ON ALTINCI YIL. Noa: 5002 Adımız, andımızdır BAŞBAKANIMIZ ADANA'DA Dilimizde önekler Yeni Karşılıklar Kılavuzu, türk- çenin türlü söz yaratma yollarına baş vurdu. Eldeki sözlerle kolay- ca karşılanamaz sanılan bir takım yabancı dil sözleri, dilimizin şim- diye kadar az kullanılmış söz ya- ratış erkleriyle pek güzel türkçe- leştirilebildi. Bu yollardan biri de dilimizde önek kullanılması — ve bunlarla » hele terimler için - çok değerli yeni bir zenginlik kazanılmasıdır. Avrupanın - bir türlü kendini bencillikten kurtaramıyan bi bu önekler işinde - biri ötekini tut- maz - iki görüş ortaya atmıştı: 1 — Türk dili ve onun bağlı ol- duğu Ural - Altay dil ardası, yal- nız söneklerle söz yaratır, önek- leri yoktur. Avrupa dillerinin bağ- landığı İndo - Üropeen dil ardası, önek zenginliği ile, bu dillerin üs- tüne çıkar. 2 — Örnekler, özünde birleşik sözlerdir. Bir söz, başka birçok sözlerin başına katılarak onlarda bir anlam değişikliği yapar. Bu yolda kullanış çoğalınca önce ge- len söz yıpranarak tek sözlüğünü kaybeder ve bir önek olur. Düzgün düşünen bir kafa, bu iki avrupalı görüşü yanyana ko- > yunca, bunların biribirini tutma- dığını kolayca görür. Neden mi? Soralım şu avrupalı bilginlere: — Önekler söz birleşmelerinin doğurduğu bir dil zenginliği mi- dir? t - Evet! — Söz birleşmeleri yalnız İndo- Öropeen dediğiniz dil ardasının malı mıdır? —Hayır! — Türk dili soneklerle söz ya- rattığı gibi, söz birleştirmeleriyle de söz yaratmaz mı? — Evet! — Öyle ise, türk diline ne üstün- iğünüz kalır? Yeülüyor ki, öneklerin başa frnâciş söz kırımtıları - olduğu ve kdilince, bunların yalnız bir yasahut bir dil ardasına özel de 75 olunda — böbürlenmelere Fakvor. rupada, » şu kalıyor ki türkçe, yeni hiç Hliğinin verdiği geniş- yeni Almak içinde söz birleştir- karşıdakileriz kullanmış - oldu - takım şartlar & kadar — bundan ğer elastikiyet mine de az önem ha pek uzun sönilir. liye kadar ya- biraz daha Jar yarı a- Açık teşeki dünkü sa var- adı Milli Tuık Sigemı- Sirketinde sıgoınh—ı,. da Büyük Esat b kâin ve bir yangın netices mamile yanan köşkümün bedelini ödeme ve icap eden muamelenin bitirilmesi hususunda gösterilmiş olan kolaylık ve çabukluktan do- layı tamamile bir türk mücssesesi olan mezkür şirkete ve şirketin Ankara acantası Adliyesarayı cad- desinde Gençağa apartmanı 6 nu- marada Bay Kâzım Rüştüye açık teşekkürlerimi sunmayı manevi bir borç sayarım. Ankarada Çocuksarayı cad- desinde 50 No. da kuru yemişçi İBRAHİM Çiftlik lokant: İleri sözü başa gelerek yapılan bu birleşik sözler çoğalınca- ileri sözü bunların başında bir önek değeri almış olur. Önsöz, önek, ... gibi sözlerde ön; Başkumandan, başpehlivan, » gibi sözlerde baş, sonsöz, son- , sönek ... gibi sözlerde son Kat allal Tp tıpkı ileri gibi - bi- rer önek olarak kullanılagelmek- tedir. Görülüyor ki dilimizde söz bir leştirme yoliyle yapılan sözlerin bir takımında başa gelen söz tike- si çokça kullanılarak önek değeri- ni alabilmektedir. Kılavuz, bir takım - kavramları karşılarken bu önek sistemini bir az daha genişletti. Avrupa kültü- rünün yarattığı karşılıklı kavram- ları, o diller gibi, önekle anlatmak yolunu açtı. Kılavuzda kullanılan yeni ör - neklerin başlıcaları şunlardır: 1. — Yat: Fransıcada (im, in, r) gibi kılıklar alan önek, ay- rılık, yabancılık, yatlık anlatır. C3 manlıcada arabçadan alınma ola rak kullanılan (gayri) ve (ader. ) sözlerini başa koyarak bu anlamı gösteriyorduk. Türkçede yabancı, başka, ayrı demek olan (yat) sö- zü de bu öneklerin yerini tutabi- lir. Bugün dahi (yadel) gibi bir kullandışı vardır. Boylelikle fran- sızcada yukarda sayılan öneklerin ve (non) ön takısiyle söylenen sözlerin karşılığını kolayca kura- biliyoruz. Netekim (gayri milli) sözüne karşı (yatulusal), (gayri- ahlâki: immoral) karşılığına da (yatahlâksal) denilebilmektedir. 2. — Yantı: (yat) ile anlatılan yabancılıktan daha ileri olarak terslik gösteren bir önektir. Türk lehçelerinde bu söz, bu anlama olarak bulunmuştur. Bununla fran- sızca (anti) önekinin anlattığı dü- şünce karşılanabilmektedir. Os- manlıcada bunu ancak baş tarafa (müzadı) sözü ge!ırı—rck yapılan bir birleştirme söyliyebiliyor- duk. Ancak bu da yalnız (müzadı taaffün) gibi bir iki terimde yer buluyordu. Fransızcada (Antimi- literisme, antisemitisme) gibi söz- leri ancak anlatma yoliyle dilimi- ze çevirebiliyorduk. (Yantı) öneki bunların yerini tutabilecek — görünür. Ntiekim (yantısüel) sözü doğrudan doğru- ya (antimilitaire) karşılığı olur. 3. — Dış: Fransız dilinde (a) öneki ile anlatılan bir değişim da- ha vardır. Netekim (immoral) sö- zü (gayriahlâki: ahlâka uymaz) demek iken, (amoral) sözü (lâah- lâki: ahlâk ile bir ilişiği yok) an- lamına gelir. İşte bu (a) ya karşı türkçede (dış) öneki kullanılabi- lir. Nitekim (dışahlaksal) sözü (a- —ıl) ve (dışnomal) sözü (anor- ) karşılığı olabilmektedir. — Arsıt Fransızca — (inter) "iyle ve osmanlıca terimlerde şa sözlerin başına (beynel) "" mek yoliyle anlatılan ortak- yüncesini gösterir. Bu söz bu Ccayası) nın kısalmışıdır. ise bieA (beynelmilel: interna- bu arihlamı (arsrulusal) diye mak İtsvenebilmektedir. derdin , ye bunlara benzer ön - görünmlimizin aldığı kolaylık Jik, en çok terimler üze- ışılırken kendini göste- Necmi DİLMEN “ Yeni fabrikaları - mız için elli bin bal - ya pamuk islerim. ,, Tarsus, 30 (Özel aytarımı. dan) — Başbakanımız İsmet İnö- nü saat on beşte Yenice'ye geldi ve Mersin İlbayı, İlçebay, Mersin ve Tarsus şarbayları, C. H. P. ile ri gelenleri tarafından törenle kar şılandı. Başbakan, kendilerini görme - ğe gelenleri Adana'ya kadar yan- larına kabul etmişlerdir. Tarım Bankasının çifçi borçla- Funı bölü ile alması hakkında olan kanun için çifçi adına Başbakanı- mıza teşekkür edildi. Başbakan, cevab olarak, bu kanunu çok seve- rek çıkarttığını bildirdi ve “yeni fabrikalar için 50.000 balye pa - muk isterim,, dedi. Sulama işlerine ilgilenerek bu iş üzerinde sorular soran Başbaka- nımız, bu işin, her yıl iki milyon verilmek suretiyle, bölü ile başa - rılması imkânı olup olmadığ sordu. Yeni bir müjde olarak da bölgemizde petrol bulunduğunun anlaşıldığını bildirdi. Hava tehlikesi hakkında uzun bahisler yapıldı. İsmet İnönü, Ada na'dan şimdiye kadar toplanan 70.000 lirayı değil, 70.000 tane hava tehlikesini üye yazıl masını arzu ettiğini söyledi ve Mersin'le Tarsus'ta bu yolda ya - prlan calışmaları dikkatle gözden geçirdi. Başbakan Adana istasyonuna vardığı zaman orada toplanan bın lerce halkın «yaşa!» sesleri lâmlanmış, asker, jandarma ve polis tarafından kendisine saygı töreni yapılmıştır. Başbakanımız Adana durağında saylavlar, C. H P. üyeleri ve hükümet ileri gelen leri tarafından karsılanmıştır. ... Fransız p.ıı'l.ımeıılo sunda yeni bir grup Paris, 30 (A.A.) — Parlam-c toda B. Franklen Buyon'un baş kanlığı altında yeni bir grup kusu! muştur. Bu grupun ergesi, ayrış partilere ilgili saylavları bir ara, a toplamak ve sıyasal, ekonomik ve sosyal kalkınma için elbirliği ile çalışmalarını elde etmektir. Yeni grup bundan başka sosya- list - komünist cephesinin propa gandaları ile savaşmak isteğinde - dir . 'Tarım bakanı B. Katala ile ra- dikal - sosyalist partilerden bazı saylavlar yeni grupa yazılmışlar - dır. Polonya deniz kuvvetini artırmak istiyor Varşova, 30 (A.A.) — Bütün Polonya'da kutlanan yıllık den'.. ayramı dolayısiyle Cumur Baş'.»- nı radyoda söylediği bir diyer * deniz kıyısı elde bulundurmanın Polonya için olan büyük önemin' anmış ve polonyalıları ulusun nizdeki kuvvetini artırmak yardıma çağırmıştır. BUGÜN 2 inci sayıfamızda okuyunuz: Profesör Sombart'ın yeni bir kitabı için "ÜMMUZ 1935 PAZARTESİ vSoj ya; SOÇAL. ) — Polls, bir yaban- ct devlet hesabına çaşıtlık yapan bir grup bulmuş ve üç kişiyi yakalamışlır. Her yerde 5 kuruş B. GÖBELS DİYOR Kİ: Almanya'da parti devletten ü stündür B. Göbels ulusal sosyalizmin Almanyaya neler ka - zandırdığını anlatıyor. Partiden olmıyanların tenkid hakkı yok Berlin, 30 (A.A.) Berlin çevresi ulusal - sosyalist birlikle .i töreni öğleden sonra, on beş bin kişinin toplandığı spor sarayında başlamıştır. İş cephesi şefi Ley, ve Berlin nazi kuvvetleri şefi F Jagovun verdikleri. söylevlerden sonra B. Göbels söz almıştır. Yapılan tun- kidlere karşı u - lusal - sosyaliz - mi savgayan B. Göbels, progra - mın — başarılmış parçalarımdan bahsederek de - mııkıı ki: — Ülke için- de birlik yaptık. İşsiz sayısını 8 milyondan — iki milyona indirdik. Ülke dışında u - lusal krediyi yerine getirdik. Ger çi ayrr ayrı herkesin hayatını kı tarmak için çalışıyoruz. Fakat bu- gün dış sıyasa meseleleri her gün- kü dertlerimizi unutturuyor. H kümeti korumak icin bir ordu dana getirmek ulusal - sosyaliz min pratik alanda çalışması de - mektir.,, Bundan sonra Tempelhof ». . nevra yerinde nazi - birliklerine bağlı yüz yirmi bin kişi büyük bir geçit resmi yapmışlardır. Manev - ra yeri, gamalı haç taşıyan yüzler- ce bayrakla süslenmişti. B. Göbels, burada da bir söy - lev vererek Berlin sıyasasının yap- tağı tansıktan bahsetmiş ve demiş- tir ki: “— Berlin'i arsıulusallıktan » arsıulusal yahudilikten kurtardık. Alman hükümet merkezini, onu ze hirleyen kaldırım çiçeklerinc 1 kurtardık . “Ulusal - sosyalizm, pat- ronların kasalarını koruyacaktır. İşçinin hayatmı düzeltmek is - tiyoruz. Bunun için sağlık şartlı.. - na uygun olmıyan evleri yıktıra- cak ve yerlerine yenilerini yaptı - racağız. Alman ulusu, bizi dinsizlikle suçlıyan, hizmetçi kadınlar gibi her mesele üzerinde kavga eden bu papasları anlamaz. Biz, alman papaslarından çok daha dine bağ- hyız. Çünkü susuzlara su verdik, açları doyurduk.., Berlin, 30 (A.A.) — Ulusal sosyalist partisinin Berlin bilgesi kurultayında propaganda Bakanı B. Göbels partiden olmıyanların tenkidlerde bulunamıyacaklarını ve alman ulusunun ahlâkiğ eğiti « mini şahsında oruntayan partinin devletten de üstün olduğunu söy - lemiştir. DÜNKÜ SPOR GÜNÜ Dün Ankaradaki Gelecek hafta Selânik şampi- yonu Aris takımile şehrimizde ya- pılacak maç dolayısiyle futbol ala- nı düzeltilmekte olduğunda Al - tınordu ile Demirspor arasında dün yapılması lâzım gelen şild —>x0- çı geri bırakılmıştır. İdman Cemi yetleri birliğinin kurağı yanımda ki ekzersis alanında Ankara Gü - üi ile Çankaya'nın A, B ve üçün cü takımları dostça birer maç yap mışlardır. Üçüncü takımları mac- larını Ankara Gücü kazanmış — ve B. takımları berabere kalmışlar sa da A takımları arasında yapı lan maç, Ankara Gücü eksik takı mına rağmen, bir say” farkiyle * lc maçlar tatsız oldu tün durumda iken çıkan bir kav - ga ve bu kavgaya halkın da ka - rYışması yüzünden yarım kalmıştır. İdman Cemiyetleri birl fından tertib edilmemiş, hususları sağlanmamış, ha'sem'a şapkası başında ve ceketi sırtır la iken yönettiği ve böyle açık Lir alanda yapılan maçlardan bun dan daha iyi bir sönuç beklemek de doğru olmazdı. İş ciddiye alınmadıkça ve s->r kurallarına uygun hareket ed dikçe yapılacak bu gibi karşılaş malardan hiç bir fayda olma? Zı meydandadır. -(Sonu 5. incide) Havalarımızı böyle uçak bulutl-n'ı kaplıı dığı gün hava tehlikesinden luçhırkorkıı- muz kalmıyacaktır. “sen başaracaksın. Yurddaş' Bu işi de