— Maaşımın yarıya indirildiğini haber aldığın gün benden yeni bir rob iste- miye sıkılmıyor musun? — Ne diye istemiyeyim., bir mağaza biliyorum. Oradan alırsın K Hoş Sözler )! Tabfi Çok borcu olana sordular: — Alacaklılarına rasigelmekten kork- #müyor musun? — Hayır, diye cevab verdi, onlara rast- Fiatları yanya indirmiş. dolaşırlar, 1 nmemi nemin saçları pek çok. büyük anneminkileri bir n lerden daha çok. Ge - veleri başına ağırlık vermesin diye, çı -| karıp komedinin üzerine koyuyor. * Kadın — Ben birdenbire ölecek ol - sam? Erkek — Çıldırınm. Kadın — Tekrar evlenir misin? Erkek — O kadar değil! Bir daha sefere Hizmetçi, salondaki vazoyu kırmıştı. Bayan gördü: — Bunu kıracağına, keşki bir düzüne tabak kırsaydın! Dedi, Hizmetçi cevab verdi: — Kaza oklu bayan, bilmiyordum. Bir daha seslere öyle yaparım. Nİ Başkasına git Taksitle elbise yaptırırlar, fakat tak - eileri ödemezk Bir gün biri yeni bir pardı yaptırmıştı Öteki gördi — Bu pardesiiyü hangi terziye yaptır- — Kanım ölür ölmez evlendi. — Ne yapsın, ölen karısından kalan Mbizelerin modam geçtiklen sonra ona kim varırdı?.. in y ben tek başıma onu ilâ ettirebilirim, sen başka terziye gitl * Kur yapmıyor r kuvvetindeki oto- | er, dedi, köyde yirmi bir tanesi çıkıp ta| Görseydin Acemi avcı, avdan ek böş döndüğü za- mün karısına anlattı: “ — Bir gey vurmadan geldim amma, sen ona bakma! Kuşları öyle korkutup ka - çırdım ki. körseydin şaşardınl * Tufeyli anıdıklarından birinin kapi « ken bir uğradım, dedi, elin - 5 uzattı. İçinde üç tane porta kal! Ev n sonra bunları yeriz! * Neler dinlediler Dün konserd — Neler din &in beyle ka iyor Perrinin nişanları| — Ucuz aldım, takliddir; derim, 5 — İyi keşfettini |CKarikatürlü fıkralar ) Medih — Size kızımı veremem. — Niçin bayan? — Kızından bah — Fena mu söy. ledim; kızımızı bidir. Yılan derisi satmakla olmuştur. Ben kızınızı ona da- nasıl methedebilirdim!.. * Babam hiddetlenmesin ksvga ediyorlardı. dadısına İ Dadı, dedi, dua edelim de hiddetlenen annem olsun, ddetlenmesin, edu — Annem hiddetlenirse, ayaklarile ye- İri döver, bana bir zararı olmar. Fakat idetlenirse, gelir beni döver! * Bulamadım seri, serseriye söyledi: — Bir makine İ yaptım, gayet mü- babam para basıp kten kurtu - lacağım. duruyorsun, bassana? — Taklid edebilmek için bümunelik bir İ hakiki para lâzum, onu bulamadım. * İyi olacaktı Erkek, sahnede şarkı söyliyen kadını | — Sen de böyle İşarkı söylüyebil - İ sen ne iyi olacaktı. İ Dedi, kadın me. sen şarkı söylediğin zaman- mle kavga edemezdin de... — Süna verdiğim inolleri kocan sorarsa; ne diyeceksin? | Son senelerin en müthiş katili “| Veidmanın muhakemesi sonuna yaklaşıyor |! Katil anlatıyor: “ Mağaraya girdik. Arkadan gelen şerikim elektrik fenerini kadının ensesine doğru tutuyor, hedefi aydınlatıyordu Tetiğe dokundum. ,, ki çocuk, dadısile otururken | Paris 21 (Hususi) — Veidman'ın üç tane suç ortağı vardır. Birincisi kadın- dır, Kolett Triko adını taşıyor. 6 kişi- İnin ölüm sahnelerinde onun hayalini | arasıra göreceğiz, mezbaha haline giren | köşkü idare etmiş. Arasıra üç erkek a- rasmda paylaşılmış bir malâktur, Genç ımayınız. Sorgu esnasında olduğunu söyledi. Fzkat maların arasında kırkını ımış malı saklamış olmakla it- ham ediliyor. Burada yapacağı asıl rol diğer suçluların bazan mütebayin ifa deleri arasmda bir terazi vazifesini gör- acak Suçluların ikincisi genç bir erkektir. Jan Blan adını taşıyor. 6 kişinin ölü - ığı rol asıl suçluların ara- eni anlamadan dolaşmış zamanlarında onlara para miş olmakin ibrettir, Bununla be - rsber kendisine alık denildiği zaman üzerinde biraz fazla durmak lâzım, Zi- ra ilk iki suçlunun bu faciadan bir ka- çar ay hapis cezası ile kurtulacakları muhakkak görünmesine mukabil onun Akibeti bir bakıma göre çok şüpheli, bir bakımdan ise meydandadır. Bu üçüncü suç ortağının adı Miliorn- aşı da 25 kadar tedkik edilen 4 ölüm sırda bu adamın rolü kurbamların ceblerinden çıkan parayı diğerlerine taksim etmekten fbaretti, Fakat hâki- min tetkik ettiği 3 inel ve 6 ıncı ölüm arında onu baş rolü ifa eder va- ziyette göreceğiz. 5 Mei kurban ler isminde genç bir kadı . n Keller evliydi, iki çocuk ana- İstrazburğ şehrinde oturuyordu. e alâkadar olmıyan muhtelif Ölüm sebebler neticesinde kocasından ayrıl” dı. Zengin değildi, Çocuklarını besliye- bilmek için çalışması lâzımdı. Gazete- lere ilân vererek bir mürebbiyelik ara- dı. Vetdmanın kurbanlarını iş arıyan bedbahtlar arasından seçmekte olduğu- nu biliyorsunuz. Bu ilâm gördü. Hemen Brown şeklinde müstear bir isim altın” da bir mektub yazarak kadını Parise davet etti, Ve ona Modern otelinde randevü verdi. Şimdi hikâyenin bir kısmını Veldmanın ağzımdan dinleyi - DİZ: — Daha evvel öldürmüş olduğumuz şoför Kujinin otomobilini bir başka renge boyamış, şeklini değiştirmiştik. Kullanıyorduk. Kadına randevü verdiğimiz gün Mf- İlon şoför rolünü yaparak direksyona geçti, ben otomobilin içine bindim. Mo- dern oteline gittik, Kadın geldi. Onun çin de ben otelde bir oda tutmak iste dim. Boş oda yoktu. Milonu bir başka otel aramıya yolladım, gidip geldi, Pi kardi otelinde bir oda tutmuş, kadını Veidman'ın Pariste öldürdüğü 6 ki-|” iden başincisi 30 yaşında Madam Kel-| |bu otele yolladık. Ertesi sabah saat se- kizde buluşmak Üzere. Zira kadını Vişi şehrinde oturmakta olan Amerikalı bir aile nezdine yerleş tireceğimi ve o aile namına hareket et- tiğimi söylemiştim. Ertesi sabah saat sekizde ben ve Mi- Bon kadını otelinden aldık. Vişi şehri- ne karadan otomobille gidecektik. Ka- dın ipemnundu. Yola çıktık. Plânımızı daha otelde yapmıştık. Yolda «Ha dudlar mağarası» denilen bir mağara vardı, orada öldürecektik. Mahkeme reisi sordu: — Bunu Milion'a da söylemiş mi idi niz? — Evet, söylemiştim. Milton bu sarih itham işitince evve- Jâ kızardı. Sonra sarardı Daha sonra morardı, Onun heyecanı hep bu renk değiştirmesinden anlaşılır. Veidmen devam etti: — Mağaranın önüne gelince biraz İ dinlenmek bananesile otomobilden in- dik. Mağarayı gezmeyi teklif ettim. İçi karanlıktı, Milion bir ceb feneri almak bahanesile otomobile döndü, hakikatte | küçük bir kürek getirecekti, cesedi gömmek için... Gitti, geldi, kadm ve ben öndeydik, Milion grkadan ışık tutuyordu, kadının İ ensesini aydınlatıyordu. Kolumu uzat» tım, rovelver elimdeydi, tetiğe dokum dum. kadın yere yuvarlandı. | Mahkeme reisi: — Kadının üzerinde 100 frank ufak İpara, 1306 #ranklık bir havale buldu- İnuz ve alarak cesedi gömdünüz. Viedman: — Evet, Bu cinayet Fransada polisin haber almadığı ocinayetlerden biridir ve İancak Veidman tutulduktan sonra ken file meydana çıkmış ve cesedin düğü yer polise onun tarafından miştir. Millon'a döndü: — Ne dersiniz? Adam hiddetten boğularak: — Yalan, diye bağırdı, yalan! Burada «İlâhi adelet» tabirini hatır latan bir hâdiseden bahsedeceğim: Veldman itirafları esnasında bir ara- lik bir Amerikalıyı öldürmiye teşeb * büş ettiğini de söylemişti. Bu münase- betle Milton'un da kendisile birlikte olduğunu iddi etmişti. Millon ise ge ne bağırarak: — Yalan, demişti. Sorgurun bu noktasında Miion'un babasını salona getirmişlerdi. Oğlunun Veidmanla iyi olan münasebetleri üze- rinde malümatma müracaat edecekler- i, adam hiç bilmeksizin oğluna en ağır darbeyi indirdi. Filhakika şöyle söyle di: — Oğlum söyledi. Vetâman bir Ame rikalıyı da öldürmiye teşebbüs etmiş, fakat adam şüphelenerek yolda otomo- bilden atlamış, oğlum bu hâdiseyi an- latırken: «Veidman'ın o dakikada halini gör meliydiniz, hiddetinden köpürüyorduz demişti, (Devamı 10 uncu sayfada)