Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ON ALTINCI YIL. No: 4945 5 MAYIS 1935 PAZAR Adımız, andımızdır. 9.5.1935 ANKARA c,H,P. BUYUK ——— Ki eee z aa Gündelik Yeni bir başarık Lozan andlaşması konuşmaları sırasında kapitülasyonların kal- ı ası için gösterdiğimiz bü- -Yük arzu ve dölen karşısında bü- Xük devletlerden birkaçı onları üç, dört yıl sonra tekrar istemek lrumuna düşeceğimizi sanmış- lar, ve böylelikle kendilerini avu- -tarak o günleri beklemekten baş- çare kalmadığını tasarlamış- lardı. Düşünceleri şu idi: Kapitü- lasyonsuz Türkiye, muhtaç oldu- ğu parayı, kapitali dışarıdan bu- lamıyacak, bulamayınca da sıkmn- tıya düşüp ne büdcesini denkleş- tirebilecek, ne de bayındırlık iş- |lerine girişebilecekti. O vakit ar- İç Bakanı Dün Kamutayda Kars Depremini Anlattı ve Ulusa Başsağladı KAMUTAY BİRÇOK KANUNLARI KABUL ETTİ Kamutay dün Bay Tevfik Fik- ret Silayın başkanlığında toplan- mıştır. Celse açıldığı zaman söz alan İç Bakanı Bay Şükrü Kaya dedi ki: « —— Sayın arkadaşlarımBü - yük Kamutayı acıklı bir hâdise - den haberdar edeceğimden dola - yı çok müteessirim. Güzel yurdu- müuzun en güzel bir yerinde yer deprenmesi oldu. Vatandaşları - srulusal büyük finans önünde bo- yYun eğecek ve onun şartlarını ka- bul edecekti. Evdeki hesab çarşıya uyma- - dı. Yıllar geçti. Türkiye acunda hüküm süren büyük buhran için- de bile kendi gücü, kendi parası, kendi çalışmasile büdcesini dü- zeltti. Yüzyıllarca yurdumuzda yaprlamıyan bayındırlık işlerini az zamanda başardı. Ülkeyi de- miryolu ağlariyle her tarafından kuşattı. Fabrikalar açtı.. Ve bunla- rı bir para bile dışarıya borçlar.ma- dan parasını koruyarak, kredisini arttırarak yaptı.. Lozan'daki ya- bancı diplomatların üzerinde al- dandıkları en büyük nokta şu idi: Onlar yeni Türkiye'nin ruhu- nu ve bu ruhu ona üfliyen büyük önderin ve ülkü arkadaşlarının karar ve düşüncelerini eyice an- layamamışlardı. O iplomatlar- dan bir kısmı, belki de gene şüp- he içinde olarak bu dünyadan göçüp gitti. Fakat kalanlar ve yerlerine gelenler artık anladılar - ki, Türkiye'deki devrim paraya boyun eğen, para önünde fikir değiştiren bir tutum değil, gerek- tiği zaman para da yaratan ve yurdun maddiğ ve tinel haznele- ri üzerinde titriyen yeni bir hayat " yöntemidir. Artık gün geçmiyor ki bu yol- ; daki başarıkların sıralanmasını görerek bütün ulusça sevinmiye- - lim. İşte yeni bir kıvançlı iş daha.. " Aydın demiryolları da devletçe satın alınmış ve ulusal demiryolu — ağmna bağlanmıştır. Yurdumuzun en verimli yerlerinden geçen bu demiryolu şimdiye kadar bir ya- . bancı sosyetenin kazanç konusu - olarak işliyordu. Türk ökonomisi- - nin yüksek Aasığları geri plânda z kalryordu. Bundan sonra Aydın demiryolu da onları ilk plânda düşünerek çalışacak ve vakit va- kit deve ile taşımaya bile önür- deşmekte güçlük çek&rken şimdi - devrin çabukluk ve kolaylık pa- rolasına uyacaktır. Yurdumuzun bütün demir- yolları ancak ulusal demiryolu sı- Yasamıza hizmet ettikleri derece- de verimli olurlar. Türk tekniği, türk bilgisi, türk çevrimi pratik o- larak bu sıyasadaki gücünü ve başarığını çoktan isbat etmiştir. illardanberi yerinde sayan bir demiryolunun da bunlardan fay- dalanarak yurd ökonomisine ger- çekten hizmet edebilecek duruma çıkarılmış olması hepimizi sevin- " diren bir hâdisedir. dan bir çokları vefat ettiler. Aynı zamanda zayıat da ehem - miyetlicedir. — Fakat kaybedilen malın kıymeti ne olursa olsun tek bir türkün hayatına değmiyece - ği için onu kaydetmiyeceğim. Mü- saade buyurursanız buradan son gelen telggrafiı — okuyayım. Yer deprenmesi olur olmaz vali icabe- den arkadaşları, sıhhiye teşkilatı- nt da beraber alarak deprenme - nin olduğu yere gitmiş ve vazi - yet hakkında yaptığı tetkikatı Digor nahiyesinden bize bildir - miştir. 1 — Yer sarsıntısı hakkında 2 — Vaziyeti anlâmak için Di- gor nahiyesine gitmiştim. Alıman ve yapılan muavenet ve yapılma- sı icabeden tedabir sıra ile arze- dildi. 3 — Yer sarsıntısının yer altın- da çöküntüden hüsule geldiği ve İç Bakanı B. Şükrü Kaya bürkâni bir hâdise olmadığı an - laşıldı. Sarsıntının merkezi Di - gor nahiyesi merkezi civarında takriben 50 kilometre nısıf kut - runda bir daire dahilinde sarsım- tılar tesirini göstermiştir. Bu da - irenin merkezinden — itibaren 15 kilometre muhitindeki köyler ta- mamiyle harab olmuştur. Telefi- yat da bu muhit içindedir. Bunun haricindeki kısımda evler kısmen yıkılmış ve kısmı küllisi çatlamak suretiyle zarara uğramıştır. Hâ - disenin menşei hakkında bir hu- lasa yazıldı. 4 — Bu hâdiseden Digor na - hiyesi dahilinde 25 köyden 709 ev.tamamen yıkılmış ve bu meyan da 68 ölü, 70 yaralı ve sekiz de kayıb olduğu katiyetle tesbit olun- muştur. Hayvan zayiatı çoktur. 5 — Kağızman kazası mınta- kasında ve Digor nahiyesine hu- dud olan dört köyde 30 a yakın hane yıkıldığı ve iki insan yara - landığı anlaşılmıştır. Ve hay - van zayiatı yoktur. 6 — Arpaçay kazasının gene - Digor nahiyesine hudud olan köy- lerinde bazı evler yıkıldığı ve ba- zılarının hasara uğradığı anlaşıl- mıştır. duna tesadüf eden merkez kaza- sı köylerinde de 50 kadar ev yıkıl- mıştır. —İnsan zayiatı yoktur; hayvan telefatı vardır. 8 — Açıkta kalan muhtaçla - “(Sonu 2. nci sayıfada) İnönü Amıtı Mayısın onunda tören yapılaca! Birinci ve ikinci İnönü sava- şı için dikilen anıtın (âbidenin) göret (ziyaret) günü mayısın o- nuna rastlıyan cuma günü olarak saptanmıştır (tesbit edilmiştir). O gün bütün iğcil savaşçıların (malül gazilerin), eski ıubı'yln - rın yapılacak törene (merafıme) gelmeleri; İnönü şehidlikleri ba - yındırma komisyonu başkanlığın- dan rica edilmektedir. Resmimiz anıtın türlü görü - nüşlerini göstermektedir. Sü Bakanımız geldi ’ Bir kaç gündür İstanbulda o- lan Sü Bakanımız General Kâ - zım Özalp dün sabah İstanbuldan gelmiş, durakta generaller, say - lavlar tarafımdan karşılanmıştır. Bir bölük askerle bando kendisi- * uralamnmatır. Yugoslavya seçim uğraşı Başbakan Yevtiç bir söylevle hükü- metinin iç ve dış sıyasasını anlattı jansı bildiriyor: Başbakan ve dış bakanı B. Yevtiç dün akşam sa - at 17 de kendisini şiddetle alkış- lryan yüz bin kişinin yapmış ol- duğu bir seçim toplantısında söz alarak bir söylev vermiştir. Yakınlardan gelmiş bir çok köylüler, önlerinde bayrak taşı - yan atlılar olduğu halde halkın a rasında yer almışlardı. Ölen ke- ralı anmak için bir dakika susul: du ve sonra halk (Yaşasın Yu - goslavya krralı ikinci Piyer) diye bağırdı. Toplantıya başkanlık etmekte olan Belgrad şarbaylık (belediye) başkanı B. İliç, sözü başbakan B. Yevtiç'e verdi. Başbakan — ölen kıralın büyüklüğünden, Yugos - lavya birliğini yaşatmak için bu- günkü nesle düşen ödevden ve kıral ikinci Piyere olan bağlılı « ğından bahsettikten sonra de » miştir ki: « —— Hiç kimse bizim dileği - mizin kutsallığından şüphe ede - miyeceği gibi bu dileğimizi ger- çeklememize de — engel olamaz. Seçim uğraşı sonuna ermiştir. Memleketimizin bir çok yerleri - ni gezdim ve bu fırsattan asığla- narak bir çok dostlarımla görüş - Geçen hafta — Liyublyana ile Zagrebde buradaki toplantı ka - dar büyük olan iki toplantıda bu- lunduk. Size ulusal bir kıvanç hissi ile diyebilirim ki her taraf - ta Yugoslavyayı yaşatmak, — onu yükseltmek, onu ekonomi ve s0s- yal gelişmeye kavuşturmak - için aynı sarsılmaz dölene, enerjiye rasladım. Her yerde gençliğin kuvvetli bir dölen ile silahlı ol - duğunu gördüm. 48 saat sonra Senjorj yortusu, bütün — acuna Yugoslavya ulusunun dölenini ve birliğini bildirecektir. Hepiniz de biliyorsunuz ki şimdiki seçim, çok önemlidir. Ve çokzorlu şartlar içinde ve güç bir devrede yapılmaktadır. Acu - Yugoslavya Başbaka;ıı B. Yevtiç nun her tarafında, yanıbaşımız - da ve daha uzaklarda dışnomal ve üsnomal bir durum bulundu - ğunu görüyoruz. Bütün sıyasal, ekonomik, s08- yal ve ahlakt —değerler buhran içindedir. Şartların ve değerle - rin böyle genel karışıklığı için - de Yugoslavya için sağım yolu, ölen büyük kıral Aleksandrım çiz- miş olduğu ve ileriye güvenle ba- kan yugoslav ulusu — tarafından güdülmekte bulunular — yoldur. Seçeceğimiz başka bir yol yok - tur. Yalnız bu yolda ercesine ve dölenli olarak direnmemiz ge - rektir, o zaman ödevimizi yap - mış, büyük ve birlesik ulusumu - (Sonu 4 üncü sayıfada) 7— Digor nahiyesinin hudu - i Kronik Karagöz ATAY _ Halk, asırlarca, divan dili ve — enderun kafası ile eğlenip dur - du. Karagöz'ü gülünç sanmayı - nız: O, halkın sağduayusudur. z Karagöz, Hacivad'da bizi os- manlı ve osmanlıcaya güldürür. E Ben bendeniz, ben hâki . — payiniz... : Karagözün öksürüğünü işiti « yor musunuz? k Hacivad sırma sözler, İstan - bulin cümleler, önü ilikli, fesi kaşında nüktelerle konuşur. Ka - ragöz, bir iki yutkunduktan son- ra, ışkırlağı ensesinde, bağrı a - çık, ve ağzı ile beceremediği için, elinden cevab verir. O zamanlar, bizde, kitabı Hacivad yazdığı, şarkıyı Haci - vad güftelediği, gazetelerde Ha- civad kurulup oturduğu için, Daha doğrusu kendimize gül« memek için, Karagöze gülerdik. Kitabet ve tecvid — bilmiyen baldırı çıplak! peder diyeceği yerde, kabasaba, baba diyen, mahdumu kemteri yerine ırgad gü bi oğlum diyen poturlu! Çünkü biz yedi yaşımızda u- zun pantalon, hani şu arkasında«. ki mahmuza basınca potinden çı- kan kundura giyerdik. 1906 bayramlarını hatırlıyo « rum: tekne salıncaklarda Haci « vadın mahdumu kemteri'leri ko « lan vururdu. — Arzı ubudiyet ve takdimi — Eğer siz bunu: — Topuk to « — zunuza üstün saygılarımı suna « — — rum, diye çevirmeğe kalkarsanız, Nihavendden opera yapılabil. diği kadar, dilinizi türkçeleştirmiş olur / — sunuz. Yani Hacivadın bir baş « ka türlüsü! Osmanlıca yalnız bir kalıb de « ğil, bir ruhtur: Osmanlıca yaz « mak değil, belki daha fazla, os. lıca düşünmekten korunmalı yız. Batı kültürüne yakın olan Ka ragözün; halkın dilidir: Yalnız biraz işlemek, yetiştirmek ister. — Ben bendeniz, ben hâkipa- yiniz.. — Ben kulunuz, ben ayak top- rağınız.. Hepsi birdir. Fakat bunun türkçesi açık a- lın, dik bakan göz, çıplak göğüs, — yalın düşünen kafa gibi, dümdüz, — sadece: — Ben'dir!. Yunanistanda 22 azıyan için ölüm cezası istendi İstanbul, 4 (A.A.) — Atinadan bildirildiğine göre deniz harb di- vanında davaları görülmekte olan 228 deniz subay ve yarsubayları hakkında hükümet komiseri iddi- — asını bildirmiştir. Bu 228 suçlu- dan 126 sı mahkemede hazır bulu- — nan, diğerleri İtalyada olan azı- — yanlardır. İtalyada bulunanlardan — 20 subay ile hazır bulunanlar- — dan ikisinin, ki hep birden 22 subayın yokatımını ve ötekile- rin türlü müddetlerle ağır hizmet ve kürek cezasına çarpılmasını is- temiştir. Bugün suçluların avukat. ları müdafaalarına başlamışlârdır. - Yüz kadar avukat söz söyliyecek- lerdir. Harb divanı tarafından her bir avukât nihayet 15 dakikaya kadar müdafaada bulunacakları bildirilmiştir.