BÜYÜK vii İN) No, 30 Bu şekilde baş mühim safhal (90 Ağustos) zaferini kazanan Büyü bi Aradan iki gün geçmeden Rizanın hareketi İstanbulün her köşesi ci akisler husule getirmişti. Bilhassa Istanbulda bulunan (Drama) lılar, kalplerinde çok derin bir istırap his- setmişlerdi. İsminin sonuna Dramak kelimesi ilâve edilen Rızanm hal a dökmeye r taraftan Babi- diğer taraftan ds Divanı Har- be müracaat ederek Rızanm mazisini | bütün üryanlığı i di Bu if; ma İle hir eylemişier. Rısan'n Dra - bütün alâkası, sadica orada| fmasından ibaretti. Babaat, ya Hır vat veyahut Karadağlı olap vaktile Arnavutluğa geçmisti. Orada da ge çinemediği için, ameleiikle gelmişti. Arnavut Drama) ırla hiç bir müna- $ kendisine Ar - Rifat denirdi. Onun için Rıza- da, Arnavut Rifatm Rıza tesmiye edi lmişti. Bu şekilde haşlayın ifsan*, çok mü him safhalar geçiriyor... Bugün, Is - tanbuldaki sil)! teşk'lâta ve mukad- des milli mefküreye ihanet >den Rı- ından ve navut e de birçok i ortayı dökülüş Rızanın ele verdiği zavallılar, t mamen masum oldukları halde, bi. rer birer ipe çekilmişlerdi. Ve Rıza da; bu suçsuz mefküre şehitlerinin karşısmda; Akbaş' ta kazandığı bü- yük şerefi çiğniyerek dar ağıçına çıkmış; şerefsiz bir ölümle can ver- Mi Ali beyle arka böyle bir felâkete kurban olmaları, Istanbulda ve Anadoluda (milli bir facia) telâkki edilmiş; vicdanlar ü- zerinde çok acı bir tesir husule ge tirmişti Fakat; Damat Ferit Paşa ile ave- i, bu tesiri tamamen lehlerine atfetmişler; ve (Boğazlıyan! kamı merhum Kemal Bey asmda olduğu gibi mill hmet e! şet siyaseti) ne devam etmeğe karar vermişlerdi. w - Enver Paşa, (Eyüp Sultan) da gizli bir isyan şebekesi teşkil etmi Bunlar yakmda harekete > geçecek- lermiş. Sözleri kulaktan kulağa dönüp do- laşmağa başlamıştı. Daha bu şayianm çi gün — ş yaverlik et- lan — süvari binbaşılarından affet Bey, Sarıyer'deki evinde tev- kif edilmiş.. (Erkânıharbiyei umu miye reisi sanişi) iken Anadoluya geçen Kâzım;Paşanın Şişlideki evinde inceden inceye taharriyata gi ti, Gerek: Saffet Beyin tevkif”ve istic- vabından ve gerek Kâzum Paşanın e- vindeki taharriyattan hiç bir sey ele geçirilememekle beraber bir kaç gün zarfında şu zevat ta tevkif edilmişti: Esbak Sivas Valisi Süleyman Feh-| mi Bey. Harbiye Nezareti inşaat şubesi mü dürü Miralay Şükrü Bey. Miralay Hasan Askeri Bey. Erkânıharp yüzbaşısı, Faik Bey. Esbak Merkez Kumandanlığı mua- vinlerinden Kaymakam Şerif Bey Kaymakam Arif Bey. Kuleli Mektebi resim muallimi Bin- : Mehmet Ali Bey Yüzbaşı Hasan Tahsin Bey, AcıHakikatler Yazan : Ziya Şakir lıyan ifşaat, çok ar geçiriyordu k Türk Ordusunun ilk ri "alarından (Enver Paşanm Mediha Hanım) da Kadr Ideğirmeninde, Sami Boy is- | kendisine İ | minde bir zatın evinde tevkif edilmiş ivayete nazaran; Mediha Hanımı, » Cemiyeti Hafiye n bu gi darlık vazi etme! Ve yine rivayete nazaran İ Hanımın para ve mücevheratmı, sa- bık Adapazarı Kaymakamı Bahanza. | muhafaza ediyordu. ş ve ta- diha Hanıma di altm ve gü- ile, bin yedi yüz elli osman- & altımı, on altı bin ruble, yirim hin lira ktymetinde de mücevherat çıka. rılmıştı. Recai Beye gelince; — o ta- rihte tanzim edilen zabit varakaları. na nazaran — yanına dört bip, Jira- Yuka âar mücevhere e Bir eitim va kı? keyi DERT kaçmıştı | “ Damat Ferit bu dei ait olan üç giriştiği » bırakmamıştı. Elini daha yüksek tabakalarâ uzat- maya nıştı... İmza edilecek olan o feci sulh muahedesine temayüle mu- ariz olen daha yüksek sınıf ye rütbe- siyasetini İ ye men: ler yaratmış Meselâ.. Sabık Iszet Pâşanm yaveri Binbaşı Muraf. İfer Bey ile "diğer. yaverlerini tev- kif ettirmişti. Bunlara atfedilen cü- rüm de; (mütareke devrinin ilk şehi- di) olan (Boğazlıyan Kaymakamı — maslup — Kemal Bey) e Türk genç- İeri tarafından yapılan muhteşem ce- maze alayına iştirak etmeleri idi, Aradan, bu kadar zaman geçme- sine rağmen bu meselenin kurcalan- masındaki sebebe gelince; bu, çok Sadrazam, Ahmet ibaretti. Herkes biliyordu ki, , hayatmda bir gün etmemi de nefret ederdi. bile fırkacılık komitecilikten nun için İzzet Paşayı, yeti Hafiyesi) itma ithal et- İmek mümkün değildi. Halbuki gerek İzzet Paşanm 've gerek diğer birta- kım zevatın tevkifleri elzemdi. Iş- te, bu meseleye bir çare bulmak dü- İ şinilüürken, akla Kemal Bey merhu- İmun censze merasimi gelmiş; Mu - saffer Beyle arkadaşları tevkif edil- mişti, Bu tevkifin üzerinden yirmi dört saat geçer geçmez, Muzaffer Bey derilmiş: — Eğer cenaze merasimine, İzzet Paşanm emrile gittiğinizi divanı - harpte itiraf ederseniz, derhal tah üye edileceksiniz. Denilmişti.. Muzaffer Bey ile ar- kadaşları, bu iğrenç ihanet teklifini reddetmişlerdi. Buna birsen, bu me- İseleden de vazgeçilmişti. Fakat.. İş, bununla da bitmedi. Damat Ferit Paşanın düşüncelerine yardım eden mel'anet şebekesi tara- fından, daha ağır, daha acı; ve töh- met altma almanları, idam sehpasi- na kadar sürükliyecek. bir. mesele icat edilmiş; bunun tatbikatma giri- silmeden evvel de, Istanbul muha » fızlığına şu emir verilmişti: (Siyasi “mevkuflarm . bulunduğu Bekir Ağa Bölüğünün pek fazla ka- Mediha tm tevkifi için vesile-| budalaca tertip edilmiş bir bahane-| aldi » | Ahmet Tez ekle beraber, | O-| ederler, Bir (Eyüp Cemi-| ile arkadaşlarına gizli bir haber gön- | T (sağlık Oği ütleri Nutuk hastalığı Bazı adamlar — onlara zatlar de- mek daha doğru olur — bazı zatlar vardır ki nutuk söylemesini pek 88 verler. Her fırsattan istifade ede rek, yahüt firsatı kendileri çıkara - rak mutuk söylemeğe başlarlar ve başladıktan sonra da kısa kesme bilmezler. Böyle nutuk ( söylemek sevgisine, şimdilik, bir hastalık de mezler. Onun için bugün benim an- latmak istediğim de o değildir. Hekimlikte nutuk hastalığı, insa- nm fikri ve düşüncesi tabii, yahut o- na yakın bulunduğu, söz aletlerinde | de hiçbir bozukluk olmadığı halde söz söyliyememisidir. Insanın sözün- | ve telâffuz etMek- ten bâşka bir de kelimelerin şekille rini tasavvur etmek safhası bulun- duğunu en iyi bu hastalık ispat eder. Bu nutuk b kuzuncu asır İk anlaşıldığı vakit romancılar onu pek ziyade me rak etmiş olduklarından ve Alexan- dre Dumas Pere'in türkçeye de çev- rilmiş ve hâlâ elden ele dolaşmakta olan koca koca romanlarmı okumak merakındaysanız bu hastalığı da romanların birinde belki okumuşsu- o alığına tutulan kimse ilen sözleri pek işitir, manalarını tamam anlar. Sesi dudaklarmı oynatır. Fakat endisinden cevap İstenilince söz söyliyemez, çok defa tebeastim ed Kolları ssğlam kalmış olsa bile doğ- rudan doğruya fikrinden, yahut söy Ancak kar- az1 konulursa onun Ör. ri yazamaz. ta- da hasta kelimeyi yali tam olmas sözleri, birkaç mez de türkü köy liyen poliglotlardâ ya sağlam kaldığı da varittir . Bazıları nutuk hassasmı kaybet - mekle beraber hecelerin sayısmı bi- lirler ve söyliyecekleri bir kelimede kaç hece varsa karşılarındakinin e- lini o kadar defa sıkarlar Söz mek hassasını büsbütün lerde çok dikkate değer bir şey görülür: Onların söyliyebil - dikleri kelimeler, çok defa, çocukla- rin daha ilk aylarda söyledikleri a da, atta, mama gibi sözlerdir. Insan söylerken, * ağzımdan çıkan sözleri kulağile kontrol eder. Nutuk aştalığına tutulan hastaların bazı - larında işitmek hassası kaybolduğun dan hasta bu kontrolü yapamaz. O vakit söz sağlam kalmakla beraber yâ manasız olur, yahut istenilen ma nayı İfade edemez. Bazıları da gör - dükleri bir şevin adını söyliyemezmr, © şeyin ne olduğunu söyliyebilmek çin onu ellerile muayene koklamağa yahut t etmeğe, ağa mecbur olurlar, Kimisinde öz #öylemek hassası hiç o kaybolmamıştır. (Karşılarında eri pek güzel tekrar taraftan hassaları tamam sorulan şeyl söylenilen £ da düşünme kalmıştır. Çünkü re yazı ile cevap verir. ler. Ancak kendileri fikirlerini sözle anlatamazlar, Bu nutuk hastalığı, hemen her va- kit sağ tarafta inmeyle gelir, tedavi 8i inmenin tedavisile birlikte olur. Fa | kat bazan inme kaldığı halde nutuk| hastalığı kendi kendine kaybolur. | İsterik denilen bazı sinir hastala cında inme yahut başka hiçbir uz: hastalık olmadığı halde yalnız nutuk hastalığın geldiği olur. O vakit, bu hastalığın Ookorkudan, küruntüdan ileri gelmiş bir taklit eseri olduğu iptidasında anlaşılıp hemen geçirile- mezse tedavisi daha güç ve daha u- zun olur. LOKMAN labalık olduğu ve bu da mahzurdan salim bulunmadığı bildirilmektedir. Mezkür hapishanede bulunan hafif cezalı mahpusların derhal başka bir mahslle nakli ile izdihamm önüne geçilmesi...) Halbuki makşat, (izdihamı .önü- ne geçmek) değildi. Bilâkis, büyük bir meharetle tertip edilen görülme- miş bir façiaya, yeni bir sahne ha- zırlamaktan ibaretti. AN İH AYA m Bu Hafta içinde İ Evlenenler Beyoğlu Evlenme Memurluğunda Viktorya - Andon; Zehra - Hay - dar; Maryam — Maksut; Sara son; Sabire — Hasan Basri; Mehmet; Persefani — ce — Osman; Nuriye — Hü: lime — Fehmi; Gülistan Emin; Kalo - Murdehayı Emmü Gül sm - İsmail; Ay ye — Ömer; Fatma — Süleyman Suha; Anelya - Anterya, Fati - Ne sim; Nadide Zübeyde — Şilkrü; da - Di Beşiktaş Evlenme Memarluğ Emine — Mahmut; noel; Leman - Nevzat; zi; Meliha - Mazhar, Fatih Evlenme Memurluğunda: Nahide — Giyasettin; Kad- Ömer; Ayşe — Hüseyin; Sa ye Safinaz - Mustafa: Fatma Mih- riban - Hüseyin; Şerife — Abdür rahman; Firdevs — Mehmet Arif; Arasyan - Asador; Esma — Kasım; Ayşe — Arif Hik- met, rlap Hatice - Eminönü Zvlenme Memurluğunda: Lütfiye Mehmet Muzaffer Feriha - Veli; Emine - İbrahim; Emi ne Saniye — Ahmet Safai Halkevinde konser Eminönü Halkevinden: Zafer Bayramı şerefine 30 Ağus- tos Pazar giinli saat (21) de Evimi. Alayköş- kündeki salonunda evimiz orkestra- ilecektir. zin Gülhane Parkı içinde 81 tarafından bir konser Herkes gelebilir. YENİ NEŞRİYAT Şatranç klavuzu Doktor Fikret Kanad, bu bir klavuz neşretmiştir. Eserde, isimde ğ yunlarm en mütekâmili ve en zevkli. si alan-şatranç —hukkanda bir hayli Tariki malta bulunduğu gibi oyunun nasil oynanacağı çek. açık bir ifade ile anlatılmaktadır. İçinde birçok şatranç meseleleri de vardır. Eser yüz elli sayfalıktır, fiatı yüz | kuruştur. * Temyiz kararları 1930 — 1994 seneleri arasmda ve rilen temyiz kararları iki büyük cilt içinde toplanmış ve neşredilmiştir. (Ceza heyeti umumiyesi) 900 sayfa- liktır. (Hukuk heyeti 340 sayfalıktır. , HUKUK GAZETESİ — Cevat Hakkı Özbey tarafından 'Türkçe ve Fransizca neşredilmekte olan Hukuk Gazetesinin ikinci sene beşinci nüshası çıkmıştır. Bu nüshada Pro- fesör Erzurum Saylavı Saim Ali Di. lemrenin Adli Tıbba, Profesör Mus. tafa Reşit Belgenay'ın İsviçre Fede. kararlarma, Profe. sör Neymark'ın Arsulusa! Ticarete, Cevat Hakkı Özbey'in Ticaret Kanun larına ait makaleleri ve etlitlerile, İs. tanbul Mektupçusu Osman Nuri Er. gin'in, Şürayı Devlet Azasından Cu- dinin daha süir kıymetli zevatın ya- zıları ve tatbikat kısmında da istif; deli içtihatlar, kararlar yardır. Bu ilim gepetesini okurlarımıza tavsiye ederiz. umumiyesi) on ral Mahkemesi TAN A4BONE VE İLAN ŞARTLAR: Türkiye Dışan iin o içe Bir ayi : 1S > 1 yillik s— 4— ww Min için İlâncik Şirketlerine mi «acaat edilmelidir. Kücük İlânlar doğrudan doğruv dzremizee almabilir. Küçük iâinlarm $ eztırlığ bir defalık 30 kuruştur. $ satırdan (a las İçin satar başma $ kuruş almı" Bir defadan farla için r “5 10 kuruş indirilir. Günü eecmis nüshalar $ kurustur (Arkası var) Çabuk sıhhi yardım teşkilâtı Adile - Ahmet;| | olan elişleri ve küçük sanatlar ser- İ lületaşı, çinicilik, mutaf kıl dokuma, RA Faydalı adresler ve telefon numaraları İtfaiye telefonları İstanbul İtiziyesi Kadıköy İtfaiyesi Yeşiköy. Bakırköy, Büyükdere, Usküdar. İtfaiyesi Beyoğlu itiziyesi 44644 Büyükada. Heybeli Burgaz, Kmah mr *akaları için telefon santralmdaki memura | vanam demek kâfidir. Hastane telefonları 4222 40020 40625 Cerarhpaşa hastanesi Gureba bastanesi Yenibahçe 2301) Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çapa 23142 Beyoğlu Zükür baştanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülbane 20510 Haydarpaşa Nümune hastanesi 60107 Etlal hastanesi Şişli 42426 Bakırköy All hastanesi 1660 21693 Bu numaradan imdat otomo bi istenir 44993 , * HALK OPERETİ: Taksim bah- çesinde bu aksam: 21,45 te Be- bek sergisi müsameresi (Şirin tevze), kukla ve saire. Yarın ak- sam Kadıki Sürevvada (Sevda oteli) 40-35-9038 ei Mesleki tetebbü : 4 Bir Doçent tetkikat için Amerikaya gitti Tıp Fakültesi Okulu Docentlerinden Okyay mesleki tetebbü * ler ve tetkikler yapmak üzere, A» merikaya hareket Okyay aray ve İs »bul Üniversite - Bini bitirdikten sonra Pariste ayri Diştababeti Orhan A. ca lisans yapmış “ tir. Memleket z0 Orhan Aksoy ilk defa olarak diş (Ortodonsi) şubesi getirmiş ve bu dersin ilk doçenti olmuştur. Şimdiye kadar muhtelif kita ve travaye lar neşretmiştir. Avdetinde memles ketimize daha faydalı bir uzuv ola» caktır. Okyayın seyahati bir sene sil" recektir. Rusyada tetkikat Matbuat umum direktörlüğü mem et İşleri müşaviri Sadri Ertem ve Tsparta mebusu Ketnal Unal tet- kikat yapmak üzere dün akşam Sovyet Rusyaya gitmişlerdir. — Elişleri sergisi için büyük hazırlık var Dün, Ticaret odasında bu iş için mühim bir toplantı yapıldı 29 Teşrinievvel Cilmhuriyet bayra mında Ankarada sergievinde İktisat Veklleti tarafından ilk defa açılacak gisi için dün Ticaret odası salonun- da büylik bir toplantı yapılmıştır. İçtimada sergi komitesi azasından ikinei reis sanayi umum müdürü Re şat, Türkofis merkez müdürü”Akil Gum, LAR, 7 aşa Dala Cevat Nizami, Sanayi müfettişi Da niş. İktisat Vekâleti Sergiler fahri müşaviri Salâhattin Refik ve Topka pı müzesi müdürü Tahsin bulunmuş- lardır. Komite, sergiye iştiraklerini te - min için elişleri ve küçük sanatlar erbabını davet etmiş, bu davet, bü- yük bir rağbetle karşılanmıştır. Ye- şilhilâlden Safiye Hasan ve Kâdm| terzilerden Calibe de gelmişlerdir. Bunlardan başka el tezgâhlar, kundu | racılar,şapkacılar, yazmacılar, gümüş çü, saraciyeci, deri işleri, (kemer, el çantaer, eldiven, portfoy, cilt) fırça, tarak, düğme, plâstik eşya, bakır, kemer, halı, broderi (kadm kumaşı, dantelâ, oyalar, tiftik, el trikosu, kehribar sanayii, bıçakçılık, tezhip, sedef, yazmagılık, madeni eşya, (demirellik, prinç, sarı) oyun- cak, kütuculuk, torna işleri, oymacı lik, pirogravür, yorgancı, toprak sanayii, tel gömme (Damassino), Van işi (Nive| le). sun'i çiçek, sepetçilik, fildişi, mipe, kasıkçılık, kuyumculuk, kürk çülüğ, kılıççılık, kürekçilik, mücev- herilik #anatleri erbabı teşkil e-| den yüzden fazla zevat bulunmuştur. Serginin mahiyet ehemmiyei Komite ikinci relsi Sanayi Umum müdürü içtimar açmış ve sergiden maksadın ne olduğunu şu Sözlerle anlatmıştır: “. Türk küçük sanati tereddi et- miştir. Evvelce bütün dünyaya nü-| mune olabilecek kabiliyette iken bul gün sönük ve inkıraz bulmuş vazi - yettedir. Bunun başlıca sebebi Os - manlı hükümetinin bu küçük san'at lerle alâkadar olmamış olmasıdır. Cümhuriyet hükümeti ise 5 bü yük alâka göstermekte ve küçük san atlerin ve elişlerinin inkişafını iste- mektedir. Bunun bir misali de 29 Teşrinievvelde açılacak sergi olacak- tır. Bu sergi, elişleri ve küçük sanat- ler âmillerini teşvik için mamulâtını teşhir edecek ve kendilerine şimdiye kadar hiç bir sergide verilmiyen mik yasta mükâfat tevzi edecektir. İktı sat Vekâleti, ayni zamanda küçük sa nayi ve sanat-erbabının himayesi İ- çin bir kanun hazırlamaktadır. Bu mil nasebetle küçük sanatlar erbabınm kendi sanatlerinin inkişaf ve hima- yesi için düşündüklerini tabriri ola rak Ticaret odası vasıtasile Vekâle- te göndermeleri arzu edilir. İktisat Vekili Celâl Bayar, bizzat bu sergi ini yakmdan takip etmektedir ve kemmetiyeti, muvaffakıyeti için bur yü emretmiştir. Küçük sanayici iel leri sanatkârların bu yüksek hims ye ve alâkayı takdir ederek mümkün olan faaliyetle iştirake koşacaklarmi beklemekteyiz... Bu İzahattan sonra, elişleri yapan lar ve küçük sanayicilerimiz söz al mışlardır. Cümhüriyet hükümetinin ve İktrsat Vekili Celâl Bayarm eliş- leri ve küçük sanay kalkmmasi ve inkişafı hakkmda göstermiş oldu ğu büyük himayeye karsı çok müte ner hassis olduklarmı ve hükümete mü- teşekkir kaldıklarını, canla başla ça- hsacaklarını söylemişlerdir. Yapılan konuşmalar çok candan ve samimi olmuştur. Ölen ve yaşıyan san'atler İktisat Vekili Celâl Bayarm; elif- leri ve küçlik sanayiin inkişafı yo” tundaki bu kıymetli teşebbüsü, dün kü müzakereler esnasında çok mü him bir noktayı da teberliz ettirmiğ" tir. Yaşıyan ve ölen sanatler, eski Türk oymacılığı işi ve bu sanati ya” panlar konuşulurken bu işle alâka” dar bir sanatkâr yanarak: “— Kübik işler, oymacılığı öldür” dü,, demiştir. Elişleri ve kilçlik sanayi erbabı, ayrıca bu sanayiin inkişafı ve dert” lerinin ne olduğunu bildirmeğe d# davet edilmişlerdir. Bunlar düşün * dliklerini yazarak Ticaret odasına v8 veceklerdir. Bu sergide, şimdiye kâ” dar biç bir. sergide verilmemiş ols 10,000 lira nakdi mükâfat verilecek” tir. Ayrıca gönderilecek eşyanm AN kuraya gitme, gelme masrafr da İK tisat Vekâletine ittir. Eşyalar 39 Eylüle kadar" yetiştirilecektir. An * cak eserler, şimdiye kadar hiç BİT sergide tehir edilmemiş olanlard8* bulundeaktır. Sergi komitesi, yar'9 da toplanacaktır. Zülirevi ve cilt hastalıkları mütehassi* or.Hayri Öner Oğleden sonra Beyoğlu Ağacım karşısmdi 133 No, Tel 43566