—— 26.4.935 r_—n UN İanE Yeni başlıyanlar için:4 : Kâğıt verilmeden evvel duğatların ikiye ayrılması, 2: şıdı kozla almak, 31: Kâğıt — (Yerine göre) Elli ik kâğıt destesi. Her oyuncunun elindeki kâ - r (Buna El de denir). 32: El tutmak — Oyuna baş- landıktan sonra bir Löve almak ve ondan sonraki Löveye başla- mak hakkı, 33: Tablo — Bir Löve dört kâğıttan her birinin oynanış sı- Tası, 34: Görülmüş kâğıt — Dek - rasyon zamanından başlıya - Tak oyunun nihayetine kadar bu tabir, şu mânâlara delâlet eder: liç kimse ne olduğunu söylemese bile, masanın üstüne açık düşen kâğıt. Masadan başka bir yere düşürülen ve bunu düşürenin arkadaşı tarafından ne olduğu söylenebilen kâğıt. (Fakat bu | kâğıt bir hasım tarafından gö - Tülmüşse, görülmüş sayılmaz) ©: Bir oyuncunun celinde, ar - kadaşı tarafından görülebilecek şekilde tuttuğu kâğıt (Bu kâğıt bir hasım tarafından görülürse, görülmüş sayılmaz) d: Het hangi bir oyuncunun kendisinde olduğunu söylediği kâğıt. €: Her hangi bir oyuncunun oynamak niyetinde olduğu kâ - ğıtla birlikte açık olarak masa- nın üstüne attığı kâğıt. £: Bir oyuncu on ikinci Löve- ye kâğıt vermeden son kâğıdı arkadaşı tarafından görüldüğü takdirde son iki kâğıdı. g: Şekil ve şeraitine göre yu- karıdaki tariflere uygun düşen her kâğıt (Bunlar ileride ve bey mne'milel briç nizamnamesi kai- 35: Açık kâğıt — “Görül - müş,, sayılan bir kâğıdın hatalı oyucu önünde açık - bırakılmak mecburiyeti, 36; İstemek — Bir oyuncu - nun hasmına istediği kâğıt ve istediği rengi — oynatabilmesi bakkı. 37: Açık kâğıdı oynamak — Önünde “açık kâğıt,, bulunan hatalı bir oyuncudan o kâğıdı oynamasını istemek, 38: Rönons — Elinde oyna - nan renkten kâğıt varken, baş- ka renkten kâğıt vermek, 89: Onör — Kozda As, Rua, Dam, Vale ve onlu. Sanzatuda dört As, 40: Şikan — Dir elde hiç koz bulunmaması. 41: Şlem — (Gran Şlem) bir tarafın on üç Löve yapması. (Pöti Şlem) bir tarafın on iki Löve yapması, 42: Vülnerabl — (Yalnız Kontrakt briçte) bir Manş yap- mış tarafın taahhüdünü yerine getiremediği zaman daha fazla ceza vermeğe Şmaruz bulunma- S 43: Röber — Oyunun, baş - langıcından bir taraf iki manş yapıncaya kadar bütün safhala- rı. Burada verilmiyen tabirler, İleride sırası geldikce izah edi - d El e na 3 gı070563 Kâğıdı S vermiştir. : S dört kör taahhüt etmiştir. O oyuna karo Ruasile başlar. S, eğer karo damını yapamaz- Futbolda dev adimlariyle ilerliyen Fransızların, Belçika Milif takımiyle yaptıkları maçtan heyecanlı bir sahne FUTBOLUN iLERLEMESİ iÇİN HER ŞEYDEN ÖNCE NE YAPMAK LAZIM? Son senelerde, Avrupa mil « letleri arasında, futbolda çok i- lerleyen iki millet vardır; İtal - ya ve Fransa, Italyanlar, bu ilerlemeyi şöy- le temin ettiler; Soylarında bir parçacık İtalyan kanı bulunan cenup Amerikası memleketle - rindeki en iyi futbolcuları, İtal- yan sayarak, memleketlerine çektiler. Sıkı bir disiplin ve bol para ile bu futbolcuları, âdeta memuriyete tayin eder gibi, İtal yanın birinci — sınıf kulüplerine dağıttılar, Bu futbol artistleri, bir taraf- tan kulüp takımlarını, araların- da maç yaptıkları zaman, umu- mi bir alâka uyandıracak dere - cede kuvvetlendirdikten başka, diğer taraftan da, o küulüplere mensup İtalyan gençlerine göz önünde — bulunan birer futbol muallimi vazifesi gördüler. Öy- le ki, bir kaç sene sonra, bütün bu artistler İtalyan kulüplerin - den çekilseler, yerlerini doldu - racak İtalyan gençleri yetişmiş bulunacaktır. Fransaya gelince; bir kaç se- ne n':—'îclî"e kadar. şizli nrofes - yonellik icinde bocalayan Fran - sızlar, amatörleri kendi yolla - rında yürümeğe bırakarak açık profesyonelliği ilân ettiler. Fakat yalnız bununla da kal- adılar. Her kulüp, takımma, üçü geçmemek üzere, orta Av - rupa'nın, İngiltere'nin, İspanya- nm ve diğer memleketlerin iyi oyuncularını aldı. Şimdi Fransada vaziyet öyle- dir ki, amatör bellidir, profesyo- nel bellidir. Ne amatör — eskisi gibi gizli taleplerde bulunabili- yor, ve ne de kulüpler profesyo- nellere karşı lüzumundan fazla fedakârlık etmek karşısında ka- liyor. Fransanın prolesyonel ta- kınlarında oynayan İngiliz, Ma car, İspanyol, Avusturyalı vesa- ir futbolcular da, tıpkı İtalyada —0 ——— sa taahhüdünün ancak trefl em- pasile muvaffak olacağını görür. Binaenaleyh karo damını yap - mağa çalışmakta büyük menfa- ati vardır. Şu halde, eğer karo Ruasının üstüne elindeki - karo ikilisini verirse, O — ayni renge devam etmiyecektir. Eğer, bilâ- kis) karo altılısımıı — verirse, ilk Lövede karo ikilisini görmeyen O'nun, karo doküzlüsünü ver - miş olan arkadaşmın elinf!elyıl- nız aro dokuzlusu ile ikilisi bu- lunduğunu zannetmesi muhte - meldir; bu zannı üzerine üçüncü karoyu arkadaşına kestirmek 1- çin ekseriya karo asını oynar. o zaman S elindeki karo dammı yapar. Prensip: Taahhüdü — yapmış zat; oyuna bir İsua ile baş- adığı zaman, D.mat ili yanlısı ize ve Mor'da o rengin en açağı üç küğıdı bulu- nuyorsa, o rengin en ulak kâğı- dını vermemelidir. Şu şartla ki: O rengin elindeki en ufak kâğr- dı, sağ — tarafındaki hasmının verdiği kâğıttan daha ufak ol - sun, | Bu suretle ekseriya, sol taraf- taki hasmına — arkadaşımın bir davette bulunduğunu zannetti - rir, onun ayni renge devam et - mesini temin eyler ve o zaman elindeki Damı yapmış olur. elinde o rengin | olduğu gibi, — hem bir taraftan kulüp takımlarını umumi alâka- yı çekecek kadar kuvvetli bir ha- le getiriyorlar, hem de Fransız gençlerine gözönünde birer fut- bol hocalığı yapıyorlar. Bir kaç sene geçtikten sonra, bunların yerini, — yeni yetişen Fransız gençleri dolduracaktır. Demiyoruz ki bizde de futbo- lü Italya ve Fransa'da — olduğu gibi dev adımlarile - ilerletmek için umumi bir profesyonellik i- lân edelim, takımlarımıza ecne- biler dolduralım. Zaten hiç bir memlekette umumi bir profes - yonellik yoktur. Hattâ en tanın mış Avrupa — kulüplerinden bir çoğunun yalnız birinci takımları profesyonel, diğer takımları a - matördür. işte Çek'lerin — meş- hur Slavya'sı Sparta'" Fran - sızların Rasing kulübü ve sai - Te... Yalnız körükörüne “olmaz!,, davasını kaldıralım. Biz bir dü- ziye “olmaz, olmaz!,, diye haki- katen futbolümüz olmaza ve çık iriyor. Bu körükörüne olmaza bir mi- sal gösterelim: Bir Bekir (meş- hur futbolcu Bekir) Almanyada mensup bulunduğu kulübün lik maçlarına — iştirâk ediyor, bir Veysi (maruf gülle ve disk atıcı- sı Veysi) Fransada bulunduğu zaman atletizm mi giriyor, bir İrfan tahsilde bir Türk gencidir) İn- gilterede — kolejler arasındaki resmi şampiyonaya iştirâk edi - yor da, niçin işi veya ticareti i- .c-hı senelerdenberi Türkiyede yerleşmiş bir ecnebi, mensubi. - yet 'e iftihar duyduğu her han- gi br Türk kulübünün resmi lik maçlarına iştirâ i yor?, 'onu, hiç bir memlekette ec- sup oldukları ku - m'arında lik rini menetmemiş - bulunürker beynelmilel fe- | bulunan — futbol e heyetleri ortaya de n federasyom | böyle bir mı Yakında İstanbula Gelercek Yunan Takımın bulunuyorlar?... güzel aldığımız bu mi- sal, her hangi bir takımımızı oynatılamıyan her hangi bir ec- dile de « Sırf bir çok spor işleri e, sebepsiz, hikmet: zihniyetini gösterme! Sporumuzu, bilhassa futbolu- muzü ilerletmek istiyorsak, — vâkra alın: bir çok tedbirler vardır — fakat her şeyden evvel spor idarecilerimizin olur olmaz zamanlarda ve işlerde suratımı- za haykıran bitmez tükenmez *“olmaz!,, larmı, hiç olmazsa, a- zaltalım, Ss. G. Savcı ın Son Maçı ı İstanbula gelerek Fenerbah - çe ve Güneş takımlarile 3 ve 5 Mayısta naçlar yapacak olan Olimpiyakos takımı bugün A. E. K. (Atletik Enois Konstanti nopoli) ile Yunanistan şampi - yonluk maçlarının birinci devre- Bizi Ululryn aneçım yaptı. Pek ya kında bizim takımlarımızla çar- pışacak olan bu takımın maçını seyre gittim. Takm, İstanbula gelecek kadrosundan iki oyun - cu eksik olduğu halde sahaya şöyle dizildi: Teodiris — Kurantis, Hrisa- fopulos — Yoletis, Kosyanos, Alifrangis — Griyarotos, De- puntis, Remundos, Simeonidis, L, Andrianopulos. Ölimpiyakosun bu takımın - da Vazos ile Rangos isimli iki oyuncusu yoktu. İstanbula ge - lecek takımda bulunacak olan bu oyuncular bundan bir hafta evvel Etnikos takımı ile yaptık- ları bir maçta kavga çıkardık - ları için bir ay boykot cezasına çarpılmışlardı. İyi bir oyuncu o- lan Vazos'un yerine takıma De- penti sisimli bir genç oyuncu a- lmmıştı , Bu oyuncu Vazos'un eksikliğini hissettirmedi ve iki gol yapmak suretile birçok ta takdirler kazandı. Ölimpiyakosun karşılaştığı takım, İstanbullu Rumlardan mürekkeb bir takımdı, Bu itibar la oldukça heyecanlı oldu. Çün- kü burada İstanbullu Rumlarla ellenler arasında meselâ Fran - sızlarla, Bretonlar'ın arasında - kine benzer bir rekabet vardır. Hem bu maç, Ölimpiyakos ta - raftarlarınca İstanbulda yapıla- âak maçlara bir ölçü sayılıyor - . Maç toprak sahada oynanı - yordu. Olimpiyakos, daha oyu- mna baslar baszlamaz hâkimiyeti ele aldı ve ilk devrede üç gol yaptı. A. E. K, tak,ımı, sağ iç- ,leri müstesna olmak üzere tered dütlü orvnuyordu. Fakat doğru sunu söylemek lâzımgelirse, bu- gün hiç te talileri yoktu. Çün - kü tutulmaz üç şütleri, Ölimpi- yakos kalesinin direğinin içine çarptı ve gol çıkaramadılar. ,İkinci devrede, Ölimpiyakos biraz gevşe 2i ve devre sonlarına doğru bir gol daha yaptı, maç 4- 0 bitti. Ölimpiyakos taraftarları ga - libiyetlerini çılgınca alkışlar - ken, A. E, K. taraftarı bi bünden; ATİNA HUSU Sİ MUHABİRİMİZİN MEKTUBU — İstanbulda görürsünüz! Diye bağırdı. Bugünün sürprizlerinden bi- risi de İzmirli Rumların klübü lon'un Atinanm en anıdı - ve mühim bir mevkie geç- mesidir. i hafta İstanbul - s maçlar yapar - ken, burada Balkan oyunlarının | da Katlon şampiyonluğu yapı - Bizimle Arnavutl n ANKARADA SPOR girmediği bu müsabayı Bulga « ristanm kazanacağı söyleniyor. Yunanistan ikinciliği kazanabi- lirse memnun olacaktır. Müsa - bekayı Bulgar Tonçef'in kazan- ması muhakkak gibidir. F.ikret ÂAdil ıcumn MAÇLARI ikunciı takımlar şampıyonu Ankaragücü ikinci takımı Bu sene Ankara iki yeni kulüp kazandı: Güvenç Spor ve Demir Spor. | Altınordu futboldan başka is - krim ve atletizmde de iyi dere - celer almağa başlamıştır. Adliye Bakanı Şükrü Saracoğ - lu ekser maçlarda bulunur. An- kara gücünün hâmi başkanı Ge- neral Eyüp te takımının hiç bir maçını kaçırmaz. Istanbulda Fenerbahçe ne kadar *tuluyorsa Ankarada da An - Afyonda futbol takımları arasında, iyi bir şekilde çalışan Afyon lisesi futbol takımı gençleri takdire varlık göstermektedirler. Bu genclerin değer bir takım halinde alınmış ee n SĞ R İ kara gücü o kadar tutuluyor. E- sasen takımda Natık, — Semih, Mugaffer. Alâettin gibi esiki Fe- nerliler var. — Antrenörleri bile Fenerbahçenin eski antrenörü.. A_n_kşm sporunda, bisiklet birin- ciliği Güvenç Sporda, güreş bi- rincilikleri Muhafız gücü ile De- mir Spor'dadır. Atletizm birin- ciliklerini Gençler Birliği, An - | kara gücü, Altınordu paylası - lyon İskrimde de Altınordu ile Gençler Birliği rakip vaziyetin- | dedir, İstanbul Futbol Heyeti Baş- kanlığından: 26 - 4 - 1935 cuma günü ya- pılacak resmi müsabakalar: Taksim alanında: Alan göz « cüsü Kemal Üçer. Istanbul Spor - Galatasaray. Saat 16.30 Hakem Halit Galip. Yan ha - kemleri: Samim Talo , Ekrem Ersoy. Bu maç bir buçuk saatte bit- mezse yarım saat alelüsül tcm- dit olunacaktır. Beşiktaş alanında: Alan göz- cüsü Nuri Bosut. Haliç - Doğan Spor. Saat 13, Hakem Suphi, Fener Yılmaz - Ortaköy, 14 45. Hakem Nuri Bosut. Karapüim- rük - Sümer spor. 16,30. Ha - kem Şazi Tezran. —— İstanbul mıntakası başkaniığından : Fatbol heyeti 1 — Müttefik klubların genç ve istidatlı sporcuların: yetiştirmek ga- yesile mıntakamızda — bulunan antre» Nörüm idaresi altında heyetimizce kursu açılmıştır. inci küme klublarından se- çilen idmantılarla iki haftad*nberi çalışma programına başlarım ştır. — Şimdiye kadar bu kursa çağrıl mış olanlardan maada aşığıda isim- leri yazılı olan idmancılar da kadro- ' idnenelar taş Şeref alanı ti rile birlikde bazr bulunac>klardır. 4 — Birnci küne klubları da bu kursa görderecelderi idnancıların i- -935 »k amına kedar he ceklerdir. Zrlan — Haminebr Celâl, Hayri 2 — Doğfans mil. Mehra Şükrü. Yusul 3 — Fonervil Ahmetl Cevad, Cerz der, İsmail, Atıf. M * —K Letfi, MA S — Haliç Tüm Sudi, Enver, Abdulkadir. Hulüsi. Yazarsadık resimlerini dercediyoruz 6 — Sümerspor klubundan. Rahe mi, Talat, Kâmil, Cemal,