—— 26-10-96 « Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman göle 178 Tan'ın hedefi; Haberde, fikirde, samimi olmaya herşeyde temiz, dürüst, olmak, kariin gazetesi çalışmaktır. Günün Meseleleri ZLE lam mmm Bir Ege seyahati münasebetle. | Münakalât işlerimiz. İnsanlar bugün o kadar çok geli - Yorlar ki, yaşayı>'arının haline Ve ati ” n dem- &ine, o bakımdan meka eN Vekâletin- Müdürlüğü demiryollarına, şoselere, kamyon ve otobüs| se yeridir, Bu işin üze yetle durulduğu da, Nafin de bir Münakalât Umum bulunması, transit yolünda nakliyatına, yakın ve uzak vapur İŞ. letmelerine gittikçe artan bir ehem- miyet verilmesile sabittir. Yalnız, bu faaliyette, ikl şeyin eksikliği görül mektedir: 1 — Vapurlaria trenler arasındaki İrtibat ve alâkanm kifayetsizliği, 2 — Memleketimizde de son dere- ce mühim ve kıymetli bir rol oynıyan :) LıYANU | KUM Haa hâdiseler! z da yer alan İtalya - Al- konuşmaları mü - k “ ları hususi otoblis ve kamyon işletinele - m şahsiyeti bir “> ki noksan kolayca bertaraf © daha tebarüz ve a li Meselâ istan-| şahsiyet, İtalya ke bula cumartesi ve pazar aksamlar! Nazırı Kont Ciy: ili de vapur kalkmaması, halbuki İzmirden Kont Ciyano, Dz Bi; Bandırmaya hergün tren dünyanın en genç 2215 gelmesi am- aşılması güç bir a vi yet gayritabii olduğu kanıdır. Cünkü henüz 33 yaşındadır. İtalyanın bü # leular Bandırma otelin veli ve para) tün mukadderatını me . aa pa Balıkesir.| tutan Sinyor Mussolini, Ereni, Ayvalık ve İzmir gibi mü-| onun kayınpederidir. Ve İse ma sile Mi İtalyanın genç Hariciye ren pe Siper Nazırı ileride kayınbabası- Sd GE dildiğinden | DUN mevkiine geçecek en na velidir. iye misallerle | kuvvetli namzet sayılıyor. talaş en G enç Kont Çiyano - mk nun babası, Kont Ayvalık ve Çanakkale, Balıkesir, izi İzmir sahasında Me baştan! g5) Kostanzo Ciyano İtalya - m en tanınmıs çahcine' Mükemmel, bazisı i şleri arasındadır. Bir ara - Müze de s05e 1 İRİ) İk, muvasalât nazırı idi Har edebi aa bu zeytin Bugün milli meclisin sei We >. Ka er ve hububat! sidir. Mühim hâdiseler vu- nitel ii pek çok iş ve hareket| ku buldukça toplanmaya sebepleri va Ise sözün ona Kamyon rdır, Onun için bu şo - mühim yolcu ve yük ve otodüsler- davet olunan mecliste, O, yüksek sesle Duçenin ka- rarlarını herkesten evvel alkışlar. Oğlu Galeazzo Ci Me harrir ve gazete - obulsle 5 5 Kav.) yano muharrir ve : Küresi e silkme ci olarak yetişmiş, piyes kala Si virajda iki otobüsün fe- muharririri olarak tanın - bir dar V tığını gördük. Onlar-| maş. Daha sonra diploma a ei bir uçuruma yuvarlanmak | siye intisap etmiş, Ve 193 üzere iken mes'ut bir tesadüfle bir da Duçenin sevgili kızı Edda ile evlenmek bahti - li er kita bir ölüm. yarlığına ermişti. e in e örlerin Ikisi G enç Ciyano, pe .— -g mmo: nlzamlarına evlendikten sonra Usak Şark: a - aki çarpışan ©-| ta bir Italyan konsolashanesi o a kik va fenni ku. | yin olunarak kısa bir saman çal en ” tikten sonra İtalyanm ilk propa- eee ganda Nazırı oldu ve bu suretle İ- Sulü olan © canım Üreme Biri- #oför söküp arabanın tirilmiş ve hâsıl olan dar köylü kadın ve beni götüren (Küçük otobüse ve” tiklim yerinde mühim a açmış ve hayli pa Adr Otmanlar, Lokantanın Bünde beş otobüs saçlım i Ründe on on beş tane & Ve, br hat üzerinde ilg yüz Kar ile her Yolcu demektir. renlerimiz bile Ver Yaman bu kadar yolcu N nümu-| yük vardı ve döşemeleri.| — Yenni icaplara talyanın devlet adamları arasındâ mevki aldı. tavanın çökerek İçinde- tehlikesi pek yakındı. göre tahdit edilen miktarından çok fazla- kileri ezmesi her zaman birçok insan ve binlerce lira sermayeyi, tehdidi a)- tutan bu otobüs ve kamyon fa- anarşisine milsamaha gös- tmda tesbit edilmesi ve Nafia mühendisle- rinin tatbikata nezaret etmesi mim- "İ kündür. Yolcu tasıyan karoserilerde fennen aranması lâzımgelen sayi” met şekil ve eb'at, yolcularm emin! vet ve istirahati için icap eden şartlar ve vasıflar tesbit ve tatbik edilmeli” dir, Hattâ, mühim görülen hatalar- »| kadar olan G Nazırı Kont Ciyano en baştı <eyahatile dünya gazeteleri; oldu. . yo Belçikada bugün faşist hı nayor. Belçika hükümeti de Onun bu mevkie gelmesile şöhre- ti aldı yürüdü. Habeş harbi esna - smdâ bir taraftan Italyan Propa - gandasını yapmaya” çalıştığı gibi bir tayyareci sıfatile Habeş barbi- ne iştirak etti ve harpte muvaffa - r, ke DOMUR manlar yaptığı için harp madalys- sı ile taltif edildi. Habeş harbi bittikten sonra ka- binede deruhte ettiği birkaç Ta - kanlığı bırakan Sinyor Mu... .lini Dış Bakanlığını da damadına ver - di. Bir aralık Kont Ciyanonun ba- bası, Sinyor Mussolininin en liya- katli halefi sayılıyordu. Genç Ciya no Düçeye damat olduktan ve ikti- dar mevkiine geldikten sonra, hü- kümet reizliğinde bir inhilâl vukuu takdirinde bu mevkie en Tiyakatlı halefi sayılır oldu. Daha önce bu mevkie lâyik gö * rülenler, Italyanın eski Dış Baka- nı ve bugün Londra Büyük Elçisi Grandi ile eski hava nazırı ve şim- diki Libye umumi valisi Mareşal Balbo idi. Kont Ciyanonun yıldızı parladık- tan sonra bunların yıldızı sönmüş sayılıyor. ekniğinin mah Ken) e nil 00 Hib a, dama van sel e ME selim | gobüslerin birinin damında 700 kilo ması İstenen ihtiyaca göre, mahalli fen heyetlerince itinerer, fiyat tari - fesi ve hususi seyrüsefer nizamları hazırlanması çok faydalı olur. Şoförlerin keyfi olarak tatbik et - tikleri hareket saatleri ve bilet fiyat- - | ları akla hayret verecek derecede İsa- betsizdir. Balıkesirden Çanakkaleye 230 kilometre mesafeyi sdam başma 25 kurusa kalar kat- etmek gibi rekabet çılgınlıkları her- gün görülen hallerdendir. Anadolu - nun başka yerlerinde ve hele Trakya da vaziyet bundan daha fenadır. Memleketin iktısadi hayatında bü kadar büytk #ol oynıyan otobüs o ve ve menfaati bakımdan olduğu ka- dar tedbirsizlik, bilgisizlik, ve şuur- suslukla birçok şoför ve patronların mühim bir milli serveti boş yere heba etmeleri cephesinden de caiz görül - memelidir. Çelik elli Nafia Vekilimi - sin bu derde de çare bulmakta zecik- miyeceğine itimadımız vardır. A.N.P. TAN eçen bir haftada isimleri en çok işitilen hep siyasi şahsiyetler olmuştur. şında genç bir diplomat olan Duçe'nin Leon Blum'un adını altı aydanberi pek çok Fakat geçen hafta Fransız Başvekili iü atlatmış olmakla adı etrafında geniş neşriyat yapıldı. #er radikallerin kongresinde Blum aleyhindeki havayı teskin etmek mümkün olmasaydı Blumu görecektik. Fakat, tehlikeyi atlattı Degrell hükümete karşı şiddetle harekete geçmiş bulu- için sıkı tedbirler alıyor. İşte bu sebeple okuyucularımı- e Degrell'i de tanıtmayı doğra ve yerinde bulduk. Bunlardan yi Eheim htedir. Henüz 33 ya- Ka damadı, Berlin "je ön plânda bahis mevzuu # işitiyoruz. bir buhran E. ii bugün düşmüş . areketi var. Faşistlerin lideri faşistlere göz açtırmamak İ EON BLUM | B” hafta içinde mühim bir siyasi buhran atlatmak dolayısile nazarı dikkati üzerine çeviren (o Fransa Ba i M. Bum, geçen Hazır: ma iğgeldiği gündenberi mühim, işler- le, mlihim vaziyetlerle, ve mühim buhranlarla karşılaşan ve sava - ğan bir siyasidir. Kendisi 64 yaşındadır ve 1919 danberi Fransa parlâmentosunda çalışmaktadır. İlkönce edebiyata merak sardirmiş ve Yazi yazmağa heves etmişti. “Mermi” adını taşt- yan bir mecmuanm başmuharriri idi. Dreyfüs hâdisesi, onu edebi» yat ve estetik dünyasından çeke» rek siyaset âlemine sürükledi Ve Blum, Jean Jaures ile birleşerek Humaniteye yazı yazmağa başla- dı. Blum 1914 de nafın müsteşarı idi. 1919 da sosyalistler partisinin başı oldu, meb'usluğu seçildi. 1914 de Büyük Harp koptuktan sonra Fransiz Kraliyetçilerinin gazetesi olan L'Action Française başmuharriri Maurras, Jaurose 12 kurşun sıkılması için neşriyat yapmağa başlamış ve Jures'in öl- dürülmesinden senelerce üyni adam 1935 te “Blum"”a — geldiğini o anlatarak “Blumu, arkasmdan O Yuralım!,, taramda yazılar yazmıştı. | 1905 sehesinin Şubatında Blum az kaldı, Jaüres'in âkıbetine uğru- yordu. Blum, taarruzdan yarala - barak kurtulmuş ve ertesi gün Mares, katle teşvik suçundan İs- tiçvap edildiği zaman “Muvaffak olmamak yüzünden müteessifim, Karşımızda yalnız katle teşvik cür münden sorguya çekilmek benim için bir zillettir.,, Demişti. Nihayet o 1996 O Haziranmda Fransanın iş başıma geçen Blum, Fransiz ihtilâlindenberi eşini gör- mediği bir siyaset adamı olarak lü ve Fransada demokrasi - Ye yeni bir can vermek istediğini gösterdi, Onun şimdiye kadar yap tığı işleri hepimiz de biliyoruz. Kırk saatlik mesai haftası, kol lektif mukaveleler, silâh imalât BI millileştirmek, Fransa bankası» nt islah etmek, nihayet frangı &- cuzlatmak, gümrük © tarifelerini tenzil etmek v.s. v.a. sonra sıranm kN a — — — — Son Haftada isimleri En Cok Gecenler Onun başkanlığı altmda çalışan halk cephesi hükümeti son günler. de radikallerin komünistlerle teş- riki mesaiden ürkmeleri oyüzlün - den bir sarsıntı geğirdi. Fakat Blüm .bu sarsıntıyı da atlatmağa muvaffak oldu ve halk cephesini bir kere daha kurtardı. Blum, modern saa'at me: dır. Ona dair ele ne geçirebilirse toplar... Fransanm büyük devlet Riehelicu ve büyük edibi Anatole France gibi kedilere pe- restiş eder, Şöhretine tapmıyacak kadar gürültü; demagojiye sapmı- yatak derpesd, NI We bir fik. ve kör bir'taas, pia bağlanmı, cak kadar ieniş iii, Buhbeci tatir, fakat sözü o kadar münak- kah söyler ki içinde geçen bütü noktalı ve noktasız virgüller ve noktalar gözünüzün önüne gelir. adami e faşistlik yepyeni bir teşekküldür ve bu te - şekkül her şeyden fazla Dözrell a- dını taşıyan gencin eseri Sayılı- yor, İtalyan faşizminin şiarı birde- met çubuktur. $iarr, çengelli maçtır. Belçika fa- şistlerinin şiarı ise bir süpürge dir. Ve bu süpürge Belçika fa- şistliğinin maksat ve gayenini an- latıyor. Belçika faşistleri memle- ketteki suiistimal, memleketin şi- küyetlerini, ıztıraplarını silip sil - pürmek istedikleri için süpürgeyi kendilerine şiar edinmişler. Belçika o faşistlerinin başındaki henüz, yirmi yedi, yirmi sekiz yaşlarmda bir gençtir. Fakat oda, başka memleketlerdeki faşist li. derler gibi yüksek sesli ve kuvvet» li bir hatiptir. Kendisine yüz bin. lerce taraftar teminine hizmet eden en büyük âmil de hitabetin- deki kuvvetidir, Belçika faşistliği son umumi! seçim esnasında kuvvetini göster. miş ve Belçika parlâmentosunda kendine saygıya değer bir mevki temin etmiştir. Belçika faşistlerinin (bununla kalmıyarak daha ileriye gitmek ve iktidar mevkiini ele almak is- tedikleri apaçık görünüyor. Bu yüzden Belçikada bir sürü karışıklıklar ve hükümet ile fa- şistler arasında bir #ürü musade- meler vukuu bekleniyor. Neticede Degrell mi kazanacak, yoksa hükümet mi? Henüz belli Alman faşizminin olmıyan budur. Değreli muvaffak olursa, Bel. çikanm müstakbel diktatörü sa- yılmak lâzım gelir >? sam m Tarihi Dedikodu Şem'i Molla i Oldu Abdülâzizin “Kezubi” ikapı bir seybislâmı vardı. “Kezup” demek çok yalin söyliyen, mübaliğa ile yalan söyliyen adam demektir. “Kezubi” . İnin adı Hasan Fehmi Efendiydi, O zamanın Konya vilâyetinden türemiş. " ti. Galiba Kırşehirdendi. İ Kezubi Hasa. Fehmi Efendi Ab. dülâzize, şelizadeliğinde ders okuttu, Padişah olduktan sonra da İmamı ol. İdu, imamlıktan *a yekten Şeyhislâm. İiğa geçti. Kezubizin birinci şeyhis - İlâmlığı 1285 tedir. Üç buçuk sene sür i müştür, Birinci seyhislimlığında yap İtiğı hayırlı iş ilk mas yani kız rüştü. İ ye mektebini açmak olmuştur. | Kezubi tuhaf bir adamdı. Kabasaba i idi, Karşısına kâtibi “Napolyon” Mol. lay» alır, taşralan, taşra naiplerinden i gelen kâğıtları okutur, dürüst, edep harici lisanla “Napolyon” Mollaya es. vaplarını dikte ettirirdi, Zavallı “Napolyon” Molla ezilir, büzülür, cevapları imlâ eder, fakat o- dasına çekilince Kezubinin kabasaba sözlerini bertaraf edip kâğıtları yeni- den kaleme alır, zarifane islüp ile, vakar ve edebe iâyık surette yazardı. “Napolyon Molla” kimdir? Bilir mi- siniz Yanan Adilye dairesinin Ayasofya- ya hemen hemen bitişik denecek ku- dar yakın bir karadı vardı. Bu kanat ta evkaf nezareti yerleşmişti, Odala - rın dördü “Mahkemei Teftişi Evkafa” tahsis olunmuştu. Temyiz reisi Karma batlı Ömer Hilmi Efendi, Şeyhislâm Erzurum Hüseyin Hüsnü Efendi, türkçe bilmiyen ve galiba Ebülhüda- nm adamların olan bir Arap Hü- seyin Hüsnü Efendi de bu dairelerde kaza vazifesi görmüslerdir. Daireye girilince evvelâ kalem odasi kelir, ya» nıbaşında kahve ocağı bulunuzda. Müfettiş efendinin, sonra müsteşa- rın ve en sonra da Mahkemei Teftişi Evkaf Kassımının odası vardı. Kas- sam efendinin odası gay küçük ve gayet dardı” Be dar ve küçük odada ahlikan büyük ve Yilksek olmıyan bir hâkim efendici” idareten ve kazaen çoluk çocuk işlerine, yetimlere, tere. kelere bakardı. İşte bu kücük yüz . süz ve dar odada oturan hâkimin adı apolyon Molla” idi, Asil adı neyi | bilmiyorum, Werkes onu Napolyon | Molla diye çağırırdı. Napolyon Molla çok zekiydi ve fa- kat çok dalavereciydi, Napolyor. Molla, Çamlıcada efendi. “inin köşküne yakn otururdu. Sabah Kalkar kalkmaz Bulgurluyu Kostrak, efendisinin haremden çıkmasına fn. tizar etmek ilk işiydi. Kırşehirli Şeyhislâm Hasan Fehmi Efendi selâmlığa çıkınca Bolu - tu ahçıbası önüne bir tepsi dayandı, İçinde eski okka yüz dirhem pastırma Üzerine döğülmüş ve kırılmış on yu. murta, bir somun ekmek bulunur, Şey hislâm — efendi bir hamlede bunları yuvarlar, sonra da kâtibine dönerek; —Oh.. Oh, Elhamdülillâh, yarabbi çok şiikür. Karnım doydu, derdi, Sonra sıra maruzatı dinlemeye ge lirdi. Kaba lehçesile, “aha sözlerile maruzat cevaplarını Napolyon Molla ya imlâ ettirirdi. Üç bucuk senr süren seyhislimiyiz sonuna erdi. Keşubi Hasan Efenaj 1291 senesine kadır mazul kaldı, Bir bah Babâli miijdecileri Camireağa Kisikirya, Kasık kurbiinde Beteri. ya çıkagekdiler. Besaretler getirdiyer. Kusan Fehmi Efendi ilmci defa giz” vak şe hislâm olmuştu. Babalı mij sceilri bahşişleriri alp gittüktem am. ça Hasan Fehmi Pfend kafesi sürdü. Böşkünün gim doğusuna seslenerek: z Molla... Şema Molla... Molla, ye haykırdı. Dokuz — kürk giyen, “Esmarüttevarih” İ yazan Sem'i Mol. la da köşkünün kaf Hasan Fehmi Efendi; — Oldu oldu. Şem'i Motta o Dedi ve kafesi indirdi. Şeri 21 Anadolu kazaskeriydi, Napolyo, (la tilki peynire sakar gib ba vereve bakıp boynun; | cekti, Abdurrahman Adil EREN ruha u büktü ve kim