A AFYONLARIMIZ Afyon Karteline Karşı Tedbirler Düşünülüyor (HUSUSİ MUHABIİRİMİZİN TELGRAFI)| 'Teşkil edilen afyon kot Ankara, 20 yonu, afyon istihsal ve istihlâki ile fafyon karteline karşı alınacak tedbirleri ve istihlâkin fazlalaştı- rılması çarelerini araştıracaktır. Moskaova Büyük Elçiliğimiz Ankara, 20 A.A, — Öğrendi,; ile açılan Moskova büyük elçi size göre, Vasıf Çınarın ölüm iğine eski Sü Bakanı Dıyarıbekir saylavı Zekâi Apaydın'ın atanması için yapılan soruya Sovyet hükümeti kıvançla muvafakat cev Köylü Ayakkabı 'Ankara, 20 (Muhabirimizin 'telgrafı) — Hükümet, deri sa - nayiimizin inkişafr ve himayesi- ni temin için bazı tedbirler al - mak kararındadır. Bu arada alınması akla gelen tedbirler şun ;lardı 1 — Deri ve sınai müstahsılâ tın nakliyat tarilelerini ucuzlat- mak. 2 — Hükümetçe satın alına - Cak derilerin yerli malı olması- nn tercihi. * 3— Ham deri istihlâkini azaltmak ve köylünün çarık giy mesinin önüne geçmek. Bu maksatla köylü için işlen miş deriden bir ucuz ayakkabı tipi ihdasr düşünülmektedi: Bu mevzu etrafında Sümer Bank nından i vabı vermiştir. Çarık Yerine Ucuz Giyecek meşgülüz. Geçen sene icap eden tiplerin hazırlanması ve ucuz ayakkabr temini çarelerini araş | vak üzere bir mütehassıs ge- » Bu mütehassıs Beykoz fabrikasında kendisine tevdi edi len bu iş üzerinde meşgul oldu tip ayakkabı nü » munesi tek etti. Ucuz ayakkabı temini işini ve tipini yeniden tetkik ettirmek lüzumunu hissettik ve bunun için yeniden iki mütehassıs ge - tirtmek tasavvurundayız. Ekonomi Bakanı Celâl Baya rın Rusya seyahatinde kendisine refakat edecek olan genel direk- törümüz Nurullah Esat, orada bu işle de meşgul olacaktır. Ucuz elbise meselesine gelin ce, evvelce bir tip üzerinden bulunan ucuz elbiselerin ucuza mal edilmesi etrafında sacormnre TEDTTKASTNTI TETKIKACEA devam olu daha BiİR KOMÜNİST KAFİLESİ Ankarada Yakalananların Duruşmasına Başlanıyor. IHUSUSİ MUHABİRİMİZ BİLDİRİYOR)| Ankara, 20 Burada geçenlerde yakala « han 14 kornünist hakkında elde €ttiğim malümatı bildiriyorum. Ahmet oğlu Hasan İzzettin komünistlik lehine gizli faali - Yete geçiyor ve bu faailyet neti cesinde: Ankara hükuk fakültesi tale- besinden Kadri oğlu Kâmiran, fabrikada müstahdem Ömer oğ- lu Dursun, Bahaddin oğlu Nec meddin, Abdullah oğlu Dursun, Gazi terbiye ve ziraat enstitüle- Ti talebelerinden Mahmut oğlu Muammer, Abdülkadir — oğlu Hamdi, Mehmet oğlu Abdürrah man, Ramiz oğlu Eyüp, Riza oğ lu Nazım, İrfan oğlu Nuri, Hüs Talebe Kâmuran — Ankaradaki hususi ressamı- mızın krokisi — Hü oğlu Ertuğrul, Şakir oğlu Ha | imlerinden Rüşeniyi kendisile demfikir olarak buluyor. Ve ni- erisinde bunlarla müş- tereken faaliyete geçerek bir Mayıs günü amele ve işçi sınıfı ha dağıtılmak üzere beyanname l !Cl’ ve eserler hazırlanıyor. Bu Muallim Ruşen! | — Ankaradaki hususi ressamı- muzın kroki hazırlıkla bilhassa Ahmet oğlu Hasan İzzettin ile Ramiz oğlu Eytüp meşgul oluyorlar. Hasan İzzeddin ve Eyüp be- annamelerin şeklini ve teksir ni kararlaştırıyorlar ve teksir işini amele Abdüllah oğlu Mu - zaffere havale ediyorlar. Muzaf fer beyannameleri yazı makine si ile teksir ediyor ve bunları 20 nisan cumartesi günü sahah erkenden at koşusu yerinde Ha- san İzzeddine ve Eyübe veriyor. Beyannameler — dağıtılmadan ele geçiyor ve zabıta alâkalıla - rı birer birer yakalıyor, Maznun ların muhakemelerine yarın ağır ceza mahkemesinde başlanacak tır. ——— Çekoslovak elçisi itimatnames'ni verdi Ankara, 20 (Muhabirimizin telgrafı) Cumur başkanı Atatürk, Çekoslovak elçisini ka bul etti, Elçi itimatnamesini verdi, vi A Ai LÂR | Hapisaneden Kaçanlar İHUSUSİ MUHABİRİMİZ BİLDİRİYOR) Ankara, 20 Card — Ankaradaki hususi muhabi- rimizin krokilerinden — | — Ankara hapishanesinden tü - nel açmak suretile kaçanlar - dan Tur Ali de yakalanmıştır. Kaçanlardan in ve, Mürsel ktadır. Kaçmaya, ihmal ve alâkasızlıklarından - dolayı, sebebiyet verdikleri anlaşılan Baş gardiyan Osman ve gardi. Tes Âli tevkif e » Klakdarırda tatiki — bat yapılmak | tadır. Baş gardiyan Osmanm fi rarilerle birlikte çektirmiş oldu- gu bir fotoğrafi elde edilmiştir. l eitmumilik hâdise dolayı sile ceza evinde bazı tedbirler almaktadır. Bu meyanda ceza evindeki demir karyolalar kaldı rılmak suretile mahpusların kar yola demirlerinden biçak, kü - | rek ve saire yapmalarının önü alınmış olacaktır. Bakanlar kurulu Ankara, (Muhabirimizin telgrafi) — Bakanlar Kurulu saat 16 da toplanmıştır. —a Tayyare kâğıtlarının bey'iye resmi Ankara, 20 (Muhabirimizin telgrafı) — Evlenmek işlerinde ve noterliklerde kullanılan tay- yare kâğıtları için b mi verilmemesi Finans Bakanlı ğınca kararlaştırılmıştır. — Recep Peker geliyor Ankara, 20 (Muhabirimizin telgrafı) — C. H. Partisi genel sekreteri Recep Peker Avrupa- ya gitmek üzere yarın akşam İs tanbula hareket edeci ——— Eden pariste ne- ler görüşecek Londra, 20 A.A. — Oranlan- | dığına göre Eden, Pariste Tuna 1 hakkında gö - ir. Daha ge - | nel bir anlaşmaya yol açan Lit- vanya - Almanya anlaşmazi nn kotarılmasına — büyi önem verilmektedi ANKARA KÜÇÜK HABERLERİ * Ankara, 20 (Tan) — Emni yet genel direktörlüğü, ikinci ve üçüncü komiserlik imtihan kâ - ğıtlarını tetkike devam etmek - tedir . * Ankara, 20 (Tan) — Fili - pin adalarından gelecek eşya bedellerinin Cumuriyet Merkez Bankasına yatırılması kaydı kal dırılmış ve alâkadarlara bildi « | rilmiştir, YA C İngiliz - Alman anlaşmas | ngiltere ile Almanya arasındaki | U deniz gi neleri müsbet bir ne- tice verd re Almanya tarafın- dan ileri sih kabul etti. melerin başlangıcı, İngiliz nt Sir John Simon'un Berlin- iğı müzakerelerdir. yanın çlarınır Ingiliz Dış Bakanına anla- Almanya namımma İngiliz do- nanmasının yüzde otuz beşten yüzde 'e kadar bir nisbete muadil donan- O zaman İngilizlerin Tna hedef olan bu nis- elli throp ile yeni İngiliz Dış Bakanı Sir Samtel Hoare arasındaki görüşmeler- den sonta varılan anlaşmaya göre, Al- manya İngiliz donanmasının yüzde otuz beş nisbetine muadil bir donan- ma yapabilecektir. Ancak bu donan- manın her kategorixi ayrı ayrı yüzde otuz beşi geçmiyecektir. Yani Alman- , kendisine tahsis edilen tonajı yal- nıfta d İngilterei fazla bir nishete çıkamıya- caktır. Ayrı ayrı her sınıf gemide Al- manya, yüzde otuz beş içinde kalacak- tır. e Anlaşmanın önemi ğ /-Eiliz - Alman anlaşmasınını si- yasal önemi, uzun söze lürum göstermiyecek derecede âşikârdır. He men akla gelen bazı noktaları saya- hkım 1 — Tagiltere, genel savaştan beri, birlikte yürüdüğü devletlere hiç da- sışmaksızın Almanya ile böyle bir an- laşma yapıyor. Yani Fransa ve İtal- yay ri vâki ile karşılaştıtıyor. İngilterenin Fransadan ayrıldığı çok | meseleler olmuştur. Fakat birinci de- recede önemli bir siyasal mesele üze- nde Fransayı hesaba katmıyarak başka bir devletle görüşüp bir anlaş- maya vardığı görülmemiştir. Bu, olsa olsa, Z » Rus anlaşmasına karşı Ingilterenin mukabelesidir. 2 — İngiltere, Almanyanın donan- unak hakkını sgesmen tanımak- ailles andının silâhlanma hak- laki beşinci kısımımın ilga edildiği- de resimen tanımış oluyor. Bu, 13 anda Uluslar derneği konseyinin verdiği karar ile tezad teşkil ediyı Hatırlardadır ki o kararda Alma: ieüki A n € 16 Nf b ak elde etmi âi be. yan edilmişti. İngiliz - Alman anlağ: Mmasından sonra Versailles andınım si- hlanma kısımları tarihe karışıyor mcü bir bir emi tleri üzerinde 'a münhasır kalmayıp daha şü- lü olması ih » Yi belli değildir. Ancak böyle ma ihtimali bile bizi büsbi sal yüzü değişmiş bir Avr sında bırakmıştır. e İtalya - Habeşistan savaşı —- CCa Barmlb n talya ile Habeşistan arasındaki ihtilâf barış için tehlikeli olmak- ta devam ediyor. Denilebilir ki tarihin hiç bir devrinde bir devletin barış va- ziyetinde olan bir devlete karşı bu ka- dar açıktan askeri hazırlıklarda bulu. nup bu kadar açıktan savaş tehditleri savurduğu görülmemiştir. İtalya bü- tün askeri küvvetlerini hazırlâyıp Doğu Afrikasma yollayor. Mussolini de Habeşistana karşı boyuna tehdit vuruyor. İtalya gazeteleri, artık Ha şistanın İtalyaya karşı yaptığı mu- gu ve bu haksızlıklardan bah- orlar. Geri bir ülke olan Habe- gistanın İtalya sömürgesi olmaya el verişli olduğunu yazıyorlar. - Musso- lini de Valval ihtilâfr, sınır boyunda. ki çarpışmaları bir tarafa bırakarak İtalyanın bir imparatorluk kurmak yo lundaki medeni vazifesinden bahsedi- yor. Bunun sönü neye varacak? - Ttiraf etmek lâzımdır ki eğer İtalya Habe- şistana karşı bir savaş yapmayı tasar- lamış olsaydı, bu kadar ü yap- mazdı. Bu gürültü yapışta savaşa'mey dan vermeden istediğini elde etmeğe . Barışa yardım gilterenin savaş nez gibi görünmesidir. İngiltere ile İtalya arasmdaki gürültülü ihtilâf- lara rağmen, biz İtalyanın herhangi ir mesele üzerinde İngiltere ile kar- $i karşıya gelmek isteyebileceğine ih. timal vermiyoruz. e« Uzak Doğuda neler oluyor? zak Doğuda Japonya, daha doğ- rusu Japon askeri makamları Çi- ne karşı tehdidkâr bir durum almıştır. Çin ile Japonya arasında çıkan ihti- Mançuryanın işgali sıralarındaki ihtilâfa benziyor. O zaman da ihtilâfı çıkaran Japon hükümeti değil, bazı Japon askerleri idi, Mançuryadaki Ja- pon askerleri tarafından ileri sürülüp te Japon hükümeti tarafından henüz benimsenmeyen — şartlar kabul edile- cek olursa. Pekin'de dahil olduğu hal- de, Şimali Çin Japonyanın eline geçe- a bu anlaşma- | —— * AFTANIN SiYASASI | ir. Japon askerleri Şimali Çinden Çin askerlerinin çekilmesini, Japon aleyhtarı olduğu bildirilen birtakım n değiştirilmesii kendi ellerine bırakılmasını Bundan başka Mongolistanda ve bil- hassa Çahar eyaletinde de gözleri vardır. İşin içyüzü şudur ki, Japonya Çin üzerindeki emellerini adım adı tahakkuk ettirmektedir. Kolay hazım olsun diye yavaş yavaş yutuyor. Ön- ce Kora'yı aldı. Sonra Mançurya, ar- kasından Şimali Çin. Çahar. Adım adım ilerliyor. Çini Japonyanın el den kim kurtaracak? 1931 yılmda luslar Derneği çalıştı. Birşey yapama- dı. Amerika kendi Filipin adalarını Tmaya calışıyor. Rusya, Sibirya ün adasını müdafaadan başka birşey düsünmüyor. Ingiltere, Japon va ile ihtilâfa düşmekten çekiniyor. Esasen Japonya da bu hesapları yap- tığr içindir ki bildiği gibi yürüyor. e« Amerikada seçim hazırlığı merikada Roosevelt, bir taraf- tan ulusal kalkınma kanunu hak kında yüksek hakyerinin verdiği k rardan doğan karışıklık ile uğraşmak- ta iken, diğer taraftan aleyhinde kuv- vetler belirmektedir. Daha doğrusu seçildiği zamandan beri fırsat kolla- yan düşman kuvvetler başlarını kaldır maya başlamışlardı Hafta arası İllincis'da Springfield şehrinde Roosevelt'e karşı olan Re- publiken Pat büyük bir kongre- si toplandı. Yedi bine yakın delege- nin hazır bulunduğu bu koöngrede Rooseveltin “kalkmma” tedbirleri tak bih edildi. Şimdiye kadar bu tedbirle- ri böyle açıktan takbih etmek için ce- saret lâzımdi. Esasen yüksek hakye- rinin kararından sonra N. R. A, göz- den düşmüştür. Çünkü Amerika hal- kının başyasaya karşı büyük bağlılığı Karşı politikacılar şimdi Roo- sevelt'i başyasaya karşı yürümüş bir tinde göstermek istiyor- ield kongresile 1936 seçi- iyete baslamış sayılabilir. Bu mücadele de galiba başyasa etra- fında yapılacaktır. Güney Amerikasında savaşın sonu W lerdan beri Güney Amerikasın devam eden bir savaş niha- tareke il durdu. Ça- ko arazisi üzerindeki ihtilâftan dola- yt Bolivya ile Paraguay arasındaki sa- vaş yıllardanberi sürüp gitmekte idi. Bu savaşı ne Uluslar derneği, ne de Amerika devletleri durdurmağa mu- vaffak olmuşlardı. Bir aralık iki dev- let arasında bir mütareke İmzalanmış ise de daha müddeti bitmeden tekrar savaş başladı. Şimdi başlıca Brezilya ile Arjanti- nin aracılığı ile on iki günlük bir mü- tareke imzalanmıştır. Bu on iki gün e şimdilik içinde iki devletin dış bakanları bir | uzlaşmaya varmaya çalışacaklardır. Dış Bakanlarının bir uzlaşmaya vara- bilecekleri çök şüphelidr. Bunda ümit yok. Umit, uzlaşmaya varılmadığı tak dirde ihtilâfm Lâhey hakyerine inti- | ey hakyı GÜLECEK ŞEY DEĞİL AMA.. Bir dostumun çok yakın bir hısını öldü... Allah kimseye bil dirmesin. Böyle sıralarda in - san çok güç hallere tum çok becerikli bir adam ol - duğu halde bakınız başına ge - lenlere: Cenaze haziırlanıyor. Göme « cek mezar yok. Neden?.. Aile kabristanı Maçkadadır. Belediye: — Olmaz.. Kapalıdır, — Yahyaefendi — dergâhı « na?.. — © da olmaz.., — Eyübe?.. — O hiç olmaz... — E biz ne yapalım şimdi Acaba buralara müsaade i bir müracaat — Ankaraya istida gönderin. — Vakit yok! Cenaze hazır... — Eyyy! Vaktile düşüneydi- niz... Aman efendim... İnsan öle | ceğini bilir mi ki, vaktile istida verelim... — Söz temsili, yani... — Şimdi nereye gömeceğiz?. — AÂğri mezarlığa... — Nerede bu?. — Mecidiye köyünden sonra, daha ileride. — E orada biraz yer alsak ta aile kabristant yapsak! — Satılamaz, henüz plânı yok!l.. Bu birinci parti... İkinci parti: — Efendim, belediyenin ce - naze otomobilini filân yere gön derir misiniz? — Ne zaman?. — Öğle üzeri, — Öğle üstü araba meşgul. İsterseniz sabah erkenden, ya- hut akşam geç vakit.. — Efendim! Gezmeye gide - cek değiliz.. Cenaze taşıyaca « y — Efendim, Ben de reddet - memek için öyle söyledim. Bu dostum cenazesini defnet tirmiştir. Lâkin bu yazdıklarım aşağı yukarı söylenmiş sözler « dir. Bu, gülünecek şey değil ama!.. B. FELEK ——— kal etmesine her iki tarafın da mı fakat etmesindedir. Bu defaki mütare kenin sağlamlığı da bundadır. Bu an- laşma ile Güney Amerikasında sürüp giden savaş bu defa nihayetlenmiş gibi görünüyor. A, Şükrü ESMER BAA AAA HAİNLİK EDENLER YÜZ ELLİLİKLERİN SAİT MOLLANIN RAHİP FRUNUN ALİ KEMALİN MUSTAFA SAGİRİN v ,'“9 İİ' DÜŞMAN HiZMETiNDE NASIL ÇALIŞTIKLARINI KA L L *BİZDE CASU LUK" TEFRİKASIN. DAANLATIYOR. Dördüncü Sayfada Okuyunuz.