21 Haziran 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

21 Haziran 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON ALTINCI YIL. No: 4992 Adımız, andımızdır 21, HAZİRAN 1955 CUMA Londra, 20 (A.A) — B. Baldvin A- vam Kamarasında, alman - ingiliz deniz uzlaşmasının, genel bir görüşmelerinin fırsat noktası söylemiştir. deniz anlaşması olduğunu Her yerde 5 kuruş Atatürk'le Mis Baker'in mülakatı Bir çok Amerika gazetelerine yazılar yazan Mis Gladys Baker geçenlerde memleketimize gelmiş ve burada Cumur Başkanımız Atatürk'le mülâkatta bulunmuştu. Bu mülâkat, son günelrde, bir kaç ÂAvrupa gazetesinde çıkmış- tır. Mis Baker'in bu yazısımı, elimize geçen bir aslından, tercüme ediyoruz. — Yakın bir âtide harbın çık- ması muhtemel olduğunu zanne - diyor musunuz? Son zamanlarda kendisine Atatürk ismi verilen Mustafa Kemal, asker inkılâpçı « nın Türkiye Cümhuriyeti - Reisi olmadan evvel Sultanların ika « metgâhı olan Dolmabaçe isimli -beyaz mermer saraydaki yemek masasının altın sofra takımından dürüst mavi gözlerini kaldırdı, ve nazarları, şam işi perdeli yüksek pençerelerden karanlık ve âsude Boğaziçini geçerek Anadolu sahi- linin yanıp sönen ziyalarına gitti. Ağır ve ciddi bir sesle “yakın âti- den bahsetmemeliyiz,, dedi, “harp tehlikesi bulunduğumuz zaman da vardır.,, Avrupadaki vaziyetin birkaç ay evvelkisine nazaran daha gergin olup olmadığı sorulunca, “daha fe- nadır, daha çok fenadır,, dedi, “harbın ciddiyetini nazarı dikkate almıyan bazı gayrisamimi önder- ler, taaruzun vasıtaları (agent) la- rı olmuşlardır. Kontrolları altın- daki milletleri, milliyetçiliği ve ananayı yanlış bir şekilde göste - rerek ve suiistimal ederek aldat - mışlardır. Bu buhranlı saatlerde hercümerce mani olmak için küt- lelerin kendileri karâar vermeleri ve mesuliyet mevkiini yüksek ka - rakterli ve yüksek moralli, vic - danlı insanların eline tevdi etme- leri zamanı gelmiştir. Bu gecik - meden yapılmalıdır.., Bundan sonra realist Atatürk, dünyanın en kuvvetli diktatörlü - ğüne çıkmak için hiç bir maniaya müsamaha göstermeyen Çanakka- lenin ve - çok uzak bir âtide olmı- yan - türk istiklâl harbının askeri kahramanı dedi ki: “eğer harp bir bomba infilâkı gibi birden bi- re çıkarsa milletler, harba mani ol- mak için, müsellâh mukavemetle- rini ve mali kudretlerini mütear - rıza karşı birleştirmekte tereddüt etmemelidirler. En seri ve en mü- essir tedbir, muhtemel bir mütear- rıza, taarruzun yanına kâr kalmı- yacağını açıkça anlatacak beynel- milel teşkilâtın kurulmasıdır.., Atatürk, mıntakavi misakla - rın nihat kıymetinin, bütün millet- lere şamil olacak umumi bir pak- tın aktinde olduğuna kanidir. “Ma- amafih,, dedi, “hali hazırda en müstacel ihtiyaç, komşu memle - ketlerin, biribirlerinin hususi ihti- yaçlarını ve meselelerini görüş - meleridir. Bundan başka mınta - OA Bayan Gladis Baker'in (solda) Ankarada bulunduğu sırada Bayan Henderson Hay'le birlikte alınmış bir resmi. kavi misaklar, sulhun muhafazası için kıymetlerini şimdiden ispat etmişlerdir.,, İnsanı teslim alıcr gözlerinde, Gazi'nin fevkalde önderlik kuv- veti vardır. Kalım kaşları sakin durmaz, Yüksek entellektüel zir - velere kalkar ve şayanı hayret de- recede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. Derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtırak kahve renginde ve kül renginde dir. Ağzının temiz kesilmiş hattı ve çenesi kararlarının katiyetini gösterir. O tetiktir, cevabı hazır - dır, nazarı dikkati celbedecek de- recede zekidir. “Harp çıktığı takdirde Ameri- ka bitaraflık siyasetini muhafaza edebilir mi?,, dedim. “İmkânı yok,, dedi, “imkânı yok. Eğer harp çıkarsa, Amerika- nın milletler câmiasında işgal et- tiği yüksek mevki herhalde müte - essir olacaktır. Coğrafi vaziyetleri ne olursa olsun milletler biribiri - ne birçok rabıtalarla bağlıdırlar. “Atatürk dünyadaki milletleri bir apartımanın sakinleri telakki edi- yor: Birleşik Amerika- Cümhuri - yetleri bu apartımanın en lüks da- iresinde oturmaktadır. Eğer apar tıman, sakinlerinden bazıları ta - rafından ateşe verilirse diğerleri- nin yanğının tesirinden kurtul masına imkân yoktur. Harp için de aynı şey varittir. Birleşik Ame- rika Cümhuriyetlerinin bundan uzak kalması gayrikabildir. Ata - türk şu sözleri ilâve etti: “Bundan başka Amerika büyük ve kuvvetli Yeni Çekoslovakya Elçisi, dün Atatürk'e güven mektübunu sunmuş- tur. Resmimiz, Elçinin köşke girişini igösteriyor. ve dünyanın her yerinde alâkası olan bir devlet olduğundan ken - disinin siyaset ve iktısadiyat cihe- tinden ikinci derecede bir mevkie düşmesine asla müsaade edemez.., “ Fikrinizce ÂAmerika Adalet Divanına iltihak etmelimi idi,, su- alini sordum. Dedi ki: “Adalet Di- vanına iltihak etmekle Birleşik Amerika Cümhuriyetleri, şüphe - siz umumi sulhun idamesine yar- dım etmiş olacaktı. Nüfuzu ve in - sani idealleri o kadar büyük oları bir milletin, beynelmilel ihtilâfla- rın muslihane hallü faslında aktif bir hisse almağı reddetmesi doğru değildir.., “ Öyle ise, Milletler Cemiye - tinin, sulhun muhafazası için mü- essir bir vasıta olduğunu zannedi- yor musunuz,, dedim. “ Milletler Cemiyeti, henüz ka- t ve müessir bir vasıta olduğunu isbat etmemiştir.,, dedi, “diğer ta raftan, Milletler Cemiyeti bugün, bütün milletlerin, müşterek gaye- nin tahakkuku için çalışabilecek leri yegâne teşkilâttır.,, On dört milyon türk tarafından vatanlarının kurtarıcısı olmakla ta- nınan idealist Atatürk devam et - ti: “Şuna da kaniim ki eğer de - vamlı sulh isteniyorsa kütlelerin vaziyetlerini eyileştirecek beynel- milel tedbirler-alınmalıdır. İnsan- lığın heyeti umumiyesinin refahı, açlık ve tazyikin yerine geçme - (Sonu 3 üncü sayıfada) Yeni Moskova elçimiz Öğrendiğimize göre, Vasıf Çı- nar'ın ölümiyle açılan Moskova Büyük Elçiliğine eski Sü Bakanı Diyarbekir saylavı B. Zekâi Apay- dm'in atanması için yapılan soru- ya, Sovyet Hükümeti kıvançla ka- bul cevabı vermiştir. (A.A.) Yevtiç kabinesi çekildi Belgrad, 20 (A.A.) — Royter Ajansı bildiriyor: Başbakan B. Yevtiç bugün öğleden sonra Prens Pol'a kabinenin çekilimini ver - miştir. BUĞÜN 5. ci sayıfada okuyunuz Hava silahlanma yarışı Arsınlusal iş bürosunda B. C. Hüsnü, ekono- mi ve endüstri sıya - samızın temelini anlattı Cenevre, 20 (A.A.) — Arsı- ulusal — çalışma * bürosu konfe - ransı; kurumuna direktörü B. Ba tler'in yıllık ra- porunu konuş - maya devam et- © miştir. Bern El- çisi B. Cemal Hüsnü — aşağı - daki — söylevde bulunmuştur: Bay Cemal Hüsnü - Türki- ye delgesi - Bay Başkan, Bayan - lar, Baylar, arsıulusal çalışma bü- rosu direktörü tarafından veril - miş olan anasal rapor bir çok söz- lere ve enteresan söylevlere yol açmış ve bu söylevlerde hele işsiz- lik meselesi ileri sürülmüştür. Seç- gin aytaçlar, kendilerinin çok ke- re yetkinliğine ve etkinliğine (Sotu 4 üncü sayıfada) B. Cemal Hüsnü Yunanistanda kırallık meselesi Atina, 20 (A.A.) — Eski yu - nan Kıralı Yorgi, Londra'dan Eko dö Gres gazetesi direktörüne şu sözleri söylemiştir: “— Yunan tahtına döneceği- mi düşündükçe, orada ne yapaca- ğımrı, sıyasal hayatta sükün ve öz- genliğin nasıl büsbütün geri getiri- leceğini, kıralın hiç bir zaman sı- yasa yapmadığı ve yapmıyacağı inancının ne suretle kökleştirile - ceğini, kıralın bütün partilerden (Sonu 2 inci sayıfada) G P Genyönkurulunda C. H. Partisi Genyönkurulu dün toplanmıştır. Giresun, Erzu- rum, Gümüşhane illerinde bazı il- çe yönkurullarının — başkanlarını onayladıktan sonra Halkevleri öğ- reneğinin türkçeye çevrim işini bitirmiştir. . B.Edenin Paris yol - “uluğunun sebebleri Londra, 20 (A.A.) — İngiliz ve alman eksperleri, doyçland sis- temindeki gemilerin harb kr »- zörleri arasına mı yoksa sağdece kruvazörler arasina mı gireceğini görüşmüşlerdir. Haber alındığına göre, birinci görüş kabul edlimiş- B. Eden tir. Demek oluyor ki Almanya, yalnız iki parça harb kruvazörü yapacaktır. Zira, aslında elinde elan doyçland sistemindeki üç ge- mi ile, bu cins gemiler için kendi- sine izin verilen yüzde 35 nisbeti- ni tutmuş olacaktır. (Sonu 2 inci sayıfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: