ON ALTINCI YIL. No: 4946 G — 6 MAYIS 1935 PAZARTESİ Adımız, andımızdır. 9.5.1935 KURULTAYI | Her yerde 5 kuruş Gündelik BÜYÜK MESELE F.R. ATAY Bu yazıda kullandığımız kılavuz ke- İmeleri şunlardır: Çözemek: Tahlil et- Mek — Betke ; Makale — Evgin: Müs- tacel — Karşıt: Zıd — Bencil: Hodbin — Dursuzluk: “Ademi istikrar — Ayta: Hitabe — İşin - kara: Clair - obscür — Evrim: Tekâmül — Yüküm: Mecburiyet, mü- kelletiyet — Dayanışma; Tesanüd — Geliştirmek: İnkişaf ettirmek — Pe- Ştirmek: Takviye etmek, Büyük bir mesele karşısında - Yız. Bugün Türkiye'de orta mek- tebi brrakınız, — liselerde okuyan “gençler bile salâhiyeti mütekabi - €'nin ne olduğuğunu bilmemek - tedirler. Çünkü yalnız bu iki ke- melik arab-fars katışığını anla - Mak için arab ve fars gramer ku - Tallarını bilmek lazımdır. Tekabül hedir, mütekabil nedir, niçin mü - "î’îabil değildir de, mütekabile' - ir, iki kelimenin arasında esire - Nin ne işi var? Halbuki bugün bizim ilim ve fen kitablarındaki bütün terim - erle hükümetin gündelik işlerde, anımlarda, emirlerde kullandığı terimlerin bir çoğu salahiyeti mü- tekabile'den daha çetin, gerisi de €n asağı onun kadar çetrefildirler. Evde ne salahiyet kelimesini, De de mütekabil kelimesini kulla- “Mırız: Yani çocuklarımızda bu ke- limeler için kulak alışkınlığı yok- tur: Hele ikisinin arab ve fars ku- “tallarma göre nasıl birleşebildi - Bini; ancak, 918 e kadar bütün Mmekteb derecelerini bitirmiş olan- Jar cözeyebilir. Arab yazısını tenkid için şöy- le de,dik;y “Üniversiteden çıktık - tan sonra bile kelimeleri — yanlış okumaktan kurtulamıyoruz.,, B Simdi söyle diyebiliriz: “Yeni alfabemizle kelimeleri doğru oku- Yoruz. Fakat üniversiteden çıktık- tan sonra bile bir gündelik gazete- besini anlıyamıyoruz!,, Demek ki türkçeyi arab ve ars gramerlerinin bütün kuralla- tmdan arıtmak, gün geçirilmive- tek kadar evgin — bir işimizdir. Halbuki ilk mektebten üniversite Sonuna kadar çocuklarımıza öğ - Yettiğimiz bütün terimler yaban €t kmrallara göre dokunmuştur. Mekteblerimize yeniden arab- Ca ve farsca dersleri koyabilir “Miyiz? Fakat bu da yetmez: A - 'Şbcı kendi yazısını ister; o, ken- 1 yazısı ile yürür. . Halbuki biz - üstelik ondan büsbütün ayrı, ona taban tabana rşıt bir kültüre bağlıyız. Biz, atı kültüründeniz. Arab ve fars kurallarını atın - Ca, türkçeyi, kendi ihtiyacı olan Ön ve son eklerle zenginleştirmek, 2 ön ve son ekleri gramerleri - Mizde öğretmek, türkçeye keli - Me üretip sindirme — yeteneğini Vermek, dilde öz türkçe köklerini artırmak lazımdır. Yeni alfabemize bakınız: Bu â fşbeye hattâ çin kelimelerini a - a _llîrsîniz; tam arab şeklindeki kelimeleri bir türlü sığdıramazsı- Dız. Bizim alfabemizle tam arab teklindeki kelimeleri, çocukları - Mız, hiç bir zaman kekelemeden Okuyamryacaklardır. Biz kendi bencilliğimizi bir tarafa bırakalım: İlk ve orta mek- teblerle, liseler, hattâ üniversite orkunç denebilecek bir kargaşa Ve dursuzluk içindedir. Biz, aramızda, Ey dahmei mersusu havatır, ulu mabed.. tibi sözleri. bek eyi değilse bi- Büyükî(îırulü Perşemğeye Kurtarıcı ve kurucu partimizin tarihi, türk kurtuluş ve devriminin tarihidir. Büyük K yeti 5. V. 93 yıllık çalışma devresine son NS 9 mayıs günü Cumuriyet Halk Partisinin dördüncü büyük kurul- tayı toplanıyor. Memleketin her köşesinden seçilmiş delegeler şa- rımızın konuğu olmaya başlamış- lualgurultay, dört yıllık _d.eışeş.le S rin sonunda yurdun ilerisi için a- Imması düşünülen t?_d.l'ıırlerın programa konması, _bı_ıtun u « lusun özel duygu ve ıhtıyaçlarıv: nı karşılıyacak kararlar Zerece_gı için, ulus hayatında çok önemli - dir. e Artık bütün ana çizgileriyle belirmiş ve ortaya çıkmış :ılıan Ka âlizmin — prensipleri, laca ş:ıliızm krarlar v; Pırtş dtuâ « sünde yapılacak yeni değiş - ::lıırle biraz dahı_ aç_ıklfnaı- cak ve daha kesin çizgilerle ortaya — çıkmış olacaktır. Ana prenaiplerinden biri hıl!_:çılıık o; lan partimiz, ha d_ılek erini büyük bir dikkatle takib ?tmı:yı ödev bildiği için memleketı_n er köşesinden gelen delegelerin bir arada toplanmaları ve konuşma - uruz. Bizim aytalarımız, s0y - î’eıvlerimiz, yazılarımız hepsi, aşa- , © devrin üslübuna gö - redir. Fakat bizi diıı.l'iy:.en l:u_ nes- lin kafası aydınlık yüzü gqrnîr . yor: Bulutlu, ışın-kara sezintiler içinde bulanık ve b una ıktır. Hiç bir dilin evrimi u Fakat biz en kısa bıı'zımınkı terimlerimizi meydana koyınî k, mekteb kitablarını ı_nlı.şıln- ir dilde yazmak, Jegqmıgıegek__olm ilk esasları kurmak yükümü al - bulunuyoruz. biş tm':lSaııırsılu'ıaz bir karar, ve hiç bir yanından zedelenmez _b.ır ı.iayn_ ; nışma ile, güç olan bu_ ışı,_hıq_; bıı.-ı kolay olmıyan bütün işlerimiz gi- bi başarmağa bakmalıyız. Osman- lrca ölmüştür: Yaşıyacak ol_um ge- listirmeğe, pel:iştîrmeğe, kökleş - ea , , .,-—— Sağda: Anadolu ve Rumeli Mudafaai urultay hazırlıkları için ardı ardıma toplanmakta olan C. H. P. Umumi İdare he- 5 pazar günü Kurultay işleri ile beraber elindeki Parti işlerini de bitirerek dört vermiştir. Hukuk Cemiyeti Reisi Mustafa Kamâl, solda ikinci büyük Kurultayda Atatürk * tarihsej söylevini verirken ları yurd için faydalı olacaktır. “Anadolu ve Rumeli Müda « faai Hukuk Cemiyeti,, adiyle sı « yasal alanda çalışmaya bışlıy:ırık bir çok gelişme — safhalarından geçtikten sonra — bugünkü ileri AHÇEMATEİ AM T Sıvas kongresinde Atatürk'ün yanında bulunanlar prensiplerine ve g?ni; kuruma e- rişmiş olan partimiz, adı, kurtu - luş savaşımızla devrim tarihimi - ze karışmış ve onlarla bir olmuş geniş ve ulus ölçüsünde bir var - lıktır. Hiç bir yabancı kurum - dan kopya olmıyan ve baştanbaşa memleketin ihtiyaçlarından ve ge- rekliklerinden doğmuş tam anla - miyle yeni ve orijinal, devrimci bir sıyasal kurum olan partimi - zin, bu bakımdan da dünya öl - NI 4 çüsünde ayrıca üstün bir yeri var- dir. Türkiyede C.H.P. nin tek par- ti halinde çalışmasının en büyük anlamı şudur ki; türk ulusu Ata- türk'ün w ayak bastığı gündenberi girişmiş ve ilk amacı- na Lozan barışiyle başarmış ol - duğu savaşa, bugün de bütün var- lığı ve bütünlüğiyle devam et - mektedir. Yurdunu elinden almak istiyen emperyalizmi sınırları - nın dışına attıktan sonra da türk ulusu, ödevinin bitmiş değil, an - cak başlamış olduğunu — anladı. geleceğinde bu kötü hatıraya ben zer bir serüvenin daha tekrarla - (Sont 3 üncü sayıfada) Salgıtımız Rusyayı geziyor Moskaova, 5 (A.A.) — Dün Voks sosyetesi başkanı Bay Arossev, Moskovada bulunmakta olan türk saylavları ile türk gazetecileri a- dına bir yemek vermiştir. Yemek- te başlarında B. Muzaffer Göker bulunan türk konukları ile Türki: ye Büyük Elçisi B. Vasıf Çınar, Dıiş Komiserliği doğu departmanı başkanı B. Suükerman, sivil hava filosu çevrim kurulu başkanı B. Tkatchef, Sovyet Rusya ziraat komiseri sıcak memleketler fen işleri çevirmeni kurulu — başkanı B. Lejava, Diş Komiserliği, Voks sosyetesi ileri gelenleri ile basın delegeleri hazır * bulunmuşlardır. Geceleyin türk konukları Din: yeper elektrik santralını gezmiş- lerdir. Konuklar, Harkof ve Ki- yef'i de gördükten sonra Odesa yoluyle Türkiyeye döneceklerdir. Büyük Elçi B. Vasıf Çınar, ko- nuklarla birlikte Ukranyaya git- mişlerdir. Rus - Fransız andlaş- masının Almanyada yankuları Berlin, 5 (A.A.) — Havas aytarın, dan: Alman dış bakanlığı, Fransız — Sovyet andlaşmasını, doğrudan doğru« ya Almanyaya karşı bir hötlem olarak saymaktadır, Bakanlık, Almanyayı a- mac tutan gizli bir süel anlaşma yapıl- dığına i ktadır , Fi sove yetlere, bir takım süel vargılarla 5 mil- yar frank ödünç vermiş olduğumu iddia ediyorlar. Gazeteler, Sovyet hava kuvvetleri: nin, Çel yada üssülharekeler kur duğunu, Romanyanın, rus kuvvetleri- nin kendi topraklarındı geçmelerine izin vermek için sovyetlerle bir andlaş- ma yapmış olduğunu yazıyorlar. Politişe Korespondans diyor ki: “Fansız — Sovyet andlaşması, Al- y luslar yetesine karşı hın- cını arttırmaktadır. Uluslar - sosyetesi bundan böyle bu iki devletin etgesi al- tında bulunacaktır. Andlaşma lafı ge- çen bağdı bi devlate kurgıdır. Germania gazetesi: “Bu andlaşma, harbtan önceki istek- lere dönüldüğüne kötü bir kanıttır.,, di. yor, Folkişer Beobahter, Fransa ile Sov- yetleri yeni bir dünya savaşı hazırla- makla suçlu gösteriyor ve diyor ki: “Paris'in aşırı ulusal sıyasası, Avru- payı bolşevikliğe sürüklemektedir.,, Venedik görüşme- leri başladı Venedik, 4 (A.A.) — italyan - macar ve Âvusturya delegeleri eva:. sında ilk konuşma dün saat 16 da başlayıp, saat 20 de bitmiştir. Yal- nız bu toplantıyı bildirecek olan bir bildiriğ çıkarılacaktır. Öyle anlaşılıyor ki, dünkü ko- nuşmalar sırasında macar dış ba- (Sonu 4 üncü sayıfada) KTT AT AT SER LĞ DK LA ÜETEKE TETELATEE NTT Kılavuz için düzeltme İistesi çıktıktan sonra, ULUS gazetesi baştan başa Kılavuz kelimelerini kullanarak öz türkçe çıka- caktır. ULUSta Kılavuzun, terim kollarına ayırmış olduğu os- manlıca klişelerden başka yabancı kelimc kullanılmıyaca! tır. ERELLARLMAR RELEENL SK L DDT KO AAAT BZ A KS P