27 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 0000 Öünya G ——— ğ azetelerin A e Göre Hâdiseler —— —<— 27 - 6 < 935 DENİZ GÖRUŞMELERİ Deniz Ve Hava Paktları Le Petit Patisienne'den: | Pariste Laval ile Eden arasın da vaki olan görüşmeler hakkın- da malümat vermiştik. Fakat tekrar üzerine dönmekliğimiz lâzım gelen bir nokta vardır ki o da hava paktı meselesidir. E- den, hava paktınınm Londra ve Stresa protokollarında bu mese- lenin hep birden halli beklen - meksizin hemen müzakeresine girişilmesini temin etmek vazi- fesile Parise gelmişti. Bu arzu- yü kabul etmek bizim için, ha- yşti menfaatlerimizin icap ettir diği bir siyasayı terketmek de- mek olacaktı. Hava paktr Almanya ile bir yakınlık hareketi demek olacak- tı. Fakat bu yakınlık, ancak Alman kara kuvvetlerinin denk leşmesi hakkında anlaşmaya el- verişli şerait gösterildiği tak - dirde elde edilecektir. Hitler şimdiye kadar Versay muahede LAVAL sinin hudutlarını tecavüz etmek suretile ve bir taraflı bir hare- ketile Almanya ordusunun mev cudiyetini tesbit eden 550.000 rakkamı üzerinde hiç bir feda- kârlıkta bulunamıyacağını söy - lemiştir. Fransa için kabil olmı- yan bu nisbet Hitlerin zihninde sabit kaldıkça hükümetimiz hiç bir zaman hava paktını yapmı- yacaktır. Fransa aynı zamanda, Al- manyanın suiniyeti eseri olarak, sşark ve orta Avrupa için bir em niyet sistemi bulunmadıkça böy le bir misaka yanaşacak değil - dir. Bu sebeple Laval, Edenden İngilterenin Lokarno hava pak- tını akdetmek için açılacak mü- zakerenin bilkuvve başlamasına kara silâhlari meselesi halledil- medikçe bu müzakerelerin kati bir neticeye iktiran etmemesine razı olup olmıyacağını sormüş- tür. Ki Lokarno andlaşmasını imza eden devletler arasında yapıla- cak genel bir hava mukavelesi, Fransa ile İngiltere, İngiltere ile İtalya, İtalya ile Fransa ara- sır.ıda ve hava yardımlarının şe- Taitini tayin edecek olan iki ta- raflı mukaveleler yapılmış olma| dıkça tesirsiz ve kuru lâftan iba ret kalacaktır. İngiltere, ihtimal ki, Alman- yanın muhalefeti dolayısile, bu iki taraflı hava mukavelelerine karşı şimdiye kadar büyük te - mayül göstermiyordu. Fakat Lavalin ısrarı üzerine Eden Lon Paris salonları — Kızımı asla o adama ver- mem, vaziyeti emin değil! * — Necidir? EDEN dra ile istişareden sonra bu pren sibi kabule temayül göstermiş- tir, Bunüunla beraber Edenin Ro- maya gitmesi ve bu mesele hak- kında Mussolini ile görüşmesini ve İngiliz kabinesinin müzake - renin bilkuvve başlamasına razı olup olmadığını ve onu tamam- layacak olan iki taraflı andlaş- maları münasip olup olmryaca- gı hakkında kararını beklemek lâzım geliyor. İngiltere ile vaki olan müza- kerelerde görüldüğü veçhile, metot meselelerinde uyuşmak yolları arayabiliyor. İngiliz ve Fransız müzakerecileri arasında samimi, tam ve devamlı bir teş- riki mesaiye büyük bir ihtiyaç olduğu alaşılmış, ve nihayet Fransa ile İngiltere arasında da ahenk elde edilmiştir. Le Temps'dan: Evvelce haber verdiğimiz veç hile İtalya efkârı umumiyesi Almanya - İngiltere deniz an- laşmasını pek az sempati ile karşılamıştır. Filhakika İtalya efkârı umümiyesi Stresadanbe- ri, büyük doğu devletleri ara - MUSSOLİNİ sındaki çalışma birliğinin, barı- şın başlıça bir zâmanı olarak ge lişeceğini zannediyordu. Fakat İngilterenin, Fransa ve İtalya- nın fikrini almaksızın ve İtalya ile Fransa arasında mevcut te- sanütten ayrılarak, doğrudan doğruya Almanya ile müzakere- ye giriştiği görülmüştür. Bu anlaşma Avrupada çok ka rışık ve nazik bir vaziyet ihdas etmiştir. Siyasal noktai nazar- dan İngiltere kabinesinin bu ha- reketine karşı teessüf edilmek- tedir. Popolo di Roma'dan: İtalya yalnız bir Akdeniz dev letidir. Doğu Afrikasında bulu - nan müstemlekeleri hariç tutu- lacak olursa bütün sahilleri ve bütün menfaatleri hep Akdeniz- dedir. Aynı zamanda bütün de- niz kuvvetleri de oradadır. Bu denizde diğer iki mühim donanma da vardır ki bunlar da Fransız ve İngiliz donanmala - dır. Eğer Almanya kuvvetli bir donanma vücuda getirecek olur sa bu donanmayı şimal denizin- de toplayacaktır. Bu sebeple İn- giltere ve Fransa Akdeniz do - nanmalarının az çok mühim bir kısmını ayırarak Atlantik ve Şi- mal d ğ Bir Katil, Ailesini Nasıl Öldürdüğünü Paris - Soir'dan: Lil'de bütün ailesini öldüren Beaume adında bir zabit Mar- silyada tevkif edilmiştir. Mar- silyada bir otel sahibi zabıtaya müracaat ederek oteline inen i- ki yolcunun şüpheli hallerinden zabıtayı haberdar etmiştir. Villon adile kendilerini otele yazdırmış olan bu adamlar bir müddet içtikten sonra dışarı çık mışlar ve bir daha görünmemiş- lerdir. Bunlar giderken otelde bir rovelver ile içinde kirli ça- maşırlar bulunan bir çanta bı- rakmışlardır. Zabıta memurları çanta için- de üzeri Lil büfesi ibaresini ta- şıyan bir kâğıda sarılı bir de san doviç bulmuşlardır. Otel müstahdemini bu iki yol cudan birinin diğerinin amcası olduğunu ve en gencinin para mukabilinde ecnebi ordulara Hi Ç Çi d oldu - b â * gunu söylemşlerdir.Bunun üze- rine zabıta memurları ahzı as- ker şubesine,gitmişler ve bunlar dan Rene Villon'un sabahleyin daireye gelerek ceketini, askeri kasketini ve kayışmı bıraktığını ve yerine sivil bir kasket aldığı- nı öğrenmişlerdir. Yapılan takibatta Saint - Jean istihkâmlarında şüpheli bir a- dam görülerek yakalanmıştır. Bu adam şu itirafta bulurmuş- tur: — Lil'de bütün ailesini öldü- ren adam benim .Çarşamba ak- şamı gece yarısı yattım. Birden bire bana bütün ailemi öldür- mek fikri geldi. Sabah saat dört- te mutbağa indim, oradan bir satır ve balta aldım. Tekrar o - dama çıktım. Karım uyuyordu. Başına bir kaç satır indirdim. Sonra tekrar mutbağa indim ve Anlatıyor bir bıçak aldım. Karım elân öl- mediği elimdeki bıçağı elli defa vücuduna sapladım. Yanındaki odada'bulunmak - ta olan kayın valdem, ne oldu- ğunu sordu. Onun da üzerine hücum ederek başına bir satır indirdim. Bir (Ah...) ve yere düştü. Sonra çocuğumu görmek için yukarıya çıktım, uyuyordu. O - nu da öldürdüm.,, Katil sakin bir tavurla devam etti: — Sonra giyindim. Kayın valdemin — çantasından — 1000 frank aldım. Karımın da birik - miş parası olduğunu hatırladım, onun da çantasında 1000 frank vardı. Bundan sonra istasyona git- tim ve Paris için 3 üncü mevki bir bilet aldım. Fakat orada çok durmadım, çünkü tevkif edil - mekten korkuyordum. Oradan Marsilyaya geldim. Trende Re- ne Villon isminde bir gençle ta- nıştım, Marsilyaya gelince ge- ce meyhanelerinde kafayı tütsü ledik. 700 frank sarfettim, Alt tarafını biliyorsunuz.,, imparator, G. Vehip için ne diyor? Le Matin'den: Habeşistana komşü olan koloni- lerde bir İslâm hareketi uyandır - mak için bazı hazırlıklar yapıldığı- na dair bazı şayialar dolaşmakta - dır. Habes imparatoru bizi kabul ederek dedi ki: — Muhammed, Kuranıkerimde diyor ki: “Habeşliler, bana karşı misafirperverlik gösterdikler için, şayet müşkülât karşısında kalacak olurlarsa, bütün müslümanlar on - TÇT rış halinde yaşamakla mes'uddur - lar. — Br savaş halinde komşu müs- TündeyE Fya B beşist na maddi bir yardımda bulunula- cak mıdır? — Şimdilik birşey bilmiyorum. Bu bir ihtimalden ibarettir. Yemen ve Hicaz ile münasebatımız iyidir. Mısırın Hıristiyan Kopteleri de ba- yış için İtalya nezdinde teşebbüste bulunmuşlardır. — Türk Generali Vehibin Habeş ordusunun idaresini eline alacağı doğru mudur? — Bu General buradadır, Fakat orduda hç bir kumanda deruhe et- miyecektir. Somali ve Eritre hududlarında bi taraf tahkik memurlarını kabul et- mek için Uluslar kurumu nezdinde yaptığımız teşebbüse Fransanın mü zaheret etmesini yazınız. Ben bu teklifi, Habeşistanın barış istediği- ni bir dela daha göstermek için yaptım.,, KA ua örü bı: li ' HL N | H . Ki M ll | İt OTİK || | lara ğardım etmeldirler.,, Bugğn;" -H n Geyeter D HABEŞİSTANDA ESRARLI BİR I1Ş Sabık imparator Öldü Sahık imparatorun >ahpus bulunduğu bina Paris - Soir'dan: Habeş imparatorunun torunu ve Habeş tahtınım meşru varisi olan sabık imparator Lis Yasl yirmi senedenberi habsedilmiş olduğu Garamulata hapishane- sinde ölmüştür. Daha doğrusu Lis Yasu bundan altı ay evvel ölmüş ve Habeşistanda bütün hükümet işlerinde olduğu gibi bu da halktan gizlenmiştir. Bu haber elân Habeşistanda halk tarafından duyulmamıştır. Bir kaç aydanberi imparato- run bazı hareketleri nazarı dik- kati celbediyordu. Bu meyanda Harra'ra gitmesi ve orada uzun müddet kalması nazardan uzak kalmamıştır. Torunu sağ olsay- dı, imparator, bu kadar uzun müddet payıtahttan uzak kal - mıyacaktı. Torununun bu ölümü, küçük bir sebepten isyan çıkabilecek olan bu zamanda, imparatoru büyük bir gaileden kurtarmış - tır. Bu endişe Lic Yasu-nun bun dan evvel iktidar mevkiini ele sından ileri gelmektedir. 1916 senesindenberi esir bir halde sürünen Lic Yasu'nun ö- lümü siyasi bazı karışıklıkların bertaraf edilmesini temin ede - cektir. İmparatorun bügüne — kadar Lis Yasu'nun tekrar kaçması ih timallerini düşünmekten ne ka- dar rahatsız olduğu tasavvur e- dilemez. İmparator torununun adını bile söylenmesini yasak et mişti. Avrupada pek az. kimseler Lic Yasu'nun adını işitmişler - dir. Lic Yasu, Ras Mihael'in ve Menelik'in kızı olan Chargardi nin oğludur. Michael Yemenli idi. Ve belki de Michael'in Müslüman olması yüzünden oğlu hükümdarlık ta- cını kaybetmiştir. Lic Yasüu, 1916 senesindenbe- ri esir idi. Fakat hükümet esir- leri hakkında tatbik edilen usu- le muhalif olarak, imparatoriçe Zasaditu'nun himayesi üzerine, kendisine insanca müamele e - diliyordu. Bununla beraber ken- disini tahtından indirmiş olan imparator ölümünü istemiyor - du. Lic Yasu, Habeş tahtını el- de etmesine ramak kalmış olan Gudar isyanından sonra Harrar da yerleştirilmişti. Orada impa- ratorun nezareti altında yaşıyor du. Lic Yasu için burada etrafı kayalıklar ile çevrilmiş bir tepe üzerinde tahtadan ve demirden hapishane yaptırılmıştı. Sahil- den 20 metre uzakta olan bu ha pishanenin her tarafı kırmızı kil ile srvaşmıştı. Lüzumu halinde kaldırılabilen bir köprü muha- fızların dünya ile rabıtalarını te min ediyordu. İşte sabık imparator burada yaşadı ve bu satırların yazıldığı dakikada Habeş milleti onun ö- lümünden haberdar değildir. Lic Yasu bu hapishaneden çı- kamıyacağını biliyordu. İmpa- ratorda önu öldürmeden haya- tına son vermek istiyordu. Bu belki de azaptan korkan vicda- nınr avutmak icin tuttuğu bir yoldu. Harp şayiaları, hapishanenin etrafında bulunan kayalıklara ve hendeklere rağmen, Lic Ya- eliyordu. Günün YUT A ti ve üstü başı toz toprak içinde ©- lan ihtiyar bir bedevi peyda ol- muş ve sonra batı zamanında or tadan kaybolmuştur. Gece yarısı sazdan yapılmış bir flütten garip bir ahenk işi- tilmiş ve flüt sesi Lic Yasu'ya kadar erişmiştir. Lic Yasu vaktile Dankali va- halarında çobanlardan işittiği bu havayı tanımıştır. Sonra flüt sesi kesilmiş ve yalnız Lic Ya- su'nun anlayabildiği bir şarkı i- şitilmiştir. Lic Yasu bu suretle vatanını tehdit etmekte olan tehlikeden haberdar olmuştur. Ertesi günü bu meçhul yolcu ortadan kaybolmuştur. Muhafızlar, Lic Yasu'nun as- la bilmemesi lâzım geldiği şey- leri öğrendiğinden dolayı endi- şeye düşmüşlerse de bir müddef sonra mahküm imparator öÖl | müştür. Acaba ölmedi mi? Milano, 26 A.A. — Corriera Della Sera'nın yazdığına göre Habeş imparatoru Lic Yasu, U- alual hâdisesi çıkar çıkmaz kuv- vetli bir asker kolunun gözü al- tında Adis Ababadan elli kilo- metre uzakta bulunan Adiselâm kalesine gönderilmiştir. darpaşaya giden gideceklerdir. Tuzla içmeleri ve oteli 30 Haziran Pazar günü açılıyor Köprüden 6,30 - 7,35 - 8,20 - 9,45 - 11 - 13,15 - 15,10 da Hay- vapurların trenleri menbalara kadar hergün Fakat İylcejk umlwındı.kıın;ıonıı vücudünüzü NİVEA kremi *” yağı //__îlı uvmağı unutmayırız! Buvsayada güneşte yanmak tehlikesine karşı korunmuş olursunuz, teniniz taze ve sağlamlaşır. _Cildıni: yumugsak ve gergin kalır;

Bu sayıdan diğer sayfalar: