Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
o 4 > LTINCI YIL. No: 5001 Adımız, andımızdır Viyana, 30. HAZİRAN 1935 PAZAR 29 (A.4.) — Tirolda Sala burg'da, on saniye süren yeni bir dep- rem duyulmuştur. Her yerde 5 kuruş Gündelik Temel atılırken F.R. ATAY Atatürk Florya'yı da hayat ve harekete kavuşturacaktır. Florya eşsiz plâjlardan biridir. İstanbul şehrinin yanında, ayrıca, yazlık küçük bir şehir olarak kurulabilir ve büyüyebilir. Henüz her şey ye- ni yapılacağı için, Florya tam bir Avrupa parçası olabilir. Kültür göze görünür bir şey - dir: Kültür sokaklarda, yapılar - da, giyinişte, hareketlerde, yapı şekillerinde, cadde ve park resim- lerinde, her şeyde, görünür. İstan- bul'un ve birçok büyük küçük şe- hirlerimizin, diış görünümden, cu- muriyet kültürleri derin bir aykı- rılık gösterdiklerini bilmeliyiz. İs- tanbul'da henüz hiç bir tam parça yapılmamıştır. Bu tam parça Ssözü üs- tünde durmak istiyoruz. Ge biz, ayrı ayrı, güzel veya güze- limsi şeyler meydana getiriyoruz. Fakat sanat, bir güzel sa- nat olan mimariğ ve şehircilik * kontrolu altında bu tekleri birleş- tirerek, tam bir parça yapamıyo- ruz. Tam bir parça yapar gibi ol- duğumuz yerlerde- de sanatın, güzel sanat olan mimari- nin kontrolundan kaçan çevre ge- lişi güzel yapılarla doluyor ve bu “ doğu dalgası, yaklaşa yaklaşa, he- nüz beliren Avrupa parçasını bo- guyor. Uzaktan bu kargaşalığı gö- renler, memlekette henüz iki kül- türün boğuşmakta olduğuna hük- mederler. Meselâ Florya yapılırken, Flor- ya'nın kontrol çevresi İstanbul'a kadar bütün yol boyunca, Ayas - tafanosa kadar bütün kıyı boyunca genişletilmek lâzımdır. Uzaktan, yakından Florya tam parça"- sına dokunabilacek bütün görey- ler artist - mimar ile artist - şe - hircinin kontrolu altında bulun- malıdır. Hiç bir bahçe parmak - İığır, artist - mimar ile artist şe - hircinin istemediği, yani tam par- ça'nin armonisini bozacak gibi yapılmamalıdır. Yeni plân yapılacak yerlerde ispekülasyonun, ve plândan dışa- rı kaçamakların zararı ne büyük olacağını ve önüne önceden nasıl geçebileceğimizi Ankara'daki on yıllık deneçlerimiz bize öğretmiş- tir. Halkı şu prensipe inandırmak < lazımdır ki memleket göreyi her- kesindir; mülkiyet hakkı içinde değildir. Herkes istediği arsayı alabilir: Fakat istediği yapıyı, bahçeyi, bahçe duvarını yapamaz. Sokakta gezerken görülen şeyler, bir araya toplanarak, bir memle- ketin kültür düzeyi hakkında bi.i_- küm verdirecek olan, genel görü- nüm'ü meydana getirir. Eğer yeni ve beton yapılar ba- yındırlık demek olsaydı, lıta_n a bul'da yapılanlar yüzünden, şim- di her gelen yabancıyı kendimize hayran bırakmamız İlâzım gelir- di. Onları kaybolmuş güzelliklere acındırıyoruz. Sanat olmayan, sa- natm hüküm sürmediği yerde güzellik olamaz. Gramer ho- cası cümlenin nasıl yapılıcnğn_u öğretebilir: Fakat şiiri ancak şair yapahilir. Florya tam parçası, büyük yol geçeğindeki yapılar, bahçe- lerle, Ayastafanos'a kadar kıyı- dan gidecek olan ağaçlı gezinti yolu ile, havadan veya bir dağ üs- tünden bakıldığı vakit iki gözün kavrayabileceği bütün görüsü ile en yeni Avrupa'dan bir kısım ol- malıdır. ATATÜRK Büyük Önder İstanbulu | şereflendirdi İstanbul, 29 (A.A.) — Cumur başkanı Atatürk, dün saat 11,20 de şehrimizi şereflendirerek Dol - mabahçe sarayına — inmişler ve oradan Florya'ya kadar bir gezin. ti yaparak geç vakte kadar Flor- ya'da kalmışlardır. Fransız parlamen - tosu kapandı Paris, 29 (A.A.) — Parlamen- tonun bu yılki nomal toplantısı bu sabah saat 3,30 da sona ermiş - tir. Kurul dağılmazdan önce B. Laval okuduğu diyevinde, şunları söylemiştir: 1 — Hükümet frangıin sağlığı- ni ve ekonomik kalkınmayı sağla- mak azmindedir. 2 — Genel düzeni ve demokra- tik kurumları saydıracaktır. B. Laval hiç bir kimsenin hiç bir yurddaş topluluğunu egemen - liği altına alamıyacağı prensipini hatırlatmıştır. Marmarisin Aktaş ormanları yanıyor Muğla, 29 (A.A.) — Marma- ris'in Aktaş yerindeki özel çiflik- teki ormanlarda çıkan yangın üç gündür sürmektedir. Eden - Laval görüşmesi Fransız gazeteleri ne diyorlar ? Paris, 29 (A.A.) — Laval - Eden görüşmelerini yorayan Tan gazetesi, 3 şubat tarihli Londra deyiminin bütün noktalarını bir - den sonuçlamak lüzumunu - ileri sürüp diyor ki: “Fransanın güvenliği için en çok gereken kara silâhları mesele- si eğer aynı zamanda kotarılmaz, eğer İtalya ile Orta Avrupa'yı il - gilendiren Tuna andlaşması bir hakikat olmazsa, ve eğer, her han- gi bir doğu andlaşması yapılmaz- sa ÂAvrupa'nın bu bölgesinde sıya- sal karışıklık böylece sürüp gider- se, Lokarno andlaşmasına ekli bir hava andlaşması yapmak ve yerit- mek neye yarar? ,, Deba gazetesi de, İngiltere'nin Londra deyimi sıyasasından ayrıl- mış olduğunu söyledikten sonra, şunu yazıyor: “ Bugünkü günde İngiltere, gü- venliğin genel surette düzen altı - na alınmasına lüzum görmeksizin ve kara silâhları meselesi yalnız bi- zi ilgilendiriyormuş gibi, bu me - seleyi, Fransa'nın Almanya ile doğrudan doğruya — kotarmasını tavsiye ederek, ne pahasına olursa olsun bir hava andlaşması yap - mak istiyor gibi görünmektedir.. Almanya'nın, bu durumdan asığlanmak istemesini bekliyebili- riz. B. Fon Ribbentrop'un gölgesi tanyerimizde görünmeğe başla - mıştır.,, Türk — fransız tecim anlaşması uzatıldı Paris, 29 (A.A.) — Yarın sü - resi bitmekte olan türk - fransız tecim modüsvivendi'sinin 13 ağus- tosa kadar uzatılması hakkında l İSMET INÖNÜ HASTA BAKICILIK OKLLUNUN ALTINCI YILI Dün gece gitti Başbakanımızın başta bir geziye çıkaı ken alınmış bir resmi Başbakanımız İsmet İnönü öa- at 24 ü bir geçe kalkan özel tren- le ve Adana yolu ile doğu illeri- mizde yapacağı inceleme gezisine çıkmıştır. Başbakan durakta Kamutay başkanı B. Abdülhalik Renda, Ba- kanlar, saylavlar, süel ve sivil ile- ri gelenler tarafından uğurlanmış ve trenin kalkakacağı sırada gü- lümsiyerek kendisini uğurlamağa gelenlere: «& — Arzularınızı yerine getir - meğe gidiyorum» demiş ve B. Ab- dülhalik Renda'ya dönerek « — Sizin bildiğiniz ve çalış - tığınız çok- yerlerden geçeceğim» damiştir. Başbakanımızın yanında Dış Bakanı B. Tevfik Rüştü Aras, say- lavlardan Tahsin ve Bekir Kaleli ile Jandarma Genel Komutanı Ge- neral Kâzım, Başbakanlık ve Dış Bakanlık özel kalem direktörleri de bulunmaktadır. — . İsmet İnönü Sultan Ahmed Hanla konuştu Yakında izin li olarak menı - leketine gidecek olan Afgan Bü - yük Elcisi Ek - selans Sultan Ahmet — Hanı Başbakan İsmet İnönü dün köşsk lerinde öğle ye- meğine alıkoy - muş ve uzun za- man görüşmüş - Efgan büyük elçisi tür:; Ahmed Han Marinettinin vere - ceği konferanslar İstanbul, 29 (A.A.) — İtalyan fütürist şairi Marinetti, dün akşam italyan uçağı ile Büyükdereye gel- miş ve karşılanmıştır. Şair, yarın öğleden sonra, ital- yan elçilik konağında açılacak fü- türist tablolar, eski kitablar ve di- ğger elişleri sergisi dolayısiyle bir söylev verecektir. İtalyan - elçisi de açılmada bulunacaktır. Bu ser- gi üç gün sürecek ve herkes tara- fından gezilebilecektir. Sergi pa- zartesi günü kapanacaktır. Pazartesi günü sergi kapandık- “tan sonra şair Marinetti Kazadi - talyada, sergide gösterilen eserler ve fütürizm hakkında konferans verecektir. aşik Yitanbül 29 (Tektaü) — İbeli 7 yan elçisi bugün İtalya elçiliğinde (Sonu $ inci sayıfada) Okulun şimdiye kadar yetiştirdiği hasta bakıcı sayısı 29 a varmıştır Dün, Çocuk Esirgeme kurumu- nun, çocuk bakıcı okulunu bitiren- lere diplomaları, kurumun hazırla- dığı - güzel bir törenle dağıtıl - —£ mıştır. Keçiöre - nin en güzel ve dört biryanı sık ağaçlarla çev - rilmiş bir köşe - sindeki okul ku- rağlarının ge - niş — salonlarını dolduran seçkin bir çağrılı kala - balığı; yarımki nesli sıhatlı ve gürbüz yetiştir - mek hedefi ile kurulan okuülun talebelerini ne kadar iyi yetiş - tirdiğini, bahçe- yi bir neşe ve hayat kaynağı hali- ne sokan yüzlerce kimsesiz yavru- ya gösterilen ana sevgenliğine ba- karak, görmüşlerdir. Toplantırda Kamutay Başkanı Bay Abdülhalik Renda, İç Baka - nı Bay Şükrü Kaya, Gümrük ve Tekitler Bakanı Bay Rânâ Tar - han, saylavlar Sıhat Bakanlığı ile ri gelenleri, Banka Direktörleri ve bircok Bayanlar bulunmüuştur. Er- kinlik marşından sonra ökulu bi - tirenlerden bir bayan kendilerini iki yıldanberi tam bir özenle ye - tiştiren kurumdan ayrılırken duy- gularını anlatmış ve demiştir ki: “— Burası bir kaynağa benzer, kundaklar burada çözülür, bura - da yürütülür ve yetiştirilir. Yur - dun ellerine verilir. İşte biz de bu kaynağın birer küçük damarıyız, ülkenin her bir bucağına dağıla - cağız. Birer çocuk bakıcı olarak ye - tişen bizler yurdun her yanına kol atacağız. Asıl işlerimiz - buradan ayvrıldıktan sonra başlıyacaktır... İleride verilecek herhangi bir ül - ke ödevini düşünerek iyi başar - mağa çalışacağız. Ey bize bu gü - cü ve varlığı kazandıran ülke sa- na söz veriyoruz: Biz türk kızları en buhranlı çağlarında bile göğüs açarak koşacağız. Ülke icin canı - nı verenlerden olacağız. Savaşlar- da kanayan yaraları sarmağa, ba:- rışlarda yoksul yavruları kucakla- mağa hazırız, ey yurda sağlık veren karanlıkları yok eden ülke güne - B, Abdülhalik Renda diploma - verirken | sağ kalçasından şi sana söz veriyoruz, senin yürü - düğün yoldan biz de sen gibi gi - deceğiz.,, Okulu bitirenlerin duyguları - nı anlatan bu sözlerden sonra Ço cuk Esirgeme Kurumu - Ankara merkezi Başkanı Bayan Doktor Fıtnat, okulun kuruluş tarihini le- saca anlatmış ve demiştir ki: — “ — Yurdun ihtiyacı olan ço - cuklarını korumak onları yurda yararlı yetiştirmek ergesile kurul- muş olan Çocuk Esirgeme kurumu en körpe çağda bulunan kimsesiz süt yavrularına bakmak ve onları ölümden korumak hedefile on bir yıl önce bu kurumu açmıştır. Günden güne gelişen kurum al: ti yıl önce Çocuk bakıcı okulunu da ilâve etmişti. Bugün bu okulun (Sonu 5 inci sayıfada) B. Kiyap düello etti Paris, 29 (A. A.) — B. Jan Kiyap'la Piyer Göoden arasın - daki düelle bu sabah özel bir bahçede yapıl - mıştır. B. Goden hafif yaralan - mıştır. Bu düellonun sebebi, gazete - B. Kiyap lerden birinde Goden imzaisyle çı- kan ve eski polis direktörü tara - fından kendi için bir hakaret sa - yılan bir açık mektubtur. - Karadan ve denizden ürkmedi-H #imiz gibi hayalarımızdan da kor. kusuz olmak kendi elimizdedir. Ş Ve »)