. , ı . k! T yerr "e — b İSTANBULDAN ııııııııııııııııııııııııııııııııııı'_ “u attt ta lll teletelelekeielelleleklelelelllellelekeb L LELEİLİ L Lİ DDD ID ID La İstanbul geceleri Umumi Meclis dünkü toplantısında şehrin, gece tenviri için makam emrine yüz bin liralık tahsisat kabul etti. Bu para ile, Bayazıd'da, Tak- sim'de, iki yangın kulesinde, Şemsipaşada, Çamlıcada devamlı tenvir tesisatı yapılacaktır. Şehirler, bilhassa, şehir halkma bina dışında eğlence imkânı vermek için tenvir edilirler. Bir de tenviratı yüksek noktalarında teksif edilerek güzelleştirilen şehirler vardır. Şehir tenviratı, şehirlerin ovada, dağlık erazide, deniz veya nehir kenarlarında kurulmuş olmalarına göre, biribirinden farklıdır. Ova bir şehir olan Berlin'de, tenvirat büyük caddelerde ve meydanlarda yapı- lır. Atinada Akropol, Peştede kıral sarayı, ve tenviratının nisbi kifa- yetsizliğine rağmen, Ankarada kale bu şehirlerin gece tenviratında ilk göze çarpan noktalardır. Cumhuriyet bayramı gecesi, Marmara'dan bakıldığı zaman, İstanbulda iki bina de Üsküdarda hükümet konağı. göze çarpıyordu, Tünel hanı, bir Tenvir tarzı, tenvir edilecek binanın büyük cadde üzerinde büyük bir meydan veya yüksek bir tepede bulunuşuna - göre de biribirinden farklıdır. Büyük meydanlardaki ve yüksek tepelerdeki binaların alttan ve karşıdan bol ışıklarla aydınlatılması bu binaları olduklarından birkaç defa daha büyük gösterir, onları âbideleştirir. Aynı usulün düz cadde- lerde ve dar meydanlarda tatbiki, tenvir edilmiş sokak veya binadan ziyade, aydınlık bir sokak ve bina hissini verir. Bilhassa hiç güzel de- gildir. Günün devamı gibi olduğu için yorucudur da. Yüksek binaların tenvirinde en tehlikeli şey; renktir. Bu yıl Baya- zıd kulesinin yarıdan yukarısı yeşil fenerlerle aydınlatılmış ve kule bu halile, renkli uçurtma kâğıdlariyle donatılan hürriyet taklarına benze- mişti. İstanbulda yüksek tenvirat için, hem tabiat hem de binalar müsaid- dir. İstanbul tarafında, bütün camiler, Topkapı sarayı, Üniversite, Ku- le, Galata tarafında, sahilde Dolmabahçe sarayı ile, Ortaköy camii, yüksekte Galata kulesi, Kılıçali camii, denizde Kız kulesi, Üsküdarda, gene camiler, Selimiye kışlası, ve Haydarpaşa garı. Tenvir plânmı bir mütehassısa yaptırmak şartiyle, Istanbul dünya- nın en güzel, gece şehirlerinden biri olabilir. N. ATAY Müftü adının başimamlığa tahvili için bir teklif Muş mebusu Hakkı Kılıçoğlu vilâ- yet ve kazalardaki “müftü” adının “başimam” lığa tahvilini teklif etmiş ve bu teklifi büdce encümenine veril- miştir. Hakkı Kılıçoğlu, Meclis riyasetine yazdığı tezkerede diyor ki: “Fetvaların teşrif mahiyeti bulun- duğuna ve teşrif kuvvetlerin Türkiye büyük millet meclisinin manevi şahsi- yetinde toplanmış bulunduğuna, onun haricinde verilecek teşrii hükümlerin hiç bir tatbik kiymeti bulunmıyacağı- na göre, fetva kelimesinin manâsı kal- madığı gibi, dünya işlerinde gökler- den emir almayan ve teşkilâtı esasiye- sinde lâik olduğunu söyliyen ve işleri- ni o yolda yürüten bir devlet teşkilâtı esasiyesi içinde müftü adının da yeri ve manâsı kalmamıştır. İmdi bu adın ve bu mevkiin devlet teşkilâtı içinden silinmesi mantıki bir zaruüret olmuştur. Binaenaleyh bu ili- şik olarak sunduğum kanun teklifinin Büyük Millet meclisinde müzakere o- 1 ki i ı saygi- yet larımla arz ve teklif ederim, Madde 1 - Vilâyet, kaza ve nihaye- lerdeki müftü adları — başimamlığa gevrilmiştir. Madde 2 - Başimamların görecekle- ri işler bir talimatname ile tesbit edil- miştir. Madde 3 - Bu kanunu başvekil yürü- tür. Madde 4 - Bu kanun neşri tarihin- den muteberdir. Ziraat mektepleri kadrolari kuvvetleniyor Ziraat bakanlığı, ziraat mekteblerini takviye etmek üzere bu mekteblerde ameliyat muallimlikleri ihdas etmiş- ti. Bakanlık, şimdiye kadar alınan müsbet neticelere bakarak bu mekteb- lerde bir de ameliyat muallim muavin- likleri ihdas etmiştir. Bu muallim mu- avinliklerine bu yıl yüksek ziraat ens- titüsünden mezun gençler tayin edil- miştir. Ziraat bakanlığı, zirat kalkınma se- ferberliğinde ziraat mekteblerine d_t büyük bir ehemiyet vermektedir. Z.ı- raat mekteblerinin lise haline getiril- mesi ve mekteb sayılarının fazlalaştı- rılması etrafında tetkikler yapılmak- tadır. Kamutay çağrıları 19-11-1937 içtimamn- X Arzuhal Encümeni cuma günü umumi heyet dan sonra toplanacaktır. X Maliye Encümeni bugün saat on beşte toplanacaktır. Trabzon, İran fransif yolunda gümrük işleri Gümrük ve İnhisarlar bakanlığı Trabzon - İran transit yolunda işle- yen ve transit eşyası taşıyan otobüs ve kamyonların gümrük — muayeneleri hakkında bir talimatname hazırlamak- tadır. İstanbul, 17 (Telefonla) — Yeni va- kıflar kanunu mucibince vakıf suları, ormanlıklar ve zeytinlikler için umu- mi müdürlüğe bağlı birer işletme ida- resi kurulacaktır. İstanbul mıntaka- sında yalnız Sinekli ormanlariyle İsti- ranca ormanlarından bir kısmı için iş- letme idaresi kurulacaktır. Taşdelen suyunun işletilmesi için yeni bir tali- matname yapılacak, belki de bu suyun işletilmesi Kadıköy evkaf müdürlüğü- Kamutay Encümenlerinde Türkiye - Hollanda ticaret mukaveleleri Türkiye ile Hollanda arasında 1934 yılında imzalanan ticaret muka- velesinin müddetinin bitmesi Üzeri- ne hükümetimiz ile Hollanda kırallı- ğı arasında müzakere cereyan etmiş ve 19 mart 1937 tarihinde yeni bir mukavele imzalanmıştır. Hükümet bu yeni mukaveleyi tas- dik için meclise vermiş ve meclisin iktısad encümeni dün yeni mukave- leyi tasvib etmiştir. Yeni mukavele, eski mukavelenin aynı esaslar dairesinde iki memleket ticaretinin tevazününü temin etmek için tanzim edilmiştir. Yeni mukaveleye nazaran iki taraf, jan karar lerine tevfik ha- reket etmekte ve ithalât ve ihracatı karşılıklı menfaatlerle listelere bağ- lamaktadır. Bu listeler eski mukave lenin imzası tarihinden beri hasıl o- lan tecrübelere göre en son ihtiyaç- lar bakırmından tesbit edilmektedir. Aynı zamanda lüzum görülen saha - larda iki memleket biribirine güm- Tük tarifelerinde tenziller bahşet- mektedir. Bu teahhüdler iki tarafın ticaretinin menfaat ve zaruretlerine muvafık ve uygun olarak inkişaf et- tireceğine hükümetimiz kani bu- lungmaktadır. Hükümet encümende mukavelenin esaslarını izah etmiş ve encümen:; “Her iki taraf ticaretinin menfaatine ve ihtiyaçlarına uygun bir inkişaf vereceği memul olan ve anlaşma ve bağlı bulunan mektubları” tasvib et- miştir, Motörlü deniz vasıtalarının çoğaltılması Motörlü deniz vasıtalarının çoğal tılmasını temin maksadiyle hüküme- tin kamutaya 'sevkettiğini yazmış ol- duğumuz kanun lâyihasını iktısad encümeni kabul etmiştir. Mahalli idareler dairesi teşkili Dahiliye encümeni Cemil Uyba- dın'ın reisliği altında toplanarak “mahalli idareler dairesi” — teşkili hakkındaki kanunu görüşmüştür. Ka- nunu esas itibariyle kabul eden — en- cümen, tâli komisyonun projesi üze- rinde müzakerelerini yapmış ve ba- zı tadillerle lâyihayı kabul etmiştir. Yarın bu lâyiha üzerinde konuşmala- ra devam olunacaktır. Denizbank kanun projesi üzerinde Büyük Millet Meclisi iktısad en cümeni Deniz Bank kanunu projesi- nin üzerinde çalışmaktadır. Lâyiha- nın esaslarından evelce bahsetmiştik, Encümen bu esas üzerinde müzake- relerini devam ettirmektedir. Lâyi- hanın müzakeresi bugünlerde bite- cektir. Bugüne kadar yapılan müza- h Mareşal Çakmak mekltebli ve izcileri fakdir etti Cumhuriyetin on dördüncü yıl- Mahkemelerde KUKUUKUNAU KUKU KUKU KUK AUA NUK AM BAA KA MA A AAA KUK AAA Bir hiç yüzünden bir ocak nasıl söndürüldü ? dönümü dolayısiyle yapılan büyük geçid resminde bulunan mektebli ve izcilerin intizam ve ciddiyetini Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çak- mak, Kültür Bakanlığına gönderdiği bir mektubla tebrik ve memnuniye- tini ızhar etmiştir. Mareşal Fevzi Çakmağın mektubunu yazıyoruz: “Son cumhuriyet bayramımızda geçid resmine iştirak eden mektebli- lerimizin gösterdikleri intizam, cid- diyet ve mükemmeliyet her türkün göğsünü gurur ve iftiharla kabarta- cak ve İstikbal için daha büyük ü- midler verecek değerde görülmüştür. Maarif teşekküllerinin gerek sporda ve gerekse askerlik yeniliklerine ver- dikleri büyük önemi, bu şayanı tak- dir tezahürler dolayısiyle Genel Kur- mayın tebriklerini iblağ eder ve çok yakın bir âtide bu kıymetli mesainin daha feyizli ve semereli neticelerini görmek hususundaki samimi temen- nilerimi saygılarımla arzederim.,, Ki hi n Kuraklıktan zarar lınan tahsisattan merkez ve kazalara mefruşat tahsisatı paralarla hiçbir daire hariç tutulmıya- ruşat ihtiyaçları temin edilecektir. Yalnız halkla daimi teması olan sorgu tercihan alınacaktır. müteallik şeylerden olmıyacak, eşya- liyetine bakılacak ve yerli mair olma- sına itina edilecektir. Yol, dıvar halı- Sı, saat, telefon, kristal ve yüksek kıy- mette yazı takımı, icarlı binaları döşe- mek için muşamba ve bunun gibi eşya alınmıyacaktır. Adliye dairelerinin mefruşat bedeli Adliye bakanlığı 1937 büdcesiyle a- göndermiştir. Bu ak bütün adlIt dairelerin hakikf maf- âkimlerile icra daireleri mefruşatları Alınacak eşya süse, lükse, fantaziye in zarafet, metanet ve kullanış kabi- Mahkemeler, en ziyade muhtaç bu- gören çiftçiye yardım Ziraat Bakanlığı, tohum temizle- me evleri tarafından yurdun muhte- lif mımntakalarında mevzit kuraklık- tan zarar gören çiftçilere yardım e- dilmesine karar vermiştir. Bakanlık bu yardımların yapılması için Ziraat Bankası nezdinde de teşebbüslerde bulunmuştur. Yapılaçak yardım bi- lecik vilâyeti dahilinde kuraklıktan zarar gören 8, Anteb vilâyeti dahilin- de 1 köyün borçları tecil edilecek, Edirne vilâyeti dahilinde 10, Zon guldak vilâyeti dahilinde 2, Konya vilâyeti dahilinde 1 köy ile doludan zarar gören Osmaniye kazasında 2, Malatya vilâyetinde 11 köye tohum- luk buğday tevzi olunacaktır. Bunun dışında olarak mühtelif kazalara bağlı bazı çiftçilerin borçla- rr tecil edilecek, bazılarına tohumluk tevzi olunacak, bazı çiftçilere de pa- ra yardımında bulunulacaktır. B li Kamutayda Kamutay dün toplanmış ve içti- mada Kocaeli Mebusu Nedim Boza- tık'ın ölümü bildirilmiş ve merhu mun hatırasına hürmetle bir dakika susulmuş ve ondan sonra siyasi müs- teşarların intihabına dair hükümet reisinin tezkeresi okunarak toplantı cuma gününe bırakılmıştır. m mi T kerelerde esaslı bir tadil ol Türkiye Ziraat Bankası Umumi Heyeti Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Ban- ır. ş ne bağlanacaktır. mutay umumi heyetinden sonra top lanacaktır. Bu toplantı, bankanın “Türkiye Cumhuriyet Ziraat Banka- sı” haline kalbinden sonra ilk defa bo! kası umumi heyeti pazartesi günü ka- yapılmaktadır. eskileri varsa bunlar da tamir ettirile- cektir. Fantazi eşya alındığı takdirde bunların bedelleri alanlara ödettirile- cektir, at fekültesinden mezun olanların ta- yinleri .yapılmıştır. Mezunlardan B. asistanlığına, Nezahet İzmir bağcılık enstitüsü — asistanlığına, Hikmet İzmir ziraat mücadele istas- yonu teknisiyenliğine, Hacer Adana ziraat mücadele istasyonu teknisiyen- sü asistanlığına, Nilüfer Bursa ipek böcekçilik enstitüsü Emine Mediha merkez Faat mektebi Mt SAlAn ZDi gi İstanbul Ziraat mektebi muallimliği- ne, Sabahattin Adana ziraat mektebi dilmişlerdir. atı yükselmekte devam ediyor. Bugün altını 1088-1090 arasında alınıp satıl- mıştır. lundukları pencere perdesi, masa, do- lap, mahkeme kavsi ve sandalya gibi eşyanın daha evel alınmasını göz ö- nünde bulunduracaklardır. Masa ve mahkeme kavislerinin üzerlerine çuha konmıyacak, bu gibi eşya boyatılacak, Yüksek ziraat enstitüsü ziraat faküllesi mezunları Yüksek Ziraat Enstitüsünün zira- n, Sabiha yüksek ziraat enstitüsü Mesude ve ğine, Mahbube tavukçuluk enstitü- asistanlığına, Bir sürüyü bir tarlada otlatmakı bir hayatın sönmesine sebeb olabilif mi? Bir hiç yüzünden bir hayata KP yılabilir mi, bir ocak söndürülebilif mi? İşte dün Ağır Ceza mahkemesi* nin salonunu dolduran kalabalık hay* ret ve dehşet içinde bu suale ce"bf vermeğe çalışıyor ve bu facianın kaht ramanı olan zanlıyı tüyleri rek dinliyordu. Şahidlerin sözlerine göre şöyle bir silsile takib ediyor: yünde, tanrının uçsuz bucaksız kıf* larında Dede oğlu Nuri diline bif şarkı tutturmuş, koyunlarını otlati" yor... Biraz sonra civarda bir koyut sürüsü daha beliriyor. Nüri bütüf dikkatiyle yeni sürüyü takib ediyofs sürü gittikçe kendi davarına yaklaş* maktadır. Nuri yeni sürünün çobanı” nı görünce atılıyor ve: — Sürü üzerine sürü sürülmez! diye bir çoban vecizesi savuruyora Yeni sürünün sahibi Bilâl da: — Burası babanın malr değilyal diye cevab veriyor. Ve bir ağız kav« Kavganın büyümesine mani lar, Fakat Nuri, Bilâlın çobanlık ya“ salarını bozmasına, kendisine çatma- sına tahammül edemiyor, köye gelin* ce kardeşi Fevziye hâdiseyi anlatı- yor, Bilâl'le kavga ettiğini söyliyor. İki kardeş birden ellerinde övendire- lerle Bilâlin üstüne yürüyorlar.. Bir- oluyor- alıyor, Bilâl tabancasını çekiyor: — Yanaşmayın yakarım! Diyor. Fakat gözleri kararan iki kardeş, Bilâlin tehdidine aldırış et- miyorlar. hiç yüzüne can veriyor.. facianm hi- kâyesi bu... * Reis şahide soruyordu: — İki kardeş bir olsalar Buan döğebilirler miydi? — Sonra ne oldu? — Bilâl da tabancasını çekti.. bir el ateş etti. Bir daha bir daha.. Nuri eladi dele ens- uallimliğine, Şerif Bursa ziraat ektebi muallimliğine, Hilmi Bursa erkez ziraat muallimliğine tayin e- Altın fiatı yükseliyor vuâahidler arasında bir de T;gcuk âş salak YU pusussüz Ka ASA konuşuyordu.. Faciayı çocuk hafıza- sına rağmen düzgün anlatı. Hâkim zanlıya sordu: — Bir diyeceğin var mı? ğini bilmiyor ki... Yeni şahidler dinlenmek Üüzere muhakeme başka bir güne bırakıldı.. Bir hiç yüzünden can veren Nuri, arkasında karısı, çocukları ve babasi İstanbul, 17 (Telefonla) — Altmn fi- rsa dışında ve sarraflarda bir türk Uuvnadan Suyu istimal Meşhur bektaşi hikâyesini ha- tırlarsınız: hani dede, yanında ta- şıdığı binliğin su ile dolu olduğu- .nu söyledikten sonra, Yemiçeri ağa- sının zoru karşısında, işin anlaşıla- cağını görerek elindeki şarab bin- liğine dönmüş: — Şarab ol, ya übekekl de- Gazetecilerden bir şehid daha 0: tobüste ayakta duranlar gibi bir de yaslı aile kalabalığı bı- rakmıştı. İstanbul şehir meclisinin toplantısı ci hanın önünde ayakta duruyordu. Müşterilerden birisi biletçiye sor- du ! Yeni köprü ve tramvay mişti. Dün yapılan bir muhakemenin tafsilâtından anlıyoruz ki Ankara- da bu hikâyenin tam zıddı geçmliş, bir bar sahibi, içi şarab dolu ve te- peleri mantarlı, mumlu şarab şişe- lerine: — Su ol ya mübarek! demiş, fa- kat yakayı ele vermiştir. İçkiye su katmak çok eski ve ehli katında, oldukça, önemli mese- lelerden birisidir. Bilmem, divan e- debiyatının bu bahisten ilham bile aldığını bilir misiniz? İçkiye su katılmasına taraftar o- lan eski şairlerden birisi, bakın, ne diyor: Badeyi âb ile amihte kıl ey sâki Hayli demdir ki hakimane günah işlemedik. Halbuki bir başka şair, bu fikir- de değildir; o da şu beyti yumurt- lar: Susuz nüş et, harama hiyle katma * bade içtikçe Gözün doysun, bir az hürmetli doldur, sade içtikçe Ne “hakimane günah” 1, ne de haram ile helâlı düşünecek devir- lerde değiliz, Fakat devlet inhisar idaresi tarafından mumlanıp kapa- nan bir şişe içine hiyle katılması- na göz yumamayız doğrusu. Kapalı şişelerdeki şarablara kat- mak için “sayu istimal, eden —bar sahibi, sade “suyu istimal” le kal- mamış, “sulistimal” de yapmış- B « AŞ Habeş harbı devam ederken o- rada haber almak uğrunda bir iki gazetecinin öldüğünü hatırlarsı- nız, İspanya harbı da birkaç mes- lekd r yemişti. Şimdi Şanghay'da da bir gazetecinin can verdiğini öğreniyoruz: Bu meslek- daş ingilizdir ve adı Stefhans Pam- broke'dir. Eski harblarda yalnız eli silâh- lr olanlara saldırırlardı. Yeni sal- dırganlık harbları, silâhsızları ve sivilleri hedef tutarken eli kalem- lilerden de şehid vermeğe merak sardırdı galiba. Meslekdaşımızın hatırasını say- gı ile anarız. İngiliz karikatürü — Baba, hayat niçin pahalılaşıyor. — Ölüm ucuzluyor da ondan oğlum. Istanbul'da Gazi köprüsünün in- şaatı ilerlemektedir. Belediyenin bu köprü hakkında ne gibi kararlar verdiğini öğrendiniz mi? Yeni Gazi köprüsünden bütün nakil vasıtaları geçecek, yalnız tramvaylar geçmiye- cektir. Bu kararı şehircilik müte- hassısı B. Prost da muvafık bulmuş- tur. O tramvaylardan çktiğini an- latmağa bu kısa fıkralarda imkân bulamadığımız İstanbul halkı, şimdi yeni köprülerinden onun geçirilmi- yeceğini haber alınca, kimbilir, ne kadar sevinmişlerdir!. Kaza sporu Karadeniz şampiyonu Bafraspor takımı, evvelki gün Ankara stadyo- munda Akyeşili 3 - 1 yenerek Tür- kiye grup şampiyonu oldu: Maçtan çıkanlar konuşuyorlardı. Birisi: — Ben, dedi, Bafranın yalnız tü- tünü meşhur sanırdım; futbolu da meşhurmuş meğer! Gene iki kişi aralarında şöylece konuştular: — Kaza sporları iyi imiş; ben farkında değildim. — Kaza sporları iyidir; fena o - lan spor kazalarıdır dostum. iki kişiden fazla müşteri, kaç kişi- nin ayakta durup kaç kişinin otura- sunuz? Otobüste kaç kişi ayakta durabilir? vab verdi : soğuk cevab, yolcuların hiç de ho- şuna gitmedi. rımızdan — bahsederken tramvayları gibi “istif”, “sardalya” gibi tabirler kullanmağa mı mecbur olalım. tımız!.. Vaktiyle barutu icad et imişiz. Dün, Yenişehir otobüsünde on ağını sarahatle yazan emaye lev- — Neye bu kadar mütşeri alıyor- Biletçi büyük bir sükünetle ce- — Yirmi kişiye kadar alabiliriz. Bu soğuk kanlı olduğu kadar Bu yeni ve rahat nakil vasıtala- ı ae TRĞR lisi bugünkü toplantısında 935 he- etmiş ve belediye zabıtası talimatna- mesinin müzakeresine devam etmiştir. Müzakerede lol ların da l larında yemek teşhir etmelerinin de limatnameye böyle bir madde ilâve e“ dilmesi kararlâştırılmıştır. Yeni yolcu tayyaremiz İstanbul, 17 (Telefonla) — Londra- ya ısmarlanan dört motorlu yolcu tay* yarelerimizden dördüncüsü de bugüf Yeşilköye geldi. Tayyare on iki yolcü ve üç tayfa taşıyacak büyüklükted'L Fransz karikatürü Çinli — Ne yapalımı kendi kabaha- Hava bulutlu geçti Dün şehrimizde hava bulutlu geçmiş ısı gece 6, gündüz 15 derece olarak kaydedilmiştir. Dün yurdun Karade- niz mıntakası yağışlı, diğer mıntakâ” ları bulutlu geçmiştir. Dünkü yağışla” rın karemetreye bıraktıklar su mit- darları Zonguldakta 19, Afyonda 12» Eskişehirde 11, Bursada 8, Kocaelid€ ve İstanbulda 7, Nazilli, Bilecik ve YA” lovada 6, Sinob, Antalya, Kırşehir, Ç0” rum, İsparta, Kütahya, Kastamonü: Bolu, Muğla, Akhisarı Balıkesir V? Çorluda 1-5 kilogram arasındadır. Düf en düşük ısı sıfırın altında olmak üZ€” re Karsta 4, en yüksek ısı da Adana sıfırın üstünde 24 derece olarak kay” dedilmiştir. ürperes faci'ı Bir yaz günü Bâlâ'nın Karaali kö” gası başlıyor. Köylüler yetişiyorlar. az sonra kavga bir facia manzarasi Üç el silâh atılıyor.. ve Nuri bit — — İkisi bir olunca tabif döğerler. — Ne diyeyim... deli o... ne dedi- ' İstanbul, 17 (Telefonla)y — Şehir — sabı kati raporunu müzakere ve kabul ğ yasak edilmesi temenni edilmiş ve ta- —