Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— -— — S r e ger a m ae ——7 gemeŞ ee >e AA T BC e ea ae Ni Ü F P * "dan ' m ieinkası : 14. “MEİN KAMPF, KAV ĞAM Hitlerin yazdığı kitab İBU. ESERDE İLERİ SuURÜLEN DUŞUNCE VE DUYGULARLA HIÇ BİR BAĞIMIZ YOK - TUR. BU TEFRIKAYI BUTÜN DUNYADA DE- DİKODU —UYANDIR - MIŞ SİYASI BİR VESİ- KA OLARAK NEŞRE- DİYORUZ.I Hıtler kitabında eski rejimin en mühim bir alâkasızlığından daha bahsediyor. Her büyük şe- hirde halkın hayatına tahak- küm eden zehirli bir Luvvct Var- dır; Fuhuş. Fuhuş bacaklarını gererek saltanat sürmeğe başladığı za- man, frengi de hemen arkasın- dan yetişir. Tımarhaneleri ufak bir zıyaret, çocuklara söyle dik- katli bir bakış, bu müthiş afetin cemiyeti nasıl kemirdiğini gös- termeğe kâfidir. Öyle iken bu afetle mücadele için baş maka- ma geçirilmiş zevat bir şey gör- mek istemiyorlar. Bundan daha sadesi ve işe geleni de yoktur. Kimi de bir fazilet davacısı gö- rünerek, bu günahı işliyenlerin alabildiğine aleyhlerinde bulu- nurlar. Sahtelikleri de lâf hw- dudu bitince gözlerini yumup bir şeye aldırış etmeyişlerinden bellidir. Fakat hakikatte içle- rinde bulundukları sefahet di- yarının esen zehirli rüzgârimdan hiç te müşteki değildirler. Bir kısmı da artık müstevli hale ge- len fenalığın müthiş neticeleri- ni pek iyi takdir ederler. Fakat buna karşı yapacak bir şey ol- madığına kani olduklarından, omuz silkip geçerler. Hitler bunların hiçbirine ben. zemek istemiyor. Mücadelâye girmek ve en kırıcı tedbirlere baş vurmak istiyor. Diyor ki: —" Frengi ile mücadele-için fuhuşla, alınmış itiyatlarla, ya- yılmış fikirlerle, bir de bazı ma- hafilde lâfla geçinenlerin fazi- letperestlikleri ile mücadele et- mek lâzımdır” Alman makamatının aldığı ihtiyat tedbirleri, fuhuş nizam- namesi, sıhhi muayeneler mü- essir olamamak — noktasından Hitler'e gülünç görünüyor. Ger- çi ceza kanununda sılıhatli bi- risine hastalık aşılayanları kor- kutacak maddeler vardır. Yine Hitler diyor ki; — Ceza kanunundaki bu maddeler haddi zatında pek yes rinde şeylerdir. Fakat - pratik noktadan hiçbir tesirleri yoktur. Eğer kadın hastalanırsa, aldığı terbiyenin icabı ve içtimal vaz yeti gibi birçok sebeplerden kendisine hastalık veren, sıhha- tini bozan adamı mahkemeye vermez, Vermeyince de kanu- nun maddeleri harekete gelmez. Verdiği kabul edilse bile, mah- keme asıl suçluyu cezalandır- makla beraber,/0o kadıma karşı ersekten zZiyade haşin davran- mağa mütemayildir. Meselâ bir kadının mahkemeye gelip ko- casından frengi aldığı için da- vacı olduğunu düşününüz.” Erkeğe gelince, Hitler'e gö- re bu adam kadınla temasından evvel muhakkak içki kullanmış tır. Keyif halinde olunca da her şeyi hoş görmüştür, beraber bu- lunacağı fahişenin enini boyu- nu ölçmemiştir. Fuhuşla geçi- nen hasta bir kadın da, içkinin basiretini kapattığı bu nevi a- damları daima tercih eder. Son- ra frengi cemiyet içinde insanı utandırdığı kadar - da, aldatıcı bir hastalıktır. Frengiye yaka- lananlar hicaplarını saklamak istedikleri kadar, — hastalığın safhalarına da aldanırlar. Böyle müthiş bir manzara karşısımnda, yapılacak ilk iş, ev- velâ gençliğe sıhhat imaninı vermek ve bu yoldan yürüyüşü- nü açmaktır. Bir gencin vakit- siz arzularına kapılmaması, vü- cudunu yormaması ve bu gen- cin fuhuş diyarından uzaklarda atletik oyunlarla sağlamlaşına- sı, sırası gelince de hemen vv- lendirilmesi lâzımdır. Hitier, bir gencin evlenmeden evvel, güya hayatı öğrenmesi için fa- hişelerle temasını kolaylaştıran ları beğenmiyor. Modern hayatın çeşit manza- ralarına bakıldığı zaman, temiz- lik süngerinin geçirileceği da- ha çök yerler vardır: “Tiyatro, san'at, edebiyat, sinema, mat- buat, duvar afişleri, mağaza vit- rinleri, bütün bunlar dünyanın düştüğü inhilâl halini gösteren bütün pisliklerden temizlenme- lidir. Umumi hayat, hep insan şehvetini kamçılayan bu adilik- lerin üstüne çık alıdır. Bu sahada alınacak bütün tedbirle- rin ilk hedefi, milletin sıhhatini yerinde bulundurmaktır.” Hit- ler bu yolda tereddüde yer ver- miyor. Diyor ki: —*“ Ufacık bir tereddüt ve ih- mal kim bilir kaç hastanın kaç sağlam insana frengi aşılama- sına mal olabilir. İnsanlık, bir şahsın keyfini bozmamak için, yüzlerce vatandaşın mahvine göz yummak değildir. Alınan tedbir tam, yerinde ve istisna- sız olduktan emmza, netice da- ha iyi tahakkuk eder. Bazı se- fih insanların başkalarını da se- İahete sürüklemelerine mâni ol- mak lâzımdır. Birkaç kişinin keyfini kırmakla, hiç suçu ol- madan, bilmeye bilmeye hasta- lığı yakalamağa giden yüz bin- lerce adamı kürtarabiliriz. Yü- rüyen zührevi hastalıkları yo- lunda durdurmak için belki bir- kaç bedbahta işkence etmiş ola- cağız, fakat geride kalan büyül bir kütleyi kurtaracağız. Hatta çekilecek ıstırap bir asır dahi sürse, binlerce sene ortadan kal diracağımıza emin olduğumuz bir fenalık için, bu bir asırlık ıstırabı hoş görürüz.” (Arkası var) eeei 14. Dürhan CAHİD hole geçti. Durası az çok tenha idi. Madam Avramaçinin büfe ö- nünde misafirlerine “'TAN " im tefrikatı : fade ederek şapka hu aldı. Kendini dışarıya attı. Bir cendereden kurtulmuş gi- bi idi. Dişarının - taze havası ile ci - gerlerini şişirdi. Binanın kapısında böyle da - vet günlerine mahsus bir otomo.- bil kalabalığı vardı. Bunların a- rasındca “Nadya” nın yordu. Efendilerile dostlukları- nı bilen şoför kapıyı açtı. Fakat o yürümek istiyordu. — Şimdi onlar gelecekler. Sü mer kulüp'e getirirsin, dedi. İstanbulun bu kirli şatafatı i- €inde ne çirkin et ve şehvet mü- tayedeleri yapıldığını yavaş yas AA CA ikram et « mekle meşgül olmasından isti - snr, bastonü- otuzbeş bin liralik otomobili de görünü- vaş anlıyordu. Ve bu ahlâk kı - rımtılarını kaldırımlara düşmek- ten kurtaran para kuvveti idi; Para, bu yaldızlı âlemin bütün iğrenç taraflarını örtüyordu. U- zaktan renk, ısık içinde bir se - vinç ve saadet âlemi gibi görü - nen buü kibar ve zengin havatı - vm içi kaldırım - kadmlığından daha - iğrenç — kepazeliklerle dolu idi . Ve buna yol acanlar, şuradan buradan topladıkları kadınlara adlarmı vererek bu kötü vazi - vetlere düşen erkeklerdi. Onla- rın perdeli gözleri önünde bu şi- marık devsirme kadınlar en ba- yağı fahişelik rollerini yaptık - larmı görmüyorlardı. Bu âlemin kocamış “karrları pörsük damarlarında arta kal - mıs şehvet mikroplarını söndür- nında para ile tutulmuş damız - lik aygır gibi herifler besliyor- lardı ve kim bilir belki o sarsak kocalar da şurada, burada kör- pe ve sıcak et, gergin ve taze vücutları gene para ile satın a- lıyorlardı. mek icin sarsak kocalarmın ya-. V: N Parti Kurultayının Toplan- dığı Gün Yapılacak şenlik C. H. Partisi dördüncü büyük kurultayının toplandığı 9 mayıs perşembe günü İstanbulda bü - yük şenlik yapılacaktır. Halk Partisi İstanbul vilâyet idare heyeti dün de toplanmış ve bu şenlik için program ha - zırlamıştır. Programa söre o gün bütün parti kaza, nahiye, ocak binaları doönanacak ve Halkevleri de şen likler vapacaktır. Parti idare heyetinin © sün icin hazırladığt proğramı oldu - gu gibi yazıyoruz: PROGRAM 1- Donanma kısmi: 1 —C H. Partisinin ocak, nahi - ye, kaza ve vilâyet kurağlarile İstan- bul ve Bevoğlu Halkevleri kurağları; gündüz Türk ve partl bayraklarile, gece ışıklarla donanacaklardır.. 2 — C. H. Part!sinden olanlar ken- di evlerini de, #ündüz bayrakla, gece ışıkla donatabileceklerdir. 3 — A) Belediye daireleri, spor kulüpvleri, ticaret odaları, esnaf ku - rumları, Ulusal bankalar, ve gazete basım evleri: B) Deniz yolları, Akay, Hal'ç. Şır- keti Hayriye, Liman idaresi, C) Banliyö demir yolları, ve bun - lar gibi C. H. P. ye ilfisi ve sevgisi olan Ulusal kurumlar da, kendi ku - rağlarile, vasrtalarını, iskele ve istas- yonlarını, gündüz bavraklarla ve ge- ce işıklarla donatabileceklerdir, 11 - Toplantılar ve konuşmalar: 1 — 9 Mayıs perşembe günü saat 15 de partili ve partiye ilgisi ve sev- gisi olan vurddaşlar, kendilerine en yakın parti nahiye, ve kaza kurağla - rında ve Halkevlerinde toplanmış bu- Tunacaklardır : Bu top'antılardari A) Radvosu olan parti ve Halkevi kurağlarında, ilk önce radyo ile C. H. P. 4 üncü büyük kurultayının açılış Vilâyet heyeti dün proğramı yaptı söylevi dinlenecektir.. B) Bundan sonra C. H. P, nin ta- rihçesi, programı, çalışması, meyda - na getirdiği işler, ve inkılâp hareket - leri konu (mevzu) larının biri veya bir kaçı üzerinde, birer konuşma ya- pılacaktır. Şöyle ki: 1 — İstanbul Halkevi şehir tiyat - rosunda: Yüksek muallim mektebi müdürü eski Halkevi reisi Hâmit. 2 — C. H. P. Adalar kazası merke- zinde; 3—C.H.P. Bakırkoy kazası mer kezinde: İstanbul İ. ci mektep baş muallimi Âdil. 4 — C. H. P. Beşiktaş kazası mer- kezinde: ve Halkevinde: İlhami Na- fiz. 5— C. H. P. Beyoğlu kazası mer- kezinde ve Halkevinde: Haşim Refet ae Müçteba 6 — C. H. P. Beykoz kazası mer - kezinde ve Halkevinde Doktor Hüs- nü. 7 — C. H. P. Eminönü kazası mer keğinde: Agâh Levent 8 — C. H. P. Fatih Kazası merke- zinde: Hasene Ilgaz 9 — C. H. P. Şehremini nahiyesin de ve Halkevinde: Nureddin 10 — C. H. P. Kadıköy kaza mer- kezinde ve Halkevinde: Zühtü l1 — C. H. P. Sarıyer kaza merke zinde: İsmail Hakkı 12 — C. H. P. Üsküdar.kaza mer- kezinde ve Halkevinde: Macit Oktay Bunlardan başka parti nahiye ve ocak kurağlarında konferanslar veri- lecektir. 11 -Balo ve mı'.lııımereı 1 — 9 mayıs günü akşamı saat 22 de parti vilâyet merkezinde parti BALOSU verilecektir. 2 — İstanbul Halkevi, şehir tiyat- rosunda gündüz saat 16 da 30 kişlik bir KONSER heyeti tarafından KON SER verilecektir. 3 — Gece saat 20 de Alay köşkün vi ğe Halkevi temsil heyeti— ı:zxa!'ma-n halka TEMSİL verilecektir. 4 — Diğer parti kaza kurağlarında di toplantılar < agece e ee WMÜSA İki akşam evvel Aksarayda dikkate değer bir hırsızlık va - kası olmuştür: Aksarayda Adem ve Ahmede ait bir bakkal dükkânı vardır. Dükkânın üstündeki — odalarda da doktor Ahmetle Sünnetci Ce Turgut iğrenç — bir manzara görmüş gibi — gözlerini kapadı. (Sümer Kulüp) ün — bahçesine girmişti. O, terasta ,güzel bir yer se - çip yerleşmeğe hazırlanıyordu ki Nadya ve mühendis Muhtar da yetiştiler. Turgut bu kulüp hayatını da pek gülünç buluyordu. Sözde bürası yüksek sınıfın toplandığı bir yerdi. Halbuki kumarbaz - lâar, karışık işlere girip para ka- Zzananlar, sonra bir kaç yıl ön - ceki hayatları kaldırımlarda gecen süslü kadınlar hepsi bu kulüpte itibar görüyorlardı. Muhakkak ki paranın açtığı kapılardan herkes girebiliyor - du. İstanbulun bir cok süslü ka - dınları ve zengin erkekleri bu- rada yemek yiyor. kumar oynu yor, dedikodu ediyorlardı. Bu zengmıe;- için akşamları kulübe uğrayıp bir iki parti briç yap - mak, haftanın - bir iki gecesini burada yemekte geçirmek, ki - barlık âdetlerinden olmustu. Turgut, mühendis Muhtarın |. Aksarqydş soyulan | diyordu. 'AksaraydaCesur Hırsızlar Bir Bakkal Dükkânını Soydular! bakkal dükkânı lâl, ondülâsyoncu Hüseyin otu- rurlar. Bu odalara bakkal dük- kânma bitişik kapıdan ve dük- kândaki ayrı bir geçitten girile- bilir. Cüretkâr iki hırsız, hâdise akşamı bu bakkal dükkânına kapıyı kırarak girmişler, iki çu- prezante etmesi suretile bu ku- lübe iki ay için âza olmuştu. Fa- kat öonün müthiş bir zengin ol duğu şayiası bütün kulüp âzası- nı, uşak ve garsonlar kadar ken- dı:ıne tanıttırmağa kâfi gelmiş- Metr dotele üç kişilik yemek söyledi. Şimdi Madam Avramağfi'nin dedikodusunu yapıyorlardı. Mühendis Muhtar: — Ne olursa olsun, — kocası vaktile yükünü tutmuş azizim, Para her ayıbı örter. İstanbulda bir kaç hanı var ki i- radı her günkü 'masraflarına bol bol yetişiyor. Sonra, söylendiği- nç göre, İsviçre bankalarında epeyi dünyalığı varmış. Nadya içini çekti: — İyi yaşıyorlar. Nis'te çok şık bir villâsı var. Geçen seya - hatimizde bizi üç gün misafir ettiler. Monte Karlo'da iflâs et- miş bir. Amerikalınım villâsı... Ne güzel şeydi! kazanmak, zengin olmak lâzım muhakkak, Gözleri arzu ve ümitle Tur- Dünku Mahkemeier Dükkândan Haraç istemişler Emin ve İsmail Hakkı ismin- de iki şahsın dün birinci cezada duruşmaları yapıldı. Bunlardan İsmail Hakkı, tütüncü Sabriden haraç istemek ve kapısının önün de bağırıp çağırmak, polise hz- karette bulunmaktan suçlu idi. Arkadaşı Eminin ise karakol- da nezaret altına alınan İsmail Hakkıyı kurtarmak isterken, po lise karşı geldiği ileri sürülmek te idi. Şahit olarak dinlenilen bir po lis memuru, İsmail Hakkmın bir kaç kişiden haraç istediğine dair, ihbar yapılması üzerine kendisini karakola getirdikleri- ni, biraz sonra da Eminin arka- daşını kurtarmak için geldiğini ve ileri geri sözler söylediğini arilattı. Öteki şahit Tahtakalede Hi- lâl şekercisi Kâzım da, her ikisi nin de sarhoş bir halde tütüncü Sabrinin dükkânı önünde gürül tü ettiklerini söyledi. . Mahkeme, müdafaa şahitleri- nin çağırılması için başka güne bırakıldı. * Taksimde Elmas apartıma- nından bir ermeninin halısını ca lan Üsküdarlı Suat, birinci ceza mahkemesiride on ay on beş gün hapis cezasına mahküm edilmiş tir. * Kasımpaşada, Şakir ismin- de biri, üfürükçülük yapmak su çile birinc' ce“a malıkr:nesine verilmiştir. Dünkü duruşmada bir şahit, baş ağrısını geçirtmek için suçlu Şakire 600 kuruş ve- rip bir muska aldığını söylemiş tir Suçlu butu inkâr etmiş, du- ruşma başka şahitlerin çağırı! - ması için kalmıştır. Bir kadın bayıldı Dün akşam, icra dairesine işini takip için gelen bir kadın, işinin umduğu neticeyi verme- mesinden müteessir olarak ba - yılmış ve bayılması yarım saat val seker. iki cuval soğan. bir sandık yumurta, “miktar ra- kı, şarap, bira, tütün, sabun ve ampul aşırmışlardır. Bütün bun ları bir mbaya veya kamy koyarak götürdükleri zannedi - liyor. Götürdükleri şeyler, 400 lira değerindedir. Zabıta, hırsız ları arıyor. * Sarıyerde, Hamit paşa ko - rusunda nişanlısı Belkisi öldür- mekten suçlu İbrahim hakkın - daki tahkikat ilerlemektedir. Hâdisenin tedbirsizlik neti - cesi olup olmadığı ve kast bulu- nup bulunmadığı araştırılıyor. Belkisin babası hâdisede kast hulunduğunu iddia etmektedir azı şahitler de göstermiştir. Yaşamak için Bağ Sıhlplerlne Fidanları lıktan korumak. — dolgun mahıul al- mak için dünyıca meşhur (Sehering) kimya fabrikasının bakırla mürekkeb Merital'ünu şimdiden — kullanmaya başlayınız. Satış - İst. Bahçekapı Cer- manya Han 40. guda çevnldı gulumsedı — Evlenecek olursanız sizin neft kuyularından altın fışkırt - mağa çalışınız. Turgut güldü: — Böyle bir arzu duyarsam neft kuyularından sadece gaz akmasına razı olacak bir kadın tercih ederim. Nadya'nın yeşil gözleri hain: leşti. Hakaret eder gibi dudak- ları büküldü ğ — Böyle bir kadın ancak oda hizmetçisi olabilir! Turgut cevap vermedi. Garsona işaret etti: — Kokteyl! Mühendis Muhtar düşünceli görünüyordu. Turgüt sordu: — Rahatsız mısın? — Hayır, -Nedya acır gibi kocasını süz- — Bu hafta içinde sevinecek, yüzü gülecek! Muhtar, karısının gevezeliği üzerine anlatmağa mecbur ol - dü: a bi Söylemiştim ya, Büyük bir ! 6-5-035 Parti Progra- mına Konan Yeni Esaslar (Bası 1 incide) esaslar konmuş, deniz nakl'ye ciliğinin inkişafma büyük bu programla çalışılacağı “'ve meyanda şilepçiliğe ehemmiye. verileceği zikrolunmuştur. Bir gazetenin yazdığı gibi prografn taslağında bir derece: li saylay seçimi için yeni bir e- sas yoktur. Bilâkis Parti iki de receli seçimi bugün için demok.- rasinin icaplarına dâha uygun bulmaktadır. Bundan başka program tasla- gmda yer alan yeni * esaslardzı bazıları şunlardır: 1 — Müstehlik halk a!eyhıne fiyat birliği yapacak tröst ve kartellere izin verilmiyecektir. Râasyonalizasyon maksâdile o « lanlar müstesnadır. » n 2— Milli Ekonomi icaplarına uygunlaştırmak üzere liman, rıh tım, iskele ve hamaliye tarifele- ri üstünde dikkatle durulacak - tır. 3— Hayvan ve nebatlarm has talıkları ile mücadele olunacak« LA 4 — Halka inkilâb terbiyesi aşılamak için Parti inkılâp mü- zesi kuracaktır. 5 — Köy çocuklarımiza kısa zamanda istediği .ameli malü « matı verebilecek 3 veya 4 sö- mestrli köy mektepleri açılacak GAr 6 — Milli opera ve tiyatro par tinin mühim işleri arasında sayı lacaktır, 7 — Gençlik teşkilâtına prog- ramda mühim yer verilmiştir.. Bu husustaki maddeye göre Türk gençliğinin başı, kendisi- nitemiz bir ahlâk, yüksek bir yurd Ve Tnkılân aşkı içinde top- layacak milli bir teşsilâta bağ- lanacaktır. Gençliğe neşe ve xh hatlerini, nefse ve millete inan- larını besliyecek beden terbiye- si verilecek ve gençlik inkılâbı ve bürün istiklâl şart!ari!e yur « du müdafaa etmeği en üstün va #lbe eee yapaayadean DF LA getirmeğe, uğurunda her varlı ği iedaya hazır tutan bir zihni- l %o%mmplm al- tında çalıştırılacak, düzenlene- cek, yürütülecektir. Beden ve in kılâb terbiyesile “spor işlerinde yeknesaklık poıonunde tuı:ıl;/ caktır. Bunun için lüzumlursaka lar ve kurumlar meydana geti- rilecektir, 8 — Talebe cemiyetleri hiç bir suretle siyasetle iştigal ede- miyecekler ve hiç bir suretle bu- lundukları mektebin, fakülte ve ya etistitünün idaresine karşı bherhangi bir !aaliyette büluna- mıvacak! rd. /b;ıîA AY — Büyük tay hazırlıkları için ardı- ardına toplanmakta olan C. H. Parti idare heyeti 5. 5. 935 pa- zar günü kurultay işleri ile bera ber elindeki parti işlerini de bi- tirerek dört yıllık çalışma dev - resine, son vermiştir. iş için ortağım Alyon Belcika'- da çalışıyor Bügünler'de ondan iyi bir haber bekliyorum. Nad- ya, onu anlatmak istiyor. Kulüp kalabalıktı. Yemekten sonra — Turgudün ytanımadığı bir cok gençler Nad- “ya'yı dansa kaldırdılar. Dans devam ederken iki ar - kadaş başbaşa konuşuyorlardı. Turgut dayanamadı, sordu: — Kimlerdir bu gençler? Müuhtar omüzlarını oynattı! — Bilmem. B_irini taniyorum! Bir ecnebidir. "Galiba Fransız elçiliğinde katı W |Ötekileri ta - nımtyorum. Ha—'"aıdon şim di © kadar dolu | tdi iki karısının lerle danset- tiğini bile farketmedi. Nadya yerine âurmuştu. Tur guda sordu: — Size dans , ogretecegım. r Başka çare yok, İnsanm masa- sında erkek olur dâ dansetmez mi? Öyle acınacak haldeyim Ki, utanıyorum. (Arkasi var/