imarın Sırrı Evkaf idaresinin kendine “ait ta- rihi binaları p oldukları devir lere ait şekilde tamire itina göste di ğini ve evvelce, her nasılsa, mescid Bayezit cümlinde olduğu gibi, fena tamir edilmiş olan kısımları bozdu- rarak yeniden, yukarda söylediğim gekilde yaptırdığını memnuniyet kumuştum. Fakat bundan bir kaç gün evvel, İş Bünkasının Istan- bul şubesinin yanındaki Hamidiye 8€ Dilinin içini görünce, bu itinanın bir mecburiyet altnda gösterildi asıl mana vE Tuhun, anlaşılama olduğuna kanaat getirdim. Esasen, kastettiğim bu “ruh” mev cut olsaydı, bugün, Istanbul harap o- kıyor, nasıl imar edelim, diye ter ter tepinmemize Tüzum kalmazdı: şöyle Hamidiye sebili, isminden de anla- gılacağı veçhile, bir sebil idi. Son samanlarda kapanmış, metruk kal. mıştı. Evkaf idaresi, gayet güzel ve takdire değer bir teşeb#se giri, tir kısmı kendisinin olan membasu- Tarının ne büyük sıriistimallere sebep olduğunu ve halkın artık memba s4 larına inanmaz olduğunu görerek, kendine ait memba sularını bu sabık aebilde sattırmağa karar verdi ve işe başladı. Fakat, oradan gi ve ssadı ip Dir su içiniz Çinilerle süslü bir sna hiç gınız vakit g riye bir balam: oda içinde, o sebilin manı uymıyan ve adeta; — Ben burada ne Kadar oluyorum meliyemieerinran -bin-süzüncam kaplar; garip musluklar. görterksiniz. Çini odanın kubbesinden sarkan büyük bir kandilin ortasına « o da bir mecburi- yet saikasile - konmuş ve ahengi muhafaza etmiş bir elektrik lambası ampulün, ya- veren birer görecek Bütün bunlardan ne çıkar diye di. günenler ölücağına eminim. * Işte Du som satırları onlar için yazıyoruy Bütün bunlardan şü çıkar Ji, bu eski sebili, bugün dahi asri bir Bebiğ olarak kullanabilirdik. Fakat onu boz mamak, çinilerin önlerine ve yanları- no, orda yapıldığı gibi, biçim; Ter koymamak şartile, asırların verdi ği tecrübelerle, zevklerin ince etiği bir san'ati, her hangi bir zavallının sevksizliği ile katletmemek şar Yukarda bahsettiğim “ yuh ” y; e içe gülünç kılması insana haşyet naslüp gibi kaldığın ye İstanbulun imarı mevzuubahis olan bu sayfada, bugün genç bir mimarı- mızm düşüncelerini büldireceğin nunla yaptığım görüş ım. Fekat bundan dak saadenisle, size mimarlığı bali için hayırlı bir havadis . Mimarlık, Türkiyede Güzel San'at. ler Akademisinde okunur, Ne yazık ki, memleketin hemen her tarafmdan / mamar arandığı — halde, son senelere kadar, Akademinin bu şubesine müra caat eden talebenin sayısı yirmiyi güçle aşıyordu. Fakat bu sene mlira- caatlerin yekünu, geçen senenin iki mislini aşmıştır. vey Ben, bunu yalnız İstanbulun de bütün memleketin ima 1 için bir ük adım olarak görüyor ve seviniyorum. Bundan başk kadar, A- kademinin n, dinya- ca tanmmış bir artist gelmiş olacak. | Bruno Taut ismini taşıyan ve buzün- lerde bir tetkik için gitmiş olduğu Ja Ponyadan Türkiyeye hareket etmiş bulunan. bu sen'atkâr, ber halde, memlekette, mimari etrafında bir ha- a, bir muhit yapabilecektir. Beni ümitlere düşüren bir üçüncü havadis te, geçenlerde bu sütunlarda İstanbul hakkında çok kıymetli fikir İlerini verdiğimiz Wagner'in, Güzel anlamış olmanı verdiği zevki sejim,| San'atler' Akademisindeki şehircilik ve güzele hörmettir. İşte buna sahip olsaydık, imar, kendiliğinden olur» Fikret Adil iade hocaları aranma karışseğı ve dersle- rine başlayacağıdır. İ * m. Güzel San'atler Aka En büyük ressamları imrendirecek olan $u iki m İstanbuldadır. Ona, tabiatin gü- zelliğine uygun karakteri vermeyi bilmişiz, Yemi şehri yapınak, âabideleri Korumak Süleymaniye yanındaki ikinci derecedeki binalarla &ö Istanbul Bir Taş Yığını Manzarası Sedat Eldem demisinde Mili Mimari Hocasıdr. edat Eldem, İstanbul hakkında söyliyeceklerinin tamamen indi oldu- Zunu bildirdikten sonra şöyle böşla- dı; Evvelâ plân... K — Bence herşeyden evvel bir plân Yapılması ve plânın tatbik edilmesi lâ Zimdır. Böyle bir plân şüphesiz her- kesi tatmin edemez. İstanbulu seven ler arasında muhtelif fikirleri gan - lar bulunabilir, Fakat bir plâna gö” re çalışmak, o plân zayıf bile olsn plânsız çalışmaktan daha iyidir. $€ hir plânı Prosta verildi. Şüphesiz © nun plânı, memnun edecek neticeler bozmıyalım, Game imei sm il Alıyor “istanbulun Siluelini Muhafaza Etmek ve Beyoğlu Tarafına Bir Karakter Vermek Lâzımdır,, ylece meydana çıkmıştı verecektir. Bir şehir plân; daha çok btiyük miky tile bir ev plânını yapmaya benzer, Bir evin sahibi nasıl mimara arzus: mu bir program şeklinde bildirirse ve programın tanziminde mimarın ihti- sazından istifade ederse bir şehir plâ nmın hazırlanmasında da ay lerin latbiki en doğru Yoldur. Fakat daha evvel i bandan evvel hele- diyenin arzularını tesbit etinesi ve onları mümkün olduğu Kadar mufas sal bir program şeklinde mütehassı 8a bildirmesi lâzım ve onun ihtisasın | dan İstifade edilerek programın müş tereken tatbik edilmesi gerektir. Belediye bu programı nasıl teş kil edebilir? Neye istinaden? — Bence şehrin imarmdaki pro İramı tespit etmek üzere salâh tar kin erden bir komisyon teşkili Ve bu komisyonun iş çıkarabilm esi İçin de hiç fazla tafsilâta girişmeme i ve yalnız programım ana batlarını it etmesi lâzımdır. Bö bi olan mütehassısa, ar: yapmak rasta olmak şar usul lete erme *| boy Münakaşa köşemiz: eri A ÜŞOKDEE Bütün Nakil zetmek İstiyorum ki, tine” vermektir, temin etmek, onun ve oray ihtiyaçlarını giderecek yası di öüdir: Vesaiti nakliye, ğı. Vesaiti nakliyenin h bir maaşa baliğ olan » gezme vi şehir işine, yani bu iki derde; Ves edilecektir. Kârın biz asmı yesaj netice gene şirketin varidat; ş ucuz mesire plâj ve eğlenti hir nef'ine artacak ve hem istan, caklardır. Böyle bütün meveng lunca ve Yalniz ve ya'nız şeh, Şünen bilgili, görgülü fen adamları meselesi, hem imar meselesi, hem hem Gün batarken İstanbulun aldığı İuetine lir. O tarzı muhafaza etmek la - Zımdı at bütün Boğaza boydan yalı değil, kâh yalı, kâh rıh- Lu myapmak, mevcut şekli aynen mu- hafaza etmek et doğru şekildir. Yal nız yeni yalıların eskiler gibi bu ka- dar geniş olmaları imkânsızdır. Bu- günün ihtiyaçlarına uyacak büyük - ükte olacaktır. Şehircilik ve âbide dirmiş oluruz. İki İstanbul — Farzedelim ki, bu komisyonda SİZ de âzasinız ve size fikirleriniz! soruldu. Ne dersiniz? — Istanbulun silüetinde hâkim o- larak camilerin kalması lâzımdir. Bunlar bütün dünyada Istanbulu sem |bolize ederler ve kökleşmiş bir silu- Jettir. Fakat bu hâkimiyet Istanbul ve Usküdarda var, Diğer taraflarda, İ yani Beyoğlu ve Kadıköyde imar fa İaliyeti çok daha serbest bir tarzda | ilerliyebilir, Çünkü mevcut kiyızetli binalara uymak mecburiyeti yoktur Bilâkis o taraflarda o semtin semiyo- | Vünü teşkil edecek yeni binalar veya | hâkim noktalar kurmak imkânı var- dır, Meselâ bu karakter, yeni devri temsil eden bir abide, yahut büyük are binssı şeklinde olabilir. — Imar işine nasıl başlamalı? Ev| velâ Istanbuldan mı, yoksa Beyoğ - lundan mi? İ — Hem Tstânbul hem Bey: İ rafından başlamak, fakat daha ev - vel karakterlerini tespit etmek dır. — Fakat Beyoğlunda bugün bir #ilrü binalar yapılmış ve yapiliyor da! Bu binalar oraya şimdiden bir karakter, fena bir karakter vermiş değil midir? — Evet, maalesef öyle, Lâkin bu- | na sebep, İstanbul için bir plânın ya pılmasındaki gecikmedir. Eğer hiç olmazsa buraları için küçük bir plân Yapılsaydı, bugünkü vaziyetin önü- ne geçilebilirdi. | Boğazı aynen muhafaza — Boğaz hakkında düşünceleri «| niz? — Istanbulun abidelerini kıymet. lendirilmesi, imar başladığı zaman, 06 şekildö kabil olacaktır? — Şehircilerin şimdiye kadar buka dar güç bir mesele ile karşılaştıkları. nı tahmin etmiyorum. Eskiden tat. bik edileh usulde cami gibi ehemmi - yetli bihalar kesme taştan ikinci de tecedekiler ise tuğla veya tahtadan yapılırdı. Kurşun örtüsü de yaliuz ehemmiyetli binalara hasredilmişti. Bu suretle ehemmiyetli binalar di - ferlerinden yalnız cisim değil renk itibarile de ayrılırlardı. Zira ku: ve taş, beyaza yakın renklerde la, ahşap ve kiremit, koyu tonlar, ni kırmızı, mor ve gri tonlarda Bu suretle ikinc un tuğ idi. derecedeki binalar Istanbul siluetinde de ikinci derece de kalıyordu. Mühim abidelerin be - yazlığını bir dereceye ka la meydana çıkaran, bütü tun evlerinin aralarma serpilen ağaç grupları idi. Bu ağaçların da koyu yeşil renkleri tezadın artmasma ya- riyordu. Renkler ve hacimler Yeni yapılacak imanda hacim iti- barile camilerin etrafına gelecek bi- nalarm yüksekliklerini tahdit etmek suretile camilere istenilen ehemmi - yet verilebilir. Fakat renk İtibarile bu ayrılmayı temin etmek eskiden olduğu gibi ayni kolaylıkla yapıla - maz, Nitekim bugün İstanbulun situ eti değişmiştir denilebilir, Sultanah. met ile Ayasofya srasına yapılan apartımaniarın renklerini camilerin renklerinden tefrik kabil değildir. Kontrasta bir dereceye kadar yar dım etmiş olan yeşillerin grupları e günden güne azalmaktadır. Taş yiğını İstanbul — Boğaza karakterini veren yalı- akim. cin. 5: Aim. © Neticede İstanbul daha ziyade bir Kurulacak şirket veya idare hususi Vasıtaları Bir Elden İdare Edilmelidir Şehrin İmarı için bir okuyucunuza da eğer söz verirseniz, şunu ar. Istanbulun derdine çare bulmak için en kestirme ve eu çabuk yol derhal şehirin bütün makil vasıtalarını bir “imar şirke- Hükümet bir fedakirlıkla bütün şehir hizmetlerine sit tesisatı hemen satmalmalı ve bir idareye vermelidir. Bu idarenin va- zifesi ne olacak? İstanbullunun hizmetlerini azam ntizam ve ucuzlukla a gelecek yabancıların eğlence ve istirahat a ve çafeleri temin etmek. İstanbulun der- © eğlenme yerlernin dehşetli pahalılir ergünkü yürekler acısı hali, bir yaz gezintisinin masrafı hepimizi inletmiyor mu? olmıyacağına göre aiti nakliye ve ucuz eğlenmiye tahsis ti hakliye ve yollarm tekâmül ettirik nakliyede gidiş geliş artacak ve bin- Eldiş geliş çöklüğundan ve hem de yerlerindeki kazançtan şirketin varidatı şe ullular, hem seyyahlar memnun kalas etini şehre hasreden bir sistem kuru- , onun imarını ve güzelleştirilmesini dil. İsi eline alınca, bence artık hem plân finansman meselesi halledilmiş olur, Belediye de şehrin hergünkü hayatının nâzimt olur. su harikulâde manzaraya ve s$ bakımz taş yığını manzarasını gim, ru gidiyor. Bu rİ için karakte gildir. Daha ziyade lâtin pehirleri için karakterış tiktir. Eski, geklin muhafazası ge - rektir. Çünkü orijinaldir va kaybe - dilmemesi lâzımdır. Bü gekil uzaktan bakılmca şehre sevimlilik ve serin - lik hissi veriyor, Görüşmekte n'atler Akade: bir odasın ; olduğumuz — Güzel isinin denize bakan eresinden, Usküdar | ve Sarayburnu görünüyor. Istanbu « lun biraz yeşillik kalmış olan taraf- ları. Yeni yapılan Ayaspata, Cihan- Sir taraflarını, buranın taş yığmla- m: düşünüyorum, ve maliyocilerin, buralara dökülen servetlere niçin “ta haccür,, etmiş dediklerini da söylemiş olmamalarına rağmen, Istanbul için bu mânada da isabetli buluyorum .Ve mimar Sedat sözle « vini ve görlişmemizi — Bütün bu söyle bu mâna n bir O da Istanbulun nasıl bir şehir olacağmı tespit etmektir. Çün sy kü © zaman yapılacak İşlerin şekille Fini tespit etmek pek kolaylaşır, Bence bir şehrin kendi kendine, ta bili inkişafile ilerlemesi ve bir yola gitmesi vardır. bir met tarafından bu yolun rilmesi ve o yola Eğer şimdiki hı tanbülun hiçbi muâyven de, nükü şehre göste vkedilmesi var, i yoktur. kendi ihtiyacmdan cok daha büyük bir evde oturan bir aile manzarası arzediyor. Bu evin salonu, antresi ve ya kanalizasyonunu tamir etmek lâ. zımdır? Bunu evin ne şekilde kulla. sılacağını tespit etmeden düşünmek kabil değildir, — Şahsen Istanbulun nasıl bi ir şo- hir olmasını. istiyorsunuz? — Vaziyet ve tarih itibaril yet v e istan bulun bir kültür, bir liman, bir gü rist ve küçük endüatı icap eder. Fak, gibi, böyle kümetin bu na bi Tİ şehri olması at yukarda dediğim kabul edilse dahi, vine hü 1 veçheyi teşvik etmesi, o- u yolda hız vermesi elzem “1. Fikret ADİL