30 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

—- & ABAYPDLA Kürek yarışları için hazırlıklar bitti Günün en heyecanlı yarışları bugün Kumkapıda İstanbul Su Sporları Ajanlığı tara fmdan tertip edilen kürek teşvik mü sabakalarının ikincisi bugün Kum- kapı - Yenikapı arasındaki sahada yapılacaktır. Birinteşrin yarsılarma hazırlıklarmı ikmal edemediği için iştirak edemiyen İstanbul ve Türki- ye kürek şampiyonu Galatasaraylı - Jamtın bu müsabakalara girmesi yarış larm ehemmiyetini arttırmıştır. Klâ sik merakip smıfında çok kuvvetli ekiplere malik olan Beykoz, Galata- ray ve Güneş teknelerinin karşılaş- ması günün en enteresan çarpışması olacak ve seyireilere o nisbette heye canlı dakikalar yaşatacaktır. Uzun zamandanberi bu yarışlara hazırla- nan Güneş kulübünün kürekçileri bu günkü müsabakada azami gayretile çalışacak ve birincilikleri aralarmda hemen hemen daimi surette payla - gan Beykoz ve Galatasaray ekiplerin den almağa uğraşacaklardır. Müsa- bakalara saat 10 da tek çifte müpte diler yarışı ile başlanacak ve iki çift üç çifte, dörtlük klâsik tekneler ya- rışmı müteakıp günün en heyecanlı karşılaşmalarını yapan kıdemsizler ve kıdemlilerin müsabakaları bunla- rt takip edecektir. Müsabakalarda bi rinciler 5, ikinciler 3 üçüncüler 1 puvan alacaklar ve tasnifte en fazla puvan alan kulüp, günün şampiyonu ülân edilecektir. Atletlerimiz için Modada bir kamp açılıyor Yedinci Balkan oyunlarma iştirak için 2 Ey- lâl salf günü Modada hususi bir kamp açılmasma karar verilmiştir. 23 gün devam edecek olan bu kamp- ta atletler yalnız idman yapmakla kalmıyacaklardır. Antrenör ve Gazi Beden terbiyesi enstitüsü muallimle rinden ve atletizm federasyonu reisi Vildan Aşir tarafından verilecek tek nik derslerle atletlerin sportif bilgi leri de yükseltilecektir. Atletizm kam pında ayrıca bir idareci ve bir antre nör bulunacaktır. Atletlerimiz 23 Eylülde Atinaya hareket edecekler- dir. Balkan oyunlarına ait idari ba- zı meselelerin halli için Atletizm Fe derasyonu Reisi Vildan Aşir dün ak şam Ankaraya hareket etmiştir. İki gün sonra tekrar şehrimize gelecek ve atletlerin çalışmalarına nezaret edecektir. Federasyon tarafından Balkan oyunları için tefrik edilen at letler, dün, İstanbul mmtakasının bulunduğu Beyoğlu Halkevi binasın da saat 15 te toplanarak izin vaziyet lerini tesbit ettirmişler ve seyahat a iz atlatlari: n Gece No. 29 — Apartman için düşünme... İste « diğimizden âlâsmı buluruz. Bizim de korcu Dimonun kardeşi tellâldır. Ti yatrodan haber göndeririz. Tellâlla- rın kahvesinde de buluruz. Sen, hiç merak etme, hem ucuz, hem iyisini bulmak işten değildir. Şimdi ben, eşya meselesini halledeceğim. Iclâl, Celil Mahirin ağzma girecek gibi bakryordu: — Apartımanı bulmadan eşyaya mi bakacağız? Celil Mahir, kendine güvenen bir gülümseyişle yüksekten — bakarak göğsünü gere gere yürüyordu: — Eşyalara bakarız, beğeniriz. A- partımanı bulunca, adresi veririz, eş yaları taşırlar, biter gider. Genç kadın, sevinçle Celil Mahirin kolunu sıktı: — Sahi mi söylüyorsun? — Bana inanmıyor musun? — Peki ama, eşyaları nereden ala- cağız? Yanımda param yok. hakkında izahat almışlardır. Güreşçilere madalyaları tevzi ediliyor Beyoğlu Halkevinden: 1936 Berlin olimpiyatlarma işti- rak eden sporcularımızın hepsinin şerefine 3 Ağustos pazartesi günü sa at 16 da Taksim stadyomunda evi mizce tertip edilen merasim yapıla- caktır. Bu merasimin proğramı şu- dur: li — Açış, 2 — Söylev (Beyoğlu Halkevi Baş kanı Haşim Refet Hakarar tarafın- dan) 3 — Söylev adıma) 4 — Berlin Olimpiyatlarına işti- rak eden güreşçiler halka takdim e- dilecek ve büket ve madalya verile- cek 5 — Serbest güreş dünya üçüncü- sü olan Ahmede gümüş madalya ve- rilecek ve bayrak merasimi yapıla - cak 6 — Grekoromen dünya birincisi Yaşara altın madalya verilecek, bay rak merasimi yapılacak ve İstiklâl marşı çalmacaktır. Bu sırda, Beya- zıt Cümhuriyet meydanından altı ko şucu tarafından getirilen toprak Ya şara verilecektir. T — Olimpiyatlara iştirak eden güreşçiler gösteriş müsabakaları ya- pacaklardır. Tören parasızdır, herkes gelebilir. (Türk spor kurumu Kart alamıyanlara bunlar stadyum kapısında parasız verilecektir. Modada yapılacak yarışlar 6 Eylül pazar günü Modada yapı- lacak büyük deniz sporları ve ya- rışları hazırlıklarına büyük bir faa- liyetle çalışılmaktadır. Yarışlar Başvekil İsmet Irıoniınun himayelerindedir. Yarış proğramı - nm tanzim ve Modada yarışların se yir edilmesine ait işlerle meşgul ol- mak üzere İş Bankası müdürlerin - den Fazıl, İstanbul su sporları ajanı Kadri Nuri, futbol ajanı Zeki Rıza, Deniz ticaret mektebi muallimlerin den Sait Salâhattinden mürekkep bir komite teşkil edilmiştir. Geniş bir program hazırlanmakta dır. Bu program en eski yarış vası - taları olan kanca baş ve alamana ya rışlarile beraber en modern yarış va sıtaları olan klâsik tekneleri ihtiva etmektedir. Günün diğer yarışları arasında padibot batırma müsabakaları deniz müesseseleri arasında can kurtaran flikalar yarışı su üzerinde kayan, tahlisiyeler arasında muhtelif gös - teriler ve ayrıca tahlisiyenin röket- le can kurtarma ameliyesi yapıla - caktır. Bu muazzam spor tezahürü - nü ârzu ettikleri takdirde asıl misa- firimiz İngiltere Kralı Sekizinci Hd vardın, Atatürkümüzle birlikte şe - reflendireceklerdir. ve kurtulduğu gün Yarısı Bugün, 30 Ağustos Zafer Bayra- mmın 14 üncü yıl dönümünü, 14 yıl önceki heyecanla kutluluyoruz. O zamanlar düşman kuvvetlerine bin türlü maddi imkânsızlık içinde karşı koyan Türk ordusu, kat'i ve ni- hai zaferi 30 Ağustos 1922 tarihinde kazanmıştır. â'iıil:utu. Türkiyenin kurulduğu gün- 26 Ağustos sabahı, Atatürkün Ko- catepeden verdiği ilk hücum emri ile başlıyan büyük muharebe, 30 Ağus- tos akşamı Adatepeden verilen son hücum emriyle nihayet bulmuştur. Bütün bir düşman dünyasının her türlü vesaitle beslediği bir ordu, Türkün yenilmez iradesi karşısında mahvolmuştur. Bizi Sevr'den Lozana Mahmut YESARİ Celil Mahir, acıyarak güldü: — Sana, para lâkırdısı eden var mı? — Borca mı alacağız? — Orasmı da düşünme... Tiyatro- ya kira ile mobilye veren bir koltukçu vardır. Tiyatroya, eşya lâzım oldu- ğu zaman haber gönderir, getirtiriz. Kanape takımı, halılar, masalar, avi- zeler... Ne istersek... Hattâ piyano bile vardır... Böyle mobilya kirasını, haftadan haftaya, hattâ aydan aya veririz. Mağaza ile hesabı carimiz vardır. Şimdi, gider, ne alacaksak, bakarız, beğeniriz, pazarlığını ede- riz; sonra taksite bağlarız, gelir, gi- şeden taksitleri alırlar. Fena mı? İclâlin hoşuna gitmekle beraber, düşünmekten de kendini alamamıştı: — Bunlar, hep kullanılmış, eski eşyalar mı? — Kullanılmışları da vardır, yeni- leri de bulunur... Celil Mahir burun kıvırdı: Bd ll SKDK Gi Vd kavuşturan 30 Ağustos, devrimlerin ilk hareket noktasıdır. Atatürkün dehasında ve Türk şe- hitlerinin kan setleri üstünde göke yükselttiğimiz Türk iradesi, ebedi kuruluşumuzun ve kurtuluşumuzun beratını bize 30 Ağustosta kazandır- mıştır. Bayramımız kutlu olsun! Bugün yapılacak merasim ve geçit resmi Otuz Ağustos zaferinin 14 üncü yıl dönümü, bugün memleketin her tarafında büyük merasimle kutlula- nacaktır. Bu münasebetle şehrimizde de merasim yapılacaktır. Kıt'alar, mektepler ve sivil teşek- küller, bu sabah erkenden üniversite meydanında yerlerini almış olacak - lardır. Saat 9 dan 9,45 e kadar İstan- — Her apartımanda gördüğün mo- TAN Rusyada tedhişçiler kurşuna dizilirken Varşova, 24 — Bugün şafak söker- ken Moskovanım Lubyanko hapisha - nesinin duvarları arasında silâh ses- leri duyuldu ve aralarında Zinovi- ef, Kamenef te bulunan on altı kişi kurşuna dizildi, Stalini öldürmeye teşebbüs edenler, bu hareketlerini canlarile ödemiş oldular. Mahkümlar ikişer ikişer Lubyan- ko hapishanesinin duvarı önüne geti- rildiler. İlk getirilenlerden Kamenefle Zi- noviefti. Zihnovief gelirken — bayılıp yere düştü. Muhafızlar onu baygın bir halde yerden kaldırdılar. Duvar- daki halkalara bağladılar. O verilen emri, atılan kurşun seslerini duyma- dan öldü. Cesareti ile tanınmamış olan Ka- menef ise tamamen sakindi. Duva- ra doğru nutuk vermek Üüzere bir kürsüye çıkacakmış gibi yürüdü. Rengi sapsariydi. Zinoviefle Kamenef kurşuna dizilir ken diğer on dört mahküm onları sey rediyordu. Sıraları geldikçe cesareti- ni kaybetmiyen pek az oldu. Bazısı Staline küfretti. Bazıları Ogpuya çat tılar. Mahkümların hepsi son dakikaya kadar affedileceklerini umuyorlar - dı. Kendilerine kurşuna dizilecekleri bu sabah çok erkenden bildirildi. Müddeiumumi Vişinski hapishane ye giderek mahpusların bulunduğu daireye girdi. Evvelâ Kamenefle Zi- niefin bulunduğu —hücreye girdi. Kendilerine: — AF yok. Kurşuna dizilmeye ha- zırlanınız, diye tebliğ etti. Sonra hücre hücre dolaştı. Diğer on dört mahküma tebligat yaptı. Şafakla beraber mahkümlar ha - pishane avlusuna çıkarıldılar. Uzer- lerinde yalnız yakasız gömlek ve pantâlon 'Vardı. Etraflarımı 80 as - ker çevirmıştı. Yanıarında mahxeme ||âzası duruyordu. Reis Kamarav Ul- Türkiyenin kurulduğu riç kararı okudu. Sonra bir ses Ka- menefle Zinoviefi çağırdı. Kamenef ilerledi. Zinovief oldu- ğu yerde yere yıkıldı. İki asker onu Zinovief bayıldı, kurşunların sesini hiç duymadan öldü yerden kaldırdılar. Sürüyerek duva ra götürdüler. Orada duvara bağlı- dılar. Sonra ikisinin de gözlerini bağ ladılar. Zinovief artık ölmüş bulu- nuyordu. Diğer on dört mahküm taş kesilmişlerdi. Ateş edecek bölüğün kumandası - nı yapan Ogpu reisi Peters ateş emri verdi. Kamenef yere yuvarlandı. Zi- novief bağları üzerine sarktı. Son- ra Peters tabancasını çekti, ölülerin ağzma sıktı. Doktor muayene etti. — Zinovief ve Kamenef ölmüşler- dir, diye bağırdı. Gözlerindeki bağlar çözüldü. Ayni emirler verildi. Ayni bağla gözler bağlandı bu suretle, 16 mahküm iki şer ikişer ölüme gönderildiler. Bütün bu sahne 18 dakika sürdü. Sonra avluya bir kamyon getirildi. Ölüler kamyona kondu ve Moskova civarındaki Kodinka mezarlığına gö türüldüler. Troçki Norveçte isticvap edildi Oslo, 29 (A.A.) — Norveç aja - nınınm bildirdiğine göre, Troçkinin Norveçte ikameti için riayet göster- mesi elzem olan şartları ihlâl etmedi- ği hakkındaki iddiası Norveç maka - matınca kâfi görülmemiş ve kendi- sine imza edilmek üzere yeni bir be yanname tevdiine hükümetçe karar verilmiştir. Troçki, bu beyannameyi imzalamamıştır. Troçki yanında polisler olduğu hal de şahit sıfatiyle istima olunmuş ve Rus mahafili ile fikirleri hakkında muhaberede bulunduğunu teyit et- mekle beraber suikast teşkiltima as- la iştirak etmediğini söylemiştir. Troçki nezaret altında Oslo, 29 (A.A.) — Adlıyı Bakan- lığından bildirildiğine göre, Trocki Norveçteki -ikamet- vesikasınım tem- didi için siyasi faaliyette bulunmıya cağına dair kendisine teklif olunan beyannameyi imzalamadığından zev cesile birlikte şimdilik nazaret altın da bulundurulacaktır. bul komutanlığında subaylarm, tebrikleri kabul olunacaktır. Bundan sonra, buradan otomobillerle üniver- site meydanma gidilecek, komutan saat 10 da kıt'alarla merasime işti- rak eden diğer teşekkülleri teftiş e- decektir. Bunu müteakip, en kıdem- siz bir subayımız, başkumandanlık savaşını anlatacak, buna İstanbul komutanı bir nutukla cevap verecek- tir. Harbiye mektebi bandosunun ça- lacağı istiklâl marşmdan sonra, ge- çit resmi başlıyacaktır. Evvelâ har- biye bandosu, harbiye mektebi, mek- tepten bu sene mezun olup orduya iltihak eden yarsubaylar, ve harbiye alayı geçecek, bunları ihtiyat subay mektebi, Kuleli ve maltepe askeri li- seleri, deniz bandosu, deniz İisesi, po- lis kıt'aları, itfaiye müfrezeleri ve otomobilleri, tayyare timsali, şehir Tellâlim, birdenbire yüzü değiş- bilyelerin, hattâ lüks mobilyelerin | mişti bile, fabrikadan çıkar çıkmaz salon- lara konduğunu muü sanıyorsun? O mobilyeler, kaç evi, kaç apartımanı süslemişler, daha da süsliyecekler- dir. Bu, bir devir daimdir. Kâh ku- maşı, kâh derisi, kâh astarı, kâh ci- lâsı, tahtası değişir; yeni! diye mos traya çıkarılır, Tecrübeli bir baş sallayışiyle genç kadınm yüzüne bakarak güldü: — Sen, bir kere gör, beğenmezsen ©o vakit söyle... LAĞ Dekorcu Dimo kardeşi tellâl Koço, fuvayede Celil Mahiri soruyordu; o- radan geçen Fofo, hemen alâka ile tellâla yaklaştır — Celili ne yapacaksn? — Bana, apartıman sormuştu da.. Fofo, başını salladı: — Buldun mu? Tellâl, şemsiyesine dayanarak an- latmıya başladı: — Bir tane Ağacamide var. size gelmez... Fofo, sinirli bir kahkaha atarak geriledi: O, — Celil Mahir için mi? Neşesi kaçmış, kıza bakıyordu: — Ben, sizin için sandım da... Fofo, ona iğildi, omuzunu tuttu, sesini yavaşlattı: — Benim için değil ama, yağlı müşteri... Tellâlm gözleri parlamıştır — Peki, kimin için? Fofo, Koçonun kulağma fısıldadı: — İclâl hanım... Tek gözünü kırprp dudağmı büke- rek sözünü tamamladı. Tellâl Koço, başını geriye itmiş, şemsiyesine dayanarak doğrulmuş- tu, dudaklarmm arasından: — Hani, şu... Dedi, bıyık altmdan gülümsedi. Fofo, tekrar fısıldadı: — Nasıl? Yağlı müşteri, değil mi? Tellâl Koço, onu dinlemiyordu, al- nr buruşarak uzaklara bakıyor gi- biydi, başını salladı, şemsiyesini ko- luna taktı: — Celil bey de tuhaftır, neye ev- velden söylemez! Fofo, tellâlm tek hareketini göz- daha — Benim için değil... S zi b den kaçırmıyordu: seindelik 6d n z ZETGLE İ S hü-| bandosu, sivil mektepler ve sivil te- || kümet memurlarmın ve diğer zevatın | şekküller sırayla takip edeceklerdir. Alay Beyazıttan Çemberlitaş, Ca- ğgaloğlu, Sirkeci, Eminönü, Karaköy köprüsü, Şişhane yokuşu ve İstiklâl caddesi yoluyla Taksime çıkacak ve burada cümhuriyet abidesine çelenk konacaktır. Geçit resmi Taksimde nihayet bulacaktır Gece muhtelif semtlerde fener a- layları yapılacaktır. Belediyenin daveti İstanbul Belediyesinden: Zafer Bayramınmna tesadüf eden yarmki 30 uncu pazar günü 8 - 9,30 da İstanbul komutanlığı karargâ- hmda kumandanlık tarafından teb- rikât kabul edilecek ve bundan son- ra saat 15,40 te Beyazıt meydanm- — Ne oluyorsun? Bu yağlı müşte- riyi gözün tutmadı mı?, Koçonun yüzünün çizgileri sert- leşmişti; canı sıkıldığı, içi darlaştığı duruşundan, bakışından belliydi: — Bu apartıman olmaz. Başka bir apartıman vardı; yalnız, kiraya ve- rildi mi, verilmedi mi, bilmiyorum! Gidip, bir anlıyayım... En muvafıkı, odur. Ve hiç etrafına bakmadan. yürü- yüp çıktı. — lğ « İclâl, yeni apartımanından mem- nundu. Onu, sevindiren apartımanın |" yeniliği, güzelliği, şirinliği, havası, manzarası, yeni eşyalar değildi. O, bu apartrmanda, bu eşyalar arasm- da, kendini, başka bir kadın sanıyor- du. O, artık eski İclâl, değildi. Son günlerde kaçan neşesi, yerine gel- miş, içten kahkahalarla gülüyordu. Apartımanı aramak, bulmak, son- ra yerleşmek, onu, günlerce, bir ço- cuk sevinciyle avutmuş, oyalamış, eğlendirmişti. İçine gireceği yeni çerçevenin rehkleri, ışıkları, gözleri- ni öyle almış, öyle yürümüştü ki boy nu bükük annesinin ıstırabı ile büzül- v a egi MMELİ İ li Ü ni Ü e Bd $ 30-8-93868 ——— Radyo Bugünkü program İstanbul 12,30: Muhtelif plâk neşriyatı ve halk musikisi, 18: Taksim bahçesinden nakil. 19,45; Haberler. 20: — Muhtelif sololar (plâk) 20,30: Stüdyo orkestraları. 21.30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadol uajansımım ga zetelere mahsus havadis servisi verilecek- tir. Prag 20,20: Büyük baba zamanma ait musi- ki; 21150: Konuşmalar 22: Felement musi- ııkııı 23: Haberler; 23,20: Almanca ha &« berler; 23,35: Plâk, Bükreş 7,30: Sabah neşriyatı; 12: Ayin ve kilise konseri; 12,43: Radyo orkestrası; 13,30: Artistik haberler; 13,40: Konserin devamı; 15: Köylü saati; 16: Romen halk musiki- si; 19: Haberler; 19,15: Askeri bando; 20? Konferans; 20,20: Konserin devamı; 21,151 Radyo orkestrası; 22,55: Caz, Budapeşte 19,40: Çigan musikisi; 20,40: Konferans; 21: Budapeşte konser orkestrası (operet müsikisi); 22,30: Haberler; 23: Cazbant; 24 Çigan muzsikisi. Belgrat 18: Puççninin “Bohem" ile); neşriyat; 20,50: Sırp dans ve şarkıları; 231 Haberler 23,20: Radyo orkestrası; 241 Dans plâkları. Viyana (49.5 kısa dalga) 18,40: Eğlenceli musi- ki; 20: Haberler; 20,10: Konserin devamı; 20, 55 Sur 21: Radyo Pyesi; 23: Haberleri 23,20: Viyana şarkıları ve hafif havalar; 24,10: Dans musikisi. operası (pl⣠19,50: Keman konseri ;20,30: Milli Lehistan başkumandanı Parise gitti Varşova, 29 (A.A.) — Lehistan ordusu kumandanı general Ridz « Smiğly, Fransız ordusu umum er « kniharbiye reisi general Gamelin'in geçenlerde Polonyaya vâki olan zi« yaretini iade etmek üzere, dün ak-« şam Parise hareket etmiştir. Mısırda kapitülâsyonların ilgası meselesi Londra, 29 (Tan) — Mısır - İngil« tere anlaşmasınm imzasından sonra, — kapitülâsyonlarım tımımen llğv: icin — Oaslasaa tü KON eee lâkadar devledenn ıştira.kı ile, Ka « hire ve yahut İsviçrede bir konfe« ransın toplanması pek muhtemeldir. Atina ajansının bir tekzibi Atina, 29 (A.A.) — Atina Ajansı bildiriyor: n “Transatlantik Radic,, ajansınm güya Başbakan Metaksasın Venize- losçular aleyhinde takibatta bulunar cağını beyan etmiş olduğuna dair verdiği haberler nefretle tekzip edil mektedir. Başbakan, Yunanistanı 20 sene müddetle hırpalayan müessif ihtilâf ları kat'i olarak maziye karışmış ad« detmekte ve bugün ne Venizelos ve ne de Venizelos aleyhtarlığı mevcut olmadığını ve memleketin kalkınma- sı ve yükselmesi için Yunanlılar bu« lunduğunu söylemiştir. da geçit resmi yapılacaktır. İstanbulda bulunan saym saylav- larla umumi meclis üyelerinin ve teş- rifata dahil zevatım teşrifleri rica olunur. Elbise caket atay, şapka si- müş yüzünü, nemli gözlerini görme- mMişti. Apartıman tutulunca, Celil Mahir, dekorları yapan iki genç artisti ça- ğırmış, duvarları, kübik, artistik re- simler, şekillerle süsletmişti. İclâl, tiyatroya kirayla mobilye veren koltukçu Apikyanda, aradıği birkaç parça eşyayı bulamamıştı. Celil Mahir, arasıra mobilye kirala- dıkları başka bir koltukçuya gitmiş- ti. Bu koltukçu, iyi söz söylediğine ve söylediği sözlerle karşısmdakileri kandırdığma, mutlaka kandırabilece- ğine inanmiş, bir yahudi idi. Konu- şurken, artistlere karşı, ayrı bir sem” patisi olduğunu, gizlice duyurmuyor, açık açık anlatıyordu. Fakat İclâlin ayni zamanda, zengin, mal mülk sâ* hibi bir kadın olduğunu da anlayıve- rince, ruhunun artistik sempatisi, de rin ve hayran bir saygıya dönüver“ mişti. Genç kadımın karşısında, elle* rini uğuşturuyor, yerlere kadar iğİ” liyor, ve bütün açıkgöz iş adamlar” nm yapmacık nezaketile şaklaban” lrklar ediyor ve kâtibine, türkçesi”l* den daha bozuk bir fransızca ilei (Arkası var) HF , L