OÖN ALTINCI YIL. No: 4948 Gündelik Yeni bir başarık Lozan andlaşması konuşmaları Sırasında kapiltülasyonların kal- dırılması için gösterdiğimiz — bü- Yük arzu ve dölen karşısında bü- Zuk devletlerden birkaçı onları Üüç, dört yıl sonra tekrar istemek durumuna düşeceğimizi — sanmış- lar, ve böylelikle kendilerini avu- tarak o günleri beklemekten baş- ka çare kalmadığını tasarlamış- lardı. Düşünceleri şu idi: Kapitü- lasyonsuz Türkiye, muhtaç oldu- ğu parayı, kapitali dışarıdan bu- lamıyacak, bulamayınca da sıkın- tıya düşüp ne büdcesini denkleş- tirebilecek, ne de bayındırlık iş- lerine girişebilecekti. O vakit ar- srulusal büyük finans önünde bo- yun eğecek ve onun şartlarını ka- bul edezekti. Evdeki hesab çarşıya uyma- dı, Yıllar geçti. Türkiye acunda hüküm süren büyük buhran için- de bile kendi gücü, kendi parası, kendi çalışmasile büdcesini dü- zeltti. Yüzyıllarca yurdumuzda yapılamıyan bayındırlık işlerini az zamanda başardı. Ülkeyi de- miryolu ağlariyle her tarafından kuşattı. Fabrikalar açtı.. Ve bunla- rı bir para bile dışarıya borçlama- dan parasını koruyarak, kredisini arttırarak yaptı.. Lozan'daki ya- bancı diplomatların üzerinde al- dandıkları en büyük nokta şu idi: Onlar yeni Türkiye'nin Tuhu- nu ve bu ruhu ona üfliyen büyük önderin ve ülkü arkadaşlarının karar ve düşüncelerini eyice an- layamamışlardı. O ,diplomatlar- dan bir kısmı, belki de gene şüp- he içinde olarak bu dünyadan Böçüp gitti. Fakat kalanlar ve yerlerine gelenler artık anladılar ki, Türkiye'deki devrim paraya boyun eğen, para önünde fikir değiştiren bir tutum değil, gerek- tiği zaman para da yaratan ve yurdun maddiğ ve tinel haznele- ri üzerinde titriyen yeni bir hayat Yyöntemi Artık gün geçmiyor ki bu yol- daki başarıkların sıralanmasını görerek bütün ulusça sevinmiye- lim, İşte yeni bir kıvançlı iş daha.. Aydm demiryolları da devletçe satın alımmış ve ulusal demiryolu ağına bağlanmıştır. Yurdumuzun en verimli yerlerinden geçen bu demiryolu şimdiye kadar bir ya- bancı sosyetenin kazanç konusu | olarak işliyordu. Türk ökonomisi- nin yüksek asığları geri plânda kalıyordu. Bundan sonra Aydın demiryolu da onları ilk plânda düşünerek çalışacak ve vakit va- kit deve ile taşımaya bile önür- deşmekte güçlük çekerken şimdi devrin çabukluk - ve kolaylık pa- rolasına uyacaktır. Yurdumuzun bütün demir- yolları ancak ulusal demiryolu sı- Yasamıza hizmet ettikleri derece- de verimli olurlar. Türk tekniği, türk bilgisi, türk çevrimi pratik o- larak bu sıyasadaki gücünü ve başarığını çoktan isbat etmiştir. Yıllardanberi yerinde sayan bir demiryolunun da bunlardan fay- dalanarak yurd ökonomisine ger- çekten hizmet edebilecek duruma çıkarılmış olması hepimizi sevin- diren bir hâdisedir. 5 MAYIS 1935 PAZAR Adımız, andımızdır. İç Bakanı Dün Kamutayda Kars Depremini Anlattı ve Ulusa Başsağladı KAMUTAY BİRÇOK KANUNLARI KABUL E1Tİ Kamutay dün Bay Tevfik Fik. ret Silayın başkanlığında toplan- mıştır. Celse açıldığı zaman söz alan İç Bakanı Bay Şükrü Kaya dedi ki: # —— Sayın arkadaşlarımBü - yük Kamutayı acıklı bir hâdise - den haberdar edeceğimden dola - yı çok müteessirim. Güzel yurdu- müuzun en güzel bir yerinde yer deprenmesi oldu. Vatandaşları - mızdan bir çokları vefat ettiler. Aynı zamanda zayıat da ehem - miyetlicedir. — Fakat kaybedilen malm kıymeti ne olursa olsun tek bir türkün hayatına değmiyece - ği için onu kaydetmiyeceğim. Mü saade buyurursanız buradan son gelen telggrafi okuyayım. Yer deprenmesi olur olmaz valı icabe den arkadaşları, sıhhiye teşkilatı- nt da beraber alarak deprenme - nin olduğu yere gitmiş ve vazi - yet hakkında yaptığı tetkikatı Diror nahiyesinden bize bildir - miştir. 1 — Yer sarsıntısı hakkında 2 — Vaziyeti anlâmak için Di- gör nahiyesine gitmiştim. Alıman ve yapılan muavenet ve yapılma- İnönü Anıtı Mayısın onunda tören yapılaca! Birinci ve ikinci İnönü sava- şı için dikilen anıtın (âbidenin) göret (ziyaret) günü mayısın o- nuna rastlıyan cuma günü olarak saptanmıştır. (tesbit edilmiştir). O gün bütün iğcil — savaşçıların (malül gazilerin), eski lubı.ylı .» rın yıpılıuk törene (merasime) gelmeleri; İnönü şehidlikleri ba - yındırma komisyonu başkanlığın- dan rica edilmektedir. Resmimiz anıtın türlü görü - nüşlerini göstermektedir. ——— .—— Sü Bakanımız geldi Bir kaç gündür İstanbulda o- lan Sü Bakanımız General Kâ - zım Özalp dün sabah İstanbuldan gelmiş, durakta generaller, say - Javlar tarafından karşılanmıştır. Bir bölük askerle bando kendisi- Tealemretir. sı icabeden tedabir sıra ile arze- dildi. 3 — Yer sarsıntısının yer altın- da çöküntüden husule geldiği ve İç Bakanı B. Şükrü Kaya bürkâni bir hâdise olmadığı an * laşıldı. Sarsıntının merkezi Di - gör nahiyesi merkezi civarında takriben 50 kilometre nısıf kut - runda bir daire dahilinde sarsın- tılar tesirini göstermiştir. Bu da - irenin merkezinden — itibaren 15 kilometre muhitindeki köyler ta- mamiyle harab olmuştur. Telefi- —— —- ARAMIZ. ZON Yugoslavya yat da bu muhit içindedir. Bunun haricindeki kısımda evler kısmen yıkılmış ve kısmı küllisi çatlamak suretiyle zarara uğramıştır. Hâ - disenin menşei hakkında bir hu lasa yazıldı. 4 — Bu hâdiseden Digor na - hiyesi dahilinde 25 köyden 709 ev.tamamen yıkılmış ve bu meyan da 68 ölü, 70 yaralı ve sekiz de kayıb olduğu katiyetle tesbit olun- muştur. Hayvan zayiatı çoktur. 5 — Kağızman kazası mınta- kasında ve Digor nahiyesine hu- dud olan dört köyde 30 a yakın hane yıkıldığı ve iki insan yara - landığı anlaşılmıştır. Ve hay - van zayiatı yoktur. 6 — Arpaçay kazasının gene Digor nahiyesine hudud olan köy- lerinde bazı evler yıkıldığı ve ba- zılarının hasara uğradığı anlaşıl- mıştır. 7— Digor nahiyesinin hudu - duna tesadüf eden merkez kaza- s1 köylerinde de 50 kadar ev yıkıl- mıştır. —İnsan zayiatı yoktur; hayvan telefatı vardır. 8 — Açıkta kalan muhtaçla - (Sonu 2. nci sayıfada) seçim uğraşı Başbakan Yevtiç bir söylevle hükü- metinin iç ve dış sı jansı bildiriyor: Başbakan ve dış bakanı B. Yevtiç dün akşam sa - at 17 de kendisini şiddetle alkış- hyan yüz bin kişinin yapmış ol- duğu bir seçim toplantısında söz alarak bir söylev vermiştir. Yakınlardan gelmiş bir çok köylüler, önlerinde bayrak taşı » yan atlılar olduğu halde halkm a rasında yer almışlardı. Ölen kı- ralı anmak için bir dakika susul- du ve sonra halk (Yaşasın Yu - goslavya kıralı ikinci Piyer) diye bağırdı. Toplantıya başkanlık etmekte olan Belgrad şarbaylık (belediye) başkanı B. İliç, sözü başbakan B. Yevliç'e verdi. Başbakan — ölen kıralın büyüklüğünden, Yugos - lavya birliğini yaşatmak için bu- günkü nesle düşen ödevden ve kıral ikinci Piyere olan bağlılı « ğından bahsettikten sonra de » miştir ki: “ —. Hiç kimse bizim dileği » mizin kutsallığından şüphe ede - miyeceği gibi bu dileğimizi ger- çeklememize de — engel olamaz. Seçim uğraşı sonuna ermiştir. Memleketimizin bir çok yerleri » ni gezdim ve bu fırsattan asığla- narak bir çok dostlarımla görüş - tüm. Geçen hafta — Liyublyana ile Zagrebde buradaki toplantı ka - dar büyük olan iki toplantıda bu- hınduk. Size ulusal bir kıvanç hissi ile diyebilirim ki her taraf . ta Yugoslavyayı yaşatmak, — onu yükseltmek, onu ekonomi ve sos- yal gelişmeye kavuşturmak - için aynı sarsılmaz dölene, enerji rasladım. Her yerde gençliğin kuvvetli bir dölen ile silahlı ol - duğunu gördüm. 48 saat sonra Senjorj yortusu, bütün — acuna Yugoslavya ulusunun dölenini ve asasını anlattı birliğini bildirecektir. Hepi de — biliyorsunuz ki şimdiki seçim, çok önemlidir. Ve çokzorlu şartlar içinde ve güç bir devrede yapılmaktadır. Acu - Yugoslavya Başbakanı B. Yevtiç | nun her tarafında, yanıbaşımız - da ve daha uzaklarda dışnomal ve üsnomal bir durum bulundu - ğunu görüyoruz. Bütün sıyasal, ekonomik, sos- ve ahlakt değerler buhran içindedir. Şartların ve değerle - rin böyle genel karışıklığı için - de Yugoslavya için sağım yolu, ölen büyük kıral Aleksandrın çiz- miş olduğu ve ileriye güvenle ba kan yugoslav ulusu — tarafından güdülmekte bulunular — yoldur. Seçeceğimiz başka bir yol yok tur. Yalnız bu yolda ercesine ve dölenli olarak direnmemiz ge - rektir, o zaman ödevimizi yap - mış, büyük ve birlesik ulusumu - (Sonu 4 üncü sayılada) 9.5.1935 ANKARA c,H,P. BUYUK Her yerde 5 kuruş Karagöz ATAY Halk, asırlarca, divan dili ve enderun kafası ile eğlenip dur - du. Karagöz'ü gülünç - sanmayı - raz: O, halkın sağduyusudur. Karagöz, Hacivad'da bizi os- manlı ve osmanlıcaya güldürür. — Ben bendeniz, ben hâki . payiniz... Karagözün öksürüğünü işiti « yor musunuz? Hacivad sırma sözler, İstan « bulin cümleler, önü ilikli, Ffesl kaşında nüktelerle konuşur. Ka - ragöz, bir iki yutkunduktan son- ra, ışkırlağı ensesinde, bağrı a » çık, ve ağzı ile beceremediği için, elinden cevab verir. O zamanlar, bizde, kitabı Hacivad yazdığı, şarkıyı Haci « vad gültelediği, gazetelerde Ha- civad. kurulup oturduğu için, Daha doğrusu kendimize gül. memek için, Karagöze gülerdik. Kitabet ve tecvid — bilmiyen baldırı çıplak! peder — diyeceği yerde, kabasaba, baba diyen, mahdumu kemteri yerine ırgad gö Bi oğlum diyen poturlu! Çünkü biz yedi yaşımızda & zun pantalon, hani şu arkasında: ki mahmuza basınca potinden çe kan kundura giyerdik. 1906 bayramlarını hatırlıyo « rum: tekne salıncaklarda Haci « vadın mahdumu kemteri'leri ko » lan vururdu. — Arzı ubudiyet ve takdimi ihtiramatı faika eylerim. Eğer siz bunu: — Topuk to « zunuza üstün saygılarımı — suna « rım, diye çevirmeğe kalkarsanız, Nihavendden opera yapılabil. diği kadar, dilinizi türkçeleştirmiş olur , sunuz, Yani Hacivadın bir baş . ka türlüsü! Osmanlıca yalnız bir kalıb de « ğil, bir ruhtur: Osmanlıca yaz « mak değil, belki daha fazla, os manlıca düşünmekten korunmalı yız. Batı kültürüne yakın olan Ka ragözün; halkın dilidir? Yalmız biraz işlemek, yetiştirmek ister. — Ben bendeniz, ben hâkipa- yiniz.. — Ben kulunuz, ben ayak top- rağınız.. Hepsi birdir. Fakat bunun türkçesi açık a- Tın, dik bakan göz, çıplak göğüs, yalın düşünen kafa gibi, dümdüz, sadece: — Ben'dir!. Yunanistanda 22 azıyan için ölüm cezası istendi İstanbul, 4 (A.A.) — Atinadan bildirildiğine göre deniz harb di- vanında davaları görülmekte olan 228 deniz subay ve yarsubayları hakkında hükümet komiseri iddi» asını bildirmiştir. Bu 228 suçlu- dan 126 sı mahkemede hazır bulu- nan, diğerleri İtalyada olan azı- yanlardır. İtalyada bulunanlardan 20 subay ile hazır bulunanlar- dan ikisinin, ki hep birden 22 n tımını — ve ötekile- rin türlü luların avukat. muşlârdır. dir. Harb d bir avukât ni et kadar müdafaada bildirilmiştir. bulunacakları