Çarşamba 17 Çanıkırı Caddesi: Ankara SERTER TELEFON t A 3f Başmuharrir 1068 < 18 inci yıl - Yazı iş. Müdürü — 1062 No, 5858 İdare 1061 5 KoRuş | Teterafi Üles- Ankarn Ulus basımevi ADIMIZ ziyaretlerine ANDIMIZDIR BUGÜN 6 mcı sayfamızda Atatürk'ün Malatyayı d resimler 7 incide Gençlik sayfası Diyarbakır - İrak - İran hattının temeli dün törenle atıldı Sovyetler Birliği zirai ilimler aka- demisi profesörlerinden P. M. Ju- kovski'nin 1933 tarihinde “Zirai Türkiye,, unvanlı ve 907 büyük say- Falık rusca mühim bir eseri intişar ttmiştir. Bueseri hazırlamak için Profesör yanında lâzım gelen yar- dımcılar ve ayrıca bir türk mütehas- #i :ı olduğu halde 1925—1927 ara- sında Anadoluda üç yıl süren bir tedki kve derleme seyahati yapmış- ter Tukaseki aei dunun her i bu seyahatinde Anado- an 10,000 mümumeyi aşan zengin bir .:uıkn'yoıı toplayarak — Rusyaya Eötürmüştür, bu kolleksiyon orada Bir taraftan Sovyetler Birliği zirai ilimler akademisinin bütün dünya- Tun zirai mahsul nümunelerini ihtiva eden cihan kolleksiyonu arasında iyerini almakla beraber diğer taraf - tan da Sovyetler Birliğinin sıcak mın- takalarını teşkil eden cenubi Kaf- kasya ve cenubi Türkistandan şimal- de kutub mıntakasına kadar yayılan bütün tecrübe istasyonlarında asga- Ti üç senelik bir tecrübe ve tedkik ekiminden geçirilmişti ü Hümuneler bu tecrübe ve tedkiklerin Neticelerine göre nebati ve zirai Va- #flarile ilmi bir tasnife tâbi tutalmuş Ve bu suretle türk mahsullerinin beynelmilel zirai kültür haznesinde- ':' ki ehemiyetli yeri tayin olunmuştur. Bu tedkik ve tasniflere her biri ayrı bir sahada ihtısas sahibi - olarak ta- funmış 50 kadar âlim ayrıca ve de- vamlı şekilde iştirâk etmişlerdir. İşte “Ziraâ Türkiye, €ter bu. devamlı ve i ve tedkiklerin mahsulü olarak bu #üretle ortaya çıkmış ve cihan ziraat edebiyatında derhal nazarı dikkati €elbedecek kaynaklardan biri ol- Muştur, Tamamı dilimize de tercöme edil- z" ve fakat henüz basılmamış olan 'H eserden şu küçük parçayı istin- ."" ediyoruz : Anadolu hakkında büyük bir tetkik Sonra bütün | itibariyle rekor teşkil eden şekiller tesbit edilmişt. olu maki'leri koku esansları istihsal itibariyle h nüz dokunulmamış birer baz olarak durmaktadırlar, Anadoluda fik, kabak, anason ve darı, tohum müuhtevası — itibariyle yüksek vaziyette bulunmaktadır. Şu da şayanı kayıddır ki bu tohum faz- lalığı aynı zamanda bunların kurak-| lığa mukavemetleri vasfi ile de mü- terafıktır. Anadolu yoncaları kısa ve bahara mukavemet ve verim itiba riyle çok yüksektir. Biçildikten ve| süratle büyümek hassası ve içerleri boş ince saklar Anadolu yoncalarının keza yüksek evsafi arasındadır. ÂA- nadolu yoncaları daha şimdiden şi- mali kafkasyada, Okranyada ve mer kezi kara toprak mıntakasında geni$ mikyasta ziraate dahil olmuşlardır. | Anadolu kavunları görülmemiş de- recede değerli ve kıymetli evsaf ar- zetmişlerdir. Van havzasının az kül- türleştirilmiş kantalopları en iyi ÂAv- rupa cinslerinden geri kalmamakta we birçok evsaf itibariyle onları Beç- mektedirler. Kantalop'ların menşei bilhassa burada, Van gölü bavzasın- da bulunmuştur. Anadolu için ende- mik olan Kasaha ve Adana cinsi tip* leri meselâ Hasanbey ve öyle cinsleri Zbukovskyi gibi öyle çeşid- leri ihtiva etmektedirler ki bunlar en iyi orta Asya cinslerinden daha Üs- tündürler. Anadolu kabakları Cucürbita pepo fevkalâde zengin çeşid tenevvuatı göstermektedirler. Yüksek verimlilik, tobumların yüksek yağ derecesi ve Asasaklığatehemmll hunlarım hâkim Kuraklığa tahammül Anadolunun İhemen keser kültür nebatlarında ken- | dini gösteren bir vasıftır. (Sonu 5. inci sayfada) ——— Propaganda Şüphesiz yeni Türkiye'yi tanıtmak ve sevdirmek için en doğru neşriyat yolu bulunmuştur: başta Basın Umum Müdürlüğünün — neşretmekte olduğu e , brogürler ve albümler ol- mak üzere, yeni Türkiye — neşriyatı her tarafta müstesna bir rağbet bul - Bunlar rica ile verilmekte de- Kimyevi terkibi itibariyle Anado- yor, Tunun hemen bütün kültür nebatla- Ti Yüksek evsaf arzetmektedirler. Âr Paların yüksek nışasta derecesi bun- lara yemlik arpa olmak cihetinden Pek büyük istikbal vadetmektedir. Türk afyonlarının yüksek morfin de- Tecesi (9 28 e kadar) onları cihan Aiyonları arasında ilk mevkide tut- Maktadır. Lâzıen olan şey basittir ve Yüksek morfin dereceli tobumları bilgili bir şekilde seçmek ve oaları| V türatle teksir etmekten ibarettir. Anadolu haşhaşları gübre fos Ve kireçle nlih'h;um(ş toprakta e- kildiği takdirde, afyonda matlüb O- N üç osas ziral - ekonomik vesfi bİr Arada temin etmektedirler; erken Ye- tişme, yüksek morfin derecesi ve - neticesi olarak yüksek afyon de- Tecesi, yüksek yağ derecesi, Anadolu Susamlarının bir hassast olarak tet- bit edilmiştir. Hardal ve kabakeıklar TI da keza bu arada ziktetmek lâzım- dir. Anadoluda 9ç 8 den ziyade eteri ih- tiva &den Anizet ve 96 $ kadar eter! ihtiva eden anason ve keza Anadolu G#nasonlarr arasında eter muhtevasr himmet olacaktır. — Caoşkun tezahürler arasında Atatürk Diyarbakırdan Elâazize hareket buyurdular Diyarbakır, 16 (Husust surette gi- den arkadaşımızdan) — Atatürk bu- gün öğleden evvel umumi müfettişlik binasını ve kolorduyu - şereflendirdi Jer. Büyük Şefin hükümet konağına teşriflerini haber alan halk büyük bir tehalükle hükümet hahçesini, caddesi- ni ve bütün sokakları doldurmuştu. Atatürk hükümet konağında ikcu ve buradan ayrılırken coşkun bağlılık ve sevgi tezahüratı yapılmış yolunun Ü- zerine çiçekler serpilmiştir. Atatürk müfettişlikte müfettişliğe bağlı vâli- Londra, 16 (A. A.) — Lord Hali- faks, dış işler ba- kanlığında B, E - den ile son bir mülâkatta bulun - muştar. B. Eden, bundan sonra B. Çemberlayn ile gö: Hasta bulunan B. Eden, Lord Halifaks ile gö- rüştükten — sonra, doktorların tavsi - yesi üzerine evine dönmüş ve yata- ğa yatmıştır. Bu sebebten — dolayı, Kıral Leopold'un Londra'ya - geli - şinde Victorla is - tasyonunda — bu - hanamadığı — gibi akşam — saraydaki ziyafete de iştirâk edememiştir. Lord Halifaks, saat. 14 te Berli- ne hareket etmiş- tir. Mumaileyh, hareketinden leri kabul ederek vilâyetlerinin umu- mi vaziyetleri hakkında izahat aldılar. Müteakiben yirmi sene evvel ika- met buyurmuş oldukları Seman köş- küne giderek bir saat kadar orada kal- Mışlar ve o zamana aid bazı hatırala- rından bahis buyurmuşlardır. Atatürk tayyare meydanına gitmek üzere bura- dan ayrılmışlar ve yolda surdan çıkar ken bir müddet tavakkufla Sur ve Ur- | fa kapısı denilen şehrin bu methalin- de tetkikatta bulunmuşlardır. Umumi ( Sonu 5. inci sayfada ) Lord Halifaks dün Berlin'e hareket etti Berlinde alman başbakanirk dairesi önce, pazartesi günü Berlin'e dönmüş biraz | olacağını bildirmiştir, DA Büyük Şef Atatürk Malatyada tetkikte bulunurlarken Hattın temel atma töreninde Başvekil B. Diyarbakır, 16 (Hususl surette gi- den arkadaşımızdan) — Bugün saat 18 de Diyarbakır - İrak ve İran battı- nan temol atma merasimi yapılmıştır. Zaten inşaatına başlanmış olan hattın töreni Reisi Cumhur Atatürk'ün Di- yarbakırda bulundukları ikinci teşri- nin 16 ıncı salı gününe tehir ve tesa- düf ettirilmiş idi. Törende Başvekil Celâl Bayar, Dahiliye ve Nafia vekil: leri Şükrü Kaya, Ali Çetinkaya, meb- uslar, Abii Özmen, Çetinkayanın davetlileri ve hemen hemen bütün Di- yarbakır halkı hazır bulunmuşlardır. Atatürk'ün hususi treni tören ma- halline yakın bir yerde bulunuyor ve Büyük Şef töreni yakından takib bu |yuruyorlardı. Bu sırada tayyare ala- 'yına mensup bir filo uçuşlar yapıyor du. Başvekil Celâl Bayar küreği eline |alarak açılma töreni dolayısiyle diki- lecek Ebidenin temeline konulacak vesika ve parayı muhtevi torbayı top- rakla örttüler. Bundan sonra Atatürk'ün treni me- rasim mahallinden istasyona doğru ha- reket etmiş ve Atatürk'ün ayrılması ile sahada sürekli ve devamlı bir alkış başlamış ve Atatürk'ün istasyona mu vasalatına kadar devam etmiştir. Baş- vekil, vekiller ve misalirler — istasyo- na gelerek istasyon binasında hazırlı nan büfede izaz ve ikram edilmişler- dir, | Atatürk istasyona geldiklerinde başvekil ve nafia vekilini tebrik etmiş- |lerdir. Büyük Şefin ve istasyonun et- rafını saran balk zabtedilmez bir tca- |Bülükle mütemadiyen yaşa varol diye bağırıyor ve olduğu yerde çırpınıyor | du. Atatürk mütcakiben istasyon bina- sını gezmişler ve üst kat tarasalarında B. Özmen tarafından istasyonla — sur arasındaki geniş sahada kurulmakta olan yeni şehir hakkında verilen İza> |batı dinledikten sonra mütemadiyen kendilerini alkışlıyan halkı selâmlıya- rak vagonlarına avdet buyurmuşlar dır. B. Abidin Özmenin nutku Diyarbakır - Cizre hattının açılış Celal Bayar B. Ali Çetinkaya ve B.Özmen mühim nutuklar söylediler töreni münasebetiyle umumi müfettiş Abidin Özmen aşağıdaki nutku söy « imiştir: Sayın Başvekil ve vekillerimiz, sa « yın konuklarımız, Diyarbakıra kadar gelen en uzun ( Sonu 6. incı sayfada ) Fıkra * völme İki zümre Atatürk Diyarbakır halkevinde gör- müş olduklarından bilhassa mütehas- sis olmuştur: güzel ve moderan bir bis İna, yeni ve ileri bir musiki, Kemalist Türkiyenin yeni cemiyet çehresini gösteren bir güzideler ve halk kalaba- lıği! Atatütk yirmi sene önce tanımış ol- duğu osmanlr Diyarbakır'ı huriyet Diyarbakır'ı arasında farkın ne büyük olduğunu hepimizden iyi bi- lir; onun meşhur şapka seyabatinde, bir Karadeniz şehrinde, başka bir ka- Tabalığa nasıl kitab etmiş olduğunu da batırlarız. Türkiyenin küçük büyük hemen he- men bütün şehir ve kasabalarında es- ki eşrati manzarası, cumhurl- yet ileri ve garbit güzideleri manzara- 5r ile değişti: üstünden sarık ve şal- var kabuğu kalkan türk cemiyeti, yeni derisini bağlamaktadır. Bizler, tanzimattan bir kaç nesil sonra, gu Dasit kravatlı gömleğin ve pantalonun dahi bir iki büyük şeh- rin belediye hududlarında nihayet bulmuş olduğu günlere yetiştik. Bu- günler uzak değildirı bettâ Anadolu Viçin yirmi yaşında gençlerin de hatır- | fayacakları kadar yakındır. Büyük bir hız ve hamle ile, Asya miskinliğinden ve gafletinden kurtul- duk. Cemiyetimiz, garb medeniyeti- nin müstesna bir varlığı olarak, sür- atle tekevvün etmektedir. Bütün cep- helerde bozgun veren mazi mukad- der karanlığa gömülerek, kaybolup kidiyor, - FATAY