—- : iZMİRDE VERiMLi İzmirin SanatMektebi Yetiştirdiği San'at- | A—''B! A kârlarla Mühim Bir Boşluğu Dolduruyor Lokantalar | Yukarda Izmir mmta ka sanat mektebi — Or- tada İzmir sanat mekte- bi model atelyesinde ma- kine dairesi — Aşağıda 1875 — tarihindeki İzmü sanat mektebi (ayakta duran zat Vali Mitat İzmir (Hususi muhabirimiz yazıyor) — İzmir sanat mekte bi 1875 yılında eski ilbaylar - dan Mithat Paşa zamanında ku rülmüştü. Mektebin, o tarihte adı ıslahhane idi. İlk kuruluşta - | ki gaye, kimsesiz, sokaklarda kalmış çocuklara, hem ilk kültü Tü vermek hem de, o zamanlar da geçer sanatlardan olan terzi lik, saraçlık, kunduracılık el ma Tangozluğu ve saire gibi sanat - ları öğreterek, bu gençleri mem lekete faydalı bir unsur şeklinde hayata atmaktı. - Yavaş yavaş, bu şekilde ye - tişen gençler memlekete yayıl - Miş ve sanatkârlar çoğalmıştır. B_ılkıu savaşı çağlarında, sa- fayiin gelişimi karşısında ilkel sanatlar kaldırılarak bunların yerine ağaç ve demir sanayii ika me edilmiş, Avrupadan makine ler getirilerek mektep ıslahha - ne halinden sanat mektebi hali - ne konülmüştür. Mektepte döküm, model, tes Yiye, torna, Freze, sıcak demir soğuk demir, elektrik ve doğra- Macılrk, örme mobilyacılık ağaç işleri atölyeleri vardır. Bu atölyelerde, bugün 248 ta lebe çalısmaktadır. Bunların 217 si yatılıdır. Öğretim, beş sınıf üzerinedir, Bunlardan iki sınıfı ihzari, üç sı nıfi tekniktir. Talebe, ilk okulu bitirmiş gençlerden miüsabaka ile alınır. İhzari sınıflardaki talebe, isti dat ve kabiliyetleri yoklanabil - mek üzere günün bir kaç saati atölyelerde dolaştırılır ve bir proğram çerçevesinde tertip edi len temrinler yaptırılır. İki yıl | sonunda, kabiliyetleri belirmiş |olanlar, asıl intisap edecekleri sanatlara ayrılırlar. Ve beşinci | ders yılında mezuniyet imtihanı ) n vererek diplomalarını alır ve | hayata atılırlar. Mektebin fizik kimya lâbora tuvarı, canlı, muntazam ders lev haları, talebe elinden çıkmış ve içerisinde 1500 cilt kitabı bulu - nan güzel bir kütüphanesi, rad - yo salonu, talebe arasında beli ren musiki istidadının gelişimini temin edebilecek ve içerisinde | bir çok musiki âletleri bulunan | bir musiki salonu ve nihayet gü zel bir sahnesi vardır. Elektrik atölyesi, bu yıl ye- niden kurulmuştur. Tezgâhlar ve makineler, talebe elile yapıl- mıştır. Burada gördüğüm elek- trik zilleri, elektrik ütüleri, elek trik motörleri Avrupanın her hangi bir ütüsünden, zilinden veya motöründen farksızdır. Yi ne bu atölyede mevcut arkos elektrik kaynak cihazile yapılan kaynaklardaki muvaffakiyet zik re değer, Ayrıca bir gayvano plâsti kısmı vardır ki, burada ni kçlâı ve kromaj işleri muvaffa - kiyetle yapılmaktadır. Mektebin marangozluk kıs - ymimda, marangozluğun en basi - tinden tutunuz da en komplike işlerine varıncaya kadar her şey yapılıyor. İzmir 9 eylül panayırında teç hir edilmek üzere hazırlanmış BiR MÜESSESE eşya güzel sanatların cantı birer nümünesidir. eraaaeee ae ee F İRadyo Duyumları | Fransız posta ve telgraf ba - kanlığının buyruğu üzerine Yad- yo idaresi kısa ve uzun — dalğalı istasyonlar üzerinde yayılmak üzere her cuma ile çumartesi ge tesi arasında iki Saatlik bir fev- kalâde konser verilecektir. Kon ser 12 den ikiye kadar sürecek- tir. Salzburg müzik şenlikleri Her yıl "d“ğ: gibi bu yıl da Avusturyanın Salzburg şehrin - deki opera binasında dinleme - ğe değer büyük konserler verile cektir. Avrupanm en tanınmış müzik ustaları tarafından idare edilecek olan bu konserler dör - de ayrılmıştır. Opera piyesleri, örkestra konserleri, Serenad- müziği ve kilise konserleri. Bir gok uluslardan bu değerli kon - serleri dinlemek için Salzburg'a gidecekler karşılarında müzik tekniğinin emsalsizile karşılaşa- caklardır. Bu konserlerle opera piyesle rinin her biri Avusturya radyo- ları tarafından röle edilerek din leyicilerin istifadeleri düşünül - müstür. Konserlere 28 Temmuzda Fe lix Von Weingartner'in idaresin de verilecek bir orkestra konse - TAN (KENDi K L eee - Ateş Pahasıdır! Bir lokantada, geçen gün bi! öğle yemeği yedim. Listede o tuz kuruştan aşa; emek yol tu. Tabağın dibindeki yağı domates salatası bile 25 kury tu. İçinde, kilosu on beşe saf | lan domatesin yarım tanesi bulunmayan bir tabak sala; | 25 kuruş ödemek, biraz ağ * | ma gitti ama, ses çıkarm;* Sözde bir patlıcanlı et getj'tT ki, etin kendi yağile pişti'S'9 iç yağı kokuyordu. Onu / Yâ- l layıp yutarak sineye çek* Ar. kasından pirinçleri diri,( Plâv | geldi. En iyisi 30 kuruş tılan prince, acımsı trabzon!E! kşı | mışlar, adı plâv olıîur“î"' üç kaşığına on beş kuruş"Yorlar. İster istemez kaş Saldık. Üzerine bir de komîm ycdı_k. Garson bahşisi ile Pikte, 70 küruş ödeyerek dış çıktık. Yediğim şeyıcn;nknma Sa- hibine kaça mal ofğünu kafa- mım içinde şöyle FHesapladım. Bir domatesin dfte Dın.nden yapılmış, kırk pf_h.k zeytin ya ği ve on paralıfifke katılmış salata: İki kury: En çok yirmi beş gram et, 6öTüŞ İ0 para, bir patlıcan -/Süyü geniş tuta rak - 5 kuruşifaz yağ 3 kuruş, | tuzu biberi afi filan 5 kuruş ve bu hesaj ında etli patlıcan, 19 kumş ğçu ra.. Plâva bil - mem ne pgâ biçmeli? Her hal. de o da hf kuruştan f”'", et - mez. KoşPosto için de şekerin bu ucuziğünda en çok beş Ku - ruş koyg$ak, netice şu olur: Sa lata; 2 ftruş, etli patlıcan 19 kuruş ©ü para, Plâv 5 küruş, kompd'o 5 kuruş, ekmek, hay. di frşittlâ olduğu için ona da 5 kuri$, top yekün 36 kuruş an EN/İ | te ve haklı olarak şunları söyle MiZE Ç “FAZLA SÖZE NEHACET?.. n Hani Belediyenin açıkta emri rafına son zamanlarda gayet gü zel binalar da yapılmıştır. Meş hur Kayışdağı suyu çeşmesi bu nun üzerindedir. Fakat yolsuzluk yüzünden bu havalinin genişlemesine güzelleş Bu taraflarda oturanlar Bağ dat caddesinin mazhar - olduğu bayındırlığa cidden imrenmek - mektedirler: — Bizim kabahatimiz, suçu » muz nedir? Taksi yerleri azdır Belediye buyruklarına aykırı hareketler için zabıtaca tutulup kaymakamlıklara verilen ceza | zabıtları içinde en kalım tomar- lar “caddeyi işgal,, cezalarıdır. Ceza ne alan için,ne de veren için pek istenir bir şey olmadığına para:: Yetmiş kuruşla otuz altı kurç$- arasındaki yarr yarıya fark, meşru bir kazanç sa 1la - maz. Bu olsa olsa, halkın temiz bir lokantayı, aşcı dükkânları - na tercili etmek isteğinin apa < çık /İstişmar edilişidir. Piyazci dükkânları, ne kadar ucuzsa, 10 kantalar da o kadar pahalı... Bü tün bir tavuğun elli kuruşa alın dığı bir şehirde,Hltı da bir tavü a *ıîlf kelimesi ile insafsızlıktır. Şarbaylık; ne olur, biraz da Şu İokantalarla uğraşsa... Salâhattin GÜNGÖR —Aİ | Kayışdağı cadde- sinin acınaâtak hali Kadıköyünün &ha caddelerin- den biri vardır: Kayış dağı cad- desi..- Bu cadde Ziver Bey yoku şundan başlar ve tâ Kayış dağı- na kadar gider. Fakat ismi cad de olan bu viraneye, bu harabe ye cadde demek için biraz insaf gerektir, Burası, sokak, cadde değil, bel ki harp esnasında delik deşik ol muş bir siper manzarası vermek tedir. Bir arabanın dingilini kır madan, bu caddeden geçmesine imkân yoktur. Bundan haylı za man evvel bu taraflarda bir yan gin çıkmıştı da itfaiye otomobil leri bile buy yolu söküp geçme - mişlerdi, Cadde yazın bir sahra gibi - dir; tozdan geçilmez, Kışın bir bataklık gibidir. Çamurdan ge- gilmez, Bu taraflarda pek bereketli olan sivrisineklerin, zaman za - man yağan yağmurlardan hâsıl olma birikintilerde — ürediğini söylesek yeridir. Geceleyin eğer tabiatin ışığı olmazsa, yani mehtap bulun - mazsa bu cadde bir katran ku - yusu kadar karanlıktır. Çünkü ne fener, ne lâmba vardır. Halbuki bu caddenin iki ta - ——ESEemmam nuncusu da 31 Ağustosta verile cek bir opera piyesidir. Bu konser ve operaların etraf Otuz beş Küruş istemek, en | we caddeyi işgal cezasının da yıllardanberi ardı arası kesilme- diğine göre cezaya rağmen es - nafı bu kabahati işlemeğe sev- keden bir sebep bulunduğunu dü sünmek yanlış olmaz. Biz bu hususta bir araştırma yaptık ve düşüncemizde haklı olduğumu- zu anladık. Her taksi otomobilinin ken - mesine imkân yoktur. | ATIYORUZ| yiyecek satmamak için vardı ? yapılacak iki iş kalır: ya baş 0: İarak gerisin geri Beyazıda ka- dar gitmek, yahut müşteriyi bi- raktığı noktaya en yakın bir tak Bi yerine gidip sıraya girmek. Bugünkü vaziyete göre çok ı:leh bunların ikisi de her baba yiği - tin yapamıyacağı bir iştir. Be- yazıda dönmek için müşteriden aldığı paranın yarısından fazla- smmı benzine vermek mecburiye- tindedir. Nöbete girmek istiye- ceği takside en aşağı on beş yir mi otomobil yardır. Buradan bir iş alabilmek için beş altı saat nöbet bekletetlâzımdır. O hal- de, ağır aksak yürüyüşle Beya- zıda doğru yürümekten “başka çare yoktur. İşte caddeyi işgal cezası bu duraklama sırasında yazılır. Bu duraklama için, insaflı bir gözle bakılırsa, bütün kabahati şoförlere yükletemeyiz. Sokak - darırfıztu darlığı, iğri büğrülüğü ve intizamsızlröt gözönüne geti rilirse ker istenilen yerde tal mahalli yapamadığı için beledi- yeye citmak ta insafsızlık olur. O halde, hiç olmazsa kalabalık mıntakalarda belediyenin, biraz rahatından fedakârlık yaparak mümkün olduğu kadar taksi yer dince bellediği bir durağı var- dır. Bir müşteri otomobile bi - nip te Beyazıtta Taksime gider ve orada kalırsa otomobil için Sino Sinop, 30 (Hususi muhabiri - miz bildiriyor) — Sinobun çok mümtaz ve müstesna bir mevkiü vardır. Tabiat burada bütün gü- zelliğini toplamış. limanile, A- dasile ve şehrin coğrafi vaziye- tile sonsuz bir şirinlik vermiştir. Tarihi kıymeti de inkâr edile - | mez. Belediyemiz birkaç sene | zarfında kaldırımlar, fenni mez- baha ve bir ay evv: de elektrik tonviratı yapmağa ve bu meyan da göze çarpan cumuriyet Ve sa- vaş meydanlarını (i çmağa Mu - vaffak oldu. Şimdi en büyük ih- tiyaçlarımızdan su yolu kaldı. Buranın çok bol suyu vardır. Ve bütün suları çok şirin adamız - dan akmaktadır. Fakat yolları 600 senelik bir maziye malik ol- duğundan çok eskimiştir. Her şeye takdimen su yollarınım da ıslahı lâzımdır, İşitt'gimize gör re belediyemiz Adada büyük bir depo yapıp suları toplayacak ve şehre bir yoldan akıtacaktır. Bundan sonra bir sinema ile bir de şehir bandosuna ihtiyacımlız kalıyor. Sinob:. 60 kilometre mesafe - de zengin bir vaz yağı çıkarıldı. llk serişte 24 saatte iki ton Ver- diği ve daha uğraşılırsa bu mik- darın çok fazlalaşacağını müte- hassısları raporla ' ildirdikleri balde iki aydan beri faaliyetin arkasının b-silmesi bütün mem rile başlanacaktır. On beş tane | İt programını gelecek hafta bil- loket halkmı üzmektedir. direceğiz, ç dinletilecek müzik eserinin so « Limanmmız her türlü fırtına - bun Eîâîomı yaçları Pek Çoktur lerini çoğaltması ve bunları di- ledikleri gibi değiştirme hakkı- nı Memurların keyfine bırakma- k ihti- eee . lara kâpalı olduğundan kışı bü- tün gimi ve vapurlar limanda geçirirler ve tehlikeyi atlatınca giderder, Vaktil. burada mevsi - min her nevi balıkları tutulur ve piyasaya çıkarılırdı. Hamsi ve palamut ve vskumru tuzlula- rı gü binlerce fıçı harice sevke- dilirken birkaç sene azrfında he men bu mikdar ihracat yok deni letek bir derekeye düşmüştür. Bünun sebehi başlı başma bir iş yâpacak kadar balıkçılarımızın strmayesinin olmaması ve bir şrket halinde çalışmalarının im kâz.sızlığıdır. Son sistem âlât ile Sinobda yaprlacak balıkçılık 'Türkiyemizin her yerinin balık ihtiyacını temin ettikten m harice'de binler - fıçı göndere- bilir. Hele bir balık konserve fabrikasının yapılması Sinobu çalışma kaynağı haline getire . bilir, e— Hava kurumuna yardım Şarki Karahisar, 30, A.A, — Umumi ve hususi daireler ile be lediye ve diğer husust kurum- lardan maaş ve ücret alan u- mumişyar ve Müstahlemler candan sevgisiyle hava tehlike- ' &i kurumuna üye kaydolunmuş ve temmuzdan itibaren maaşları nin emsali hasılım yüzde ikisini seve seve vereceklerine dair taahhütnamelerini bağlı olduk- ları muhasibliklere — vermisler- dir.