Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ON ALTINCI YIL. No: 5002 Adımız, andınızdır %l ıHUZ 1930 PmRTE'iI Sofjya, 20 (A.A.) — Polis, bir yaban- cı devlet hesabına çaşıtlık yapan bir grup bulmuş ve üç kişiyi yakalamıştır. Her yerde 5 kuruş M n ,4 BAğBAKANIMIZ ADANA'DA K tt e * “yolda kullanış çoğalınca önce ge- Öt —— , ._F, | | 4 | B L İz ğ | B “ - hele terimler için - çok değerli © bencillikten kurtaramıyan bilgisi, - bu önekler işinde - biri ötekini tut- — sözlerin başına katılarak onlarda “> 3yunca, bunların biribirini tutma- Dilimizde önekler Yeni Karşılıklar Kılavuzu, türk- çenin türlü söz yaratma yollarına ş vurdu. Eldeki sözlerle kolay- ca karşılanamaz sanılan bir takım yabancı dil sözleri, dilimizin şim- diye kadar az kullanılmış söz ya- ratış erkleriyle pek güzel türkçe- leştirilebildi. Bu yollardan biri de dilimizde önek -kullanılması — ve bunlarla yeni bir zenginlik kazanılmasıdır. Avrupanın bir türlü kendini maz - iki görüş ortaya atmıştı: 1 — Türk dili ve onun bağlı ol- duğu Ural - Altay dil ardası, yal- nız soneklerle söz yaratır, önek- leri yoktur. Avrupa dillerinin bağ- landığı İndo - Öropeen dil ardası, önek zenginliği ile, bu dillerin üs- tüne çıkar. 2 — Örnekler, özünde birleşik sözlerdir. Bir söz, başka birçok bir anlam değişikliği yapar. Bu len söz yıpranarak tek sözlüğünü kaybeder ve bir önek olur. .Düzgün düşünen bir kafa, bu iki avrupalı görüşü yanyana ko- dığını kolayca görür. Neden mi? Soralım şu avrupalı bilginlere: — Önekler söz birleşmelerinin doğurduğu bir dil zenginliği mi- dir? i t — Evet! — Söz birleşmeleri yalnız İndo- Öropeen dediğiniz dil ardasının malı mıdır? — Hayır! ürk dili soneklerle söz ya- rattığı gibi, söz birleştirmeleriyle de söz yaratmaz mı? — Evet! — Öyle ise, türk diline ne üstün- “ğünüz kalır? Y—-uluyor ki, öneklerin başa findiiş söz kırıntıları olduğu ve kdilince, bunların yalnız bir yasahut bir dil ardasına özel de 75 'olunda böbürlenmelere Fakvor. rupada, ». şu kalıyor ki türkçe, yeni hiç bhliğinin verdiği geniş- yeni Almak içinde söz birleştir- karşıdakileriz, kullanmış - oldu - takım şartlar ie kadar bundan ğer elastikiyet mine de az önem ha pek uzun süpilir. liye kadar ya- biraz daha dar yarı a- Açık teşeki dünkü sa var- İtimadı Milli Türk Sigçmı- nonim Sirketinde sigortalısz. Ankarada Büyük Esat bağlarınd kâin ve bir yangın neticesinde ta- mamile yanan köşkümün bedelini ödeme ve icap eden muamelenin bitirilmesi hususunda gösterilmiş olan kolaylık ve çabukluktan do- * layı tamamile bir türk müessesesi olan mezkür şirkete ve şirketin Ankara acantası Adliyesarayı cad- desinde Gençağa apartmanı 6 nu- marada Bay Kâzım Rüştüye açık teşekkürlerimi sunmayı manevi bir borç sayarım. Ankarada Çocuksarayı cad- desinde 50 No. da kuru yemişçi İBRAHİM İleri sözü başa gelerek yapılan bu birleşik sözler çoğalınca - ileri sözü bunların başında bir önek değeri almış olur. Önsöz, önek, ... gibi sözlerde ön; Başkumandan, başpehlivan, .. gibi sözlerde baş, sonsöz, son- gün, sonek ... gibi sözlerde son kelimeleri de - tıpkı ileri gibi - bi- rer önek olarak kullanılagelmek- tedir. Görülüyor ki dilimizde söz bir- leştirme yoliyle yapılan sözlerin bir takımında başa gelen söz tike- si çokça kullanılarak önek değeri- ni alabilmektedir. Kılavuz, bir takiım kavramları karşılarken bu önek sistemini bir az daha genişletti. Avrupa kültü- rünün yarattığı karşılıklı kavram- ları, o diller gibi, önekle anlatmak yolunu açtı. Kılavuzda kullanılan yeni ör - neklerin baş /caları şunlardır: 1. — Yat: Fransıcada (im, in, il, ir) gibi kılıklar alan önek, ay- rılık, yabancılık, yatlık anlatır. Cs manlıcada arabçadan alınma ola - rak kullanılan (gayri) ve (adeı.. ) sözlerini başa koyarak bu anlamı gösteriyorduk. Türkçede yabancı, başka, ayrı demek olan (yat) sö- zü de bu öneklerin yerini tutabi- lir. Bugün dahi (yadel) gibi bir kullanılışı vardır. Böylelikle fran- sızcada yukarda sayılan öneklerin ve (non) ön takısiyle söylenen sözlerin karşılığını kolayca kura- biliyoruz. Netekim (gayri milli) sözüne karşı (yatulusal), (gayri- ahlâki: immoral) - karşılığına da (yatahlâksal) denilebilmektedir. 2. — Yantı: (yat) ile anlatılan yabancılıktan daha ileri olarak terslik gösteren bir önektir. Türk lehçelerinde bu söz, bu anlama olarak bulunmuştur. Bununla fran- sızca (anti) önekinin anlattığı dü- şünce karşılanabilmektedir. Os- manlıcada bunu ancak baş tarafa (müzadı) sözü getirerek yapılan bir birleştirme ile söyliyebiliyor- duk. Ancak bu da yalnız (müzadı taaffün) gibi bir iki terimde yer buluyordu. Fransızcada (Antimi- literisme, antisemitisme) gibi söz- leri ancak anlatma yoliyle dilimi- ze çevirebiliyorduk. (Yantı) öneki bunların yerini tutabilecek — görünür. — Ntiekim (yantısüel) sözü doğrudan doğru- ya (antimilitaire) karşılığı olur. 3. — Dış: Fransız dilinde (a) öneki ile anlatılan bir değişim da- ha vardır. Netekim (immoral) sö- zü (gayriahlâki: ahlâka uymaz) demek iken, (amoral) sözü (lâah- lâki: ahlâk ile bir ilişiği yok) an- lamma gelir. İşte bu (a) ya karşı türkçede (dış) öneki kullanılabi- lir. Nitekim (dışahlaksal) sözü (a- -al) ve (dışnomal) sözü (anor- ©) karşılığı olabilmektedir. ”. Arsı: Fransızca (inter) Tiyle ve osmanlıca terimlerde ç sözlerin başına (beynel) ““mek yolıyle anlatılan ortak- ğ' şüncesini gösterir. Bu söz bu 6ç (arası) nın kısalmışıdır. ise "m (beynelmilel: interna- bu aFionlamı (arsrulusal) diye mak "bylenebılmektedu' derdin , 4 bunlara benzer ön - görünmlimizin aldığı kolaylık dik, en çok terimler üze- Çiftlik lokant: ışılırken kendini göste- İ. Necmi DİLMEN | “ Yeni fabrikaları - mız için elli bin bal - ya pamuk isterim. ,, Tarsus, 30 (Özel aytarımı. dan) — Başbakanımız İsmet İnö- nü saat on beşte Yenice'ye geldi ve Mersin İlbayı, İlçebay, Mersin ve Tarsus şarbayları, C. H. P. ile- ri gelenleri tarafından törenle kar- şılandı. Başbakan, kendilerini görme - ge gelenleri Adana'ya kadar yan- * Tarına kabul etmişlerdir. Tarım Bankasının çifçi borçla- rını bölü ile alması hakkında olan kanun için çifçi adına Başbakanı- mıza teşekkür edildi. Başbakan, cevab olarak, bu kanunu çok seve- rek çıkarttığını bildirdi ve “yeni fabrikalar için 50.000 balye pa - muk isterim,, dedi. Sulama işlerine ilgilenerek bu iş üzerinde sorular soran Başbaka- nımız, bu işin, her yıl iki milyon verilmek suretiyle, bölü ile başa - rılması imkânı olup olmadığını sordu. Yeni bir müjde olarak da bölgemizde petrol bulunduğunun anlaşıldığını bildirdi. Hava tehlikesi hakkında uzun bahisler yapıldı. İsmet İnönü, Ada- na'dan şimdiye kadar toplanan 70.000 lirayı değil, 70.000 tane hava tehlikesini bilen üye yazıl masınt arzu ettiğini söyledi ve Mersin'le Tarsus'ta bu yolda ya - pılan calışmaları dikkatle gözden geçirdi. Başbakan Adana istasyonuna vardığı zaman orada toplanan bin- lerce halkın «yaşa!» sesleriyle se- lâmlanmış, asker, jandarma ve polis tarafından kendisine saygı töreni yapılmıştır. Başbakanımız Adana durağında saylavlar, C. H. P. üyeleri ve hükümet ileri gelen- leri tarafından karsılanmıştır. Fransız parlamento- sunda yeni bir grup Paris, 30 (A.A.) — Parlam- - toda B. Franklen Buyon'un baş kanlığı altında yeni bir grup kuzul. muştur. Bu grupun ergesi, ayrış partilere ilgili saylavları bir ara,a toplamak ve sıyasal, ekonomik ve sosyal kalkınma için elbirliği ile çalışmalarını elde etmektir. Yeni grup bundan başka sosya- list - komünist cephesinin propa gandaları ile savaşmak isteğinde - dir . Tarım bakanı B. Katala ile ra- dikal - sosyalist partilerden bazı saylavlar yeni grupa yazılmışlar - dır. Polonya deniz kuvvetini artırmak istiyor Varşova, 30 (A.A.) — Bütün Polonya'da kutlanan yıllık den'.. ayramı dolayısiyle Cumur Başi:>- nı radyoda söylediği bir diyex * deniz kıyısı elde bulundurmanın Polonya için olan büyük önemim' anmış ve polonyalıları ulusun - nizdeki kuvvetini artırmak yardıma çağırmıştır. BUĞÜN 2 inci sayıfamızda okuyunuz: Profesör Sombart'ın yeni bir kitabı için -Jagovun verdikleri T — B.GÖBELSDİYORKİ: Almanya'da parti devletten üstündür B. Göbels ulusal sosyalizmin Almanyaya neler ka - zandırdığını anlatıyor. Partiden olmıyanların tenkid hakkı yok Berlın, 30 (A.A.) — Berlin çevresi ulusal - sosyalist birlikleri töreni öğleden sonra, on beş bin kişinin toplandığı sper sarayırıda başlamıştır. İş cephesi şefi Ley, ve Berlin nazi kuvvetleri şefi F.a söylevlerden sonra B. Göbels söz almıştır. Yapılan tun- kidlere karşı u - lusal - sösyaliz - mi savgayan B. Göbels, progra - mın başarılmış parçalarından bahsederek de - miştir ki: “— Ülke için- de birlik yaptık. İşsiz sayısını 8 — , milyondan — iki B. Göbels milyona indirdik. Ülke dışında u - İusal krediyi yerine getirdik. Ger - çi ayrı ayrı herkesin hayatını ku. tarmak için çalışıyoruz. Fakat bu- gün dış sıyasa meseleleri her gün- kü dertlerimizi unutturuyor. H4 kümeti korumak icin bir ordu : dana getirmek ulusal - sosyaliz - | min pratik alanda çalışması de - mektir.,, Bundan sonra Tempelhof r... nevra yerinde nazi birliklerine bağlı yüz yirmi bin kişi büyük bir geçit resmi yapmışlardır. Manev - ra yeri, gamalı haç taşıyan yüzler- ce bayrakla süslenmişti. B. Göbels, burada da bir ıoy - lev vererek Berlin sıyasasının yap- tığı tansıktan bahsetmiş ve demiş- tir ki: “— Berlin'i arsıulusallıktan & arsıulusal yahudilikten kurtardık, Alman hükümet merkezini, onu ze hirleyen kaldırım çiçeklerinc a kurtardık.“Ulusal - sosyalizm, pat- ronların kasalarını koruyacaktır. İşçinin hıyatmı düzeltmek is - tiyoruz. Bunun için sağlık şartla. - na uygun olmıyan evleri yıktıra- cak ve yerlerine yenilerini yaptı - racağız. Alman ulusu, bizi dinsizlikle suçlıyan, hizmetçi kadınlar gibi her mesele üzerinde kavga eden bu papasları anlamaz. Biz, alman papaslarından çok daha dine bağ- açları doyurduk.,, " Berlin;, 30 (A.A,) — Ulusal sosyalist partisinin Berlin bilgesi kurultayında propaganda Bakanı B. Göbels partiden olmuyanların tenkidlerde bulunamıyacaklarını ve alman ulusunun ahlâkiğ eğiti « mini şahsında oruntayan partinin devletten de üstün olduğunu söy - lemiştir. DÜNKÜ SPOR GÜNÜ Dün Ankaradaki Gelecek hafta Selânik şampi- yonu Aris takımile şehrimizde ya- pılacak maç dolayısiyle futbol ala- nı düzeltilmekte olduğunda ı Al - tınordu ile Demirıpor arasında dün yapılması lâzım gelen şild -3a- çı geri bırakılmıştır. İlman Cemi- yetleri birliğinin kurağı yanında- ki ekzersis alanında Ankara Gü - cü ile Çankaya'nın A, B ve üçün cü takımları dostça Binez maç yap mışlardır. Üçüncü takımları maç- larını Ankara Gücü kazanmış ve B. takımları berabere kalmışlar - sa da A takımları arasında yapı lan maç, Ankara Gücü eksik takı mına rağmen, bir say” farkiyle *- maçlar tatsız oldu tün durumda iken çıkan bir kav - ga ve bu kavgaya halkın da ka - rışması yüzünden yarım kalmıştır. İdman Cemiyetleri birliği tar>- fından tertib edilmemiş, disiplin hususları sağlanmamış, ha'sem'a şapkası başında ve ceketi sırtır Ja iken yönettiği ve böyle açık Lir alanda yapılan maçlardan bun dan daha iyi bir sönuç beklemek de doğru olmazdı. 4 İş ciddiye alınmadıkça ve sp>r kurallarına uygun hareket edi'me- dikçe yapılacak bu gibi karşılaş - malardan hiç bir fayda olma? Zı meydandadır. (Sonu 5. incide) ..... “muzkalmıyaeaktır. | dıgıg ün hava tehlikesinden hi: Yıırdıdaşf ' * Ç hıyız. Çünkü susuzlara su verdık,'îı '-. . 4