30 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

30 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftada bir Artık Eylül geliyor. Eyl gel mi mektepler başladı demektir. Hele ökmaliniz varsa kimbilir yü- Teğiniz nasıl küt küt ediyordur. Al ah yarürmerm olsun. Bizden dua. de geçmek. Tahii önce ça Çünkü çalışmadan sınıf Teçsorğinize — inamiyoraamız alda - Mrstnz.. Büün yaz eğlenmişseniz, artik eğlenme defterini kapatıp, defterini açımz.. Ikmalini- #İ verdikten sonra yine önünüze *Peyos ormayacak zaman kalır. U. Sülmeyin. Bizim yaramazın da isi dersten ikmali tar. Riyaziye, Ta - rih. Olmasaydı iyiydi ama. Baka- İm ne olacak. olurlar. Gürültüleri, patırdıları ye tişmiyormuş gibi, bu yaz bir de saçmacılar grupudur tutturdular.! Kendileri saçmadan başka birşey söylemiyorlar. Sönra Kulüplerine, yalnız saçma söyliyenleri alıyor - lar, Akıllıca birşey söylediğinizi söyliyeni birinci reis, biraz daha lar... Eğleniyorlar. Ne eğleniyor - Tar, sormayın... Geçenlerde ben de 5 kulüplerine yazdılar. Şimdi çık- Bisde yaramazlar epeydir. Bir o da onların arkadaşı var. Bit Oraya. geldiler mi epey kalabalık | olacak... HİKAYE i En sonunda Necdeti o kurtardı Ima, gözleri yaşlı orada kaldı... Fakat çok geçmeden Necdetin bi- sikletinin arka tekerleği bozuldu. Durdu, onunla uğraşacak vakti yok- tu. Hem belki arkadan Selma da ye- tişirdi. Ne olursa olsun Selma ile git- mek istemiyordu. Şu kestirmeden çi- kayım dedi. Dağın kenarmta uzanan dar yola geldi. Fakat orada bir ilân- la karşdaştı. “Tehlikelidir, geçilmez, düşündü. “Canm, ben ufsvık çocu - Zum, benim ağırlığımdan ne olacak? İPekülâ geçebilirim. Yolu çöktür - mem., Bu ilân iri yarı adamlar için,, dedi, Ve daracık yola geçti. Yolun yukarısında tepede iki İane İe eaki ev vardı. İşçiler yıkıyorlardı. Fakat günlerden cumartesi olduğu içi igçi- ler saat birde tatil yapmışlar. Kimse- »r kalmamıştı. Necdet aşağısı ugur, YAY ye il. j5 olan bu dapdaracık Bazı yerleri çökmüş yoldah yavaş yavaş geçer - ken, olacaklar oldu. Neciet birdenbi- Selma ağabeysi Necdetin bisikleti!re as41 denize doğru yuvarlandı. ie beraber bahçe kapısına doğru git- ğini görünce seslendi: “Nersye gi- diyorsun Necdet ?,, Necdet Selma ile beraber gezmeği iç #evmezdi. “Orhanlara gidiyo- Man, — Ben de geleyim mi7. Orhan hz kurdeşini de zaten tanıyorum. Vecelet yolda “Tehlikelidir, yeç Mez?” diye bir ilânla karşılaşis Kumlar, taşlarla beraber fakat Allah tan iyice dibe düşmeden bir kayaya takıldı kaldı, ama yukarı nasıl çika- caktı.. Ölümle uğraşırken bir ses duydu. attı “Necdet nerdesin ?,, Necdet kız kar 5 Olmaz. Bugün biz yalnız erkek; İdesinin sesini hemen tamdı. Cevap Hep erkek oyunları | verdi. Biraz sonra Selmanm. bağı yu- syacağız. , diyerek arkasma bile | karıdan göründü. “Iyi ki bisikleti yol İmadan bisikletini sürdü giti. Sel- |da bırakmışsn da Beni bulabildim. Bema, orada bulduğu ipi Nerdete duydular mı haydi; kulüpten ko -İ gulmak.. Aralarında en çok saçma! az söyleyeni ikinci reia: Saşmacı-| hkta hemen hemen onlarla yarış eden bir üçüncüyü de kâtip yapı! İl saçma birşey söylemişim.. Hemen! mak istiyorum, bırakmıyorlar. Ga| Hba hâlâ saçmalıyorum da ondan! İ — — / Necdet ne yapacağını şaşırdı. Biraz) Bu haftaki müsabakamız da geçen İhaftakiler gibi gayet eğlencelidir. | Resimde on beş tane kırmızı derili vardır. Bunların hepsi ayrı ayrı in- #anlardır. Hiç biribirlerine benzemez- ler. Yalnız iki tanesi ikizdir, Biribir- lerinin aynidir. Şimdi her resme ay- İri ayrıt bakıp bu ikizleri bulan. Onla- 22 Ağustos tarihli vesimli bilmece- mizi doğru hallederek muhtelif he- diyeler kazanan küçük okuyucuları Okuyucularımız, eumarleri ve pa zardan manda her gün hüviyetlerini isbat edebilecek bir vesika ile sabah tan akşama kadar bilmece srrvisimi- ze müracaat ederek hediyelerini ala bilirler. BİR KOL SAATİ KAZANAN 1 — İngiliz Hayskol kız mektebi talebelerinden Betul Ongan —ğ— m Dur azıcık bekle.,, dedi. Selma gayet akılir bir kısd". Et - rafta dolaşmağa başladı. Işçiler yer- de kocaman bir direk bıra : ntşlırdr. Orada bir de ip büldu. İpin tir ucunu bu direğe bağladı. Bir ucunu Necde- te attı. Direğin ağırlığını fazlalastır- mak için kendisi de direğin üstüne çıktı. Necdet ipe tırmana tirmana yari ölü, yarı diri yukarı çikti.. Selmayı kucakladı, gözleri dolu dolu “bep af- fet kardeşim dedi, bugün seni çok Üt- düm.,, İki kardeş sarmaş dolaş eve dön- düler. Akşama kader ikisi beraber oynadılar, oynadılar. Resim Resim Mira vermektir. Yani bir insan kız- tee kızgın, şaşkın ise aşk oldu- Röstermek zordur, yala biz burada size bası şeyler tiz Yeceğiz. Onlara dikkat ederse - », , e#inini yaptığınız adamın yüzü- Bürge iğiniz mânayı verebilirsiniz. Bini koyduğumuz ufak resimler belki de hep'niz yap- var Bunlardan soldaki #e - yapmakla en güç şey yüze bir adam yüzünü gösteriyor. Wen Münlayail İ8 bu üç rsimdedir. Eğer yapabiliyorsanız, bunlardan | bisimi birdir (Fakat kaşlarla gözler daha iyilerini yapabilirsiniz. başka olduğu için mânaları da başka dır. Aynaya bakm. Kendiniz de görür- sünüz. Bir şeye şaşmış gibi yapm. Hemen kaşlarınız yukarı kalkar. Göz leriniz açılır, Kızmış gibi yapın. Kaş- lariniz bemen aşağı iner. Fakat göz- Gözlerinizi yarım kapaym, şöyle nasıl yapılır ? ucundan bakın, birşeyden şüphelen - miş gibi durursunuz. Ağzın da elbet bu işlerde ihssesi var ama. kaşla gözler kadar değil, Bir insanm yüzünde asıl üç mâna vardır. 1 — Sevinç. 2 — Üzüntü ve yahut öfke, 3 — Dinlenmiş bir hal. Eğer bu üçünü yapabiliyorsanız, bitti, Artık herşeyi, her yüzü çizebi- liyorsunuz demektir. Tan | BULMACAMIZ Buresimlerde birbirinetamamen benziyen iki tanesini bulun kırmızı derilinin her birini ayrı bir renge boyaym. Ve resmi kesip bize yollayın. İkizleri bulanlara ve diğer on üç resmi boyayanlardan yüz kişiye ga- yet güzel hediyeler yollayacağız. Yal nız sdreslerinizi ve isimlerinizi yaz- rı beyaz bırakm. Geri kalan on tüç | mayı unutmayınız. GEÇEN HAFTAKİ MÜSABAKANIZ Kazanan okuyucularımızın listesini neşrediyoruz BİRER DOLMA KALEM KAZANANLAR 2 — Bursu; Sötbaşi Önder sokak numarada İli. 3 — Akhisar evlenme memuru kı- zı Güler, 4 — Beşiktaş, Yıldız sokak numa- rs 92 de Sabahattin 5 — Ankara, İnkılâp mahallesi nu mara 6 da Adalet. in w Eğer biz bir romanın X n: dye İkahramanları cisaldik | nu Çok gençtim. Bilirsin, kocumı sev. miyordum. Hayatta en büyük saadeti aşk telâkki ediyordum. Ve evli bir kadın olduğum için bu büyük saadeti bir daha tadamıyacağım endişesile kıvranıyordum. Çünkü izdivacın bu- na bir set çektiğine kanaatim vardı. Kocamı aldatmağı bir an düşünmü - yordum. Fakat hayat bizim yirmi yaşmda zannettiğimiz gibi basit ve tek cep - heli bir şey değil... İ Seneler geçti. Garip bir tesadüf seni, senin bağa karşı bir sskm oldu- ğunu söyliyen Sadiyenin kocası yap - t. Ve yine âyni tesadüf, ayni tarih - lerde kocamla beni biribirinizden a- yerdi. Onunla beraber yasasaydık, kim bilir, belki benim içimdeki şu roman- I tik aşk ihtiyaer durulur, anlaşılır ve iyi dost olarak ihtiyarlardık... Fakat hayat bir kayıs dizginle idare edile - jvek külüstür bir beygir değil ki... O tey. Seneler geçti dedim değil mi? İzdi- vacm gincirinden kurtulduktan sonra hayatta tecrübelerim oldu. Ben aş - km en büyük bir saadet olmadığını i #ğrendim. Sen ne yaptın bilmiyorum. Sadiyenin vakitsiz öltimüne pek mi- tesasir olmuşsun dediler. Çünkü biz artık uzun Seneler biribirimizi göre- miyorduk. o Biribirimizden haberler alıyorduk o kadar. İşte bu arada felâketler, felâketle. ri takip etti, Hayatta yapayalnız ve çaresiz kal- dr... Bir gün bana: “Nekadar zn man dul kalacaksın? Senin kimsecik- lerin yok.. Böyle yaşanılır mı?,, Ode diler. Benimle böyle konuşanların ellerin. de iyi bir kısmetleri de varmış..." Zengin bir fabrikatör. Beni hem ta- | Parasız ?ör dul | nıyor, hem seviyor. kadım.. İhtivarladığı zaman ne yapar? Zengin bir adam... Daha ne İsteni- tir ki.. İkinei izdivactm bir ticaret mukaveleşine pek henzedi. Rördiin -ya!.. Zengin. fabrika! tatikli Karreryıtı, “Mu okan er mü” - kellef apartmanında oturuynrum. O- tomobilim caddelerden geçerken en sonradan görmelerin bile kalbleri ha- setle çarpıyor. Bir giydiğimi, bir kö- re dâha givmiyorum. Zengin ve mes- İut bir kadın mıyım... Fabrikatörüm BİRER ALBÜM KAZANANLAR | ona verdiğim hayatımı, kağınlığımı 6 — Ankara, Kizilelma mahallesi Gelincik sokak 8 numarada F. Eren 7 — İzmir Gündoğdu Hayat sokak 19 numaarda Ander. 8 — Elâziz Zafer Hanında Celâl eliyle Salâhaddin. 9 — Adatepe gemisinde Tirebolu- hu M. Ayrel © 10 — Afyon Avukat Nazif oğlu Rüştü, 11 — Adana Demiryolu muhasebe sinde Bülent 12 — Alman lisesi talebelerinden Hakkı Lütfi 13 — Pangaltı Sungur sokak 142 numarada Sevim 14 — Çankırı Ziraat müdürü oğlu Kansav 15 — Beyoğlu Kumbaracı yokuş Çehreli apartımanda İzi... BİRER KİTAP KAZANANLAR 16 — Heybeli Bahriyeli Şükrü So kak 4 numarada Sina. 17 — İzmir İsmetpaşa bulvarı 64 numarada Ahmet, 18 — Konya İhsaniye caddesi 20 numarada Uluer. 19 — Beşiktaş Ortahahçe Camgöz sokak 23 numarada Bürhan 20 — Konya Ziraat kâtibi oğlu Suat 21 — Konya Memleket hastanesi kimyageri Kadri oğlu Halük. 22 — Manlkara Mehmet oğlu Hâ- sim. 23 — Susurluk 2 inci Topçu ala ymda Abdi Osman. 24 — Akhisar Reşadiye mahallesi 40 mumaarda Kayhan 25 — Adana İcadiye mahallesi 73 numarada Mahir 26 — İzmir Karşıyaka 5 numara- da Ali Reşat 21 — Çanakkale Zerudiye sokak Feridun. 28 — Adana Zeadiye mahallesin. de 38 numarada Servet 29 — Yalvaç orta mektebinde 131 Dilmaç 30 — Çapa Kız muallim mektebin avuç dolusu tediye ediyor. Fakat Orhan ben sana hiçbir sey söylemeden sen beni anladm.. Ben de 646 Fehime 31 — Giresun Piyade alayında "Teğmen Lütfi eşi Güzin 32 — Giresun Kültür direktörü kızı Gülçin 33 — Düzce Cümhuriyet sokağı 22 numarada Rüştü 34 — Ankara Imar müdürlüğü is timlâk memuru oğlu Kemal. 35 — Balıkesir Ekinpazarında Fa ruk BİRER KÜÇÜK HİKAYE KİTABI KAZANANLAR 36 — İzmir Değirmen sokak 2 nu marada Talip 37 — Kırıkkale Erbaş okulu 36 nu- 40 — Ankara İsmet İnönü mahal lesinde Bilginler sokağında Namık Candaş 41 — Yenimahalle Yenibilme s0- kak Leon apartımanında Elmas 42 — Fatih Eski Alipaşa Hızır so kak 17 numarada Mustafa 43 — Ödemiş Müsavat sokak Gö- nül. 44 — Adapazarı Yıldız sokak 17 numarada Melâhat 45 — Çanakkale Halkevi başkanı oğlu Nejat 46 — Ödemiş yüzbaşı Şevket kızı Gülen 47 — Elâziz piyade yüzbaşısı İs - mail Hakkı oğlu Münir 48 — İzmir Derebaşı sokak 55 nu marada Bedit 49 — Rumelihisar Kaleiçi sokak A1 numarada Hatice 50 — Beyoğlu Halkevinde Baysal 51 — Şişli Tokaloğlu Anadolu a- partrmanda Doğan 52 — Edremit Mili Emlâk memu gemiyi azıya almış aygırlar gibi bir İ sana bedbahtım dememiştim, faks€ #en ellerimi tuttun ve on Üç sene bir kere bile bana anlatmak istemediğin şeyi o akşam açıkça söyledin. Bana, beni sevdiğini, benimle hayatımı bir. leştirmediğin için bütün ömrünün zi» yan olduğunu söyledin. Ve bana: “Se nin ömrün de öyle, demek istiyen bir cüretle:"“Gel, dedin herseyi birak ve bana gel..,, On İç sene evvel yapa- madığımız şeyi yapalım. On Üç sene içinde ben, benim için saadetin sen oldüğunu anlamağa vakit buldum" dedin. Ve tam sana o arada cevap ve- receğim zaman: “Sus, şimdi cevap verme. Bana yazarsın” diye sözümü dinlemedin. Evet Orhan hakkm var. On Üç se“ ne İnan bana, ben de birçok kereler seni düşündüm ve artık bir genç kız olmadığım, hayatı tanıdığım ve his- lerim kendime birer sır ve muamma bulunmadığı için seninle evlenmemek le büyük bir hata işlemiş olduğumu birçok kere kendi kendime tektarla « dm. Hiç umulmıyan bir tesadüf, hiç ummadığımız bu yerde bizi biribiri- mizin karşısına çıkarmış bulunuyor.» Ve sanki yedi senedir ayrı değilmi- $iz gibi bu ayrılık bizi hiç değistir - memiş. Hâlâ evvelden tuhaf bulduğu- muz şeylere beraber gülüyoruz, ev « velden nefret ettiğimiz seylerden bes raber nefret ediyoruz. Hâlâ arkada- siz ve hâlâ bu arkadaşlığın altında seni, bana, beni suna bağlıyan gizli bir sirrrmiz var. Ve ikimiz de yine bu bulusuşumuz« dan hissediyoruz ki, biz ancık hayatı mızı birleştirmiş olsaydık mes'ut o- olabilirdik. Biz hayatımızı birleştire- mediğimiz için işte böyle bedbalıtız.” Ve sen bunu bana açıkça söylüyor sun. Sen bana “Gel diyorsun, bırak “her seyi artık. Benim kedmım ol.” Eğer biz bir hikâyenin veya bir romanm kahramanları olsaydık, ben senin bu davetine hemen koşardım, Fakat maalesef biz etten, kandan, sinirden ve zaaftan mürekkep haki- i İk? insanlarız... Hayır yavrum... Ben zengin fabri « katörümün servetini, senin mütevazı msaşmla, otomobilimi bir tramvay; arabasile, Maçkadaki müketlef apart. manımt, küçücük bir şehrin minimini bir muallim evile değişemem. Bak sana nekadar açık ve seninle nekadar realist konuşuyorum. Her şeyden evvel arkadaş ve dest değil « miyiz? Övle kalacağız değil mi? Sabiha Suat DERVİS Poliste Odun keserken.. Baltayı ayağına vurdu, ağır surette yaralandı Anadoluhisarmda Çavuşbaşı çiftli Zinde çalışın Rizeli Ahmet, odun ke serken baltayı ayağına çarptırmış. tır, Ahmedin ayağı tehlikeli surette yaralandığından hastaneye kaklırıl. miştir. Ağaçtan düşerek yaralandı Kuzguncukta Behlül sokağında O turan on bir yaşındaki Eliza, bahçe lerinden ağaçtan yemiş toplamak İs terken ayağı kayarak düşmüş, muh telif yerlerinden yaralanmıştır. Avramla Hayimin kavgası Arâpcamiinde Yanıkhoca sokağm da oturan Avram ile arkadaşı Hayim kadm yüzünden kavgaya tutuşmuş lardır. Kavga büyümüş, Hayim biça ğını çekerek Avramı başımdan ağır surette yaralamıştır. Yaralı hastane ye kaldırılmış, suçlu bıçağiyle yaka lanmştır. ——————— ——- — — ru oğlu İhsan 53 — Afyon tapu müdürü oğlu Necdet 5i — Manisa yarbay Abdülkadi? oğlu Berkemal 55 — Ankara hükümet caddesi İn kılâp mahallesi 6 numaraad Muhta rem 56 — Edirne ve Lobatlı Hasan 80 kak 50 numarada Daryo 57 — Vevzipaşa 51 inci Demiryo lu şube şefi Adil kızı Şükran 58 — Burdur Orta mektep talebe lerinden 97 Feriha 59 — Antep Şefik Teymur 60 — Adana İsmail Hakkı Kozacı oğlu cocukları (Sonu yarm),

Bu sayıdan diğer sayfalar: