine ata sözleri ile dolu ise, bütün ahlâk nazariyeleri de egoyiz- mi o nisbette reddeder. Böyle oldu- ğu halde, fertler egoyisttir, milletler egoyisttir. Çünkü egoyizm, fertler - de ve milletlerde, o tabii ve serkeş insiyaktır ki, hayatın sert kayaları kendisini yontup makul bir hak a- rama haddine indirinciye kadar de- vam eder. Dün, F.R. Atay'ın “Hayati sa- ha,, makalesini okurken, egoyizmin mukaddes bir hak gibi gösterilmek l lan alâkalarını kesmelerini ve kendi imparatorlukları ile meşgul olmala- rını açıkça talep . Zira, bu sahadaki memleketlerle diğer büyük devletlerin de ekoııoımk nııı « —haekli ldme &, K ı “alman - saha” istihsal pluuıu her- hangi bir nisbet dahilinde teşviş e - derek “saha” içindeki leketler PÜ Günün peşinden Bu vazifeyi kim yapacak ? Ankara'da inşa mevsimi gelmiş - tir: kış mevsmııude gomedığımız bir inşa tır. Türkiye'nin neruınde olursa ol- sun güzel, iyi ve sıhi olmak şartiyle her yükselen temel, bize zevk ve hu- zur verir. Bu memleket kuruluş ha- lindedir. Bu inşa heyecanını Ankara'nın temsil ettiğini, onbeş senede yepye- ni bir şehir kurulmuş olmak haki - ekonomisine bir nevi serbestlik te - min etmek ve bu yuzdon de bu mem- Jakradl, : um azaltmak demek olacaktır. Ne şüp- he ki, ekonomik serbestliğin artma- sı tik bir politik muta- istenmesi, bazan ne tabiat ve imkâ dışında ölçülere çıkabilir, bir kere daha görmüşsünüzdür. Dâva sizce de malümdur: Al- manya, bütün cenubu şarki Avru- pasını, kendi hayat sahası ilân edip, | diğer büyük devletlerin bu saha içinde hiç bir müdahalelerini kabul etmemek fikrindedir. Bütün bu saha Almanya'da olmıyan ziraat ve gıda vaatı da azaltacak ve bu suretle sa- katinden daha güzel ne anlatabilir? Ankara, Türkiye ölçüsünde daima güzel örnekler vermiştir! Anadolu - nun, henüz plânlı ve modern yapı- nın gil diği kasabal dan gelen | - ziyaretçiler, Yenişehir'i gördükten sonra ahşap ve toprağın yeni zaman telâkkilerine göre sefaletini, eser hanın hâkim bir şekilde Al a ya tahsisi keyfiyetini tehlikeye ko - yacaktır. İşte “saha” üzerindeki alman müddeiyatının mantıkı budur. Falih Rıfkı'nın dediği gibi sahanın hudu- dunu tayin etmek imkânsızdır. Her diri uzviyet gibi, büyüdükçe gelişe- maddeleriyle birçok ham ddel cek ve geliştikçe büyüyecektir. Bu- na mukabil, al müddeiyatının rini, bugünkü istihsal y mnı süratle birkaç misline çıkarmak su- retiyle, Almanya'ya tahsis etmeli- dir. B ünhasıran iktısat bakı- dan kabil olabilmesi için, alman iktısadiyatının istihsal plânı ile ha- yat sah daki leketlerin is- tıhııl plânları arasmda mükemmel bir â in mevcut ol lâzım- dır. Bu ise, ancak politikalar arasın- da da sıkı ve samimi bir anlaşma i - le kabildir. Binaenaleyh, iktısaden biribirini tamamlamanın başta ge- len şartı, politikada da bmhmm iyi anlamaktır. Buna göre, hayat ııhnı içine düşecek memleketlerin gerek eko- nomi gerek politika bakımından Almanya'ya —karşı gösterecekleri mutavaatın mahiyeti ve nisbeti hak- kında bir fikir edinmek kabildir. Bundan dolayıdır ki, zaten, Alman- ya, diğer devletlerin bu saha ile o0 - mantıkına bir hudut tasavvur et- mek daima kabildir. Bu hududu, saha üzerine düşen milletlerin al- man plânıma karşı gösterecekleri mutavaat tayin edecektir. Bu mutas: vaat büyüdükçe, mantık, kuvetlene- cektir; ufaldıkça, mantık zayıflıya- caktır. Ve Mmütavaat olmaymca, “saha” nın tahakkuk etmesi imkânı da yoktur. Şurası kayda değer ki, saha üze- rine düşen memleketler, “milliyet” fikrini doğuran Avrupa kıtasında oturmakta, ve, meydana gelmeleri- ni, bizzat bu fikre bağlanıp bu u- ğurda mücadele etmiş olmıya borç- lu Ha İete Arel Bu a LA lerin buna rağmen “hayat sahası,, fikrine baş eğmeleri, alman bakı- mından böyle bir şey ne kadar ma- kul olursa olsun bize bir hayli makyavelik görünmektedir. Burhan BELGE İş Bankasında ikramiye keşidesi Türkiye İş Bankasının küçük cari hesaplar arasında tertip ettiği ikrami- ye plânının mayıs keşidesinde bin li- Lise mezunlarının olgunluk imtihanları Maarif Vekâleti, mezun oldukları leri | liselerde olgunluk edecek lise xâezunlanmn ancak Ve - kâletten izin aldıkları takdirde bu im- ralık ikramiye Ankara'da 17480 nu- maralı hesap sahibi Şahin'e, beşer yüz liralık ikramiyeler Trabzonda 678 numaralı hesap sahibi Şerefettine ve Beyoğlunda 17281 Arjiro'ya, iki yüz ellişer liralık ikramiyeler de İs- tanbulda 76752 Beraat Türkân'a, İz- z mirde 12420 Mutsafaya, Bursada 6148 Fatmaya isabet etmiştir. Yüz, elli ve yirmi beşer lira kaza- | nanların listesi ise banka şubelerine — tâmim olunmuştur. Asılsız haberler Sümerbank ve Etibank'ın birleştiril mesi için tetkikat yapılmakta oldu - ğuna dair bazı gazetelerde çıkan ha - berlerin asıl ve esası olmadığı öğre- nilmiştir. (a.a.) Vakıf zeytinlikler tâlimatnamesinde değişiklik yapıldı Vıkıf :cytinhklırin sureti halel $i idaresi 11 inci maddesi değiştirilmiştir. Yeni mad - deyi yazıyoruz. “Fen memurları zeytinliklerin ema- neten imar ve timarı veya emrazı sari- yeye karşı mücadele icrası halinde ih- tiyar olunacak sarfiyat için masrafın taallük ettiği vakıflar idaresi kasasın- dan azami beş yüz liraya kadar avans alabilirler. Ancak tekrar avans ılınmı sı evelki evrakı müsbitesi o daireye tevdiile mümkündür. Evra - kı müsbite peyderpey verilirse avans — dao miktar alınır. Bununla beraber a- vanslar her hangi bir sebep ve bahane ile bir aydan fazl: fen darı nez - kabul edilmelerini kararlaş- tırmıştır. ğ ç— Mesut bir nikâh İzmirde çıkan “Anadolu” ıgfiîhni zin sahip ve başmuharriri * mebusu Bay Haydar Rüştü Öktemin kerimesi Bayan Armağan Öktemle | İzmirde maruf ve sevilmiş — zevattan elektrik malzemesi tüccarı Bay Tev - fik Baykend'in oğlu elektrik mühen - dislerimizden Bay Orhan Baykendin nikâhlarının İzmir'de kıyıldığını ha - ber aldık. Genç çiftin saadetini diler, meslekdaşımız Bay Haydar Rüştü Ök- temle Bay Tevfik Baykend ve aileleri eftadına tebriklerimizi sunarız. Mesut bir evlenme Albay Asım Tozun kızı Bayan Ne - zihe Tozun ile Maliye vekâleti mun - tazam borçlar umum müdürlüğü mu - hasebe memurlarından Bay Nahifi E- renman'ın evlenme törenleri dün ak - şam Orduevi salonunda güzide dâvet- lileri huzuru ile icra edilmiştir. Genç evlilere saadetler temenni e - deriz. 1605 halinde görmektedirler. Onun için- dir ki, başka yerlerde belki tabii gö- rülebilecek ufak tefek eksiklikler, Başşehir'de insana dert gibi geliyor. Fakat bizim burada bahis mevzuu etmek istediğimiz mesele, pek ufak bir pürüz olmasa gerek: Şu, her yaz, bütün inşa müddetince Ankara'yı dolduran oön, oniki bin köylüden bahsediyoruz. Rakamı mübalâgalı sanmayınız. Bu, alâkalıların söyle - dikleri vasati rakamlardır. Köylüyü bir inşa mevsiminde, günde 50-60 kurüş yevmiye ile şehre gönderen, ya o sene toprağının iyi mahsul vermemesi veya bu toprak- tan aldığı mahsülün gündelik hesa- bina göre 50-60 kuruş bulmayışıdır. Bu köylü, kalifiye işçi değildir: Top- rak kazmak, harç yapmak, bunları k gibi işler yapmak üzere ge- lir. Köyünden gelirken beraberinde getirdiği, çok zaman, bir tek yor - gandır. Ve Ankara'da aylarca bu tek eş- yasiyle beraber yaşar : bir hana gi- dip yatamaz, bir aşçı dükkânında yemek yiyemez, çünkü aldığı para- nın mühim bir kısmını biriktirmek mecburiyetindedir. Acaba, sayısı binleri aşan bu va- tandaşların bu hali, bir içtimai yar- dım mevzuu değil midir ? Akşamları geç vakıt, herhangi bir inşa yerine lütfen uğrayınız: Eğer yapı sahibi müsaade etmişse bu a - mele =d: bir köşeye yatar, eğer buna | bulunmamışsa o zaman şehrin hemen hemen dışı sayılacak baş yerlerden birinde ve açık hava- da uyur. Bu, meselenin bir tarafıdır: diğer tarafı da, Ankara'ya iş bulmaya ge- len bu vatanşlarım bazân günlerce, âvare ve başı boş, her inşaat yerini dolaştığıdır. Eğer herhangi bir in - şaatta kalfalık yapan bir hemşehri- sine fastlamak gibi iyi bir tesadüfle arşılaşmamışsa günlerce boş ve ba- kımsız gezdiği de olur. Esnaf cemiyetlerinin, bellibaşlı ne işle uğraştığını bilmiyoruz. Fakat Yedek subay ve askeri memurlar hakkındaki kanun değiştiriliyor Askeri ehliyetname usulü kaldırılıyor Milli müdafaa vekâleti, yedek subay ve askeri memurlar hak- kındaki kanunun bazı maddelerini degiştiren bir kanun projesi hazırlamıştır. Proje ile knnunım ü ci maddeleri değiştirilmektedir. >ıdokuzuncu ve on yedin- jeye göre her sene yapılan son yoklama neticesinde sağlam veya sakat asker edilenlerden tam devreli lise ve muadilleri ile yül&sek derecedeki meslek mek- tepleri, yüksek deniz ticaret mektebi ve muadılı mekteplerden ve üniversiteden mezun bulunanlar kınunun izinci maddesinde- ki şartları haiz oldukları halde yedek subay yetiştirilmek üzere tahsilleri nevine ve kabiliyetlerine göre milli Müdafaa vekâletince takdir edilecek ihtiyaca göre muhtelif sınıflara ayrılacaklar ve bunlar mek- teplerde askerlik dersi görüp görme- diklerine göre aşağıya yazdığımız müddetlerle talim ve tahsile tâbi tu - tulacaklardır. —Aşağıya yazdığımız hizmet müddetleri mükelleflerin me - zun oldukları mekteplerden aldıkları diplomalara göre olacaktır. Yedek subayların talim, tahsil ve hizmet müddetleri: Bütün tahsilini yabancı illerde ya - parak oralarda askerlik dersi görmi - yen yüksek mektep mezunları altı ay talim, altı ay tahsil ve asteğmen ol - duktan sonra da 6 ay hizmet müddeti olmak üzere 18 ay, bütün tahsilini ya- bancı illerde yaparak oralarda asker- lik dersi gören yüksek mektep me - zunları üç ay talim, altı ay tahsil ve asteğmenlikle altı ay hizmet müddeti olmak üzere 15 ay, Türkiye'de orta lan tabip ve baytarlar kâmilen, kimya- ger, eczacı ve diş tabiplerinin en liya- katlilerinden ihtiyaca göre milli mü - dafaa vekâletince lüzum görülecek miktarı tercihan kendi tatbikat mek - teplerine ve lüzumunda sıhi müessese- lere, sınat kimyagerler ve makine mü- hendislerinden lüzumlu miktarı aske- ri fabrikalara ve diş tabibi, eczacı ve kimyagerlerle mühendislerden ihti - yaçtan fazlası ile diğerleri tefrik edil- dikleri sınıfların yedek subay mekte- bine sevk ve buralarda altı aylık bir hizmet ve tahsile tâbi tutulacaklardır. Bu müddet içinde bunlar, idare, ilbas ve maaş hususunda harp okulu talebe- si, yüksek deniz ticareti mektebinden çıkanlara dahi deniz talebesi gibi mu- amele yapılacaktır. İşbu altı aylık Dün şehrimizde hava kapalı geçti Dün şehrimizde hava umumiyetle kaplı geçmiş; rüzgâr garptan saniye - de 2 metre kadar hızla esmiştir. En yüksek ısı 22 derece olarak tesbit e- dilmiştir. Yurtta hava Trakya, Koca- eli, Ege bölgeleriyle doğu Anadolu- da kapalı, diğer bölgelerde umümiyet- le bulutlu geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların karemetreye bıraktıkları su miktarı Rize'de 17, Turhal'da 13, Kars'ta 9, Ardahan'da 7, Van ve Siirt- te 6, Muş ve Malazkirtte 5, Terme ve Şebinkarahisar'da 4, diğer yağışlı yerlerde 1-5 kilogram arasındadır. Rüzgârlar doğu bölgelerinde garptan diğer yerlerde saniyede en çok 9 met- re kadar hızla esmiştir. En yüksek ısılar Adana'da 25, Kocaeli'de 27, Bursa'da 28, Balıkesir ve Nazilli'de 29 derecedir. En düşük ısılar sıfırın üstünde Kayseri ve Ulukışla'da 1, Erzurum'da 2, Kütahya, Van ve Kars'ta 3, Afyon'- da 4 derecedir. muvaffak olamıyanlar memlekete ge- tirilerek askeri memur nasp edilmek üzere mektep tahsiline veya yedek su- bay okul tahıilıne tâhı tutulacaklar - dır. ik veya yedek su- müddet sonunda iktidar ve liyak likleri anlışııanlar ımıflannm mu - vazzaflık hi lamak ü- ıere ;avuş rütbeuyle sınıfları kıta ve mektep veya muadili dipl al - dıktan sonra tahsillerini yabancı il - lerde, askerlik dersi görerek tamamlı- yan yüksek mektep talebesi 2 ay ta - lim, 6 ay tahsil ve asteğmenlikle 6 ay hizmet müddeti olmak üzere 14 ay, Türkiye'de lise veya muadili diploma- sını aldıktan sonra tahsillerini yaban- cı illerde, askerlik dersi görerek ta - mamlıyan yüksek mektep mezunları bir ay talim, 6 ay tahsil, asteğmenlik- le de 6 ay olmak üzere 13 ay, yabancı lise ve orta mekteplerle muadili mek- tep mezunlarından askerlik dersi gö - rerek Türkiye'ye gelenler, bulunduk- ları yerdeki liselerden birinin kampı- na iştirâk ettirilecekler ve imtihan so- nundaki muvaffakiyetleri derecesine göre kendilerine askerf eniryet veya askerliğe hazırlık derecesini gösterir bir vesika verilecektir. Orta mektep veya muadili diploması almış olanlar 4 ay talim, 6 ay tahsil, asteğmen ol - duktan sonra da 6 ay hizmet müddeti olmak üzere 16 ay, lise ve muadili mekteplerden diploma almış olanlar 2 ay tâlim, 6 ay tahsil ve as teğmen ol- duktan sonra da 6 ay hizmet müddeti olmak üzere 14 ay, üniversite ile yük- sek mekteplerden diploma almış o - lanlar yahut lise mezunlariyle yüksek mektep ve üniversite müdavimlerin- den C bürvesi alanlar 6 ay tahsil, as- ğ lduk sonra da 6 ay hizmet meselenin bu tarafını, hiç kısmen hâletmekte, faydalı olacağı- na kaniiz. Köyden gelen bu vatan - daş oraya müracaat eder; inşa sa - hipleri, müteahhitler de oradan işçi ister, büro iki taraf için faydalı bir şekilde bu arz ve talebi bağdaştırır. Esnaf cemiyetlerinin bugünkü fa- aliyet programında böyle bir meş- guliyet bulunmadığı söylenebilir. Fakat esnaf cemiyetleri, Halkevi, Kızılay -ismi ne olursa olsun- hayır yapmak için kurulmuş ve buna ça- lışan bir milli müessesenin bu bin - lerle d içinde uyuyacakl üstü kapalı bir çatı, ekmek, peynir parasına bir sıcak çorba ve onları sokaklarda başı boş iş aramaktan müddeti olmak üzere 12 ay askerlik vazifesini yapacaklardır. Meslek mensuplarının askeri hiz- met ve tahsilleri: Bunlardan, yukarıya yazdığ şe- ine gönderileceklerdir. Bunların kıta%uve mektepte geçen üddetleri askerlik hi mah- sup edilecek, fakat ellerindeki diplo - ma müddetleri nazar dikkate alınmı - yacaktır. İktidar ve ehliyetleri tasdik olunanlar yedek asteğmen nasp olu - nacaklar ve sınıfları takım komutan - lığında, kıtası bulunmıyanlar sınıf ve mesleklerine ait işlerde, hava yedek subayları hava mektebinde altı ay da- ha hizmet göreceklerdir. Bu müddeti muvaffakiyetle bitirenler muvazzaf asteğmen hakkındaki şartlar dairesin- de teğmen nasbolunacaklardır. Muvaf- fakiyet gösteremiyenler üç ay daha istihdam olunarak yetiştirilecekler ve liyakat gösterenler teğmenlikle, liva- kat gösteremiyenler — asteğmenlikle terhis olunacaklardır. Bunlardan mu- vazzafa nakletmek istiyenlerden ta - limatnamesinde yazılı şartları haiz ve diğer vekâletlerde kanunen mecbur ve mütcahhit oldukları hizmeti ifa ve ik- mal etmiş bulunanların ihtiyaç halinde muvazzaf sınıfa nakilleri icra ve harp okulunda tahsilleri ikmal ettirelecek- tir. Yabancı memleketlerde tahsil edenler: Askeri lise mezunlarından yabancı memleketlerde askeri yüksek mühen - dis yetiştrilmek üzere seçilenler iki ay müddetle hazırlık £ da hi ettikten ve sınıflariyle alâkadar aske- ri fabrikalar veya sair müesseselerde altı ay çalıştıktan sonra liyakat ve ki- fayeti tasdik edilenler tahsil görecek- leri yab, memleketlere askeri tale- kilde kıta hizmetini yapan ve ikmal e- den veya yüksek askerlik dersi ve kampı gördüğü diplomasından anlaşı- kurtaracak bir teşebbüsü, milli vic- danı minnettar bırakmaz mı ? Ni- M hıyet lıenılıu için bukadar basit bir t ve alâka ist. bu l ketin efendisi köylü'dür. KUTAY be sıfatiyle gönderileceklerdir. Ya - bancı memleketlerde yüksek mühen - dis mekteplerinde en az iki tahsil dev- resinden sonra yapılacak ön imtiman- larda ve mühendis mekteplerinde bu- na tekabül eden devre imtihanlarında muvaffak olarak iki senelik tahsil müddetini ikmal edenler yedek asteğ- men nasp olunacaklar ve tahsillerine devam edeceklerdir. Talebe sıfatiyle yabancı memleketlerde tahsilde iken | Türk çocuğu ve havalarımız Çok genç bir okurumdan bir mek- tup aldım. Bu çocuk diyor ki: “Li- seye devam ediyorum. Evelki gün mektepte ikinci devre talebesinden istiyenlerin birçok yerlerde açılan hava kamplarına alınacağı haber * verildi. Tayyareciliğe çok bevesim var. Hemen eve koştum ve hava k; iştirâk etmek istediğimi dinde kalamaz. Bu müddet zarfında ya evrakı sarfiyesini irae ve itaya veya aldığı avansı aynen iadeye mecbur - dur.,, İki katil suçlusu — mahküm oldu İstanbul, 3 (Telefonla) — Bugün a- ğır ceza mahkemesinde iki katil suçlu su hakkınde ağır hapis cezası veril - miştir. Bunlardan birisi, Bostancı'da kasap Hüseyini öldüren İslâm 12 se - ne, ikincisi de bir kadını öldürmekten suçlu Yünüs 18 sene hapse Mahküm ol- söyledim Fakat razı olmadiılar. Bugün de radyoda iki tayyareci- mizin şehit düştüğünü öğrenince bunların yerine bizim yetişmemiz lâzım geldiğini ve memleketin tay- UurVaları Birkaç defa daha bu gazetenin sütunlarında söylemiştik ki düne kadar yalnız karada, denizde sınır- Tanan vatanın şimdi bir ü ü sı- SUR nelenlerin önüne kol germeyiniz! y YÜU B Ziddiyetler! nırı da göklerde, bulutlar arasın- dadır. Biz, çelik kanarlarımızla sal- dırganlık etmek için yabancıların göklerinde uçmak, çoluğu, çocuğu bomba cehenneminde kavuzmak is- temeyiz. Fakat bizim hava sınırla- rımızın huzurunu da düşman ka- yareciliğe olan ihtiyacını düşün- düm. natlar bozamaz. Benim gibi havacılığa meraklı Dünkü tarihimizde karada ve İ $ | bu e 3 l'i'ı Tet .ıı_ ” | a ) eşsiz K ; J. yaratan koymımıluı lüzüumunu bütün aile reislerine bir yazınızla hatiırlatsa- F M - Bu çocuğun bu temiz heyecanını ne kadar sevdim. Hele iki tayyare- cimizin bir kazaya kürban gittikle- rini öğrendikten sonra büsbütün ar- tan bu şevk ve heves, ancak bir türk sacndunda oörülebilir. kahramanlarımızın yanına yarın ha- va kahramanlarının adı yazılacak- tir, Ben, bana bu samimi mektubu yazıp gönderen çocuğun alnında o kahramanlardan birinin — vâdini, müjdesini okuyorum. Analar, babalar, böyle bir kevesi dülemeyiniz ve kahramanlığa yö- Neşriyat Kongresi'nde bulunmak üzere Ankara'ya gelen bir İstanbul gazetecisi, dün matbaada bana Ne- cip Fazıl Kısakürek tarafından “Ben buyum,, başlığı altında yazılan bir fıkrayı okudu. Bu yazıda fıkracı şa- ir, dokuz madde ile kendisinin ne olduğunu, nelere zıt bulunduğunu anlatıyordu. İstanbul'lu arkadaş, içinde * Ma- verâcı - ( softaya zıt, dinsize zıt) ” “ tek görüş etrafında müdahaleci - Antiliberal ) gibi anlatışlar bulunan bu yazıyı okuduktan sonra : — Necip Fazıl, dedi, bu yazısın- da en büyük zıddiyeti kullandığı ke- limelerle tarifleri arasında yapmış! Ve sonra ilâve etti : lllllllllIIIIllIIlllllllllllllllllllIlllllllllllllllllllllllllllIIllllllllllIIIIIllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll!llllİlllllllllllllll DDD CC — Eğer dokuz maddeyi on mad- deye çıkarmış olsaydı, bunu, mâ- nasına bakmıyarak dern — bir bay okullarında muvaffak olamıyarak sıh? hallerden gayri sebeplerle çıka - rılanlar kıtalara verilirler ve muvaz - zaflık hizmetlerinden başka askeri ta- lebeler meccanen okudukları müdde- tin yarısı kadar hizmet edeceklerdir. Yabancı memleket tahsilinde iken ye- dek asteğmen olduktan sonra tahsilde muvaffak olamıyanlar da gösterilecek muayyen bir meslek kursuna tâbi tu- tularak askeri memur nasp olunacak - lardır. Askeri liseleri muvaffakiyetle bi - tirdikten sonra — memleketimizdeki fabrika ve müesese stajlarında askeri yüksek mühendis ve mühendislik tah- silini takibe kifayeti görülmiyenler talebe sıfatiyle harp okuluna sevk o- lunacaklardır. Askeri sanat lisesi mezunlarından o- lup da yüksek mühendis ve askeri mü- hendis yetiştirilmek üzere seçilmiye- rek askeri sanatkâr yetiştirilmek üze- y ıeçılenler iki” ıy müddetle hazırlık il sonra liya - kat ve kifayeti tasdik olunacaklar ye- dek asteğmen nasp edilecekler ve ye - dek subay olanlar askeri sanatkâr mu- avini p ik kıtalara sevkol nacaklardır. Yedek subayların yoklama ve terfileri: Yedek subay ve memurları yoklama zamanında nerede bulunurlarsa o ye - rin askerlik şubesine kayıt ve yokla - ma edileceklerdir. Yoklama, ilk yokla- ma sırasında senede bir defa yapıla - caktır.' Yoklama yapılan askerlik şu - besi, yedek subay ve memurların asıl şubelerine malümat vermekle mükel - lef olacaktır. Hazerde yedek subayla - rın silâh altında geçmiyen sivil hayat- taki müddetleri de hizmetlerinden sa- yilmak şartiyle muvazzaf subaylar gi- bi terfi ettirileceklerdir. Ancak asteğ- men olacaklar, birer, üst teğmen ola - caklar ikişer ve yüzbaşı olacaklar se- kizer talim devresine iştirâk etmek ve muvaffak sicil almak, denizde yüzba- ;ılık kursunu tamamlamak ve yakın süvari ve çarkçı şıhıdetnameımı haiz olmak şartttır. Gümrük kıtalarındaki yedek su- bayların terfileri: Gümrük muhafaza kıtalarında istih- dam olunan yedek subaylardan teğ - men olacakların bu kıtalarda 4,5 aylık âvamiri âşere telâkki ederdik! Bir darbımeselin tahakkuku İ Vaşington'dan gelen bir haber, Amerikalıların “Sivrisinek,, isimli bir filo teşkil ettiklerini bildiriyor. Anlayana sivrisinek saz! Yutulan rüşvet! İstanbul'da bir memur rüşvet olarak aldığı beş liralık bir kâğı- dı yutmuş. ”a Kü LAE (d ç y a, röntgen muayenesi yapılmasına rağmen bu beş liralık kâğıt mey- dana çıkarılamamıştır. Acaba adamcağız, ekmeklerin üzerine yapıştırılan kâğıtları za - man zaman yuta yuta midesini kâğıt hazmına mı alıştırmıştı? Eğer öyle ise muhterem üstadı- mız doktor G. A. ya sormalı: beş sonra orduda bir buçuk ay staj, üstteğmen olacakların iki sene dokuz ay hizmetten sonra orduda üç ay staj, yüzbaşı olacakların dört sene hizmetten sonra orduda 360 gün staj görüp sicil almaları şart olacaktır. Bü- tün yedek subayların terfilerinde kı - dem hesabı mumznf ıuhıylu içmde- ki hem naspları arkad hesap edilecektir. Bınbnıı olmak ve binbaşıdan yukarı rütbelere çıkabil - mek muharip sınıflara mahsus olup ik- mali tahsil etmek ve muvazzaf subayla ra mahsus terfi kanununda yazılı ka- yıt ve şartları ifraz etmek şart olacak- *ır, Ancak bu şartlardan başka deniz sınıflarında yüzbaşı olmak için yakın seferler süvarisi veya çarkçısı şaha - detnamesini haiz olmak lâzımdır. Bu maksatla terfi kanununda zikrediler asgari müddetin sülüsünü filen ifa et mek üzere müracaat edenlerin ordu : ya kabulü münhalât ve sair ihtiyaçlar nazarı dikkate alınarak ait olduğu ve kâletçe takdir olunacaktır. Seferde yedek subaylar muvazza! subaylar gibi terfi kanunu ahkâmını tâbi lacaklardır. Seferde yedel imey liralık banknotta hangi vitami vardır?. lar dahi terfi ettirilebilecekler dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: