Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| i | — Avukatların ! LAR Kars Valisini tisı Hakkınd Telgrafla n Yer Sarsın- a Gazetemize Beyanatı Sarsıntı H Devam afif Olarak Ediyor. GECE YAR SI ALDIĞIMIZ TELGRAF İKars yer sarsıntısı hak- kında Kars va.isinden ma- lümat rica etmiştik. Değerli İdere adamımızın vaziyeti tamami e aydın'atan ve dün gece te'grafla gaze'emize Verdiği beyanatı aşağıya Yazıyoruz:)| Ğ Kars, 5 Ayın birinde saat 13 te yakın - Merkeze merbut Digor nahiye- sinde şiddetli ve az devamlı yer Sarsıntısı oldu. Şimdiye kadar 80 ölü, 70 yaralı tesbit olundu. 900 kadar ev yıkıldığı anlaşıldı. Acıkta kalan muhtaclara yar- dim için sıhhi heyet gittiği gibi, her gün iaşe heyetleri de gön - derilerek ekmek, un, şeker, çay Ve bir kısmına para verilmek su- Tetile yardım , olunmaktadır. Kars halist aynı günde 500 lira Vermistir. Kars un fabıikasi 30 Çuval un vcdi. Hilâliahmerin Wwerdiğir2500 liraya vardı. Yar- — drm devam etmektedir. Sarsın- tmmm merkezi, Digor merkezi 6 Atalürk'ün Ankara, 5 civarındadır. Yer sarsıntısının çöküntüden husule geldiği anlaşılmıştır. Bilhassa Ekerek ve Digor köylerinde yarıklar huüsüle gelmiştir. Sarsıntı, ma- hallinde, hafif olarak elân fası- la ile devam etmektedir. Bu na- hiyenin civarına -tesadüf eden Kars, Kağızman, Arpaçay köy- lerinde dahi evler yıkılmış ve 20 kadar insan zayiatı vardır. Sular bir müddet kesilmiş, bi- lâhara bulanık ve sarı olarak ak- mağa başlamıştır. Köprüler bo- zulmuştuür. Bozulan telefon hat- tı yapılmıştır. Kars merkezinde dahi bazı binalarda sarsıntı te - sirile yarık husule gelmiştir. Sıhhat vekâleti Erzuruma dok- tor ve sıhhiye memuru gönder- mek suretile yardım etmiştir. Askeriden çadır almarak muh- taçlara verilmiştir. Hilâliahmer dahi Erzurumdan 30 cadır gön- dermiştir. Nalıa dairesinden yü- zer kazma ve kürek köylülere verilmiştir. Kars halkına bil- hassa teşekkür olunur. Kars valisi Cevdet Ertoğrol Nutku 9 er Yerden Duyulacak : -5 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Fırka Partisi Urultayı için merkezce hazırlıklar bitmiştir. Kongre başlayaca- ği günden itibaren bitinceye kad' ; satılacak cıgara kutularında ). #Hırka bayrağı etiketleri bulunacı aktır. Kurultay müzakereleri bü- N t*—_î_n AFırka_me!_'kezlerince radyolarla dinlenecektir. Kongre günü Ütün sehirlerin fırka merkezleri, Halkevleri ve Partiye ait diğer Müesseseler donatılacak, gece t 9 mayıs saat 15 te, envirat yapılacaktır. bütün şehir ve kasabalarda Parti ve Halk- €vi kuraklarında toplantılar yapılacaktır. O gün Ankara ve İstan- U1 radyoları birleşerek Atatürk'ün büyük nutkunu verecektir. , Muhtelif yerlerde halk hatipl Tul Mi bu. yeni Parti eri konferanslar verecekler, Par- tinin yaptığı işleri anlatacaklardır. Parti merkezi umumisi, Ku- taya bildirilmek üzere bir program hazırlamıştır. Merkezi umu programı projesinde eskiye göre ehemmiyetli değişiklikler yapmıştır. Programdaki bir çok maddeler daha acık - ©lünacak olan nizamname ve DT Şokle sokulmüştur. Kurultay açılınca yeni proğram projesi teşkil Oğram encümenine verilecektir. & ;)' c“murbaşkanlığı orkestra- Kazanç Vergisi- Ankara, 5 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Kamutay yarın at üçte toplanacaktır. Ruznamede serbest meslek erbabından .Macak kazanç vergisi lâyıhası yoktur. Mamafih Adliye encüme- Bi tetkikatını bitirirse lâyıhanrım yarın Kamutayda görüşülmesi tmal dahilindedir. Di “AZanç vergisinin, cezaf hükümler bulunan maddeleri evvelce ye encümenine verilmiş ve mütaleaları alınmıştı. Encümenin def_aki tetkikatı, söylendiğine göre, bilhassa avukatların vere- çCrt vergi etrafında olacaktır. Kazanç vergisinin Kamutayda tin görüşmelere yol açacağı muhakkaktır. 8 9 9 IŞ İşler Bakanının Seyahati mAnka_ra_ 5 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Dış İşler Baka- ka;f €vfik Rüştü Aras yarın Ankaradan İstanbula gidecektir. Ba- Ş ayın sekizinde de İstanbuldan Bükreşe doğru yola çıkacak- 9 9 © Kars felâketzedelerine yardım İçi Rl:akö“, 5 (A.A.) Kars deprentisine uğrıyanlara y_ardu-fı e vilâyetimiz içinde ateşli bir çalışma devam etmektedir. Vi- €t ve kızılay kurumu tarafından her tarafta kurulan «yardım ı:m iteleri çalışmaya geçmiştir. Toplanan paralar yakında Kar- — Sönderilecektir. _İ"hisarlar genel direklürlüğü binası Ankara, 5 (Tan) — Bakan- | yaprlacaktır. Halen mevcud bi- hiş> Mahallesinde yaprlacak İn- | na yıktırılmak üzere münakasa- T Genel Direktörlüğü bi- | ya konulacaktır. Yeni binanın yapılmasına derhal başlanacak, bulunduğu yerde | kışa kadar bitirilecektir, Memurların Aylıkları Ankara, 5 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Bugün Bütçe encümeni geç vakte kadar çalış- mış, bütçe müzakerelerini ta - mamen bitirmiştir. Fakat Kamu tay yarın Parti kongresi için lL3- til yapacağından bütçe müzake- releri Mayıstn yirmisine doğru başlıyacaktır. — Müzakerelerde Bakanlar ttendi bütçelerine ait izahat vereceklerdir. Bütce mü- zakeratı beş, altı günde bitirile- rek ait olduğu makamlara tel - grafla bildirilecek, memurların vaktile maaş almaları temin e - dilmiş olacaktır. İs'enografi kur- sundan çıkan.ar Ankara, 5 (Hususi muhabiri- mizden) — Ekonomi Bakanlı - gınca kendi memurları için aç- tığı lisan, ticart muhaberat, dak tilografi, istenografi kurslarına diğer bakanlıklardan da memur lar girmiştir. Bunlardan iste - nografi kursuna giren 120 me - murun imtihanları Ankara Ti - caret metkebi salonunda yapıl- dı. İmtihana girenlerden sekse- ni dakikada 160 hece yazmak suretile muvaffakryet gösterdi- let. z İlâm harcı Ankara; 5 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Adliye harç tarifesi kanununun yedinci mad desi mucibince davaların açılı- şında ilâm harcının dörtte biri Lıisbethâde “peşin olarak alınan arcın davanın son ilâm harcına mahsup edilîr.:i:ğzîch nın alâkalrlara geri verilmesi lâzım geldiğini finans bakanlığı lâzım gelenlere bildirmiştir. Kızılayın. yardımı Ankara, 5 (A.A.) — Kızılay genel merkezi Kars civarındaki deprenmeden zarar gören yurd- daşların yiyecekleri için iki bin lira göndermiştir. Genel merkez yurddaşların evlerini yapabilme leri için de bu kez 20 bin lira da- ha göndermiştir. Ayın üçünde Erzurumdan yo la çıkarılan bir sağlık kolu cu - martesi sabahr felâket yerine gelerek işe başlamıştır. Münhal valilikier Ankara, 5 (Tan) — Münhal bulunan valiliklere tayin oluna- cak valiler Haziranda tesbit e - dilecektir. Parti Idare heyeti Anltara, 5 (Hususi muhabiri- “miz bildiriyor) — Cümhuriyet Halk Partisi Genel Yazganı Re- ceb Peker bu sebah şehrimize dörimüş ve öğleden sonra parti- “nin umumi idare heyetine baş - kanlık etmistir. Moskovada Türk heyeti Moskova, 5 (A.A.Y — Diün Voks sosyetesi başkanı Aros- sev, Moskovada bulunmakta o - lan Türk_ saylavları ile Türk ga- ntecî_îm şerefine bir ziyafet vermiştir. Ziyafette başlarında Muzaffer Göker bulunan Türk kgı:ıuklın ile Türkiye büyük el- çisi _Vgsıf Çınar, dış işleri komi- serliği şark departmanı başkanı Suk_erman. sivil hava filosu mer kezi idare başkanı Tkatchef, Sovyet Rusya ziraat komiseri sıca_k mentleketler fen işleri mer ğ:ezı idare başkanı Lejava, dış işleri komiserliği, Voks sosye- tesi ileri gelenleri ile bilgi evle- ri ve-basım delegeleri hazır bu- lunmuşlardır, .Geceleyîn Türk — konukları D;_nyepçr elektrik santralını gez mişlerdir. Konuklar, Harkof ve Kiyef'i de gördükten sonra O desa yolu ile Türkiyeye döne- ceklerdir. Büyük elçi Vasıf Çı- nar, konuklarla birlikte Ukray- OA N 3 — SIYASAL KONUŞMA Tefsir Meselesi Kamutayın son toplar - tısımnda saylavlardan Bay Şevket'le Maliye Bakanı Bay a- rasında dikkate değer bir deyiş- me (bahis) çıkmaştır. Maliye Bakanı bir kanunun tefsirini Kamutay'dan istemiş- tir. Saylav. ise, Bakanlığın sık sık bu gibi tefsirler istemesini hoş görmemiş ve bakanlığın kendi başına hareket etmiyerek Kamutayı çetin vaziyetlere sok- tuğunu acı bir dil ile söylemiş - tir. Bakan da nomal olarak kar- şılrkta bulunmuş ve doğru hare- ket ettiğini beyan eylemiştir. Bizce ortadaki yasalarımıza göre her iki yan (taraf) da hak- hdır. Saylav haklıdır ki, çünkü; doğ rudan da sık sik Kamuütay'dan tefsir istemenin bir cok mahzurları vardır. Başta bakan- ların mes'uliyeti geliyor. Her yasanm tatbiki için Kamutay' - dan yol gösterilmesi istenilirse, bu mes'uliyet hiçe iner, bakanlı- ğın kendinden teşebbüs alarak iş görmesi imkânı kalmaz. — Sonra bir mesele hakkında verilen tefsiri başka ve aynı a- landa olan ve lâkin başka bir şe- kilde çıkan meseleleri de içine alır mı, almaz mı? Bu da bir 89- rum (sual) dur ki gene, acılma- sı için Kamutaya gitmek lâzım- gelir. Bu suretle meseleler biri: birinden çıkarak sonu gelmez bir zincir halini alabilir. Fakat öteki yandan Bakan da haklıdır. Çünkü bir meselenin tatbikinde Bakanın görüş tarzı- na karşı gelinir ve itiraz edilir - se, Bakan icin, kanunumuzun is- teğine göre Kamutay'a gelmek- ten başka çare yoktur. Hele ver- gi g'bi yaşayışın her yanı ile ili- şiği olan bir işi idare eden ba - kanlığın bu vaziytte çokluk kal- ması pek nomaldir. Bu gibi iş - lerde avukatların “Şıkan,, çı - karmak kabiliyet ve meharetleri kendisi de avukat olan saygıde- ger Bay Şevketçe elbette ki ma- lümdur. O halde Bakan ne yapabilir? Kanunumuz açık 've keskin - dir: Bir kanunun tatbikında ka- nunun iyi anlaşılmamış olduğu ve kanuna karşı hareket edildiı- ği ileri atıldığı zaman, ana yasa- mız, kanunun tefsir hakkını, yalnız Kamutaya veriyor. Başka ülkelerde başka başka kaideler vardir. Meselâ Ameri- ka'da bu gibi hallerde hâkime kanunu tefsir etmek salâhiyeti verilmiştir. Orada o kadar ileri gidilmiştir ki yalnız nomal (a - lelâde) kanunları değil, ana ya- saya ait maddeleri bile hâkim tefsir edebilir. Şöyle ki: Taraf- lardan birisi, karşı tarafmın da - yandığı kanunun ana yasaya uy madığını ileri süsrerse, hâkim mereleyi hemen araştırır ve me- seleyi çıkaran tarafih görüşünü kabul ederse, dâvaya bakmaz. Fakat garibi şudür ki, ayni ül- kede bir mahkemenin bu suretle vermiş olduğu karar. diğerini bağlamaz. Başka hâkim de ayni mesele hakkında tamamen ter - sine hüküm verebilir. Başka ülkelerde, meselâ Fran sa'da, İngiltere'de bu hususa a- it başka kaideler vardır. Meselâ Fransada, Devlet Şüra: sının kantın tefsiri alanında bü- yük salâhiyetleri vardır. Ve u- mumiyetle bu büyük kurum Fransız hukuki zihniyetinin ku- rumunda büyük roller oyna - maktadır. İngilterede ise, İngiliz jüris prüdansının dörtte üçü, hâkim- lerin verdikleri kararlardan ve büyük hukukçuların ötedenberi vazedip âmmenin duygularında yer tutmuş prensiplerden iba - rettir. Hülâsa pek az yerlerde kanu- nün tefsir yeri, bizdeki gibi Ka- mutaydır. Bizi bu yola götüren mütalea şudur: Kanunu yapanlar karu- nun ne demek istediğini elbette ki herkesten iyi bilirler. Zâhirde pek temelli görünen bu düşüncenin her yandan tet- kik edildiği halde onun da zorlu olmadığı anlaşılır. Bir kere Ka- mutaylar her zaman ayni adam- lardan kurulmaz. Kamusal se - çimlerle değişirler. Ve hattâ aynı Kamutay'ın üyeleri, top - lantı müddeti esnasında, ölüm, istifa vesaire gibi yollarla deği- şirler. Sonra, ayni Kamutayda, kanunun müzakeresinde büulu - nanlar her zaman ayni adamlar olmazlar. Bunlar durmaksızın değişirler. Bütün kanunların müzakerelerinde bulunmuş üye- ler pek azdır. Demek ki"kanunu yapanlar i- le kanunu tefsir edenlerin aynı adamlar olduğu iddiası her za- man doğru değildir. Bundan başka, kanunüun çık - tığı zamanla tatbik olunduğu zaman arasında yaşayış şartları tüm (tam) olarak değişmiş ola- bilir. Kanunun filân mânada an- laşılmasını irg> ettiren sartlar na yaşayışın yeni şartlarına uy- guün mâna vermek İâzımgelir! Çünkü hayat kanuna değil, ka - nun hayata uymalıdır, düsturu bir temeldir . Binaenaleyh en doğrusu ve en münasibi, kanunun tefsirini işi gücü kanunla uğraşmak ola- rak değişmeyen ve yaşayış şart: ları içinde yürüyen kurumlara vermektir. Bu gibi kurumlar, ayni zamanda meselede doğru - dan doğruya ilişikli olmadıkla - rından ve siyasi kaygılardan u- zak kalarak bitaraf oldukların- dan, kanunun tefsirini sırf hu - kuk esaslarına bakmak endişesi ile verirler ve bu suretle bir yan- dan memlekette hukuki zihni - yet yerleşir ve bir. yandan da kanunu yapan Kamutay ile ka - nunu icra eden hükümet arasın- daki anlaşamamazlıklar azalır. Ahmed Ağzoğlu Bursada bir Dolandırıcılık Uydurma bir Viyana seyahati ? Bursada başlayan, İstanbul - da son bulan garib olduğu ka - dar, meraklı bir dolandırcırlık vak'ası olmuştur. Vak'a etrafın- da Bursa muhabirimiz dün ge - ce telefonla şunları bildirmiş - tir: Bursada birkaç gündenberi a- gızlarda dedikodusu dolaşan bir dolandırıcılık vak'ası olmuştur. Vak'anın kahramanı burada bir gazetecidir. Bu gazeteci Yatak- b Vagon Şirketinin Viyana ve Peşteye bir seyahat tertib etti- ğini ve kendisinin bu seyahat i- cin bilet sattığını ilân etmiş, ba zı kimselere baş vurmuştür. Sö- züne inanan altı kişi seyahati gayet cazib bulmuşlar, anlaşmış lardır. Bu suretle 515 lira dolan- dırmıştır, Fakat dolandırıcılık —Bur: sada bitmiş değildir. Cüretkâr dolandırıcı, ağına düşenlere ta- mamile emniyet vermek için bunlarla bizzat Mudanyaya ka- naya gitmiştir, R dar gitmiş, kendilerini İstan - bula giden bir vapura bindire - rek: “— İstanbulda Vagon Li Şir- ketine başvurun. Biletlerinizi ©- tadan alacaksınız.., demiştir. Dolandırılan yolcular Mayı - sın birinci günü İstanbula var n"uşlar: doğruca Vagon Li şirke- tine gitmişlerdir. Şirket bu mü- Tacaat karşısında Şşaşırıp kal - mış, 6 yolcuya:; bri Bizim Bursada ne acente- miz, ne de mümessilimiz var | dır. Böyle bir şeyden haberimiz yoktur.,, cevabını vermiştir. Bunun üzerine yolcular, do - landırdıklarmı anlıyarak zabı - taya müracaat etmişler, şirketin de yardımını istemişlerdir. Za brta hemen işe el koymuş, olar biteni Bursa zabıtasına bildir - mistir. Bunun üzerine Bursa za bıtası dolandırıcı gazeteciyi ya- kalamıştır. Üzerinde bir de mek tub bulunmuştur. Merkum ken- dine deli süsü vermektedir, has tahaneye kaldırılmıştır. Tahki FEİ AY VE YILDIZ Dikkat etmişsinizdir. Eski - den aya rağbet ziyade idi. — ÂAy gibi adam... — Ayın ön dördü gibi güzel... Derlerdi... Şimdi ayın, aylık- la münasebeti olmasa kimse ağ- zına almayacak. Hele elektrik, çoktan mehtabı edebiyat tari - hine karıştırdı.. Zaten söz ara- mızda susuz mehtap da metelik etmez... Keçi boynuzu gibidir.. Çiğner çiğner tükrüğünüzü yu- tarsınız, Sulusu da her yerde bu lunmaz. Lâkin yıldız öyle değil.. Simdi her yükselenin adma yıl- dız denir. Sinemada, tiyatroda, müzikde, sporda ve belki hayat ta... — Eski ayları ne - yaparlar.. Diye sorunca hoca: — Kırpar kırpar yıldız ya « parlar.. Demiş.... Doğru sözdür. Ben de hçr gün görüyorum. Dikkat etseniz siz de görürsünüz... Günün bı.- rinde bir de bakıyorsunuz ki; bayram ayı gibi birini kırpıyor- lar, kırpıyorlar... Yıldız yapıyor lar.. İlk günleri biraz yadırgıyo- ruz, sonra yavaş yavaş alışıyo - ruz. Yalnız şurayı unutmayın ki, her ay kırpılıp yıldız yapılamaz. Yıldız olacak aylar ziyasından bellidir... Sönük ve sinsi olur. Apaçık, berrak bir ayı kimse kırpmaz. B. FELEK Türk Arması Gökte Dün akşam saat 20 de gökte bir yıldız ayın ortasına ve biraz uzağına rastlar vaziyette görül- müştür. Türk armasının sema- ya işlenmiş bu manzarası bir çok kimseler tarafından zevkle seyredilmiştir. Gece bu hâdise etrafında ra- sathane ile telefonla görüştük. Rasathaneden bize şunları söy « lediler: — Hâdise, rasathaneleri ilmi sürette alâkadar etmez. Görü « len yıldız Venüs yıldızıdır. Gö- rünüş icabı yanyana gelmiş gı- bidir. Fakat aydan oldukça u - zaktır. Grupa yakın yıldız, ayın kuyruğu istikametine gelecek - tir. Buna benzer bir hâdise Ka - nuni devrinden sonra da Avru- para görülmüş, bazı Avrupalılar bunu Türklerin yeni bir istilâsı- na alâmet zannederek heyeca - na düşmüşler... —— Tatil Günleri -Pazar Oluyor (Başı 1 incidej ' ki işçiler ayni gün saat on üçten itibaren vazifelerinden ayrıla - caklar ve pazar günleri de hatta nın resmi tatilinden istilade ede ceklerdir. Projeye göre bügüne kadar diğer bayramiar münase- betile kabul edilmiş bulunan res mi tatil günleri olduğu gibi mu- bafaza edilmekte,— Cümhuriyet Bayramı tatili 28 linciteşrin öğ- leyin baslıyacak ve 29, 30 olmak üzere iki buçuk gün sürecektir, 1 Mayıs Amele Bayramı olarak kabul edilecektir. Yılbaşları için bir buçuk gün tatil teklif edilmektedir. kat devam ediyor. ' Bursa muhabirimizin telefo - nu üzerine dün gece - telefonla Vagon Li şirketi müdürü Sa - Arka vak'ayı sorduk. Bize dedi ki: “— Evet, Böyle bir vak'a ol- du. Mayısın Birinci günü birkaç kişi bize geldiler, Viyana - Peş- teye seyahat icin biletlerini is- tediler. Kendilerine böyle bir şeyden haberimiz olmadığını, Bursada acentemiz ve mümessi- limiz bulunmadığını bildirdik. Zabrta işe el koymuştur. Şimdi- lik fazla bir şey bilmiyorum. Bizim bu işle ilişiğimiz yoktar.,, S T a