Küçük Sirley mektebe gidiyor dukl 'Oku arımız, Duydyk_l_a__r»ır_rjıı__ğjîl A—ero'dilnarn»ik, Yeni Biçim Trenler Saatte 150 kilometre Paris Fen fakültesi A erodinamik treninin lokomotifi Charles Maurain'in on sene lâ- boratuvarda yaptığı bir tecrübe nihayet tatbikat sahasına kon - muştur, Bu tecrübeden maksad hareket halinde bulunan bir tre- nin karşılaştığı hava mukaveme tini azaltmak suretile mahrukat- tan tasarrul etmektir. Parisle Marsilya arasında iş- lemekte olan trenlerin birinde bazı tadilât yapılmak suretile bu netice elde edilmiştir. Tadi- lât lokomotif, kömür vagonu, fürgon ve bir de üç vagondan mürekkeb bir treni tamamile saçlarla kaplamaktan ibarettir. Bu iş yapılırken, trenin umumi heyetine zarif bir şekil vermek te ihal edilmemiştir. Bütün me- kanizma, hattâ tekerlekler dahi tamamen saçla örtülmüştür. Lo komotifin bacası dahi görünme- mektedir. Trende ne kadar kö- şe varsa, hepsi müdevverleşmiş- tir. Bu suretle tren bir bakışta bir ucundan öbür ucuna kadar | yekpare imiş gibi bir manzara arzetmektedir. Bu tren saatte 100, 120 hattâ 150 kilometre yapmaktadır. Hesaplara göre böyle aerodinamik bir lokomotif le arkasındaki kömür vagonu sa atte 120 kilometre süratle 350 beygir kuvveti sarfetmektedir. Maurain'in hesaplarına göre, bu sür'atte bir trenin mukavemeti, 'sarfedilen enerjinin yüzde elli- sini bulmaktadır. Demiryolu kumpanyası elde edilen fazla enerjiyi trenin sü - ratine ilâve etmek tasavvurun - dadır. Bu suretle Paristen Mar silyaya sekiz saatte gidilebile - gektir. . MN Holivudun EnTanınmış Küçük Yıldızı nın Hayatı (Şirley'in en son filmi (Kü « çük Kızımız) adlıdır. Bu fitmda küçük artist ana ve babasını Hawaii adalarında bir seyahate çıkarıyor.) Küçük Şirley ile bir mülâkat yaparak onun hayatını yazmak için emir aldığım gün tahaf bir tesadüf eseri olarak Carole Loambar. ile tenis oynayacak - tım. Bittabi emir emird' diye- rek tenisi b..akıp bundan sor. raki cocktail partisini de unuta- rak doğruca Fox mahallesina koştum. Şirley (Küçük Kızımız) adlı filmini henüz bitirdiği için Hol Iyvwood'da âdet olduğu üzer günün birk..ç saatini fotoğrafçı- lara, gazetec.lere tahsis et .ek rmecburiyetindedir. Zavallı yav. rucağı büyüklerin bile taham mül edemiyeceği bu azapta bıkkın bir halde bulacağımı za ediyordum, Halbuki karşıma ç kan dünyanın “1” numaralı be beği o kadar sakin, o kadar ta bil idi ki, vazifemin güç olmıya. cağını anlayarak ferah bir nefes aldım. Hele: “ kın bir yere gitmeyin, şimdi ben gelirim" diyerek elimi sıktığı vakit beni bilsbütün kendisine hayran et- mişti. Şirley'e mavi renk o kadar yakışıyor ki, tasavvur edemez- iz, Piliseli mavi etekliği, ma- veteri ile görseniz onu gökten inmiş bir melek sanırsı- nız, Bu tatlı yavrucuk başka kü. çük artistler gibi muamele gör- müyor. Direktörden tutun da herkes ona büyük bir insanmış gibi muamele ediyor, Rejisör Jack Donahue ona “Pavlova” ismini takmış. “Pavlova, haydi; tembellik yeter, İşe başlıfalım! Hâaydi ba- kalım; parmaklarının ucuna bas!,, Küçük artist sanki bunla- memiş gibi hâlâ gözleri başka yerlerde, Bir türlü dansa başlamak istemiyor. Bir taraf - tan da bana söz yetiştirmek içini 'Görüyorsunuz ya; burada be- ni ne kadar çok çalıştırıyorlar” diyerek gevezelik etmek isti- yor, Rejisörün büsbütün sabrını tüketmemek için de hazırlanı « yormuş gibi hareketler yapıyor, Bu dans numarası başlıbaşı - na bir âlem. Sonu Donahue ve küçük Şirley'in biribirine giriş- mesi ile bitiyor. Koskoca adam sanki küçük bir çocukmuş gibi onunla alt alta, üst üste didiş. meğe mecbur kalıyor, Bundan sonra küçük artistin banyo kos- tümü giymek Üzere odasına çe- kilmesinden istifade ederek Do nahue'den malümat almak fır - satınr buldum. “Evvelâ şunu söylemeliyim ki, Şirley müthiş bir hafıza kuv- vetile doğmuştur. Adeta onun için unutmak mevzuu Lahs ola- maz diyeceğim geliyor. Bir ay evvel kendisine bir kere göste- rilen bir dansı, arada hiç tek - rarlamasanız da en ince teler - ruatına kadar bile hatırında tu- uyor. Bana sorarsanız onun bu yaşta harikulâde denecek kadar iyi dans etmesine sebep, bacak- larının mükemr 1el — ürette te- şekkül etmiş olmasıdır. Ayni zamanda başını ve ellerini son derece tabif tutmasını biliyor ki bu başlı başına bir işt ve tempoyu o kadar iyi aklında tutüuyor ki, musikisiz bile dans edebiliyor. Şimdilik Şirley'e günde bir saat dans antremanı kâfi, Yaşı. na göre son derece kuvvetli ol- Masına rağmen bundan fazlası- nı lüzumlu görmüyorum. Eğer ön altı yaşma kadar bu küçük artist antremanını ihmal etmez- ünyanın şimdiye kadar gör- en yüksek dansöz olabi- lir, Dansında en hoş bir şey, yüzündeki memnun ifadedir. Size o hissi verir ki, dans eder- ken hayatının en mes'ut daki « £ ğ U, eli '& | Sirley büyüdüğü zaman böyle güzel bir yıldız olacak mı? Kimbilir kalarını yaşamaktadır.” Rejisörün b u izahatından sonra Şirley ile birlikte evine gittik, Eskiden Lilian Harvey'e ait bu ev, şimdi çok sade ve ba- sit bir şekilde döşenmiş. Fakat Şirley'in en büyük zevki dersle- rini iyi bildiği zaman küçük, bü- | yük dostlarına telefon etmesine müsaade edilmesidir. Hergün evine gelen muallim ona aynen mektepteki progra - mı tatbik etmektedir. Daha al- ti yaşında iken el yazısı o kadar muntazam ve güzeldir ki, bir- çok artistler onu bu hususta kıs kansalar yeridir. Yazı masası, defterleri, kitapları o kadar te- miz, kurşun kalemleri o kadar iyi açılmıştır ki, bu çocuğun a- n dan doğma muvazeneli ve ahenkli bir yavru olduğuna ina- nıyorsunuz, Küçük artistin muallimi Miss Lilian Barkley biraz sonra bize iltihak etti. Öndan aldığım ma- lümatı da yazmam lâzım: “— Ökuma yazma hususun - da Şirley için tamamile mektep programını tatbik ediyorum, Tabiat bilgileri hususunda ona çiçekleri, ağaçları, otları, renk- leri öğretiyorum. “Fransızcasına gelince, bunu şimdilik mükâleme usulünden ileri götürmüyoruz. , “Şirley günde iki saat ders, bir saat musiki, bir saat dansla | meşgüldür. Bunu şimdilik kâfi örüyoruz.” , Küçük Şirley 23 Nisanda, meşhur İngiliz edibi Shakes- peare'ın doğduğu gün dünyaya gelmiştir. Bu yıl 6 yaşını biti « ren dünyanın “bir milyon dolar- lık bebeği” bakalım gelccelş ge- nelerde bize ne harikalar göste- recektir. ———————— H e keğa KÜÇUK SİNEMA HABERLERİ * En iyi Amerikan rejisörle- rirden Tay Garnett karısı Ruth Miller'den ayı"dm_xşu. Şimdi Helgr Moray isminde bir İngiliz aktrisi ile evlenmiş. tir. e * 1935 te New - York'taki Brodvey âlemini gösteren bir film çevrilmektedir. Jime F right ile Carle Randall baş artistleridir. BÜ ga e * Silvia Sidney ile Fred Mac lı(ıznay (Lvleneli 2) isminde bir film çeviriyorlar. v * Fazla vergi alınması tehli- kesi karşısındaki Kaliforniya- daki stüdyolar başka yerlere ta- şınmağa .azırlanıyorlardı. Fa- kat lâyiha kabul edilmediği için oldukları yerde kalacaklar- dır,